Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1422 E. 2019/768 K. 18.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/95 Esas
KARAR NO : 2019/756

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin — malzemelerinin üretim ve satışı ile iştigal ettiğini, davalı şirkete yaptığı satışlardan kaynaklı bakiye 54.721.53 TL yi tahsil edemediğini, müvekkilinin ——– tarihi itibariyle —– alacağı olduğu yolunda mutabakat verdiği ve ayrıca bu alacak tutarı 23.12.2017 tarihli elektronik posta ile ve davalı şirketin ————— tarafından aynı hesap mutabakatı teyit edildiği halde bu borçlarını ödememesi üzerine davalı aleyhine Anadolu ——-.icra müdürlüğünün —–sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın, iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddia edilen hususlardan hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını, söz konusu icra takibine ilişkin olarak kesilen faturalara karşılık müvekkil şirketin herhangi bir hizmet almadığını, taraflar arasında iddia edildiği üzere bir mutabakatın da bulunmadığını, davacı şirket tarafından kesilip gönderilen faturalara karşılık iade fatura kesilmek istenmişse de davacının kabul etmediğini, davacı tarafın faturalara karşılık verdiği hizmeti ispat edemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2018/200 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 54.721,53 TL cari hesap alacağı üzerinden icra takibi başlattığı, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğu, davacının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Taraflar arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, Dava konusu faturalara ilişkin olarak davalının davacı şirketten hizmet satın alıp almadığı, Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan herhangi bir mutabakatın bulunup bulunmadığı,
Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likid olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır
TMK -6 uyarınca ispat yükü davalıya fatura konusu malları satıp teslim ettiğini ve bu kapsamda davalıdan alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafın üstündedir.
Davacı vekili iddiasını ispatlamak için dosya içerisine ibraz etmiş olduğu faturalara, cari hesap ekstresine ve tarafların ticari defterlerine dayanmıştır.
Mahkememizce dosya içerisine sunulmuş olan faturalar ve cari hesap ekstresi ile taraf defterleri üzerine inceleme yapılması için HMK – 266 uyarınca SMM bilirkişisi görevlendirilmiştir. Davalı taraf defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden inceleme sadece davacı tarafın defterleri sınırlı olarak yapılmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen kök ve ek rapor mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüş olmakla hükme esas alınmıştır.
Dosya içerisine alınan, icra dosyası, fatura, cari hesap ekstresi ve bilirkişi raporunun incelenmesi sunucunda;
Davacı ile davalı şirket arasında mal alım-satım ilişkisine dayalı ticari ilişkisinin olduğu, bu ilişki içerisinde davacının, davalı şirkete toplam 119.141.48 TL mal satıp, bakiye 54.721.73 TL alacağını tahsil edemediğinden bahisle davalı aleyhine Anadolu —-.icra müdürlüğünün 2018/200 E sayılı dosyası üzerinden takibe geçtiği,
davalının itirazı üzerine takibin durduğu, Davacının Kanuna uygun tutulmuş ticari defterlerinde, davalı şirketten bakiye 54.721.73 TL alacağın olduğunun tespit edildiği, ancak davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmemesi nedeniyle, davacıya borcu olup olmadığının belirlenemediği, Bu durumda, malların teslimine ilişkin ispat yükünün davacı şirkete düştüğü, davacının dosyaya sunduğu sevk irsaliyeleri ile davalı çalışanı———-toplam 77,391.55 TL tutarlı fatura ve içeriği malların teslim edildiğini kanıtladığı, bu durumda davacının, (77.391.55 TL teslimi kanıtlanmış fatura – 64.419.75 TL ödeme) = 12.971.80 TL alacağın olduğunun kabul edilebileceği,
Bununla beraber, hem davalı şirketin kaşe ve imzasıyla ve hem de şirket mali müşavirinin kaşe ve imzasıyla ayrı ayrı düzenlenen, kaşe ve imzaları da inkar edilmeyen mutabakat mektuplarında, davalı şirketin, davacıya 54.721.73 TL borcu olduğunu kabul edildiği, mutabakat mektuplarındaki kabul beyanlarının, davalı şirketi bağlayıcı olduğu, kaldı ki mahkememizce de —— celp edilen davalı şirketinin 2016 yılı çalışan listesinde de dava konusu fatura içeriği malları teslim alan kişilerin davalı taraf çalışanı olduğu ve böylelikle teslim hususunun kesin bir şekilde kanıtlanmış olduğu , alacağın davalının defter ve kayıtlarında sarih bir şekilde tespit edilebileceğinden davacının icra inkar talebinin yerinde olduğu,
İcra takibinde asıl alacağa işleyecek yıllık % 9,75 Ticari değişen oranlarda faizi ile tahsili talebinde bulunulduğu, buna göre faizin 3095 sayılı Yasanın 2/2. Maddesine göre avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiği, ancak davacı alacaklı vekilinin icra takibinde %9,75 ticari değişen oranlarda faiz talebinde bulunduğu, icra takibinde ticari faiz istediğini belirttiği, ancak temerrüt faizi veya avans faizi istemediğini belirtmediği, buna göre davacının istediği %9,75 oranındaki ticari faizin avans faizine tekabül ettiği, ancak Yargıtay ——. Hukuk Dairesinin 01/03/2018 tarih, 2016/13877 Esas, 2018/1090 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere ticari faizin karılığının yasal faiz olduğu, bu durumda davacı alacaklı vekili faizin miktarını %9,75 oranıyla sınırladığından bu oranı geçmeyecek şekilde yasal faize hükmetmek gerekmiş olup, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalı borçlunun İAA.—-. İcra Müdürlüğü 2018/200 esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa %9,75 ticari faiz uygulanmasına,
2-Alacağın likid olması nedeniyle davacı lehine asıl alacağın %20’si oranında (10.944,40 TL) icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3-Alınması gerekli 3.738,02 TL harcın peşin alınan 660,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.077,12 TL’nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 660,90 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafça sarf edilmiş, 35,90 TL, 5,20 TL vekalet pulu, 800 TL bilirkişi ücreti, 482,70 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.323,80 TLnin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden—- uyarınca 6.369,37 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı ekilinin yüzüne karşı okundu, usulen anlatıldı