Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1457 E. 2018/958 K. 12.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1457
KARAR NO : 2018/958

DAVA : SİGORTA
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 12/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı …Ş.’ye 03.08.2016 başlangıç ve 03.08.2017 bitiş tarihli 100 Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan …nin ortak mahallinde 9-10 Ocak 2017 tarihlerindeki yoğun kar yağışına bağlı olarak ağaçların devrildiği ve devrilmesi sonrasında çevre duvar tel çitleri ile bahçe aydınlatma direklerinin zarar gördüğü, ağaçların kullanılamaz hale geldiği, zarar bedelinin sigorta şirketinden talep edildiği, davalı … şirketinin zarar gören ağaçların bedelinin 61.000,00 Euro olduğunu belirlemiş olmasına karşın zararın sınırlı miktarda güvence altına alınan Fırtına Riskinden meydana geldiği yönünde değerlendirme yapan ekspertiz raporunu baz alarak 8.100,00.-TL’lik ödeme yaptığı, bu tutarın kabulü mümkün olmadığından davalı … şirketi hesabına iade edildiği, müvekkili site içerisindeki ağaçların kar ağırlığı nedeniyle devrildiği ve kırıldığı, devrilen ağaçlar nedeniyle site çevre duvarındaki tel çit ve elektrik direğinin zarar gördüğü, ekspertiz raporunda hasarın fırtınadan kaynaklandığına yönelik değerlendirmenin kabul edilmeyeceği, başta fotoğraflar olmak üzere diğer deliller ve ekspertiz dosyası celp edildiğinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile hasarın kar ağırlığından meydana geldiği, tüm zararın teminat kapsamında olduğunun açıklığa kavuşacağı, poliçede kar ağırlığının bir riziko nedeni olarak gösterildiği ve sitedeki bitki ve ağaçların poliçe ile teminat altına alındığı, kar ağırlığı nedeniyle meydana gelen zararın davalı … şirketi tarafından sigorta poliçesinden karşılanmadığından bahisle harca esas değer olarak 10.000,00.-TL gösterilmek suretiyle HMK m.107 gereği yapılacak yargılama ve toplanacak delillerle zararın tutarının belirlenmesinden sonra talep artırma hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00.-TL poliçe ile teminat altına alınan zarar bedelinin 10.01.2017 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacının her ne kadar kar yağışı nedeniyle bitki ve ağaçlarda meydana gelen hasarın kar ağırlığı teminatı kapsamında karşılanması gerektiğini iddia etmiş ise de bitki ve ağaçlar bakımından sigorta poliçesinde verilen teminat yalnızca fırtına klozuna ilişkin olduğundan ve anılan kloz uyarınca teminat limitinin tamamı davacıya ödendiğini, davacının kendisine ödenen tazminat miktarı dışında kalan tazminat taleplerinin haksız ve mesnetsiz olmasından dolayı reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu olayda davacının iddia ettiği gibi bitki ve ağaç hasarlarının kar ağırlığı teminatında değerlendirilmesine ilişkin talebinin sigorta poliçesinde bu yönde verilmiş bir teminat bulunmadığından sigorta poliçesinden karşılanmasının hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkil şirketin davacı tarafın bitki ve ağaçlarda oluşan zararlardan dolayı fırtına teminatı kapsamında belirlenen 5.000,00 TL dışında davacıya tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığından müvekkil şirket aleyhine açılan işbu davanın haksız ve mesnetsiz olmasından dolayı reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, yangın sigorta poliçesi kapsamında teminat altında bulunduğu iddia edilen rizikonun gerçekleşmesinden dolayı meydana gelen maddi zararın poliçe kapsamında davalı … şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesi, “Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.” şeklindedir. Kanun’un tanım başlıklı 3. maddesinin (ı) bendi, “Sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, (k) bendi, “Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, (l) bendi “Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklindedir. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Yasa ile hizmet sözleşmesi de bu yasa kapsamına alınmış olup ticari ve mesleki amaçlarla hareket etmeyen ve tüzel kişiliği bulunmayan site yönetimi olan iş sahibinin taraf olduğu sigorta sözleşmesi de tüketici işlemidir. (Yarg. 15.H.D. 14/03/2017 T. 2016/60 E. 2017/1096 K.; Yarg. 3.H.D. 09/12/2016 T. 2016/21612 E. 2016/13993 K.)
Ayrıca görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır ve görev hususunda kazanılmış hak söz konusu olamaz. Bu durumda davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevli olduğu ve bu nedenle tüketici mahkemesinde görülmek üzere göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın GÖREV NEDENİYLE dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre usulden REDDİNE,
2-HMK 20 md.ye göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haflatık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.