Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1423 E. 2018/944 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/94 Esas
KARAR NO : 2018/948

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/01/2018
KARAR TARİHİ : 11/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …….. plaka numaralı araç müvekkilim … adına tescilli olup, … poliçe numarasıyla davalı şirket tarafından genişletilmiş kaskosu bulunduğunu, davalı tarafından düzenlenen kasko poliçesi ile sigortalı bulunan araç 07,10,2017 tarihinde tam/ağır hasara uğramıştır. 2017 ……. no.lu hasar dosyası üzerinden işlemler yürütülmüş ve araç için belirlenen 111.000,00-TL rayiç bedelin ödenmesi hususunda mutabakata varıldığını, matbu olarak hazırlanan 31,10,2017 tarihli mutabakatname vasi sıfatıyla imzalanarak …….. numaralı telefona faks çekildiğini, 15,11,2017 tarihinde de ödemenin yapılacağı vaadiyle ibraname imzalanmadığını, bu aşamaya kadar gerçekleşen işlemlerde bir sorun yaşanmazken davacının vasisine gönderilen 12,12,2017 tarihli yazıda; hiçbir gerekçe gösterilmeksizin herhangi bir hasar tazminatı ödenemeyeceği bilgisi verilmiş olduğunu, yapılan şifahi görüşmelerde de ödeme yapılmama nedeni açıklanmadığını, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımız saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00-TL hasar tazminatı alacağın, 10,10,2017 müracaat tarihinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredi faizi, mahkeme masraf ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde…….sayılı poliçe numaralı Tüm Oto Kasko Poliçesi ile sigortalı bulunan …. plaka sayılı aracın 07/10/2017 tarihinde karışmış olduğu kazada meydana geldiği ileri sürülen maddi zararın ödenmesi talebi sonucu müvekkil şirket tarafından açılan … numaralı hasar dosyasının incelenmesi neticesinde red kararına bağlı olarak açılan iş bu davanın haksız ve mesnetsiz olması sebebi ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlene olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
6502 sayılı TKHK’nın “Geçiş Hükümleri” başlıklı geçici maddenin 1. fıkrası ise “bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder” hükmünü içermektedir.
Somut olayda dava 22/01/2018 tarihinde açılmış olup, davacı sigortalı davalı kasko şirketinden aracında oluşan hasar bedelini talep etmektedir.
Davaya konu araç ………..marka hususi araç niteliğinde bulunduğu, davacının da gerçek kişi olduğu anlaşılmaktadır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır. Dava, 6502 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup yasanın 3/1-1. maddesi hükümlerine göre uyuşmazlığın çözüm yeri Tüketici Mahkemesi olup mahkememiz görevsiz olduğundan aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından davanın usulden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6502 sayılı yasa 3.maddesi uyarınca, görevli Mahkemenin TÜKETİCİ MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi TÜKETİCİ Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..

.