Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/171 E. 2023/107 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/171 Esas
KARAR NO: 2023/107
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 10/02/2017
KARAR TARİHİ: 07/02/2023
—-ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN BİRLEŞEN—- ESAS NOLU DAVADA
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ: 24/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

ASIL DAVA: Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle;Müvekkili banka tarafından davalı ——-lehine, davalı —– müşterek müteselsil kefaletiyle —–nezdinde krediler açıldığını, açılan ve kullandırılan kredi hesaplarının, geri ödemelerinin yapılmaması nedeniyle, — tarihinde kat edildiğini, kat itibariyle, — — hesabından dolayı; —-sayılı iskonto kredisi hesabından dolayı; —- sayılı —-mevduat hesabından dolayı; —– sayılı —- hesabından dolayı —- sayılı borçlu cari hesabından dolayı;—,—- kartından dolayı; —–sayılı —- hesabından dolayı; —–sayılı —- hesabından dolayı;—-, tazmin edilen —- adet çek —– bedelinden dolayı; —- masrafından dolayı;—- sayılı hesaba bağlı meri —– adet çekin garanti bedellerinden dolayı——- gayri nakit müvekkili bankanın alacağının olduğunu, kredi hesaplarının kat edildiği ve borcun ödenmemesi gerektiği hususlarını içeren ———- yevmiye numaralı ihtarnamesi ve ekindeki hesap özetinin borçlulara tebliğe gönderildiğini, ancak borçlar ödemediği borçlusu ——– müteselsil kefil——— sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, takipte borçlu —– tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiğinden, yetki itirazının kabul edilerek icra dosyasının —— kaydının yapılarak borçluya yeniden ödeme emrinin gönderildiğini, borçlu kefil —— tarafından borcun tamamına ve ferilerine, faize itiraz edildiğini, asıl kredi borçlusu —- hakkında — sayılı dosyası ile iflasın ertelenmesi davasında takip açılmaması yönünde verilen tedbir kararı nedeniyle asıl kredi borçlusu şirkete ödeme emri tebliğinin yapılmadığını, aynı mahkemenin ——- sayılı ilamıyla kaldırıldığını ve kararın kesinleşt anılan ilamın kesinleşmesi üzerine davalı borçlu şirkete——– sayılı dosyasından ödeme emrinin gönderildiğini ve davalı şirket tarafından borca ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, —- takip tarihi itibariyle, hesap katı sonrası ve takip tarihi öncesi toplam 32.580 TL ödeme anapara alacağına mahsup edildikten sonra kalan 112.298,84 TL asıl alacak ve taksitli ticari kredi, iskonto kredisi, çek kredisi için yıllık 9 36,36 ve esnek ticari kredili mevduat hesabı ile ticari kredi kartı için 96 30,24 oranından hesaplanmış 5.546,40 TL işlemiş faiz, 277,32 TL faizin 45 gider vergisi ve 349,15 TL ihtarname masrafi olmak üzere toplam 117.471,88 TL alacağın, taksitli ticari kredi, iskonto kredisi, çek kredisinden kaynaklanmış 84.920,61 TL asıl alacak tutarına yıllık —— mevduat hesabı ile —— kartından kaynaklanmış—– oranları üzerinden, takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi, faizin —- takip masrafları ve yasal avukatlık ücretinin ödenmesi, takip tarihi itibariyle meri olan—- adet çek yaprağının iadesi ya da garanti bedellerinden kaynaklanmış 108.360 TL’nin alacaklı banka nezdinde depo edilmesi talebi ile icra takibinin başlatıldığını, davalı borçlular tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğinden, itirazın iptali istemiyle Sayın Mahkemeye başvurma zorunluluğunun doğduğunu, icra takibine yapılan itirazın kötü niyetli, haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili banka ile borçlular arasında imzalanan ——maddesinde; Bankanın kredi hesaplarını dilediği anda kapatma yetkisinin bulunduğunun ve ——fıkrasında; banka defter ve kayıtlarının kesin delil olduğunun taraflarca kabul edildiğini, kredi hesaplarının müvekkili banka tarafından —— kat edilerek borcun ödenmesinin istendiğini, verilen sürede ve sonrasında borcun tamamı ödenmediğinden borçluların temerrüde düştüğünü, bu nedenle müvekkili bankanın kayıtlarıyla sabit alacağın tahsili için yapılan icra takibinde talep edilen alacağa itirazın haksız, dayanaksız ve yersiz olduğunu, Müvekkili banka ile borçlular arasında mevcut kredi sözleşmesinin —–maddesinin b fıkrası il temerrüt halinde uygulanacak faizin belirlenmiş olduğunu, buna göre müşterinin, temerrü tarihinden itibaren, bunları Bankaya tamamen geri ödeyeceği tarihe kadar geçecek günler için, kullanmış olduğu tüm kredilere Bankaca uygulanan kredi faiz oranlarından, muacceliyet tarihi itibariyle en yüksek olan kredi faiz oranına bu oranın —-ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizi tatbik edileceğini ve temerrüt faizi ile gider vergisini ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, ayrıca, —-maddesinde, TL için aylık azami gecikme faiz oranı —– olarak belirtilmiş olduğundan, esnek ticari kredili mevduat hesabı ile ticari kredi kartından kaynaklanmış alacak için yıllık faiz oranının —– olarak talep edildiğini beyan ederek, davalı borçluların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlular aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı bankanın dava dilekçesinde banka defter ve kayıtlarının kesin delil olduğunu iddia ettiğini, bu hususun hukuka aykırı olmakla birlikte kabulünün mümkün olmadığını, ——-, bu kapsamda bir düzenleme olduğu düşünülse dahi taraflar arasında imza altına alındığı iddia edilen genel kredi sözleşmesinin kapsamında banka defter ve kayıtlarının kesin delil olduğu hususunun hiçbir surette müvekkili ile müzakere edilmediğini ve bu konuda müvekkiline bilgi dahi verilmediğini, davacı banka tarafından, tek taraflı olarak müvekkiline bilgi verilmeksizin sözleşmeye yerleştirilmiş olduğundan kesin delile ilişkin maddenin yazılmamış sayılmasının gerektiğini, ayrıca davacı banka tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan eklerin birçoğunda müvekkilinin imzasının bulunmadığını, davacı banka tarafından tek taraflı olarak sunulan ve müvekkilince ilk defa görülen bu belgelerin müvekkili aleyhine delil teşkil etmesinin mümkün olmadığını, talep edilen faiz oranlarının Borçlar Kanunu’nda yer alan temerrüt faizi düzenlemelerine, genel işlem koşullarına ve ——— aykırı olduğunu, davacının talep ettiği faiz ve faiz oranı ile hakkını kötüye kullandığını, müvekkili hakkında yapılan işlemin bu yönüyle de kanuna aykırı olduğunu, davaya konu icra takibi incelendiğinde, davacı banka tarafından, müvekkilinden, asıl alacağın, —- kısmı için, iskonto ve çek kredileri açısından yıllık —– için, esnek ticari kredi ve ticari kredi kartı açısından yıllık —– oranında faiz talep edildiğinin görüldi , ancak takip tarihi itibariyle yıllık temerrüt faiz oranının —— oranında olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı bankanın talep edebileceği faizin, söz konusu oranın yüzde yüz fazlasını aşmasının mümkün olmadığını, ancak davacı bankanın hukuka aykırı bir şekilde fahiş oranlı faiz talebinde bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili ——- şirketi ile davacı banka arasında söz konusu faiz oranları kararlaştırılmadığı gibi müvekkilinin ve davalı——söz konusu faiz oranlarından sorumlu olduğuna dair bir taahhüdünün de bulunmadığını, bir an için sözleşmede böyle bir faiz oranının yazılı olduğu düşünülse dahi, bu hususun müvekkili ile müzakere edilmediği ve bu konuda müvekkiline hiçbir surette bilgi verilmemiş olduğundan, Borçlar Kanunu’nun 21. maddesinde düzenlenen genel işlem koşulları çerçevesinde müvekkilinin menfaatine aykırı olduğunu ve yazılmamış sayılacağını, biran için davaya konu genel kredi sözleşmesinin hukuka uygun olduğu düşünülse bile, sözleşme içerisinde yer alan kefalet sözleşmesinde, eş rızası olmadığından ve müvekkilinin yükümlülük altına girdiğinin kendi el yazısı ile belirtilmediğinden geçersiz olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan genel kredi sözleşmesinin ön bilgi formu incelendiğinde, bazı boşlukların el yazısı ile doldurulduğu ancak müvekkilinin müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğu hususunu el yazısı ile belirtilmediğinin görülmekte olduğunu, dolayısıyla kefalet sözleşmesinin bu yönüyle açıkça geçersiz olduğunu, davacı tarafça dosyaya sunulan ve müvekkilinin kefil olduğu iddia edilen belgelerden müvekkilinin medeni halinin evli olduğu ve davacı bankanın bu hususu bildiği açıkça ortada olduğunu ve dosyaya müvekkilinin eşinin yazılı rızasının verildiğine dair Kanun’un düzenlediği şekilde sözleşme kurulmadan önce veya en geç sözleşme kurulma anında alınmadığını, kefalet sözleşmesinin geçersizliği sebebiyle müvekkilinin kefil olduğu iddiasının geçersiz olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhine huzurdaki davanın ikame edilmesinin haksız ve hukuka aykırılık teşkil etmekte olduğunu, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nda düzenlenen banka ve sigorta muameleleri vergisinin mükellefiyetinin davacı bankada olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili müteselsil kefilin azami sorumluluk miktarının kefalet limiti kapsamındaki asıl borçtan, kendi temerrüdü dolayısıyla doğan temerrüt faizinden ve bu temerrüt faizinin gider vergisinden sorumlu olduğunu, kefilin bunun dışında bir gider vergisinden sorumluluğunun olmadığını, son olarak, somut olayda müvekkilinin haksız ve hukuka aykırı olarak dosyaya itiraz ettiği kabul edilse dahi, takip konusu edilen borcun belirlenebilir özellikte olmadığından, yargılamayı gerektirdiğinden ve ancak yapılacak yargılama sonunda borç olup olmadığı tespit edileceğinden, davacı tarafın % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesinin istenmesi usul ve yasaya aykırı bir talep olduğunu savunarak, arz ve izah edilen sebepler ile Sayın Mahkeme tarafından resen tespit edilecek sair sebeplerle, usul ve yasaya aykırı, hukuki dayanaktan yoksun ve haksız taleplere ilişkin huzurdaki davanın reddine, dava değerinin %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN DAVADA:DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından dava dışı —– müşterek müteselsil kefaletiyle —— şubesi nezdinde krediler açıldığını, açılan ve kullandırılan kredi hesapları kredilerin geri ödemelerinin yapılmaması sebebiyle — tarihinde kat edildiğini, borcun ödenmesi gerektiğinde ilişkin —– numaralı ihtarnamesinin borçlulara tebliğe gönderildiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle—— sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı borçlu şirket tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini beyan ederek, öncelikle iş bu dava dosyasının —-esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve davanın——– sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, davalı borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalıya mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE ;
Asıl ve Birleşen Dava itirazın iptali talebine ilişkindir
Dava yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davada taraf teşkili sağlanmış, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri belirlenip, kanıtlar toplanmış uzman bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuca ulaşılmıştır.—- esasında görülen davacı bankanın aynı icra takibinde borçlu ——- Şirketine karşı açtığı itirazın iptali davası iş bu dava dosyası ile birleştirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı ve davalılar arasında geçerli genel kredi ve kefalet sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde, davalıların davacıya kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcunun bulunup bulunmadığı, varsa takip tarihi itibariyle hak kazanılan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarının ne kadar olduğu hususlarına ilişkin olduğu görülmüştür.—– Sözleşmesi: Davacı —- ile davalı —-arasında, davalı —-müteselsil kefaletiyle, —– sayılı —— Sözleşmesi akdedilmiştir.İhtarname;
—- yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, Davacı banka tarafından ödenmeyen borca ilişkin davalı asıl borçlu ——davalı müteselsil kefili —– kat ihtarı çekilmiştir.İhtarname tebligatları ve temerrüt tarihinin tespiti: Davalı asıl borçlu ——– davalı müteselsil kefili —- çekilen, —– yevmiye sayılı ihtarnameleri, muhatapların —- yazılı adreslerine gönderilmiş olup,—– gönderilen ihtarnamenin;— tarihinde, işyerinde daimi çalışanı—- imzasına tebliğ edildiği, —-gönderilen ihtarnamenin; — tarihinde Eşi —– imzasına tebliğ edildiği; Noterlik tebliğ şerhlerinden anlaşılmıştır. ———– yevmiye sayılı ihtarnamesini,—- tarihinde tebliğ alan—- tarihinde tebliğ alan—– borcunu ödemesi için ——– saat süre verilmiştir. Verilen bir günlük ödeme süresi gözetildiğinde; davalı asıl borçlu ———- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesine göre kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi taahhüt etmişse, alacaklı borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehinini paraya çevirmeden kefili takip edebilir, ancak bunun için asıl borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde bulunması gerekir, bu nedenle,———- sayılı ihtarnamesi ile taraflar temerrüde düşmüşlerdir.
İcra Takibi: Borcun ödenmemesi üzerine, davacı ——vekili tarafından, davalı asıl borçlu—— davalı müteselsil kefili———— sayılı dosyası ile —— tarihinde, “fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak, tahsilde tekerrür etmemek ve Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi uyarınca kısmi ödemeler öncelikle faize mahsup edilmek kaydıyla, toplam borcun, 117.471,88 TL’lik nakit kısmının, takip tarihinden ödeninceye kadar, taksitli ticari kredi, borçlu cari hesap kredisi, çek kredisinden kaynaklanmış; —- asıl alacak kısmına yıllık —–oranından,—- mevduat hesabı ve ticari kredi kartından kaynaklanmış; —— asıl alacak kısmına % 30,24 oranından, işleyecek temerrüt faizleri, faizlerinin % 5 gider vergisi, avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte tahsili, ilaveten Taahhütname gereği alacaklı Bankaca verilen ve halen iade edilmeyen —– adet çekin——- toplamı olan ———- nakdi olarak depo edilmek üzere tahsili, gayri nakdi alacağın takip sırasında nakde dönüştüğü takdirde, nakde dönüştürme tarihinde muhataba Bankaca ödenen tutarın, nakde dönüştüğü tarihten tahsiline kadar yıllık % 36,36 oranından işleyecek temerrüt faizi, temerrüt faizinin % 5 gider vergisi ile birlikte ödenmesi talebiyle” toplam 117.471,88 TL ve 108.360 TL için ilamsız icra takibi başlatılmıştır.Davalı — vekili tarafından,——–dilekçe ile icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olup, —–gönderilmiş ve burada——–esasına kaydedilerek, davalı —- tarihinde tekrar ödeme emri gönderilmiştir. Bu defa, davalı —– vekili tarafından takibe, borcun aslına, ferilerine, ödeme emrine, faiz oranına, işlemiş faize itiraz edildiğinden; ——- olarak takibin, davalı müteselsil kefil —— yönünden durdurulmasına karar vermiştir. —- iflasın ertelenmesi davasında —– tarihinde verilen tedbir kararı uyarınca davalı—— tarihinde ödeme emri gönderilmemiş olup, iflas erteleme talebinin reddi ve verilen ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılması hususundaki ——–sayılı kararının kesinleşmesine müteakip, —- tarihinde davalı asıl borçlu—– ödeme emri gönderilmiştir. Davalı—- vekili tarafından, ——-verilen dilekçe ile takibe, ödeme emrine, takibin dayanağı borca, borcun aslına, ferilerine, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize itiraz edildiğinden;—–dosyası ile ilgili olarak takibin, davalı asıl borçlu ——yönünden durdurulmasına karar vermiştir.
Davalı —- tarafından imza inkarında bulunulmuş, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde, —- tarafından düzenlenen —- tarihli raporda —– kefilliğe ait imzanın ——– eli ürünü olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.Dava ile ilgili olarak, bankacı bilirkişi tarafından ; Tarafların dava ve cevap dilekçeleri, davalıların icra takibine itiraz dilekçeleri, ———- sayılı İhtarnamesi, —– ve dosya kapsamında bulunan diğer delil ve belgeler ile davalı —–kullandırılan dava konusu krediler ile ilgili olarak, davacı ———- kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen ve birleşen dosyanında incelendiği denetlenebilir —— tarihli rapor mahkememizce de benimsenerek aşağıdaki sonuca ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ——arasında, davalı —- müteselsil kefaletiyle, ———imzalandığı, kredinin ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek davalılara kat ihtarnamesinin tebliğ olduğu, davacı banka tarafından yapılan icra takibini davalıların itirazının haksız olduğu, asıl dosya ve —– sayılı birleşen dosyası ile ilgili olarak, Davacı ——-takip tarihi itibariyle, davalı asıl borçlu —– davalı müteselsil kefil ——–;
a) —– krediler, borçlu cari hesap kredisi, çek hamillerine ödenen garanti bedelleri ve diğer alacaklardan kaynaklanmış, ——- olmak üzere toplam —–alacağının olduğu, Davacının, “takip tarihi itibariyle” taksitli ticari kredi, borçlu cari hesap kredisi, çek hamillerine ödenen garanti bedelleri ve diğer alacaklardan kaynaklanan alacağı Asıl Alacak Faiz BSMV Toplam 88.671,95 TL alacağının olduğu,
b) Ticari kredili mevduat hesabı ve ticari kredi kartından kaynaklanmış, 26.378,23 TL asıl alacak, 906,49 TL faiz ve 45,33 TL BSMV olmak üzere toplam 27.330,05 TL alacağının olduğu,
—–krediler, borçlu cari hesap kredisi, çek hamillerine ödenen garanti bedelleri, diğer alacaklar, ticari kredili mevduat hesabı ve ticari kredi kartından kaynaklanmış, 111.298,84 TL asıl alacak, 4.479,19 TL faiz, 223,97 TL BSMV ve 349,15 TL ihtarname noter masrafı olmak üzere toplam 116.351,15 TL alacağının olduğu,
Davacının, icra ödeme emrinde yazılı talebinin, 111.298,84 TL asıl alacak, 4.593,62 TL faiz, 277,32 TL BSMV ve 349,15 TL masraf olmak üzere; toplam 117.471,88 TL olduğu, ancak davacının toplamının hatalı olduğu, toplamın 116.518,93 TL olması gerektiği
Davalı ——- ortağı ve yöneticisi olan davalı müteselsil kefilin imzaladığı kefalet sözleşmesinin, ait olduğu Borçlar Kanunu’nun ilgili maddelerinde belirtilen hususları içerdiği ve kefaletinin geçerli olduğu, Tahsilde tekerrür oluşturmamak ve Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi uyarınca; takip tarihinden sonra yapılabilecek kısmi tahsilatların öncelikle faiz ve borcun ferilerine mahsubu sağlanmak kaydıyla, davalı asıl borçlu ——— ve davalı müteselsil kefil —- için; —— krediler, borçlu cari hesap kredisi, çek hamillerine ödenen garanti bedelleri ve diğer alacaklardan kaynaklanmış —- asıl alacak tutarına; yıllık —— mevduat hesabı ve ticari kredi kartından kaynaklanmış—- asıl alacak tutarına; yıllık—–gecikme faiz oranları üzerinden, takip tarihinden itibaren, asıl alacağın tamamen ödendiği tarihe kadar temerrüt faizi hesaplanmak suretiyle, takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceği, icra inkar tazminat şartlarının oluştuğu, davacı bankanın alacağında haklı olduğu değerlendirilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davacının, —– Sözleşmesi’nin, ——— başlıklı 9.21. ve “Kredinin Müteselsil Kefalet Karşılığı Kullandırılması ve Müteselsil Kefillerin Sorumluluğu” başlıklı 10.9. maddeleri uyarınca, takip tarihi itibariyle, davalı asıl borçlu —–davalı müteselsil kefil —— çek yaprağı için 108.360 TL’nin de depo edilmesi talebinde bulunabileceği anlaşılmış ise de bu konuda hüküm kurulmasının sehven unutulduğu görülmüştür.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜ ile,
1-Asıl ve birleşen davada, davalıların —— sayılı dosyasında yapılan takibe itirazlarının kısmen iptali ile takibin 111.298,84 TL asıl alacak, 4.479,19 TL faiz, 223,97 TL BSMV, 349,15 TL masraf olmak üzere toplam 116.351,15 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Taksitli ticari kredilerden kaynaklı alacak tutarı olan 84.920,61 TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %36,36 temerrüt faizi uygulanmasına,
3—– mevduat ve—–kartından kaynaklı asıl alacak 26.378,23 TL’ye takip tarihinden tahsil tarihine kadar %30,24 temerrüt faizi uygulanmasına,
4-22.259,76 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Asıl ve birleşen dava yönünden Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 7.947,95 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 3.423,89 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4.524,06 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından asıl ve birleşen davada yatırılan 3.423,89 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Asıl ve birleşen davada Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 5.698,10 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre 5.643,74 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine artan 54,36 TL’nin DAVACININ ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
8-Kabul edilen asıl ve birleşen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 18.452,67 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9- Ret olunan asıl ve birleşen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı ——–lehine takdir olunan 1.120,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
10-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı —- vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——-Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2023