Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/233 E. 2018/477 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.


T.C.
İSTANBUL ANADOLU –
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/233
KARAR NO : 2018/477

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 24/02/2017
KARAR TARİHİ : 15/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı 23.02.2017 tarihli dilekçesinde özet olarak; müvekkil şirketin davalı şirketle giriştiği ticari ilişki sonucunda üzerine düşen edimi yerine getirerek davalı şirkte çatı ve cephe paneli satışı gerçekleştirdiğini, buna ilişkin olarak davalıya 28.12.2015, 31.03.2016 ve 21.01.2016 tarihli fatura kestiğini, ancak davalının bakiye 23.801.70 TL (6.190.30 USD) borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için, Anadolu —-.icra müdürlüğünün — E sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında; müvekkilinin davacı şirketle bir takım ticari faaliyet yürüttüğünü, çeşitli satım sözleşmeleri çerçevesinde çatı ve cephe panelleri satın aldığını, ancak borcunu ifa ettiğini, davacının dava dilekçesinde beyan ettiği faturaların hiçbirisinin müvekkil şirkete tebliğ edilmediğini, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu cari hesap ekstresinde belirtilen diğer faturaları kabul etmekle birlikte dava dilekçesiyle sunulan faturaların kabulünün mümkün olmadığını,, zira faturalarda belirtilen ürünlerin müvekkiline hiçbir şekilde teslim edilmediğini, davacıya borcunun olmadığını savunarak davanın reddini ve kötü niyet tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
Bilirkişi —- 21/02/2018 tarihli raporunda; “Davacının, icra takibine dayandırdığı bu hesap ektresine göre; Davacının, 2015 yılında davalı şirkete toplam 156.846.79 USD tutarlı (20) adet fatura kestiği, bunun karşılığında davalıdan 150.846.79 USD tahsil ettiği, davacının bakiye 6.190.30 USD alacağın bulunduğu görülmektedir. Nitekim talimat bilirkişi raporunda, davacının ticari defterleri, (yasal olarak TL kayıtları tutulması zorunlu olduğundan) Türk lirası kayıtlarına göre bu faturalara raporunda yer verdiği anlaşılmaktadır. İzleneceği gibi davacı, süregelen hesabi cari ilişkisinde 05.01.2016 tarihi itibariyle kestiği 18 adet faturadan ötürü, davalı şirkete bakiye 10.264.42 USD borçludur. Davacı kestiği, 21.01.2016 tarih 16.222.72 USD ve 31.03.2016 tarih 232 USD tutarlı iki adet daha faturadan dolayı, 10.264.42 – (16.222.72 + 232.00) = 6.190.30 USD alacaklı hale gelmiş bulunmaktadır. Bu faturalar icra dosyasına sunulmuştur. Davacının dava dilekçesinde bahsettiği 3 adet faturadan; 28.12.2015 tarih 11.871.68 TL ve 31.03.2016 tarih 659.53 TL tutarlı faturaların kur farkı alacağına, 21.01.2016 tarih 47.495.26 TL tutarlı fatura da mal satışına ilişkin fatura olduğu, bu fatura içeriği malın teslimine ilişkin sevk irsaliyesi, kur farkına ilişkin de yazılı bir sözleşme olmadığı anlaşılmış ise de davalı, bu faturaları ticari defterine kaydetmiş olduğu, dosyaya gelen BA formlarından açıkça anlaşılmaktadır. Talimat raporunda, bu kritikler yapılmadığı için, işbu raporumuzda bu değerlendirmelerin yapılması gerekli görülmüş bulunmaktadır. Açıklanan bu nedenle davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten 6.190.30 USD alacağı olduğu sonuç ve kanısına varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacının, takip tarihi itibariyle davalı şirketten 6.190.30 USD alacağın olduğu” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine karşı yapılan itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.—2017/2506 Esas sayılı takip dosyasında davalı hakkında genel haciz yolu ile başlatmış olduğu icra takibinde, davalının süresinde ödeme emrine itiraz etmiş olup, davacı süresinde açmış olduğu iş bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, davacının ticari defterlerine göre davacının davalıdan 18860,98 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davalının davacıya 18861,12 TL borçlu göründüğü tespit edilmiş olup, davalı tarafından vergi dairesine sunuşan BA beyanları da dikkate alındığında davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların davalının ticari defterlerine kaydedildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça malların teslim edilmediği ileri sürülmüş ise de, faturaları defterlerine işlediğine göre malların teslim edilmediği yönündeki savunması mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davacı takipteki alacağını USD üzerinden talep etmiştir. Davacı tarafından ibraz edilen faturaların alt kısmında hem USD kuru hem de USD tutarının yazılı olduğu, bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere, faturaların bu döviz kuru üzerinden çevrilerek davalının defterlerine kaydedildiği anlaşıldığından, USD kuru baz alınarak fatura düzenlendiğine göre davacının takipteki alacağını USD üzerinden talep etmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yine davalı, 28/12/2015 tarihli 11871,68 TL bedelli ve 31/03/2016 tarihli 659,53 TL bedelli kur farkı faturaları hem ticari defterlerine kayıt ettiği hem de vergi dairesine BA formunda beyan ettiğine göre, bu fatura içeriklerinin de davalı tarafından benimsendiği sonucuna varılmıştır. Bu gerekçelerle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul Anadolu —- İcra Müd. —- E sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin 6190,30 USD asıl alacak bakımından DEVAMINA,
2-Asıl alacak 6190,30 USD ye, 3095 sayılı kanunun 4a maddesi uyarınca usd cinsinden dövize kamu bankalarınca yıllık uygulanan en yüksek oranda faiz UYGULANMASINA,
3-Asıl alacak 6190,30 USD nin takip tarihindeki TL karşılığı 23.522,52 TLnin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE
4-Alınması gerekli 1606,82 TL den peşin olarak yatırılmış olan 287,47 TL’nin mahsubu ile, bakiye 1319,35 TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, davacı tarafça sarf edilmiş 287,47 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilmiş 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet pulu, 1100,00 TL bilirkişi ücreti, posta gideri 185,10 TL olmak üzere toplam 1321,10 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 2822,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 15/05/2018