Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1458 E. 2019/171 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1458 Esas
KARAR NO : 2019/171
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/12/2017
KARAR TARİHİ: 19/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ———— tesisatlarının yapılması, —————– işleri için sözleşme imzalandığını, sözleşme bedeli KDV hariç ————- ödemelerin aylık hakediş usulü ile 120 günlük çek ile yapılacağını, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ——— yapılması- ———- için sözleşme imzalandığını, sözleşme bedeli KDV hariç ——- ödemelerin aylık hakediş usulü ile 120 günlük çek ile yapılacaktır. müvekkil şirket almış olduğu işleri ve ek işleri süresinde tamamladığını ve muhatap firmanın sigortalı çalışanı olan şantiye şefi – — teslim edildiğini, 13.03.2017 tarihli ——– teslim tutanağında “.——– yapılan işleri yerinde gezilerek eksik veya kusurlu imalat bulunmadığından dolayı kabul için engel bir durum olmadığı tarafımızca tespit edilmiştir….” tespit ile sabit olduğu üzere müvekkil şirket tüm yükümlülüklerini tamamen yerine getirdiğini, müvekkil şirket üstlenmiş olduğu işleri ve ek işleri tamamlayıp davalı şirkete teslim etmesine rağmen tüm ücretleri ödenmediği gibi çalışma süreleri içerisinde haksız uygulanan para kesintileri ve sözleşmede belirtilen süre içerisinde ödeme yapılmaması nedeniyle müvekkil şirket mağdur edildiğini, davanın kabulüne karar verilerek, belirsiz alacak davamızda bilirkişi raporu ile tespit edilecek miktar üzerinden talep artırım dilekçesi ile artırmak ve eksik harcı ikmal etmek, fazlaya ilişkin dava/talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 40.000 TL alacağın 13.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile aralarında dava konusu —- Apartmanına ilişkin eksik yapılan işlerin ——Noterliği aracılığı ile ihtar edildiğini, 5 yıllık garanti teminatı bulunduğuna ilişkin hükme aykırı olarak yerine getirmediğini, haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE- : Dava eser sözleşmesi gereğince bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan dosya kapsamında bulunan bila tarihli sözleşme gereğince davalı ——–ı mevkiinde taahhüdü altında bulunan —— tesisislerinin,—tesisatı,havalandırma,soğutma,sıhhi tesisatın onaylı projeler doğrultusunda tüm sözleşme eklerine ve yasal mevzuata uygun olarak yapılması işinin davacı tarafından yüklenildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan 02/10/2018 tarihli öninceleme duruşmasında taraflar arasında uyuşmazlık konusu tespit edilerek aynı celse HMK 320 gereğince tahkikat yargılamasına geçilmiş ve taraflar arasında tespit olunan uyuşmazlık konularındaki teknik vakıaların değerlendirilmesi için inceleme günü belirlenerek dosyanın bilir kişi heyetine tevdine karar verilmiş ve bilir kişi heyeti tarafından düzenlenen 17/12/2018 tarihli raporda neticeten davacı tarafından imzalanan mutabakat mektubu gereğince davacının davalıdan bakiye ücret alacağının bulunmadığı rapor edilmiştir.
Bilir kişi raporuna karşı davacı vekili beyan ve itirazlarında sözleşme gereğince taahhüt edilen işlerin tamamlanmış olduğunu,bu kapsamda dosya kapsamında bulunan 13/03/2017 tarihli tutanağın bu iddialarını tevsik ettiğini,cari hesap mutabakatine karşı ise bu belgenin sehven imzalandığını belgeyi kabul etmediklerini, bu nedenle raporun yanılgılı olduğundan bahisle rapora karşı itiraz edilmiştir.
Dava da taraflar 6102 sayılı TTK’nın 16. maddesi gereğince tacirdirler ve yapılan iş ticari iştir. Davacı tarafından mutabakat mektubunun sehven imzalandığı yönündeki beyanlara davacının 6102 sayılı TTK’nın 18/II maddesi gereğince basiretli davranma yükümlülülüğü bulunan tacir oluşu ve basiretli bir işadamı gibi davranma yükümlülüğünün de davacıya objektif bir özen ölçüsü getirmesi ve tacirin ticari işletmesiyle ilgili faaliyetlerinde, kendi yetenek ve imkânlarına göre ondan beklenebilecek özeni değil aynı ticaret dalında faaliyet gösteren tedbirli ve öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesinin gerekli olduğunu vurgulayışı,tacirin özellikle ticari işletmesiyle ilgili sözleşmeleri yaparken ve bu sözleşmelerden doğan borçlarını yerine getirirken basiretli bir işadamı gibi davranmak zorunda olduğundan ve mutabakat zabtının davacıdan sadır oluşunun da çekişme konusu bulunmaması davacı tarafın davalının defter ve kayıtlarında bulunmadığını belirttiği faturaların ve geçici kabulün varlığını gösterdiğini beyan ettiği ve dosya kapsamına ibraz ettiği 13/03/2017 tarihli belgenin, teslim edildiği anlaşılsa bile fatura konusu malların mutabakat mektubundan önce olduğu da gözetilerek yani davacı tarafından dava dosyasına sunulan 13/03/2017 tarihli teslim tutanağı ve faturalar sonrası mutabakat mektubu imzalanmış olduğundan mezkur belgenin imzalanması ile davacı tarafın bu belgenin içeriğinin kabul edildiği ve işbu 14/06/2017 tarihli mutabakat zaptı ile o tarih itibariyle yüklenicinin kalan net alacağını belirlemiş oluşlarına göre bu tarih itibari ile davalının davacıya borcunun bulunmadığının kabulü gerektiği anlaşılmış ve dosyanın yeniden bilir kişi heyetine tevdi edilmesinin sonuaca etkili olmayacağı anlaşılarak davacı vekilinin yeniden rapor veya ek rapor taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ittıhaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 683,10 TL harçtan mahsubu ile kalan 638,70 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/02/2019