Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/319 E. 2018/428 K. 02.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

İSTANBUL ANADOLU ASLİYE 4.TİCARET MAHKEMESİ KARARI

ESAS NO : 2017/319 Esas
KARAR NO : 2018/428

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 16/03/2017

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dilekçesinde; davacının davalı şirketin %20 hissedarı olduğunu, diğer hissedarların … ve … olduğunu, diğer hissedarların kardeş olduklarını, şirketin kurulduğu 13.3.2007 tarihinden bugüne şirketin ihçbir genel kurulunun yapılmadığını, davacının mali haklarının verilmediğini, şirketle ilgili davacıya hiçbir bilgi verilmediğini, şirketin kötü yönetildiğini, gayrifaal bırakıldığını, vergi beyannamelerinin dahil verilmediğini, şirketin borcu olduğunu, davalı şirket hakkında yasal işlem başlatıldığını, 13.3.2017 tarihinden itibaren yönetim organı/şirket müdürünün de bulunmadığını, bu nedenlerle şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi davalı şirkete 6.4.2017 tarihinde TK 35. Maddesi uyarınca tebliğ edilmiş olup, davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Davacılar vekili, 13.6.2017 tarihli dilekçesi ile davanın şirket ortakları … ve …’e ihbarını talep etmiş, dava her iki şirket ortağına 24.6.2017 tarihinde ihbar olunmuş, ancak davacı dışındaki şirket ortakları davaya cevap vermemişlerdir.
DAVANIN VE ÇEKİŞME KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişme konularının tespiti: Dava; limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Davacı, hissedarı olduğu şirketin kuruluşundan beri faaliyeti olmadığını, 13.3.3017 tarihinden beri yönetim organı olmadığını, bu nedenlerle şirketin feshine karar verilmesini talep etmektedir.
İsteme göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın “davalı şirketin faal olup olmadığı, feshi koşullarının oluşup oluşmadığı” noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Davalı şirketin 13.3.3017 tarihinden beri organsız olduğu iddia ve tespit edildiğinden şirkete Mahkememiz tarafından 7.6.2017 tarihinde … resen temsil kayyımı olarak atanmıştır.
Kayyım 20/11/2017 tarihinde raporunu dosyaya sunmuştur. 20.11.2017 tarihli kayyım raporuna göre; şirketi …’ün temsil ettiği, ancak bu ortağın 13.3.2017 tarihinde temsil hakkının sona erdiği, şirketin kuruluşundan sonra hiçbir ilanının bulunmadığı, şirketin ortakları ile irtibata geçilereke organ oluşumu, geçmiş yılların faaliyet raporlarının okunması, kar zarar dağılımı ve şirketin feshi gibi zaruri gündem maddelerinin oluşturularak şirket ortaklarının atacakları ıslak imza ile toplantıya davet edilmeleri gereceğini, şirket ortaklarına ulaşılamadığı taktirde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi aracılığıyla genel kurul toplantısı çağrısı yapılması gerektiğini bildirmiştir.
3-Davacı, şirket Genel Kurulunun toplanamadığını da iddia ederek, şirketin feshini istemiştir.
TTK’nin 636/2 maddesi “Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir.” hükmünü haizdir.
4-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen evraklar ve kayyım tarafından tespit edildiği üzere, —- sicil numaralı davalı şirket 13/03/2017 tarihinde kurulmuş olup, kuruluş sözleşmesine göre 3 ortaklıdır. Bu ortaklar davacı …(%20), ihbar olunan … (%50) ve ihbar olunan …(%30)’tür.
Kuruluş sözleşmesinin 8. Maddesine göre, hissedar … on yıl için müdür olarak seçilmiştir.
Ancak kuruluş tarihinden itibaren on yıl geçtiğinden dolayı …’ün temsil hakkı 13/03/2017 tarihinde sona ermiş ve şirket organsız kalmıştır.
Davalı şirketin sadece Kuruluşu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 16/03/2007 tarih ve —- sayılı nüshasında yayınlanmış olup, bu ilan dışında şirketin başka ilanı bulunmamıştır.
Davalı şirketin on yılı aşkın sürede, genel kurul toplantılarını yapmadığı tespit edilmiştir.
Dolayısıyla şirketin faaliyetleri hakkında, kâr-zararı hakkında veya kâr dağılımı hakkında toplantı yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Müdür seçimi de yapılmadığından veya Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmediğinden dolayı şirketin organsız kaldığı saptanmıştır.
— Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen cevabi yazıya göre şirketin faaliyette olmaması nedeniyle 6.2.2015 tarihi itibariyle şirketin mükellefiyetinin VUK’un 160. Maddesi gereğince kapatıldığı anlaşılmıştır.
5-Tüm bu belirlemelere ve ihbar olunan şirket ortaklarının davaya cevap vermemelerinden ve şirketin eski müdürü…’ün çağrıldığı halde gelmemesi nedeniyle Mahkememizce dinlenememesinden anlaşıldığı üzere faaliyetsiz olan şirketin durumunun düzelmesi mümkün değildir.
Tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile 6102 s. TTK’nin 636/3. Maddesi uyarınca İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun — sicil numarasında kayıtlı davalı —Ticaret Limited Şirketi’nin fesih ve tasfiyesine, Tasfiye memuru olarak —‘ın atanmasına karar vermek gerekmiştir.
6-Her ne kadar davacı vekilinin 22.1.2018 tarihli dilekçe ile davacının şirket ortaklığından çıkarılmasını, aksi halde şirketin feshine karar verilmesini talep etmiş, yine 7.2.2018 tarihli dilekçe ile başkaca bir işlem yapılmaksızın TTK’nin 636/3 ve 638. Maddeleri uyarınca davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına, aksi halde şirketin feshine karar verilmesini talep etmiş ise de, dava dilekçesinde davacının şirket ortaklığından çıkarılması talebinin olmadığı, yine davacının ıslah yoluyla bu şekilde talepte bulunmadığı, usulünce açılmış bir dava olmadığıı ve karşı tarafın açık rızası olmadığından davacının şirket ortaklığından çıkarılması talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 6102 s. TTK’nin 636/3. Maddesi uyarınca İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun —- sicil numarasında kayıtlı davalı —Ticaret Limited Şirketi’nin FESİH VE TASFİYESİNE,
Tasfiye memuru olarak —‘ın atanmasına,
7.500,00 TL tasfiye memuru ücretinin davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına,
5.000,00 TL tasfiye avansının davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına,
Tasfiye memuru ücreti ve tasfiye avansı yatırıldığında ve karar kesinleştiğinde tasfiye memuruna görevinin tebliğine,
2-Usulünce açılmış bir dava veya ıslah olmadığından davacı vekilinin şirket ortaklığından çıkarılma talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harcın, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 500,00 TL kayyım ücreti ile 65,20 TL posta gideri olmak üzere toplam 565,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre; davacı vekili için takdir olunan 2.180,00.TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı şirket kayyımının yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı. 02/05/2018