Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/16 E. 2019/333 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/16 Esas
KARAR NO : 2019/333

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/01/2017
KARAR TARİHİ : 21/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline olan borcundan dolayı davalı aleyhine İAA——-. İcra Müdürlüğünün 2016/25132 sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığını, 141.443,50 TL alacağa yönelik itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizine ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket, kurumsal bir yapıda olan bağımsız denetim şirketlerince yılın dört döneminde denetlenen ve raporlanan, finansal ve muhasebesel anlamda profesyonel idare edilen ve yüksek işlem hacmi olan kurumsal bir firma olduğunu, faturanın tek başına borcun varlığını ispata yaramadığını, fatura akdi ilişkinin varlığı için yeterli olmadığını, fatura bir akit olmadığını, akdin ifasını gösteren bir belge olduğundan ihdası muteber bir borç ilişkisinin varlığına bağlı olduğunu, fatura tanzim eden ile adına fatura tanzim edilen arasında böyle bir borç ilişkisi bulunmaması halinde faturanın hukuki bir sonuç doğurmasından söz edilemeyeceğini, Yargıtayın emsal kararları da faturanın tek başına akdi ilişkinin varlığını ispatlamaya yetmeyeceğini, faturanın ispat aracı olabilmesi için bir sözleşmenin ya da taraf defterlerinin birbirini doğrular nitelikte olması gerektiğini belirttiğini, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yetki itirazımızın kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davacı tarafından talep edilen icra inkâr tazminatının reddine, kötü niyeti sabit olan davacı taraf aleyhine dava değerinin %20’ından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, cari hesaba konu faturalara dayalı alacağın tahsili amacı ile girişilen icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce öncelikli olarak davacı tarafından davalı aleyhine girişilen icra takip dosyasının celp ve incelenmesine karar verilmiş ve icra takip dosyasının tetkiki ile davacının davalı aleyhine 29/11/2016 tarihinde icra takibine giriştiği ve girişilen icra takibinde davalı borçluya 05/02/2016 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği ve davalı borçlunun takibe karşı itirazlarını 12/12/2016 sunmuş olduğu ve itirazın davacı alacaklıya bildirilmediği görülerek dava da HMK 114/1 de sayılı dava şartlarının yanı sıra HMK 114/2 kapsamında sayılı itirazın iptali davasının dinlenilme şartlarının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından icra dosyasına ibraz edilen itiraz dilekçesi kapsamı ile taraflar arasında çekişmeli bulunan hususların akdi ilişkinin bulunup bulunmadığı ve faturaya konusu hizmetin davacı tarafından yerine getirilip getirilmediği hususlarında toparlandığı anlaşılmış, tarafların tacir bulunuşu hasebi ile ticari defter ve kayıtlar kesin delil teşkil edeceğinden tarafların defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasını teminen dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir.
Davacı taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış, karşı tarafın ticari defterlerine dayanmamıştır ancak karşı taraf defterlerinin incelenmesinin yasada belirtildiği üzere davalı karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde davacı defterlerinin lehine delil olabileceği anlaşılarak davalı defterlerinin celp ve incelenmesine karar verilmiştir.
Bu kapsamda davacı ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmiş ,davalı ise ticari defter ve kayıtlarını mahkememizin defterlerin ibraz edilmemesi halinde HMK 222 ve devamı hükümleri uygulanacağı ihtarına rağmen ibraz etmemiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtlarının irdelenmesi ile Davacı ile davalı arasında 2016 yılı öncesine dayanan ticari ilişkinin bulunduğu davacının ticari defter ve kayıtları ile bu faturaların taşıma ve elleçleme hizmetine ilişkin tanzim edildiği davacının tertip etmiş olduğu faturalara dayalı davalı şirketten 7.000,00 ödeme ve 24.449,60 TL iade faturası sonrası defter ve kayıtlarına göre 141.443,50 TL alacaklı olduğu rapor edilmiş ancak davalı şirket tarafından akdi ilişki inkar ve fatura içeriğindeki hizmetlerinin sunulmadığı savunulduğundan HMK 222 gereğince davalı şirketin defter ve kayıtlarına münhasır delil olarak dayanılmamış olduğundan davacı tarafından defterlerine dayalı akdi ilişkinin ve davalının borçlu olduğuna karar verilemeyeceğinden bu sefer davalının defter ve kayıtlarının uzantısı niteliğinde BA formlarının————- vergi dairesinden celbine karar verilmiş ve tetkiki ile davalının davacı tarafından tanzim edilen faturaları alım faturası olarak kaydettiği ve bu faturaları BA formları ile vergi dairesine beyan ettiği anlaşılmış ve dosya ek rapor için bilir kişiye tevdi edilmiş bilir kişi tarafından tanzim olunan ek raporda davalı şirketin KDV dahil Mayıs 2016 da 148.444,00 TL lik Haziran 2016 da 24.449,60 TL olmak üzere toplam 172.893.60 TL lik faturaları vergi dairesine beyan ettiği rapor edilmiş bu şekilde davacı defter ve kayıtları davalının defterlerinin uzantısı niteliğinde bulunan BA formları ile doğrulanmış taraflar arasında akdi ilişkinin ve fatura konusu hizmetin davalıya verildiği anlaşılmışır.
Davacı defter ve kayıtları ile bu faturalardan 24.449,60 TL lik faturanın iade faturası olduğu ve 18/07/2016 tarihinde davalı tarafından 7.000,00 TL ödeme yapılmış olması ile davacı talebi bir arada değerlendirilerek davacının 141.443,50 TL lik alacağının sabit hal aldığı anlaşılarak davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce,davacı tarafından icra inkar tazminatı talep edilmiş olmakla;icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması alacağın likit ve belli olması şartlarının katılım halinde bulunması gerekmektedir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, davacının alacaklı olduğu miktar dosya kapsamında bulunan faturalara ve davacı,davalı ticari defter ve kayıtlarına göre likid olduğundan, daha fazla takdir edilmesine ilişkin talep ve neden bulunmadığından likit ve muayyen nitelikte bulunan asıl alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kabulü ile
1-)İAA ————-.İcra Müdürlüğünün 2016/25132 Esas sayılı icra takip dosyasında davalı borçlunun itirazın iptali ile takibin 141.443,50 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Takipte,uyuşmazlık konusu işin ticari iş bulunuşu nedeni ile takip tarihinden tahsil tarihine değin işlemek üzere 3095 sayılı yasa 2/2 maddesi gereğince avans faizi YÜRÜTÜLMESİNE,
Takip de asıl alacak likit nitelikte bulunduğundan 141.443,50 TL nin %20 si (28.288,74 TL )nispetinde icra inkar tazminatının İİK 67/2 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Karar tarihinde alınması gerekli 9.662,00 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.694,46 TL (icra müd yatırılan 721,05 TL) toplamı 2.415,51 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.246,49 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.141,00 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.694,46 TL harç toplamı 2.835,46 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——-. deki esaslara göre belirlenen 14.065,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça orunup usulen anlatıldı