Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/256 E. 2019/741 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/256 Esas
KARAR NO: 2019/741
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2017
KARAR TARİHİ : 11/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, davalı şirketle, elektrik enerjisi tedarik hizmeti verilmesi hususunda anlaştığını ve bu anlaşmaya istinaden vadettiği enerjiyi davalıya tedarik ettiğini, yapılan enerji tüketimi karşılığında müvekkil tarafından davalıya satış faturaları kesildiğini, ancak davalının bakiye 7.997.36 TL yi ödemediğini, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu 22.icra müdürlüğünün ———— E sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı cevabında; davacı ile müvekkil arasında herhangi bîr abonelik sözleşmesinin olmadığını, bu nedenle bir borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya içerisine alınan İAA 22. İcra müdürlüğü——— Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacının 18/11/2016 tarihinde, davalı … aleyhine 7.743,42 TL asıl alacak, 253,94 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere, toplam 7.997,36 TL’lik alacağın tahsili için icra takibi başlattığı, davalı borçlunun, yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, davacının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Yetki itirazına İlişkin;
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı bir davadır. İcra dosyasına yapılan yetki itirazı incelenmeden davanın esasına geçilemez. Zira icra takibinde yetkiye yapılan itirazın haklı olduğu, icra takibinin yetkisiz dairede açıldığı anlaşıldığında mahkemenin herhangi bir işlem yapmaksızın yetkisizlik kararı vermesi gerekir.
Davalı vekili icra takibinin yetkisiz icra takibinin yetkisiz dairede başlatıldığını iddia ederek icra takibine ilişkin olarak yetki itirazında bulunmuş olup, öncelikle bu itirazın değerlendirilmesi gerekir.
Buna göre, dava konusu alacak bir miktar para borcudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1-1 bendi gereğince para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Şu durumda davacının yerleşim yeri Maltepe ilçesi olduğundan davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Esasa ilişkin;
Davacı vekili, müvekkilinin davalı firmaya elektrik enerjisi tedarik ettiğini ancak davalının ihtara rağmen verilen hizmet bedelini ödemediğini iddia etmekte, davalı taraf ise müvekkili ile davacı firma arasında herhangi bir elektrik aboneliği sözleşmesinin söz konusu olmadığını, bu nedenle müvekkilinin davacı firmaya bir borcununu olmadığını savunmaktadır.
TMK -6 uyarınca ispat yükü davalıya elektrik enerjisi tedarik ettiğini ve bu kapsamda davalıdan alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafın üstündedir.
Davacı vekili iddiasını ispatlamak için dosya içerisine ibraz etmiş olduğu faturalara, cari hesap ekstresine ve tarafların ticari defterlerine dayanmıştır.
Mahkememizce dosya içerisine sunulmuş olan faturalar ve cari hesap ekstresi ile taraf defterleri üzerine inceleme yapılması için HMK – 266 uyarınca SMM bilirkişisi görevlendirilmiştir. Davalı taraf defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden inceleme sadece davacı tarafın defterleri sınırlı olarak yapılmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen kök ve ek rapor mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüş olmakla hükme esas alınmıştır.
Dosya içerisine alınan, icra dosyası, fatura, cari hesap ekstresi ve bilirkişi raporunun incelenmesi sunucunda;
Davacının ibraz ettiği 2015 yılı ticari defterlerinden zorunlu açılış ve kapanış tasdikine tabi yevmiye defterini süresinde noter kapanış tasdikinin yaptırıldığı, davacının 2016 yılında, Gelir idaresi başkanlığı tarafından başlatılan E-Defter uygulamasına geçmiş olup E-Beratlarının GİB tarafından süresinde onayladığı, davacının 2015-2016 yılı defter ve kayıtlarının birbirini doğruladığı ,
Davacının ticari defterlerine göre, 2014 yılında bakiye 5.358,51 TL alacağı 2015 yılına devrettiği, davacı 2015 yılında davalıya 31.784,28 TL tutarlı fatura daha kestiği ve toplam alacağınnın 37.142,79 TL alacağı olduğu,
Davacının davalıdan 2015 yılında toplamda 35.069,71 TL tahsil ettiği, bu miktarın tahsili ile davacının, 2015 yılı sonu bakiye alacağının (37.142,79-35.069,71) = 2.073,08 TL olduğu ve bu bakiyenin 2016 yılına devrettiği,
Davacının 2016 yılında ise davalıya 30.998,37 TL tutarlı fatura daha kestiği ve davalıdan toplam alacağı, 33.071,45 TL olduğu, ancak davacının , davalıdan bu alacağın 25.323,03 TL’sini tahsil ettiği, ve davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile ( 33.071,45-25.328,03) =7.743, 42 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacının 03.06.2016 tarihli 4.045,43 TL tutarlı ve 08.07.2016 tarihli 3.697,99 TL miktarlı fatura olmak üzere toplam 7.743,42 TL’lik alacağını ispatlaması gerekir. Zira söz konusu faturalar kesilmeden evvel davacının davalıdan herhangi bir alacağının olmadığı taraflar arasındaki hesap bakiyesinin “0” olduğu görülmektedir.
Dosya içerisine sunulmuş olan söz konusu faturalar incelendiğinde içeriklerin, “elektrik enerjisi tükettim bedellerine ilişkin olduğu görülmektedir.
Dosya içerisinde taraflar arasında imzalanmış olan herhangi bir sözleşme sunulmuş değilse de davalının dosyaya ibraz edilen ——— tarih ———TL havale tutarlı “elektrik fatura ödemesi” açıklamalı dekont ile taraflar arasında elektrik tedarikine dair bir ticari ilişkinin olduğu anlaşılmakta olup, davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 7.743,42 TL tutarında alacaklı olduğu, söz konusu faturanın —— Noterliği —— tarih ve——— yev. Nolu ihtarname ile davalıya alacağın 3 gün içinde ödenmesini istediği, tebliği şerhi üzerinde yapılan incelemeye göre ihtarnamenin davalıya 31.10.2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Faturalar dosyaya sunulmuştur. Davalı vekili her ne kadar faturaların dava dışı ———— kesildiğini , alacağın ve davanın muhataplarının kendilere olmadığını savunmakta ise de ———- unvan değişikliği ile davalı şirketin unvanın aldığı gerek taraflar arasındaki maillerden gerekse de hesap seyrinde açıkça anlaşılmaktadır.
Davalının 03/11/2016 tarihinde temerrüte düştüğü ve 16 günlük faiz bedelinin 30.97 TL olduğu anlaşılmış olup takip tarihi itibarı ile işlemiş faiz ile birlikte davacının davalıdan 7.774,39 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmakla, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1–Davanın kısmen kabulüne,
-Davalı borçlunun İstanbul Anadolu 22. İcra müdürlüğü ——— esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 7.743,42 TL asıl alacak, 30.97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 7.774,39 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağın %10,50 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
2-Alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine asıl alacağın %20’si(1.549,00 TL) oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 528,95 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 136,58 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 392,37 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen …. TL yargılma giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 254,54 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verildi. 11/07/2019