Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/146 E. 2018/917 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/146 Esas
KARAR NO : 2018/917

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2017
KARAR TARİHİ : 09/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket, …. sektöründe Türkiye çapında faaliyet göstermekte olan bir şirket olduğunu, bu anlamda taraflar arasında davalı tarafça gönderilecek ürünlerin depolanması için anlaşma sağlanmış ve müvekkil şirket antreposunda davalı şirkete, ait malları depolamaya buna karşılık davalı da müvekkil şirkete bedel ödemeyi yüklendiğini, davacı şirket davalıya ait malları deposunda muhafaza etmiş ve halen etmekte olup anlaşma ile yüklendiği edimini gereği gibi yerine getirmeye devam ettiğini, ayrıca taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olarak depolama hizmetini sağlayan davacı şirket verdiği hizmet karşılığı fatura kestiğini, Ancak davalı tarafından fatura bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı üzere davalı aleyhine İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğü’ nün 2016/10694 E. sayılı dosyasından ödenmemiş 11.139,65 TL bedelin tahsili için icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı olarak takibe ve borca itiraz ettiğini, davalı şirket, aleyhine yapılan İcra takibin haksız olarak itiraz etmiş olup, davalının borçlu olmadığı yönündeki itirazlarının ve sair tüm itirazlarının hukuki dayanağı bulunmadığını, davalının, davacı şirkete borcu olmadığı yönündeki itirazları tamamen asılsızdır. Zira müvekkil şirket, davalı ile arasındaki anlaşmaya istinaden, davalı şirkete ait malların depolanması hususunda mutabık kalınmasının akabinde, edimini gereği gibi eksiksiz ifa ettiğini, fatur alandır ma yaptığını, ancak davalı, fatura bedelinin ve hizmet, bedelinin takip tarihi itibari ile 11.139,65 TL’ lik tutarını kötü niyetli olarak ödemediği gibi, aleyhine yapılan icra takibine de sırf alacağı sürüncemede bırakmak için haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, borçlu tarafın haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı borçlunun % 20′ den aşağı olmamak kaydı ile tazminat ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi her hangi bir cevap vermemiştir.
Davacı taraf uhdesinde olan tüm delilleri ibraz etmiş ve getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Bilahare dosya bilir kişiye tevdi edilerek bilirkişiden taraflar arasındaki dava konusu uyuşmazlığa ilişkin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak taraflar arasında akdi ilişkinin kurulup kurulmadığı, kurulmuş kabul edilip edilemeyeceği, sözleşme dahilinde işlerin, sözleşme dışı davacı tarafından yapıldığı iddia edilen işlerin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise; davacının ne kadar ücrete hak kazandığı, sunulan faturaların dava konusu işe ilişkin olup olmadığı, davacı ile davalı arasında başkaca bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı kapsamında rapor alınmasına karar verilmiş bilir kişi tarafından ibraz edilen rapor da ;
Davacı tarafın, 2015-2016 yılı ticari defterlerini tarafına ibraz ettiğini, davacının İbraz edilen ticari defterleri kanuna göre eksiksiz vc usulüne ııygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, mevcut tespitlere göre davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu, dava da taraflar arasında ticari faaliyeti düzenleyen sözleşme olmadığı görüldüğü davacının esas iddiasında ticari defterlerine dayanmış olduğu ve ticari ilişkide, sadece fatura düzenlenmiş olması tek başına, bir alacağı olduğunu iddia eden tarafı haklı çıkarmayacağı öncelikle tacirler arasında ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebileceği bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılacağı davacının huzurdaki davada davalıya dava konusu faturaları kargo yolu ile tebliğ ettiğini ifade etmişse de mevcut dosya kapsamında hangi faturaları davalı adına kime teslim ettiği somut olarak ortaya koyması gerekiği ve bu durum da davacı taraf öncelikle dava konusu faturaları davalı tarafa tebliğ ettiğini ve yasal süresi içinde itiraz edilmediğini veya dava konusu faturalarda yazılı malları davalıya teslim ettiği somut olarak ispat etmeye mecbur olduğunu rapor etmiştir.
Mahkememizce de 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır, düzenlemesi kapsamında ;Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını mal teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiş olduğundan bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı tarafta olduğu nazara alınarak malların depoda muhafaza edilmesine dair anlaşmanın, teslim makbuzu, sevk irsaliyesi, irsaliyeli fatura ile ispat edilir ilkesi göz edilmiş ve buna karşın davacı, davalı ile arasındaki ilişki kapsamında davalıya faturaya konu malları teslim aldığını ispat edememiş bulunuşu göz etilerek Türk Ticaret Kanunu’nun md. 23 fıkra 1 hükmündeki ifadeden de anlaşılacağı üzere faturadan söz edilebilmesi için, tarafların arasında daha evvel bir akdi ilişkinin bulunması gerekli olduğu nazara alınarak faturaın sözleşmenin yapılması değil, yerine getirilmesi safhası ile ilgili ticari bir belge olduğu göz etilerek bu bakımdan faturanın akdin şartlarını tespit eden değil, tespit edilmiş olan şartların bir kısmını gösteren ve bunları belirli şartlarla tevsik eden bir belge oluşu buna göre; fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması ve faturanın bu akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerektiği anlaşılmış ve mahkememizin 08/05/2018 tarihli celsesinde davacının yemin deliline dayanmış bulunuşu göz etilerek davalıya yemin teklif edip etmediği sorulmuş davacı tarafından davalı şirkete yemin teklif edilmesi nedeni ile davalı şirkete yemin metni tebliğ edilerek duruşma günü tebliğ edilmiş ancak 09/10/2018 tarihli celse de davalı şirket yetkilisinin yemin metninin tebliğ edilmiş bulunmasına rağmen duruşmada hazır olmaması nedeni ile yeminin kesin delil oluşu ve yeminden sarfınazar edildiği göz etilerek davacının davasının kabulüne karar verilerek davaya konu alacağın likit olduğu ve davalı taraf takipte itirazında haksız olduğu anlaşılmakla likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle İİK.67/2.maddesi uyarınca asıl alacağın takdiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-……..İcra Müdürlüğünün 2016/10694 Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin 11.139,65 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına,
2-Dava konusu alacağın likit olması nedeni ile asıl alacağın % 20 si (2.227,93 TL) nisbetinde inkar tazminatının İİK 67/2 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Tarafların tacir olması sebebiyle takibe takip tarihinden itibaren kanuni avans faizi işletilmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 760,94 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 134,54 TL (icra müd yatırılan 55,70 TL) toplamı 190,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye 570,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 723,00 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 134,54 TL harç toplamı 857,54 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.