Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/333 E. 2018/196 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/333 Esas
KARAR NO : 2018/196

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2017
KARAR TARİHİ : 06/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin davalı şirkete kesilen 03.06.2016 tarihli — nolu 33.724,40. TL tutarında irsaliydi fatura ile -57 adet — kaplama lastik (komple), -2 adet dış lastik tamiri hizmeti , aynı tarihte şirket çalışanı —‘a imza karşılığında teslim edildiğini, 12.05.2016 tarihli — nolu 9.300,05.Tİ tutarında irsaliye/i fatura ile -10 adet —- lastikfyeni lastik) davalı şirket çalışanı —‘YA teslim edildiğini, 12.05.2016 tarihli — nolu 9.300,05. Ti tutarında irsaliyeli fatura bedelinin 7.000,00. TL tutarının müvekkilin —Bankası hesabına yatırılmak suretiyle ödendiğini, kalan 2.300,05.TL tutarında bakiyenin ödenmediğini, davalı şirket ile aralarındaki ilişkinin, davalı şirketin araçlarının lastik bakımı ve tamiratından kaynaklandığını, faturalar düzenlenmiş sevk edilmiş ve ticari defter kayıtlara işlenmiştir. Davalı şirketin yasal süresinde faturalara her hangi bir itirazı olmadığını, fazlaya ilişkin tüm talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile harca esas olan 12.416.05,-TL tutarındaki borca, faize ve tüm ferilerine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına davalının alacağımızın %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı …’a herhangi bir borçlarının bulunmadığını, bilirkişi incelemesi yapıldığı takdirde davalının herhangi bir borcunun olmadığının ortaya çıkacağını, davacı ile aralarında temel bir borç ilişkisi olmadığını ve borç doğumunu gerçekleştirecek hukuki bir ilişkinin mümkün olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava hukuki niteliği itibariyle faturaya dayalı alacağın takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin, taraflar arasında ticari ilişkinin olduğunu, davacı şirketin, davalıya satmış ürünlere ve vermiş olduğu hizmete ilişkin olarak düzenlenen faturalar gereğince toplam 36.024,45 TL alacaklı olduklarını iddia ettiği,
Davalı vekilinin, borcu ve ticari ilişkiyi inkar ettiği,
Taraflara ait defter ve kayıtların incelenmesi için verilen kesin süreye rağmen davalının defterlerini hazır etmediği görülmüştür.
Davacının defter, kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi aracılığı ile yapılan incelemede; davacıya ait işletme hesabı defterine davaya konu faturaların kaydının yapıldığı, 7.000 TL’ lik ödeme dekontu itibariyle davacının, takip tarihi itibariyle davalıdan toplam 36.024,45 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerle ispat 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 64 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan yasanın 83. maddesi uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesi davanın ispatı için yeterli değildir. Faturaya dayalı alacağın ispatı için, faturada yazılı malların teslim edildiğinin veya hizmetin sunulduğunun ispatı gerekmekte ve bu konuda ispat yükü davacıdadır (benzer mahiyette HGK 2014/11-1159 E-2016/967 K sayılı ilamı).
Somut olayda, faturaya dayalı malların teslimine ve hizmetin sunulduğuna ilişkin sevk irsaliyelerinin düzenlendiği, irsaliyelerin teslim alan kısmında yer alan imzaların davalı çalışanlarına ait olduğunun SGK cevabi yazısı itibariyle anlaşıldığı, bu kapsamda faturaya dayalı malların tesliminin ve hizmetin sunulduğunun ispatlandığı anlaşılmakla; davacının, davalıdan 2 adet faturaya dayalı olarak toplam 36.024,45 TL bakiye alacaklı olduğu sabit görülmüş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜNE,
Davalının İAA —-.İcra Müd. — Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
Tarafların tacir alacağın faturaya dayalı likit olması sebebiyle itirazında haksız olduğu anlaşılan davalıdan hükmedilen meblağ üzerinden hesaplancak %20 oranında icra inkar tazminatının alınıp davacıya verilmesine,
Karar tarihinde alınması gerekli 2.460,83 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan (435,09+180,12) toplamı 615,21 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.845,62 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 755,00 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 435,09 TL harç toplamı1.190,09 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.312,69 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/03/2018