Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/182 E. 2020/136 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/182 Esas
KARAR NO: 2020/136
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 01/04/2015
KARAR TARİHİ: 18/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin davalıdan fatura karşılığında ——- ürünler satın aldığını, malların bir kısmının üretimde kullanıldığını, üretilen ürünlerin —- ihraç edildiğini, ihraçtan sonra malların ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, bu yüzden müvekkilinin hem maddi zarar gördüğünü ve hem de ihracat yapmakta olduğu ülkedeki itibarının zedelendiğini, manevi zarar gördüğünü, ayıptan ötürü kullanılamayan ürünlerin müvekkilin —- teslim alınması ve ayıplı mallar için ödenmiş olan ——- da iade edilmesi konusunda davalıya — tarihinde—– Noterliğinin ——-yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderdiğini, davalının ayıplı malları geri almadığı ve talep edilen ayıplı mal bedelini de iade etmediğini, davalının — tarih —– Noterliğinin ——–yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiğini, cevapta özetle ihtarname konusu —— panellerin kusursuz üretildiğini ve kendilerinin sorumlu tutulamayacağını ifade ettiğini ileri sürerek ihtarname konusu ayıplı ———- panel sapelli ürünlerin davalı tarafından iade alınmasına, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, bu mallar için müvekkilce davalıya ödenmiş olan —— TL nin 3095 sayılı kanunun 2. maddesi gereğince —tarafından belirlenen avans faiz oranı uygulanarak faiziyle birlikte iade edilmesine, ayrıca yine fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, — TL munzam zararın ve —- TL manevi zararın davalı tarafından avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin en son teknolojik makineler ile fırınlanmasından şirinkle paketlemeye kadar kusursuz ——– ürettiğini, bugüne kadar üretilen mallar hakkında satın alan hiçbir şirketin ayıplı olduğu iddiasında bulunmadığını, fabrikanın ——- olması ve nakliyenin davacıya ait olması nedeniyle, davacının müvekkilden ——- teslim almış olduğu ———- panellerin nakliye sırasında veya anılan panellerden üretmiş olduğu diğer ürünlerin yapımı sırasında davacının yapılması olası hatalı üretimin sorumluluğunu müvekkili yükletilmesine çalışmasının davacının art niyetli olduğunun en önemli göstergesi olduğunu, dava konusu —— paneller ile değişik üretimler davacı tarafından yapıldığına nazaran bu işlemler sırasında teslim alınan ——— ile ayıp olması halinde gözlemlenmemesi hayatın olağan akışına tamamen aykırı olduğunu, davada zaman aşımı bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ayıba karşı tekeffül hükümleri kapsamında açılan alacak davasıdır.
Davacı vekili, davalı şirketten fatura karşılığı satın alınan —— panel sopelli ürünler ile imal edilen ürünlerin —— ihraç edildiğini, ihraçtan sonra malların ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, davalıya keşide edilen —-tarihli ihtarnameden bir sonuç alınamadığını, ayıplı malların geri alınarak ödenen bedelin iadesi gerektiğini ileri sürerek davalıya ödenen ——– avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesi ile ——-TL munzam zararın ve —— manevi zararın avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiğini iddia etmekte, davalı vekili ise, müvekkilinin kusursuz ——— panel ürettiğini, ürünlerin davacıya —— tarihinde ——- teslim edildiğini, davacının gerekli incelemeyi yaparak malı teslim aldığını, nakliye sırasında veya davacının üretimi sırasında sorunlar olabileceğini, kaldı ki, davacının üretim sırasında varsa ayıbı tespit edememesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ayrıca davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını savunmaktadır.
Mahkememiz ———- tarihli kararında, toplanan deliller neticesinde ayıplı mal satışı nedeniyle davacının sözleşmeyi geçmişe etkili feshe hak kazandığı ancak ayıbın meydana gelmesinde davacının da müterafık kusurunun (%20) bulunduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne —– TL tazminatın dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacıda bulunan ———- nolu fatura konusu masif panelin ürünlerinin davacı tarafça davalıya iadesine, taraflara yüklenen edimlerin aynı anda ifasına, aşan istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiş ve ——— Karar sayılı ilamı ile, Davacı, davalıya gönderdiği —- tarihli ihtarname ile davalıdan ——-tarihinden satım ve teslim aldığı malların ayıplı olduğunu bildirmiş ve satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerine dayanarak —– tarihinde iş bu davayı açmıştır.
Taraflar tacir olduğundan uyuşmazlığın dava tarihinden yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 25. maddesi çerçevesinden değerlendirilip çözümlenmesi gerekmektedir. Belirtilen yasa hükmünün 3. fıkrasında ayıp ihbar süreleri 4. fıkrasında ise ticari satışlarda zamanaşımı süresi düzenlenmiştir. Davalı; zamanaşımı def’inde de bulunmuş olup mahkemece somut olay bakımından öncelikle zamanaşımı def’i değerlendirilerek daha sonra da süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususu üzerinde durulup tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler üzerinde durulmadan işin esasına girilip yazılı şeklide hüküm kurulmuş olması nedeniyle mahkememiz kararını bozmuştur.
Mahkememizce bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, ayıp ihbarının süresinde olduğu, davanın zamanaşımı süresinde açıldığı, davacının hakkaniyete uygun olacak %20 müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek, davalının iade etmekle yükümlü olduğu miktar olan —TL ‘den davacının müterafık kusur indirimi olan — TL nin düşülmesiyle bulunan —– TL davalının bedeli iadesi borcunun olduğu gerekçesiyle sözleşmenin geçmişe etkili feshi ile de —- TL bedelin davalıdan tahsili, davacı tarafta bulunan ———— fatura konusu malların davalıya iadesine, munzam zarar kanıtlanmadığından ve manevi tazminat koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan temyiz üzerine —- Hukuk Dairesi, Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Zira hükme esas alınan 3 kişilik bilirkişi heyetinde yer alan teknik bilirkişi, dava konusu malzemenin ayıplı olup olmadığını, ayıplı ise bu ayıbın açık ayıp mı,yoksa gizli ayıp niteliğinde mi olduğu yönünde görüş bildirmediği, bozmadan sonra mahkemece bilirkişi heyetindeki hukukçu bilirkişiden zamanaşımı ve ayıp ihbar süreleri ile ilgili ek rapor alınmış,teknik bilirkişi tarafından ayıp konusunda açık bir görüş bildirilmemiş olmasına rağmen, hukukçu bilirkişi olayda gizli ayıp bulunduğunu belirtmek suretiyle görüşünü açıklamış ve mahkemece bu rapor hükme esas alınarak hüküm kuruldğu, ancak somut olay bakımından ayıp hususu ve ayıbın niteliği belirlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı, Mahkemece yapılacak iş, konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetinden somut olayda ayıplı mal satışı bulunup bulunmadığını, varsa ayıbın niteliği konusunda ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, davacının sipariş formu içeriği de gözetilerek tüm deliller birlikte değerlendirmek suretiyle varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesinden ibaret olduğu belirtilerek mahkememiz kararını bozmuştur.
İkinci Bozma kararı sonrasında mahkememize iade edilen dosya yukarıdaki esasına kaydedilmiş ve bozma kararına uyularak yargılamaya devam edilmiş, bozma kararı doğrultusunda somut olayda ayıplı mal satışı bulunup bulunmadığını, varsa ayıbın niteliği konusunda ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak üzere dosyanın yapılacak iş, konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiştir.
——— tarihliTanzim edilen ——– tarihli raporda, davacının ayıp iddiasını ispatlayamadığını ve davacının dava tarihi itibarı ile davalıdan iddia eve talep ettiği gibi satım bedelinin iadesine ilişkin bir alacağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
———–tarafından tanzim edilen ——- tarihli raporda ise; Dava konusu panellerdeki açmaların gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, ayıp ihbarının süresinde yapıldığını ve davanın — zamanaşımı süresinde açıldığı, —– kıyılarında yer alan ———— bulunması nedeni ile benzer — taşıdığı, dava konusu ———– gönderilmesinin iklim değişikliği nedeni ile ——— ayıbın meydana gelmesine sebep olmayacağını ve panellerdeki ayıbın üretimden kaynaklanan bir ayıp olduğu, dosyadaki fotoğraflardan davacı tarafından henüz kapı imalatında kullanılmayan, — gönderilmeyen stokta bulunan panellerde de açmalar olduğu görüldüğünden; Bu durumda panellerdeki ayıbın imalat hatasından kaynaklandığı, davacı şirketin bu panelleri kapı olarak üretmesinden kaynaklanan bir hata bulunmadığı gizli ayıp niteliğinde bulunan bu ayıplı malzemeyi iade edip bedeli olan ——— TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini talep edebileceği, sonucuna varılmıştır.
Bozma sonrasında alınan her iki rapor arasında çelişki olması nedeniyle mahkememizce, raporlar arasındaki çelişkiler giderilerek, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli rapor tanzimi için dosyanın konusunda uzman bilirkişilerden oluşan yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen rapor, mahkememizce denetime açık, hüküm kurmaya elverişli görülerek, hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme sonucu———– şartlarına bakıldığında her iki şehrin de akdeniz iklim kuşağında yer aldığı ve meteorolojik parametrelerde iklim farklılığı gösterecek bir değişim olmadığı, dava konusu panellerdeki açmaların gizli ayıp teşkil edecek şekilde ayıplı olarak davacıya satıldığı, gizli ayıbın, panellerin imalatında kullanılması ite ortaya çıktığının anlaşıldığı, Fatura bedeli olan—- TLnın dava tarihinden işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davacıya ödenmesi gerektiği ve dava konusu ————- içeriğindeki masif panellerin ürünlerinin davacı tarafça davalıya iadesi gerektiği kanaatine varılmış ise de mahkememizce —- tarihinde, —— bedelin davalıdan tahsili, davacı tarafta bulunan ———-fatura konusu malların davalıya iadesine, munzam zarar kanıtlanmadığından ve manevi tazminat koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş, verilen karar davalı tarafından temyiz edilmesine rağmen davacı vekilinin herhangi bir temyiz talebi olmamıştır. Bu durumda mahkememizce davacı tarafın ——— TL alacaklı olduğu sonucuna varılmış ancak davacının önceki kararı temyiz etmemiş olması nedeniyle, davalı lehine olan hususlarda usulü müktesep hak oluşması nedeniyle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
—— TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen ve değişecek oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacıda bulunan ————- nolu fatura konusu masif paneli ürünlerin davacı tarafça davalıya iadesine, taraflara yüklenen edimlerin aynı anda ifasına,
2-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 3.095,26 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 870,85 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.224,41 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 870,85 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere ve bilirkişi ücreti gideri olarak sarf edilen 10.868,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 8.398,00 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yargılama gideri olarak sarf edilen 2.810,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 639,00 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 6.690,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisnde YARGITAY nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı okundu. Usulen anlatıldı. 18/02/2020