Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/321 E. 2023/822 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/321 Esas
KARAR NO: 2023/822
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/03/2017
KARAR TARİHİ: 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirketin dava dışı —–şirketi ile mali sorumluluk sigorta sözleşmesi bulunduğunu, bu şirketle seyahat eden dava dışı ——–tarihinde balondan düşmesi sonucu ağır yaralandığını, davalı —- şirketinin aynı gün diğer davalı —- şirketine ihbarda bulunduğunu, olayda sigortalı —- kusuru olmadığını, —- tarihinde—- Asliye Mahkemesinde davacı aleyhine mali sorumluluk sigortası bulunan —– karşı maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, davanın işbu davanın davalılar ——– ihbar olunduğunu, Mahkemenin ihbar talebini 12.03.2015 tarihinde karara bağladığını, tarafların 12.11.2015 tarihinde sulh olduklarını, davacının —– tazminat ödediğini ve —– tüm haklarını davacı şirkete devrettiğini, davacının avukatlık ücreti ve mahkeme giderlerine toplam 20.464,10 euro ödediğini, müvekkili şirketin kaza tarihi 13.05.2013 ile 31.07.2015 tarihine kadar 64.674,00- Euro ve 7.258,34 Euro ——— ödeme yaptığını, davalı ——- şirketinin kaptanının kazada %100 kusurlu olduğunu, tüm bu nedenlerle davacının sigortalasına dava tarihine kadar ödediği 237.396,44 Euro’nun temerrüt tarihi olan 21.05.2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen (davalı ——– sigorta yönünden poliçe teminatı ile sınırlı olmak üzere) rücuen tahsiline ve davacının dava tarihinden sonra ödeyeceği tazminatlar için şimdilik 5.000 euronun yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı ——-şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının aktif dava ehliyetine sahip olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacının hangi maddi zarara ilişkin ne miktarda tazminat talep edildiğinin belgelerinin dosyaya sunulması gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının teminat göstermesi gerektiğini, henüz davacının ödemediği bedelleri talep edemeyeceğini, kusura itiraz ettiklerini, uçuşun kurallara uygun gerçekleştirildiğini, kısaca davalının kusursuz olduğunu, bu nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde, sigortalının ——-kapasiteli balon dışında bir balonda taşınmış ise ve pilotların da————tarafından kullanılmamış olması halinde davalı şirketin sorumlu olmayacağını, üst limitin 150.000 euro olduğunu, diğer davalı şirketin kusuru oranında sorumlu olduklarını, davacının talebindeki 20.464,41 euronun neye ilişkin olduğunun açıklanması gerektiği, davacının dava dışı sigortalıya ödediği 145.000 euronun neye ilişkin olduğunu açıklaması gerektiğini, davacının bakıcı, tedavi giderleri ve maluliyet tazminatı talep etmiş ise de sadece —-için yaptığı ödemeleri isteyebileceği, ödemelerin illiyet bağının ispatı gerektiğini, sigortalı —-gelir kaybına uğramışsa esas gelirinin araştırılması gerektiğini, ———– veya özel sigorta şirketlerinden ödeme alıp almadığının araştırılması gerektiğini beyan etmiştir.

DAVANIN VE UYUŞMAZLIK NOKTALARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, balon kazasına dayalı haksız fiil nedeniyle uğranılan zarar için ödeme yapan sigorta şirketinin yaptığı ödemenin rücuen tazmini istemine ilişkindir.Mahkememizce taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Mahkememizin talimatıyla—— talimat sayılı dosyasında dinlenen tanık — “davalı ——– bolunculukta 8 yıldır çalışıyorum. Yer ekibi görevlisi olarak çalışıyorum. Davaya konu kazanın olduğu gün ben balon ekibi görevlisi değildim. Sadece kazayı arkadaşlardan duydum. Üzerinden zaman geçtiği için nasıl olduğunu tam hatırlamıyorum. Balonun inişi esnasında genel bilgi sunmak gerekirse yolcular genelde resim çekinmek istiyorlar, pilot tarafından uyarılır Balonların bakımı süresinde ve düzenli olarak yapılmaktadır. Çünkü denetime tabi tutuluyor” şeklinde beyanda bulunmuştur.Mahkememizin talimatıyla —– talimat sayılı dosyasında dinlenen tanık ——, “Ben 2008 den beri davalı ——- yer ekibi görevlisi olarak çalışıyorum. Ben davaya konu kazanın olduğu tarihte balon ekibinde değildim. Başka balon ekibinde görevliydim kazayı görmedim. Genelde Balon kalkmadan önce pilot gerekli uyarıları anlatır. Ancak balon inerken bu uyarılara rağmen fotoğraf çekmek isteyen tutamaçlardan tutmayan kişiler oluyor Balon bakımları düzenli olarak yapılıyor bakımları olmadan sivil havacılık denetiminden geçemez” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı —— kusur oranının tespiti için—— Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmasına, keşfin ——– sayılı dosyasındaki olay nedeniyle yapıldığının ve bu dosyanın bir suretinin bilirkişilere verilmesi gerektiğinin talimata şerh düşülmesine, olay yerini gösterecek bir fen bilirkişisi, bir iş güvenlik uzmanı (mümkünse Nevşehirde bulunan balonculuk bölümü olan üniversitede görevli), bir balon pilotu (davalı şirkette çalışmayan olacak) görevlendirilmesi istenilmiştir.Mahkememizce yazılan talimat —– Asliye Hukuk Mahkemesinin —– talimat sırasına kaydolunmuş ve mahkemece 07/10/2019 tarihinde keşif yapılmıştır.
Fen Bilirkişi —–tarafından tarafından —— Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan 15/10/2019 tarihli raporda özetle; “07/10/2019 tarihinde ——– sınırları içerisinde yapılan keşifde harita mühendisi teknik bilirkişi olarak hazır bulundum. Davaya konu olan balon kazasının olduğu bölge mahkeme heyeti ile birlikte gezilip görüldü. Dava konusu edilen bölge, 13.05.2013 tarihinde sıcak hava balonunun sert iniş yapması sonucu yaralanması nedeni ile jandarma tarafından ölçeksiz ve uygulama kabiliyeti olmayan olay yeri krokisine göre ——- arasında kalan bölgedir” sonucuna varılmıştır.Mahkememizin 31/03/2021 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararında “Davacı vekilince bilirkişi ücreti yatırıldığından bilirkişi incelemesiyle ilgili olarak; 12.2.2020 tarihli duruşmanın 2 numaralı ara kararı uyarınca davalı ——– şirketinin kusur oranının belirlenmesi için balon kaptanı(veya balon hocası)—— biri makine mühendisi(mümkünse ——–), biri iş güvenlik uzmanı, biri harita mühendisi ve biri — poliçesinden anlayan bilirkişi——oluşan bilirkişi heyetinin seçilmesine, bu bilirkişilerden ——dışındaki bilirkişiler tarafından keşif yapılacağından daha önceki ara kararlar uyarınca bilirkişilerin atanması ve keşif yapılması için —– talimat yazılmasına, bu amaçla bilirkişi heyeti oluştuktan sonra, bilirkişilerin—-katılacak bilirkişi —-ile irtibat kurularak müsait günlerinin tespitine, müsait gün tespit edildiğinde——- yazı yazılarak, Mahkeme heyetinin o gün müsait olup olmadığının sorulmasına, dosyanın daha önce olduğu gibi hem bilirkişi heyetinin, hem de —-hakiminin incelemesine açılmasına,” ara kararı uyarınca mahkememizce yazılan talimat —– talimat sırasına kaydolunmuş, —— Hukuk Mahkemesince bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilmiş, bilirkişiler ——— tarihli raporda özetle; “Tarafımızca olayla ilgili teknik olarak değerlendirmeler yapılmış olup olaya dair tarafların kusurlu olup olmadığına ve kusur oranına dair takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Uçuş öncesinde——–verilen, inişe geçildiğine dair haber verilen, iniş pozisyonu alması gerektiği kendisine söylendiği halde ön tarafında tutacak sayısının yeterli olmasa da sepette yan kısımlarda da tutacak olması ve sepet için kalmak için gerekli pozisyonun alınması mümkün iken düşmeyecek şekilde hareket etmeyen Davacının halefi olduğu yaralanan yolcu ——– olayda %30 oranında kusurlu olduğu; Balonda her yolcu için yeterli tutacak olmasını sağlamayan ve/veya tutacak sayısına göre yolcualınmasını sağlamayan Davalı ————-olayda %70 oranında kusurlu olduğu; sayın Mahkemenin takdir ve karar yetkisinde olmak üzere, işbu rapordaki kusur ve poliçe değerlendirmelerine ve Davacıdan istenecek ödeme vs. dair ilave bilgi ve belgeler ve ilgili mevzuatlar çerçevesinde, atanacak zarar bilirkişisi tarafından bir incelemesi yaptırılmak suretiyle, Davalıların sorumluluk tutarlarının tespitinin yaptırılması uygun olacaktır. Zira, Balon kazası —————–sınırları içinde meydana geldiğinden, dava ve tazminat kalemlerinin MÖHUK md. 34/1 gereğince Türk Hukuku ve olay tarihinde yürürlükte olan zarar sorumluluğuna ilişkin hükümlerine göre belirlenmesi ve Davacı tarafından dava tarihine kadar ödenen bedellere ilişkin zarar hesabı için Sayın Mahkemenin takdir ve kararında olmak üzere, görevlendirilecek hesap bilirkişisi ile dosya münderecatına göre, dava ve tazminat kalemlerinin, Davalı taraf itirazları da dikkate alınarak, Türk Hukuku ve olay tarihinde yürürlükte olan zarar sorumluluğuna ilişkin hükümlerine ve Sayın Mahkemenizce tensip buyurulacak kusur oranı ile sınırlı olmak üzere sorumluluğun belirlenmesi uygun düşeceği; dosyada yer alan bilgi ve belgeler kapsamında, işbu raporda açıklanan nedenlerle, Sonuç Kısmı 1. Maddesinde tayin ve tespit edilen kusuru oranı çerçevesinde, davacı Şirketin, sigortalına tazminatını arabuluculuk sonrasında ödediğini teyit etmesi kayıt ve şartıyla, halefiyet ilkesi gereğince davalı —– başvurabileceği, ilgili mevzuat ve sözleşme gereğince sınırlı sorumluluk çerçevesinde, Davacı Şirketin sigortalısına karşı sorumluluğunun bulunduğu, bu sorumluluk tutarının ise, ancak md. Ill-2 gereğince yapılacak bilirkişi tespiti ile ortaya çıkacağı, sayın Mahkemenin takdir ve karar yetkisinde olmak üzere, işbu rapordaki kusur ve poliçe değerlendirmelerine göre, atanacak zarar bilirkişisi tarafından bir incelemesinin sonucuna bağlı olmak kayıt ve şartıyla; Uyuşmazlık konusu talebin, Sigorta Poliçesi çerçevesinde, 6102 Sayılı TTK Md. 1478 gereğince doğrudan Davalı Sigorta Şirketine yöneltilebileceği, davacı Şirketin, sigortalına tazminatını arabuluculuk sonrasında ödediğini teyit etmesi kayıt ve şartıyla, halefiyet ilkesi gereğince Davalı Sigorta Şirketine başvurabileceği, uyuşmazlık konusu olayın, Sigorta Poliçesi dönemi içerisinde olduğu, Sigorta Poliçesinde teminat dışında kalan ve Poliçedeki teminatın çalışmasına dair ön şartları ihlal eden bir halin bulunmadığı, uyuşmazlık konusu olayda, yukarıda raporda belirtilen nedenlerle Davalı Sigorta Şirketinin, Sigorta Poliçesi teminatı kapsamında, yolcunun uğradığı bedensel zararlar ile maddi ve manevi zararlardan teminat limitine kadar sorumlu olabileceği, Sigorta Şirketinin Sigorta Poliçesinde işbu halefiyete bağlı rücuen tazminat davasında davalı ———- sorumluluğunu gerektirecek ve md. 1ll-2 gereğince yaptırılacak bilirkişi tespiti ile ortaya çıkacak zararlardan, azami sorumluluğunun yolcu başına 150.000,00 Euro (125.000 SDR karşılığı) limit ile sınırlı olabileceği, işbu tutarı aşan zararlardan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99/son maddesi gereğince; alacaklının seçimlik hakkı mevcut olup, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde, dava konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden; davacı, ödediği bedeli Euro cinsinden belirleyip dava tarihindeki harca esas değerini belirleyerek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiş olmakla bu haliyle, seçimlik hakkını fiili ödeme günündeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda alacaklı, bu alacağa 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar —— o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilecektir. Davacı, zarar bedellerini sigortalısına ödendiğini belirterek halefiyete bağlı olarak işbu davasını açmış olup bu durumda faiz sorumluluğu olay tarihinden değil, en erken ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren başlatılabileceği,” sonucuna varılmıştır.
Mahkememizin 08/12/2021 tarihli duruşmasının 2 nolu “Dosyanın tıbbi harcamalara ilişkin davacı tarafça yapılan ödemelerin kadri maruf olup olmadığı, kadri maruf değilse ne kadar olması gerektiği hususunda Uzman Hekim Bilirkişi (mümkünse ———-)den rapor alınmasına,” ve 3 nolu “Dosyanın tıbbi harcamalar dışında kalan manevi tazminat, mahkeme masrafları, mahkeme harçları, vekalet ücretleri hususunda davacı tarafça yapılan ödemelerin kadri maruf olup olmadığı, kadri maruf değilse ne kadar olması gerektiği hususunda ———hukukunu bilen bilirkişiden (kendisi yapabilirse ——– yapamazsa yapabilecek bilirkişi adı sorulması değerlendirilecek)den rapor alınmasına,” nolu ara kararları uyarınca dosya bilirkişiler —– tevdi edilmiş, bilirkişiler ——- tarafından sunulan 10/01/2022 tarihli raporda özetle;—— kendisine uygulanan tıbbi ve cerrahi tedavi için kişisel herhangi sağlık harcaması yapmadığı, sağlık harcamalarının —- arasında imzalanan —-çerçevesinde —- tarafından karşılanıp, —-ödendiği,—- yapılan takip ve tedavileri için —– sigorta servisine yapılan ödemelerin de kadri maruf olduğu, davacı tarafından gerçekleşen ödemelere ilişkin dosyaya sunulan evrak incelendiğinde, ödemelerin dava dilekçesinde belirtilen şekilde yapıldığı, Mahkeme masrafları, mahkeme harçları ve vekalet ücreti başlıklarında yapılan ödemelerin yasal düzenlemeler kapsamında olması sebebiyle kadri marufunda olduğu, ancak tazminat kalemi olarak yapılan 145.000 € ödemenin, davacı şirket tarafından uzlaşma sonucunda yapıldığı, bu sebeple bu ödemenin hangi zarar kalemlerinin karşılığında yapıldığının anlaşılamadığı, bu davada davacı 50.000 € manevi tazminat talebinde bulunduğu, toplam talep ise 57.000 € tutarında olduğu, söz konusu manevi tazminat rakamlarına ilişkin takdirin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu” sonucuna varılmıştır.Mahkememizin 02/03/2022 tarihli duruşmasının—– nolu “Dosyanın günsüz olarak bilirkişiler —– tevdii ile bilirkişi—- açısından davalı —— tarihli dilekçesinde belirttiği —– tarafından davacının sağlık harcamalarının karşılandığı ve ———-sigorta şirketine ödendiği” hususuna açıklık getirmesinin, bilirkişi ——- ise hukuk sürecindeki ödemelerin kadri maruf olduğu hususunun denetlenebilir biçimde açıklanmasının istenmesine,” ara kararı uyarınca dosya bilirkişiler —- tevdi edilmiş, bilirkişiler——- tarafından sunulan 22/04/2022 tarihli birinci ek raporda özetle;——– kendisine uygulanan tıbbi ve cerrahi tedavi için kişisel herhangi sağlık harcaması yapmadığı, sağlık harcamalarının—– arasında imzalanan —- çerçevesinde —- tarafından karşılandığı, —- yazılacak müzekkerelerle ———– harcamalarının miktarı ve karşılanış şekillerine açıklık getirilebileceği, dava dilekçesinin 12 numaralı eki olarak sunulan söz konusu kalemlere ilişkin evrakta, 5.442Euro tutarında avukat —- ödeme yapıldığı, ——- tarafından ödenen 9.572 Euro tutarında harç, ———-ödenen 2.000 Euro harç, aynı mahkemeye 18.06.2015 tarihinde yatırılan 1.500Euro ve 750Euro harç bulunduğu, gerçekleşen ödemelerin yasal düzenlemeler kapsamında olduğunun anlaşılması sebebiyle kadri marufunda olduğu,” sonucuna varılmıştır.
Mahkememizin 08/06/2022 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararında “Eksik evrak geldiğinde bilirkişiler———- oluşan heyetten ek rapor alınmasına,” ara kararı uyarınca dosya bilirkişiler —–tevdi edilmiş, bilirkişiler——– tarafından sunulan 27/09/2022 tarihli ikinci ek raporda özetle; —- tarihinde yürürlüğe giren—– kapsamında —– Hastanesindeki tedavi süresi sonunda ——-öngörülen usule göre işlem yapılmadığı, Sağlık harcamalarının özel sağlık sigortası olduğu düşünülen kurumlarca 46.600,87 TL olarak karşılandığı —— yaptığı şahsi harcamanın ise sadece 250,00 TL olduğu, dava dilekçesinin 12 numaralı eki olarak sunulan söz konusu kalemlere ilişkin evrakta, 5.442Euro tutarında avukat —-ödeme yapıldığı,—–tarafından ödenen 9.572 Euro tutarında harç, —-Mahkemesine ödenen 2.000 Euro harç, aynı mahkemeye 18.06.2015 tarihinde yatırılan 1.500Euro ve 750Euro harç bulunduğu, gerçekleşen ödemelerin yasal düzenlemeler kapsamında olduğunun anlaşılması sebebiyle kadri marufunda olduğu,” sonucuna varılmıştır.
Mahkememizin 15/02/2023 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararında “Dosyanın aktüerya bilirkişisi —— verilerek kusur oranı göz önünde bulundurularak tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda hesaplama yaparak rapor düzenlenmesinin istenmesine, davacı tarafın rücu edebileceği kısmın belirlenmesine, bilirkişi için 2.500 TL ücret taktirine, bilirkişi ücretinin davacı tarafça karşılanmasına,” ara kararı uyarınca dosya bilirkişi —-tevdi edilmiş, bilirkişi —- tarafından sunulan 13/06/2023 tarihli raporda özetle; “delillerin ve hukuksal durumun takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacı sigorta şirketinin sigortalısı —— sürekli engelli halde yaşamak zorunda kalması nedeniyle uğradığı maddi zararın 39.952,89 € olduğu” sonucuna varılmıştır.Tüm dosya kapsamına göre; davacı sigorta şirketinin dava dışı —– isimli tur operatörü ile mali sorumluluk sigorta sözleşmesi bulunduğunu, bu operatörle seyahat eden—– balon kazasında yaralandığı, —– tazminat davası açtığı ve tarafların sulh oldukları, bu kapsamda davacı sigorta şirketinin —–145.000,00 Euro ödeme yaptığı ayrıca mahkeme masrafları, avukatlık ücreti ve diğer ödemeler toplamı sonucu 237.396,44 Euro yapılan ödemenin ve yapılacak ödemelere karşılık da 5.000,00 Euro’nun davalılardan tahsilini talep ettiği görülmüştür. Meydana gelen kazada —– sepet içerisinde gerekli pozisyonu almadığından yaralanma meydana geldiği için %30 oranında kusurunun bulunduğu, davalı ——– ise balona tutacak sayısından fazla yolcu aldığından %70 oranında kusurunun bulunduğu, balon kazası —– sınırları içinde meydana geldiğinden, dava ve tazminat kalemlerinin 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 34 (1) maddesi gereğince Türk hukuku ve olay tarihinde yürürlükte olan zarar sorumluluğuna ilişkin hükümlere göre belirleneceği, buna göre aktüerya bilirkişi —-tarafından tanzim edilen 13/06/2023 tarihli raporda ——- sürekli engelli halde yaşamak zorunda kalması nedeniyle uğradığı maddi zararının toplam 39.952,89 Euro olduğu, davacı tarafın sulh sözleşmesi kapsamında kendi inisiyatifiyle yaptığı fazla ödeme, diğer ödemeler ve yapılacak ödemelerden dolayı davalılara rücu edemeyeceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
39.952,89 Euro’nun dava tarihi olan 16/03/2017 tarihinden itibaren ——— EUR ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanuna göre alınması gereken 10.777,54 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 3.269,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.508,14‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 3.269,40 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 21.689,65 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 3.574,98 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 18.114,67‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ———tarafından sarf edilen 223,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 186,25‬ TL’sinin davacıdan alınarak davalı —— verilmesine, geriye kalan 36,75 TL’nin davalı ———- üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13 (1) maddesi uyarınca 25.243,83 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13 (3) maddesi uyarınca 25.243,83 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ——– verilmesine,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
Dair, davacı vekili, davalı ——–vekili ve davalı —— vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde —– Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2023