Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/243 E. 2021/139 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/243 Esas
KARAR NO: 2021/139
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilimiz şirket ———arasında devam eden ticari ilişki çerçevesinde davalı şirketin müvekkil şirket nezdindeki borçlarının devam eden ticari ilişki çerçevesinde davalı şirketin müvekkil şirket nezdindeki borçlarının teminatını teşkil etmek üzere müvekkil şirket lehine malikleri ——- derecede ipotek tesis edildiğini, Müvekkil şirket lehine ipotek verilen taşınmaz, ipotek veren ——- devredildiğini, Müvekkil şirket tarafından taşınmazların yeni maliklerine ipotekten kaynaklanan haklarının devam etmekte olduğu hususu ——- yevmiye numaralı İhtarnameleri ile bildirildiğini, Müvekkil şirket ile davalı arasında yapılan tüm görüşmelere rağmen ödemelerin yapılmaması üzerine müvekkil şirketin—alacağı olan —- içinde Ödenmesi, aksi takdirde ipoteğin paraya çevrilmesi talepli olarak icra takibi başlatılacağı hususu davalılara ——- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, Davalılar ve dava dışı şirket tarafından ihtara rağmen ödemenin yapılmaması üzerine —- müvekkil şirket lehine ———— derecede ipoteğin paraya çevrilmesi talepli olarak takip başlatıldığını, Takip borçlularından —— vefat etmiş olması nedeniyle mirasçılarına ödeme emirleri tebliğ edildiğini, . Dava dışı takip borçlusu şirket tarafından itiraz edilmemiş olmasına rağmen davalılar tarafından borcun bulunmadığı, ipoteğin teminat İpoteği olduğu ve zamanaşımına uğradığı gerekçeleri ile takibe itiraz edilmiş olması nedeniyle takibin durduğunu, Davalıların itirazı tamamen haksız ve mesnetsiz olup müvekkil şirketin dava dışı takip borçlusu——– alacaklarının tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, Müvekkil şirket alacağı likit bir alacak olduğunu, davalılar tarafından yapılan haksız ve mesnetsiz itiraz nedeniyle takip durmuş olduğundan, davalıların borca itirazının iptali ile takibin devamına ve davalıların haksız itirazı nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesinin talep edilmesi zarureti hâsıl olduğunu iddia ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —- Vekili beyan dilekçesinde özetle ; Bilirkişi kök raporunda Davacı yanın dava dışı —– alacağının varlığının ispata muhtaç kaldığı yönündeki kanaatlerini bildirmiş olduğunu, daha sonra alınan ek raporda ise yalnızca davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, Davacının bakiye alacağını oluşturan —- ilişkin sevk irsaliyesi dosyaya sunulmadığı gibi — yılına devreden —–alacağın doğuşuna ilişkin belgeler de ibraz edilmemiştir. Dosyaya konulan ——- ve sevk irsaliyesi incelendiğinde malların, davalı tarafından tesellümü teyit edilmeyen değişik isimdeki sürücülere teslim edildiği, ancak sürücüler tarafından malların teslim edildiğine ilişkin bir belgenin de dosyaya sunulmadığı görülmektedir.” tespitleri yapıldığını, Bilirkişilerin bu tespitleri kök raporda yapılan alacağın ispata muhtaç kaldığı yönündeki tespitleri ile uyuşmakta olduğunu, . Gerek kök raporda gerekse ek raporda davacı tarafın dava dışı şirketten olan alacağını ispatlayamamış olduğu net şekilde tespit edilmiş olduğunu, Bu halde dava dışı ——– davacı şirket ve iştirakleri nezdinde doğmuş ve doğabilecek borçlarının teminatı olarak verilen ipoteğin paraya çevrilmesinin hukuken mümkün olamayacağını, Bu nedenlerle Davanın reddine karar verilmesini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi gerektiğini iddia ve talep etmiştir.
Diğer Davalı Asillerin vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalıların, dava dosyasına cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmalara katılmadığı tespit edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, Müvekkili şirket ile dava dışı takip borçlusu ———– arasında devam eden ticari ilişki çerçevesinde davalı şirketin müvekkili şirket nezdindeki borçlarının devam eden ticari ilişki çerçevesinde davalı şirketin müvekkili şirket nezdindeki borçlarının teminatını teşkil etmek üzere müvekkili şirket lehine malikleri davalıların olduğu taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, alacaklarının ödenmemesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını iddia etmekte, davalılar ise davanın reddini talep etmektedir.
İcra Takibi: Davacı,— tarihinde, —- dosyası üzerinden,———- aleyhine,—- ipotek bedelini, yıllık ——-faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Borçlulardan,——– olmadığını ileri sürmeleri üzerine takip durmuştur.
İpotek Tesisi: Dosyada mübrez—-yevmiye nolu —-; malikleri ———— doğmuş veya doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere ——–derecede ipotek tesis edildiği, görülmüştür.
Mahkememizce taraf ticari defter ve kayıtları ve dosya içerisinde bulunan deliller üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosyanın Mali Müşavir ve Nitelikli Hesaplamalar uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi kuruluna tevdi edilmesine karar verilmiştir.
Davalılar , ipotek veren gerçek kişiler olup ticari defter ibraz etmemişlerdir.
Davacı vekili davalılara ticari defterlerin ibrazı için kesin süre verilerek ihtar edilmesi talebinde bulunmuş ise de ticari ilişkinin tarafı————- olması ve davalıların ticari ilişkinin tarafı olmaması nedeniyle HMK 220. Ve 222/5.maddelerinin uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle inceleme davacının ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Borcun doğması üzerine de davacı şirket, ipotek veren davalılara,——- sayılı ihtarnameyle borç durumunu bildirerek — hafta içinde ödemenin Yapılmasını bildirmiştir. İhtarnamenin, davalılardan ——– tarihinde, tebliğ edildiği,davalı Müzeyyenin adres yetersizliği sebebiyle iade edildiği görülmüştür.
Davacının incelenen defterlerinde Davacının şirket merkezinde ibraz ettiği —— yılı ticari defterlerden yevmiye defterlerinin süresinde noter kapanıp tasdiklerinin yaptırıldığı, kapanış tasdikine tabi envanter defterlerinin ise ibraz edilmediği görülmüştür.
Davacının incelenen ticari defterlerinde, dava dışı—- şirketiyle öteden beri süregelen ticari ilişkisi bulunduğu, buna göre; Davacının—- alacağının — devrettiği, Davacının —- yıllannda dava dışı —- adet fatura kestiği ve devir bakiyesi ile birlikte toplam alacağın, —-olduğu, Davacının, davalıdan — tahsil ettiği, Davacının davalıdan, ———- alacağın kaldığı tespit edilmektedir.
Davacının incelenen ticari defterlerinde; gerek —- devreden borç bakiyesi ve gerekse —– tutarlı malın karşılığında, —-borç bakiyesinin oluştuğu görülmüştür.
Davacının bakiye alacağını oluşturan — buna ilişkin sevk İrsaliyesi dosyaya sunulmadığı gibi, ——– alacağın doğuşuna ilişkin belgeler de ibraz edilmemiştir.
İnceleme sırasında bilirkişiliğimize verilen ve dosyaya konulan —– sevk irsaliyesi incelendiğinde, malların, davalı tarafından tesellümü teyit edilmeyen değişik isimdeki sürücülere teslim edildiği, ancak sürücüler tarafından malların davalıya teslim edildiğine ilişkin bir belgenin de dosyaya sunulmadığı görülmektedir.
Bu hali ile gerek ——adet fatura ve içeriği malların testimi somut olarak teslimi kanıtlamamakla birlikte şu hususların da belirtilmesi gerekmiştir.
Davalılar, davacı şirketten mal satın alan dava dışı —- şirketinin, davacı şirkete doğmuş veya doğabilecek borçlarının teminatı olarak 1.derecede ——ipotek tesis etmişlerdir.
Bilindiği üzere fatura, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin İfa aşamasına dair düzenlenen bir belge özelliği taşımaktadır. Dolayısıyla sadece faturanın tanzim edilmiş bulunması, fatura içeriğinin doğru ve haklı olduğu anlamına gelmez. Aynı zamanda faturanın muhataba tebliği ve fatura konusu emtianın/hizmetin de yine muhataba teslimi/ifası olgularının faturayı tanzim eden tacir tarafından hukuken geçerli deliller aracılığı ile ispat edilmesi gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar muvacehesinde, tarafların beyanları ve delilleri ile —- ışığında Davacının incelenen ticari defterlerinde; gerek —yılından devreden borç bakiyesi ve gerekse — fatura ile alınan —– malın karşılığında,—- bakiyesinin oluştuğu;
Davacının bakiye akacağını oluşturan —- fatura ve buna ilişkin sevk irsaliyesi dosyaya sunulmadığı;——– alacağın doğuşuna İlişkin belgelerin de ibraz edilmediği
Bilirkişi incelemesi sırasında sunulan ve dosyaya konulan —- adet ve sevk irsaliyesi İncelendiğinde, malların, davalı tarafından tesellümü teyit edilmeyen değişik isimdeki sürücülere teslim edildiği, ancak sürücüler tarafından malların davalıya teslim edildiğine ilişkin bir belgenin de dosyaya sunulmadığı, bu kapsamda davacının alacak iddiasının ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 59,30TL harcın HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 3.019,38 TL harcın , alınması gereken 59,30TL haçtan mahsubu ile kalan 2.960,08 TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 3.968,80 TL yargılma giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5- Davalı ———- kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 25.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI ———-VERİLMESİNE,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———-Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2021