Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/144 E. 2018/864 K. 01.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/144 Esas
KARAR NO : 2018/864

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2017
KARAR TARİHİ : 01/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil şirketi tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait ————— plakalı araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün 2016/26659 E. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri, Davalıya 20.12.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, Davalı tarafından 26.12.2016 tarihinde dosyanın tamamına itirazda bulunulduğunu, itiraz konusu dosya alacağı hakkında takibin devamı amacıyla işbu davayı ikame ettiği, yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu, davalının İstanbul Anadolu ————-. İcra Müdürlüğünün 2016/26659 E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini, takibin devamına ve aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, otoyollarla ilgili cezaların ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edileceği, bu nedenle davacının dava takip ve icra takip yetkisine sahip olmadığını, 14/05/2012 tarihli ve ——— nolu Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Genel Müdürlüğünün Sorumluluğu Altında Bulunan Otoyollar ile Erişme Kontrolünün Uygulandığı Karayollarında Geçiş Ücretlerinin Belirlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 9. maddesinde yasal süresi içinde ödenmeyen geçiş ücretleri ve idari para cezalarının ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edileceğinin açıkça hüküm altına alındığını, işbu düzenleme gereği dava konusu geçiş ücretleri ve para cezalarının tahsilinde tek yetkili merciin ilgili vergi dairesi olduğunu, ——–olan davacının para cezası tahsil etme yetkilisinin olduğunun kabul edilmesinin hukuk mantığıyla bağdaşmadığını, bu nedenle dava ve takip yetkisine sahip olmayan davacının davasının usulden reddi gerektiğini, asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla biran için davacının para cezalarını tahsil yetkisi olduğu kabul edilse dahi müvekkili şirkete ait araçların geçiş ihlali yapması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkili şirkete ait araçlardan geçiş ücreti alınmamasının tamamen davacı şirketin yönettiği köprü ve otoyollardaki sistemde yaşanan teknik arızalardan veya farklı sıkıntılardan kaynaklandığı, müvekkili şirketlere ait geçiş kartlarında yeterli bakiye bulunmasına rağmen geçiş ücreti tahsil edilmediğini, bu nedenle usul ve yasaya aykırı cezalar kesildiğini beyanla, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:

1-Davanın ve çekişme konularının tespiti: Takip alacaklısı-davacı borcun; davacı şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan davalıya ait ———- plakalı araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu ————–. İcra Müdürlüğünün 2016/26659 E. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri, Davalıya 20.12.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından süresi içinde 26.12.2016 tarihinde dosyanın tamamına itirazda bulunulmuş olup, itiraz konusu dosya alacağı hakkında takibin devamı amacıyla işbu huzurdaki itirazın iptali davasını açmıştır.
Buna göre dava, davacının kullanımında olan köprü ve otoyllardan davalıya ait araçların ihlalli geçişi nedeniyle doğan ve yasal süresinde ödenmeyen cezai alacakların tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
a-Davalı şirketin dava ve takip yetkisine sahip olup olmadığı,
b-Davalı şirket araçlarının ihlalli geçiş yaptıkları sırada şirketin geçiş kartlarında geçiş ücretinin üzerinde para bulunup bulunmadığı,
c-Davalı şirketin hesabında araçların geçiş ücretlerini karşılayacak para var ise ihlalli geçiş nedeniyle davalının kusurlu olup olmadığı,
c-Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likid olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Davaya konu icra dosyası: Dosyamız içine alınan davaya konu İstanbul Anadolu ——- İcra Müdürlüğü’nün 2016/26659 E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı şirket vekilinin, 13/12/2016 tarihinde, davalı borçlu aleyhine başlattığı ilamsız icra takip konusunun Davacıya Ait Köprü ve Otoyoldan İhlalli Geçişler Sebebiyle Tahakkuk Eden Geçiş Ücreti ve 6001 Sayılı Kanun Uyarınca Tahakkuk Ettirilen Geçiş Ücretinin On Katı Tutarındaki Ceza olarak belirtildiği;
340,75 TL Geçiş Ücreti
3.407,50 TL Ceza Tutarı
3.748,25 TL bedel üzerinden takibe girişildiği, borçlu vekilinin 26/12/2016 tarihinde borca, faize ve ferilerine itirazı etmesi ile takibin durdurulmasına karar verildiği, Gelen icra dosyasından, davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3-Davacının dava takip yetkisi bulunup bulunmadığı ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davalı vekili, davacının para cezası tahsil etme yetkisi olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı şirket, 3996 sayılı “Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun” ve 2011/1807 (eski 94/5907) sayılı “3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun Uygulama Usul ve Esaslarına İlişkin” Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde özel yetkili bir anonim şirket olarak kurulmuş olup, “——— Yolları Dahil) Otoyolu Projesi”nin yap-işlet-devret modeli ile yapımı ve işletilmesini, Karayolları Genel Müdürlüğü ile imzalamış olduğu 27 Eylül 2010 tarihli Uygulama Sözleşmesi çerçevesinde üstlenmiş bulunduğu, bu doğrultuda, yapımı tamamlanan ———-Kesimi ——– (Km: 12+664) ile Kesim sonu (Km:43+296) arası ve ———kesimi başlangıcı (Km:43+296) ile Gemlik (——–) Kavşağı (Km:58+1529) arası 16 Nisan 2016 tarihli ve 29686 sayılı Resmi Gazete ‘de ilan edilmek suretiyle 21.04.2016 tarihinde, ayrıca —————Köprüsü’nün de içinde bulunduğu———- Kavağı ile———- (Km: 12+664) arası yapım işlerinin tamamlanması ile 24 Haziran 2016 tarihli ve 29752 sayılı Resmi Gazete’de ilan edilmek suretiyle 01.07.2016 tarihinde işletmeye açıldığı, buna göre özel yetkili anonim şirket olan davacının işbu davayı ve davaya konu icra takibini yapma yetkisi bulunduğundan davalı vekilinin davanın usulden reddine ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
4-Bilirkişi raporunun ve delillerin tartışılması-değerlendirilmesi: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişiden rapor alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Alanında uzman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime elverişli ve yeterli bulunduğundan mahkememizce de hükme esas alınarak aynen benimsenmiştir.
Davacı tarafça davalının geçiş yapmış olduğu ilgili güzergah, giriş-çıkış yapmış olduğu gişeler ve tarihlerini tablo halinde sunmuş olduğu görülmektedir. Söz konusu tablodan tespit edildiği üzere ——- plakalı araçların ilgili turnikelerde otomatik geçiş ücretinin ödenmeden geçiş yapmış olduğunu tespit etmiştir.
Dava dosyasına davacı tarafça sunulan 19.12.2017 tarihli dilekçe ekinde ihlali geçişlere ait ilgili araçların ihlali geçiş anlarına ilişkin fotoğrafların sunulmuş olduğu görülmektedir.
Davacı şirket vekili; borcun takip talebinde de belirtilmiş olduğu gibi yukarıda plakaları belirtilen listede yer alan araçların davalıya ait araçlar olduğu ve davacı şirket tarafından işletilen Köprü ve Otoyoldan ihlalli geçişleri sebebiyle tahakkuk eden geçiş ücreti ve 6001 sayılı Kanun uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin on katı tutarındaki ceza bedelinden kaynaklandığını ileri sürerek takip borçlusu-davalı aleyhine 18.01.2017 tarihinde İstanbul Anadolu ——— İcra Müdürlüğünün 2016/26659 E. sayılı dosyası ile 340,75 TL Geçiş Ücreti, 3.407,50TL. Ceza Tutarı olmak üzere Toplam 3.748,25 TL. alacağı için takibe geçmiş, süresinde davalı tarafça yapılan itiraz ile takibin durmuş olduğu ve itirazın iptali için huzurdaki davanın ikmal edildiği, yukarıdaki tablodan da görüldüğü üzere takip alacağının da kaçak geçişler ve cezalarının toplamı olan 3.748,25 TL. tekabül etmekte olduğu görülmektedir.
Dava dosyasına davacı tarafça sunulan ihlalli geçiş dökümleri ve araçların plakaları, tarih ve saat bilgileri, giriş ve çıkış yol güzergahları açık ve net olarak tespit edilmiş olduğu görülmektedir.
Davalı taraf vekilince yapılan savunmasında; ilgili plakalar için herhangi bir itirazda bulunulmadığı, tüm araçların şirket adına kayıtlı olduğu, geçiş kartlarında yeterli bakiye bulunduğunu, yeterli bakiye bulunmasına rağmen davacı şirketin işletmekte olduğu sistemin; müvekkili davalı şirkete ait araçlardan geçiş ücreti alınamaması tamamen davalı şirketin işlettiği sistemlerindeki arızdan kaynaklanmakta olduğunu, köprü ve otoyollardaki sistemde yaşanan teknik arızalardan veya farklı sıkıntılardan kaynaklanmış olduğunu ifade ederek savunmasını sunmuş olduğu görülmektedir.
Davacı tarafça dava dosyamıza sunulan 19.12.2017 tarihli dilekçe ekinde, ihlali geçişlere ait ilgili araçların ihlali geçiş anlarına ilişkin fotoğrafların sunulmuş olduğu görülmektedir. Ödeme yapmadan geçen araçların ——- ve — plakalı araçlar olduğu ve davalı tarafça da bu araçların davalı şirkete ait olduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafça yapılan savunmada geçiş kartlarında yeterli miktarda bakiye olduğu yönünde savunma sunmasına karşın, bu savunmasına destekleyen geçiş kartlarına ilişkin herhangi bir belge, ekstre, tablo dökümü veya ilgili geçiş tarihlerindeki bakiye miktarlarına ait dökümleri sunmamış olduğu görülmektedir.
Buna karşın davacı tarafça dava dosyasına sunulmuş olan ihlali geçiş kayıt veya fotoğraflarda davalı tarafa ait olduğu anlaşılan araç plakaları ——————- açık ve net olarak görülmektedir.
Tüm bu nedenler, davacı şirket tarafından işletilen köprü ve otoyollardan, davalıya ait yukarıda detaylı dökümü yapılan —————- plakalı araçların, ilgili tarih ve saatlerde gişelerden geçiş yaparak otoyolu kullanmış olduğu sunulan deliller ile ispatlanmış olduğu, davalının tüm araçlarında geçiş kartları bulunduğunu ve geçiş kartlarında yeterli miktarlar bakiye bulunduğunu savunmasında beyan etmekte olduğu, ancak davalı tarafça bu hususu destekleyen ve ispatlayan bir belgenin sunulmamış olduğu, geçiş kartlarına ait ilgili tarihlerdeki hesap ekstresinin sunulmadığı, davalıya çıkış gişesinde geçiş ücretinin tahsil edilmediği yönünde “ihlalli geçiş bildirimi” belgesinin sunulmasına rağmen ilgili geçiş bedellerinin davalı tarafça ödemeyerek cezalı duruma düşmüş olduğu, davacı tarafın kurmuş ve işletmekte olduğu geçiş sistemlerinde herhangi bir hata veya arıza bulunduğuna dair dava dosyası içinde bir bilgi, bulgu veya belgenin sunulmamış olması bakımından bu yönde bir tespit yapılamadığı, davalının ödeme yapmadan ücretli olan otoyolu/köprüyü kullanmış olduğu, çıkış gişelerinde sunulan “ihlalli geçiş bildirimi” belgesini de dikkate almadan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu, bu bakımdan davalının dava konusu edilen ücretli otoyol/köprü geçişleri için ücret ödemesi yapmadan geçiş yapmış olduğu, buna göre davacının 340,75 TL geçiş ücreti ve ceza istemekte haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
5-Kanun değişikliğinin incelenmesi: 7144 sayılı Torba Kanunu’nun 18.maddesi ile 6001 sayılı Kanunun 30’uncu maddesinin; birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” olarak değiştirilmiş olup, buna göre 6001 sayılı Kanun’un 30.maddesinin 5. fıkrasının; “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollardan geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir” şeklini aldığı anlaşılmaktadır.
6001 sayılı Kanuna eklenen geçici madde 3 ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayoları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılımş olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30’uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibariyle tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30’uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır” hükmünü haizdir.
Buna göre davacının davalıya ait araçların davacının işletiminde olan köprü ve otoyollardaki 340,75 TL olan geçiş ücretini ödemediği, ödenmeyen bu geçiş ücretlerine uygulanması gereken cezanın yukarıdaki bende göre bu ücretin 4 katı tutarı olan 1.363,00 TL olduğu, buna göre davacının takip tarihi itibariyle toplam alacağının 340,75 TL + 1.363,00 TL = 1.703,50 TL olduğu tespit olunmuştur.
6-Sonuç: Tüm bu nedenlerle davanın kısmen kabulü ile; davalı borçlunun İ.Anadolu ——- İcra Müdürlüğünün 2016/26659 E. sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 340,75 TL geçiş ücreti, 1.363,00 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 1.703,75 ve taleple bağlı kalınarak takip tarihinden itibaren işleyecek %9 ve değişen oranlarda kanuni faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 7144 sayılı Torba Kanunu’nun 18.maddesi ile 6001 sayılı Kanunun 30’uncu maddesinin; birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” olarak değiştirilmiş olduğundan davacının fazlaya ilişkin 2.044,50 TL ceza tutarına ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
7-İcra inkar tazminatı ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacı, davalıdan icra-inkar tazminatı istemiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında dava ve takip konusu alacağın miktarı belli, sabit ve borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmektedir. Bu nedenle likid olduğunun kabulü ile kabulüne karar verilen asıl alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılarak davacı taraf lehine %20 oranında 340,75 TL icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı borçlunun İ.Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün 2016/26659 E. sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 340,75 TL geçiş ücreti, 1.363,00 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 1.703,75 TL asıl alacak ve taleple bağlı kalınarak takip tarihinden itibaren işleyecek %9 ve değişen oranlarda kanuni faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2- Davacının fazlaya ilişkin 2.044,50 TL’lik istemin REDDİNE,
3- Likit ve muayyen nitelikte bulunan alacağın % 20’si oranındaki 340,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar yasasına göre alınması gereken 116,38 TL harcın, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 45,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye 71,10 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 45,28 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından sarf edilen 6,5 TL müzekkere gideri, 105,00 TL tebligat gideri, 400,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 511,50 TL yargılama giderinin takdiren % 45 haklılık oranına göre 230,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan———‘nin 13/1-2.maddesi uyarınca belirlenen 1.703,75 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı taraf dava tarihinde geçiş ücreti yanında on misli gecikme bedeli üzerinden dava açmakta haklı olduğundan kanun değişikliği ile reddedilen kısımla ilgili davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-HMK’nin 333.maddesi gereğince bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kabulüne ve reddine karar verilen miktarlar 3.560 TL’nin altında olduğundan KESİN OLARAK verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı-