Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1455 E. 2020/12 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1455 Esas
KARAR NO: 2020/12
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ: 14/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki sonucu, davalının müvekkili firmanın tüm gümrükleme işlerinin yapılması ve takibi amaçlı davalı firma ile sözleşmeli olarak çalışıldığını, davalı firmanın müvekkiline ait beyannameleri zamanında sunmaması nedeniyle gecikme cezaları tahakkuk ettirilmesine sebep okluğunu, davalı firmanın konu hakkında müvekkili firmaya bilgi vermek yerine, herhangi bir açıklama yapmadan uzlaşma vekaleti istediklerine dair mail gönderdiğini, davalı firma çalışanlarının kusurlu davranışı nedeniyle müvekkili firmaya gecikme cezası kesildiğini ve uzlaşmaya gidilerek ———– TL Tik ceza miktarı üzerinde anlaşıldığını, davalı firmanın hatalı işlemlerinden dolayı söz konusu cezayı ödemek zorunda kaldıklarını hıı konuda kendilerinin sorumlu olduklarını ve ——-TL Tik cezayı ödemeleri gerektiğini söylendiğini ancak olumlu bir sonuç alamadıklarını, bu nedenle ——-.İcra Müdürlüğümün ——- esas sayılı icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacının kendi ihmali ile ödemek zorunda kaldığı para cezasından sorumlu kılınmasının hukuken mümkün olmadığını, gerek gümrük mevzuatı gerekse de ticaret kanunu kapsamında müvekkilinin böyle bir zorunluluğu olmamakla birlikle müvekkili şirket çalışanlarından ———– davacı şirket yetkilisi ———- göndermiş olduğu ——- ve e-posta ekinde gönderildiğini, beyannamelerin ilgili antrepoya verilmesi gerektiğini, beyanname hazırlanırken faturalar da ki malzeme bilgisi ve kodlarının yazılması gerektiği, fatura kesilirken dikkat edilmesi gerektiğini” belirttiğini, söz konusu e-postadan anlaşılacağı üzere, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu olmamasına rağmen davalı tarafı uyardığını, antrepo beyannamelerini hazırlayarak davacı tarafa gönderdiğini, davaeı taraftan sadece ilgili kısımların teyit edilerek beyannamenin verilmesi gerektiğini bildirdiğini, hazırlanan beyannameleri tüm uyanlara rağmen süresinde vermeyen Ticaret Kanununda tanımlandığı üzere basiretli bir tacir gibi davranmayan davacının bu fiilin müvekkili şirketin sorumlu kılınması mümkün olmadığını belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle davanın yetkisiz yerde açılması nedeniyle reddine, davanın kötü niyetli olarak açılmış olduğu nazara alınarak %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hııkmedilmesine, davanın esasen reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle meydana geldiği iddia edilen zararın tazmini amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki sonucu, davalının müvekkili firmanın tüm gümrükleme işlerinin yapılması ve takibi amaçlı davalı firma ile sözleşmeli olarak çalışıldığını, davalı firmanın müvekkiline ait beyannameleri zamanında sunmaması nedeniyle gecikme cezaları tahakkuk ettirilmesine sebep okluğunu, davalı firma çalışanlarının kusurlu davranışı nedeniyle müvekkili firmaya gecikme cezası kesildiğini ve uzlaşmaya gidilerek ———-TL Tik ceza miktarı üzerinde anlaşıldığını, davalı firmanın kendi sorumluluklarında olmalarına rağmen bilerek söz konusu antrepo beyannamelerini sunmadığını, davalı firmanın hatalı işlemlerinden dolayı söz konusu cezayı ödemek zorunda kaldıklarını bu konuda kendilerinin sorumlu olduklarını ve —-TL lik cezayı ödemeleri gerektiğini iddia etmekte, davalı vekili ise müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu olmamasına rağmen davalı tarafı uyardığını, antrepo beyannamelerini hazırlayarak davacı tarafa gönderdiğini, davaeı taraftan sadece ilgili kısımların teyit edilerek beyannamenin verilmesi gerektiğini bildirdiğini, hazırlanan beyannameleri tüm uyanlara rağmen süresinde vermeyen Ticaret Kanununda tanımlandığı üzere basiretli bir tacir gibi davranmayan davacının bu fiilin müvekkili şirketin sorumlu kılınması mümkün olmadığını savunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Taraflar arasındaki anlaşmaya göre davalının davacıya icra takibine konu cezaya neden olan gümrük beyannamelerini sunma görevinin olup olmadığı, davacının ödediği cezanın sorumluluğunun kime ait olduğu, davacı tarafın ödemiş olduğu ———-TL tutarındaki cezanın davalı yandan talep etmesinin mümkün olup olmadığı noktalarında toplanmakta olup, inceleme bu noktalar üzerinde yapılmıştır.
Mahkememizce dosyanın, taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere bir ————- konularında uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen bilirkişi raporu mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
İcra Dosyasının incelenmesinde; Davacı taraf ——- tarihinde, ————- raporu ile ——-TL Tık ceza bedelinin alacağı nedeniyle—-.İcra Müdürlüğü’nün ——- esas sayılı dosyasından, ——-İlamsız Takiplerde Ödeme Emri ile icra takibi başlatmış, ödeme emri borçluya — tarihinde tebliğ olduğu, borçlu vekilinin ——– tarihinde itirazı üzerine, davacı vekilinin “1” yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açmış olduğu anlaşılmaktadır.
Uzlaşma Tutanakları ve ceza kararlarının incelenmesinde, Davacı vekili tarafından, dava dilekçesi ekinde sunulan, ————– Sayılı, ————-TL tutarlı Usulsüzlük ceza kararı göndermiş olduğu görülmüştür
Dava dilekçesi ekinde sunulan ————-sayılı Uzlaşma tutanağının incelenmesinde; “…yükümlü itirafından ileri sürülen hususlara tahakkuk dosyasını inceleyen komisyonumuzca uygun görüldüğünden, yapılan tahakkukun aşağıda belirtilen şekilde değiştirilmesine oy birliği ile karar verilerek uzlaşmaya varılmıştır” denilerek söz konusu ceza tutarı ——— TL olarak kararlaştırılmıştır.
Davalı —— şirketi personeli olduğu anlaşılan ece.———– tarafından ——gönderilen ——tarihli —- özetle;———- beyanamelerimiz ektedir. Tüm bilgiler yazmaktadır. Her antrepo beyannamesiyle ayrı fatura kesiniz, faturada belirtilen malzeme bilgisi ye faturada belirtilen malzeme kodlarının yazılması gerekmektedir ,————- sayılı tarihli antrepo beyannamesinde düşüm vardır ve ne kadar kaldığı beyannamede belirtilmiştir, b’atııra keserken dikkat etmenizi rica ederim.” denilmektedir. Buradan anlaşıldığı üzere, davalı ————–nezdinde muhatap pozisyonunda olan müşterisini uyarmakta ve işlemlerin nasıl yapılması gerekliğini aktarmaktadır. ——– bilirkişisi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere;
Uygulamada da durumun bu şekilde işlediği, —– müşaviri ———- düzenledikten sonra, fatura kesim işinin müşteri tarafından yapıldığı, aslında müşterinin, faturanın nasıl kesileceğini bilmesi gerekirken, gümrük müşavirleri tarafından ne şekilde olması gerekliği çoğu zaman anlatılmadığı, somut durumda da müşavir tarafından müşterinin uyarıldığı, özellikle her antrepo beyannamesine ayrı fatura kesilmesi gerektiği, ayrıca faturada belirtilen malzeme bilgisi yanında, malzeme kodlarının da yazılması talep edildiği, ————- doğru olarak takip edebilmek ve fiili sayım durumlarında açığa düşmemek için uygulamada kullanılan en sağlıklı yöntem de faturalarda antrepo beyannamelerinde kullanılan kodların kullanılması olduğu, davalı şirket çalışanı da müşterisini olası olumsuzluklar açısından uyardığı, uygulamada antrepoda geçici olarak mal depolayanlar, kendi envanterlerini kendileri tuttuğu, burada önemli olan bir hususta beyanların verilme süreleri olup, bu süreleri bilme ve süresi geçmeden bu konuda beyannemelirin düzenlenmesi iş emrini verme sorumluluğunun antrepodaki eşyanın malikinde olduğu, davacı tarafın kendi üzerine düşen bu sorumluluğu yerine getirmemesi nedeniyle cezalı duruma düşüldüğü, davacının beyannamenin zamanında verilmesi yönünde bir iradesi ile davalı müşavir firmaya bir iş emri verdiğine dair bir delile rastlanmadığı, şu halde verilmesi gereken beyannamenin süresi içinde verilmemesi nedeniyle sorumlu olanın davacı olacağı, dosyaya sunulu olan yazışmalardan, davalı tarafın müşterisine yardımcı olmaya çalıştığı, müşterisinin daha fazla mağdur olmaması için tebligat sürelerine dikkat edilmesi, uzlaşma için başvurularda gecikilmemesi yönünde tavsiyelerde bulunduğu, uzlaşma için de kendilerine yetki verilmesini talep ettiği ve sorunun en az ceza ile çözümü yönünde çaba sarf ettiği anlaşılmakla, dosya içeriği ve somut veriler ışığında, davalı müşavirlik firmasının, davacının kendisine kesilen cezada bir sorumluluğunun olamayacağı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gerekli 55,40 TL harçtan 120,78 TL’si peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 65,38 TL harcın davacıya talep halinde İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisnde —– nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı okundu. Usulen anlatıldı. 14/01/2020