Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/282 E. 2018/376 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/282
KARAR NO : 2018/376

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 07/03/2017
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davacı şirketin —- adresinde bulunan — isimli otelinde masrafları borçlu şirketçe karşılanacağı söylenerek misafirlerinin konaklaması nedeniyle, kahakuk eden alacaklar karşılığında faturalar kesildiği ve bu faturalardan kaynaklanan cari hesap borcu biriktiğini, biriken bu borcun ödenmesi için defalarca uyarı yapıldığını, ödeme yapılmayınca icra takibine geçildiğini, davalı-borçlunun irca takibine yapılmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zabtı tebliğ edilmiş, süresinde davaya cevap vermemiştir.
Bilirkişi —–07/12/2017 tarihli raporunda sonuç olarak, Huzurdaki davanın, 07.03.2016 tarihinde, davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu —-.İcra Dairesi’nin — Esas sayılı icra takip dosyasına, davalı şirketin itirazı üzerine, 07.03.2017 tarihinde İstanbul Anadolu—- Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimliği — Esas sayılı dosyasından, cari hesap bakiyesi olan 4.454,00 TL asıl alacak ve 198,78TL işlemiş faiziyle birlikte 4.652,78 TL toplam alacak sebebiyle başlatılmış olan, İtirazın iptali davası olduğu, 06.11.2017 tarihinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı ile davalı arasında cari hesap ilişkisi bulunup bulunmadığı, bulunması halinde davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklanan alacağının olup olmadığı, olması halinde alacağın ve varsa temerrüt faizinin takip tarihi itibariyle ne miktarda olduğu, davalının itirazının kısmen veya tamamen yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin inceleme yapılması amacıyla işbu dosyanın tarafıma tevdi edilmiş olduğu, Davacının icra takibinde; 4.454,00 TL(Cari Hesap Bakiyesi) + 198,78 TL(İşlemiş Faiz) = 4.652,78 TL Toplam Alacak talep ettiği, Yapılan defter incelemesinde ve işbu raporun 5.1.maddesinde açıklandığı üzere, davacı şirkete ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, söz konusu defterlerin, HMK. 222.maddesi gereğince delil olma özelliklerinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, İşbu raporun 5.2. maddesinde gösterilen tabloda ve 5.3.maddesinde bulunan ve davalı firma adına keşide edilmiş bir çek olduğu, bu çekin de davacı firmaya ciro edildiği, bu durumda davalı ve davacı firma arasında, karşılıklı düzenlenen faturalar ve yapılan ödemeler olması sebebiyle ticari bir ilişkinin mevcut olduğunun tespit edildiği, Davalı yanın incelemeye ve davalara katılmadığının anlaşıldığı, inceleme günü defter ve belge sunmadığından, davalı defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı, Mahkemenin Gelir İdaresi Başkanlığından talep ettiği ve dosya ekinde bulunan, davalı .——–Turz.İnş.Oto.San.Tic.A.Ş’ye ait 2015 ve 2016 yıllan Ba formlan ve davacı tarafın sunmuş olduğu defter ve belgeler çerçevesinde; Vergi Usul Kanunu’da belirtilen hadlerin (aylık KDV hariç 5.000,00-TL) altında olması sebebiyle, davalı ve davacı arasındaki borç-alacak ilişkisinin, bahsi geçen formlarda yer almadığı; davacı firma tarafından düzenlenen faturalann KDV hariç 5.000,00-TL yi aşmadığının görüldüğü, bu durumun taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmadığı anlamına gelmeyeceğini, davacı tarafın sunduğu defter, belge ve kayıtlar ışığında, icra takibine konu cari hesap dökümünün bakiyesi olan 4.454,00-TL’nin, davalıdan talep edebileceği, davanın kabulü yönünde hüküm kurulması halinde, yapılan hesaplamada, asıl alacak üzerinden, icra takibi başlangıcı olan 27.12.2016 tarihinden, dava tarihi olan 07.03.2017 tarihine kadar;
Başlangıç Tarihi Bitiş Tarihi Gün Sayısı Oran % Tutar
27.12.2016 07.03.2017 70 9 77,94 TL
Asıl Alacak 4.454,00TL + Yasal Faiz Tutan 77,94TL = 4.531,94TL Toplam Alacak tutarı olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirir raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını cari hesap bakiyesine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. 2014/11-1159 E. 2016/967 K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı yemin deliline dayanmış olup, bu hakkını kullanacağını beyan ettiğinden, davalı şirkete “Takip tarihi olan 27/12/2016 tarihi itibari ile, davacı şirket ile şirketiniz arasındaki cari hesap ilişkisinde 4.454,00 TL borçlu olmadığı” hususunda yemin etmek üzere meşruhatlı davetiye çıkarılmıştır. Davalıya usulüne uygun yemin davetiyesi gönderilmesine rağmen davalı duruşmada hazır bulunmamıştır. Bu nedenle davacının iddiasını ispat ettiği anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İAA.— İCM. Nin —- Esas sayılı takip dosyasındaki davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 4.454,00TL asıl alacak bakımından DEVAMINA,
-Asıl alacak 4.454,00 TL nin % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz UYGULANMASINA,
2-Alınması gerekli 317,83 TL harçtan peşin alınan 56,20 TL sinin mahsubu ile bakiye 261,63 TL’nin davacıya İADESİNE, Davacı tarafından yatırılan 56,20 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 31,40 TL, 4,60 TL vekalet pulu, 713,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 749,00 TL den kabul edilen kısma isabet eden 717,00 TL sinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 2.180,00 TLvekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,

Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 19/04/2018