Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1409 E. 2018/1272 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1409 Esas
KARAR NO : 2018/1272

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetin davcı tarafından temin edildiğini, davalı şirkete gönderilen faturalara karşı süresi içinde herhangi bir yazılı ihbar, itiraz veya bildirim yapılmadığı; davalı tarafça ödenmeyen 86.054,29 TL TL ile ilgili olarak İstanbul Anadolu ————————————–. İcra Müdürlüğünün 2017/31316 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın haksız, hukuksuz ve kötüniyetli olarak takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu öne sürülerek itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesi talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dayanmış olduğu delillerin dosyaya sunulmadığı gibi kendilerine de tebliğ edilmemiş olduğu; davalının davacı tarafından düzenlenen faturaların borçlusu olmadığı öne sürülerek davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere kotüniyet tazminatına karar verilmesi talep etmiştir.
Taraflar uhdesinde olan tüm delilleri ibraz etmiş ve taraflar arasında çekişmeli bulunan vakıaların ispatına yönelik getirtilmesi gereken deliller ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya, tüm delillerin ibraz ve celbi sonrası taraflar arasında çekişmeli bulunan teknik maddi vakıalar yönünden değerlendirme yapması için mali müşavir bilir kişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, faturalara dayalı alacağın tahsili amacı ile girişilen icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyamız içine alınan davaya konu İstanbul Anadolu ——— İcra Müdürlüğü’nün 2017/31316 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı şirket vekilinin,12/12/2017 tarihinde, davalı borçlu aleyhine takibe geçerek 86.054,29 TL faturadan doğan alacağının tahsilini talep ettiği,14/12/2017 tarihinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun 15/12/2017 tarihli dilekçesinde borcun tamamına itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve durma kararının davacı vekiline tebliğ edilmediği davacı tarafından takibin devamı gayesi ile mezkur davanın19/12/2017 tarihinde mahkememize ikame edildiği anlaşılmıştır.
Dava da bu şekilde itirazın iptali davasının dinlenilme şartlarının gerçekleştiği(a. Geçerli Bir İcra Takibinin Bulunması b. Borçlunun Geçerli Bir İtirazının Bulunması c. Davanın Süresinde Açılmış Olması şartlarının katılım halinde bulunması nedeni ile) icra takip dosyasının tetkiki ile anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 190. Maddesinde, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun(TMK) 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” şeklinde yer alan hükümlerle, açılmış bir davada ispat yükünün kural olarak davacıya yüklendiği tartışmasızdır.
Somut olayda da fatura konusu malların davalıya teslim edildiği noktasında ispat yükünün davacı üzerinde bulunmaktadır.
Davacı tarafından bu kapsamda dava dilekçesinde tarafların ticari defterlerine delil olarak dayanılmıştır.
6100 sayılı HMK 222 .maddesinde;
üçüncü fıkrada, İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği,yine dördüncü fıkrada açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olacağı yasa koyucu tarafından belirtilmiştir.
Somut olay da mevcut yasal düzenlemeler tahtında davacı ve davalı taraf ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmiş ve dosya defterler üzerinde bilir kişi incelemesi yapılması için mali müşavir bilir kişiye tevdi edilmiş, bilir kişi tarafından her iki tarafından da defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve her iki tarafın defterlerine göre KDV dahil 146.054,29 TL’lik faturanın davacı tarafından satış davalı tarafından alış olarak kaydedildiği ve davalının defter kayıtlarına göre bu faturalara karşılık davacıya 60.000,00 TL ödeme de bulunduğu bu şekilde 86.054,29 TL borçlu olduğu rapor edilmiştir.
Bilir kişi tarafından ibraz edilen raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunuşu, hukuki nitelendirmenin ise mahkememize ait oluşu, davalı tarafından defter kayıtlarının aksini içerir her hangi bir kesin delil ibraz edilmeyişi, ticari defterlerdeki kayıtların kesin delil oluşu ve davacı defterindeki kayıtların davalı defteri ile doğrulandığı hususları bir arada değerlendirilerek, davacının asıl alacağa yönelik itirazın iptali isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Nihai olarak İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, alacağın likit ve belli olması şartlarının katılım halinde bulunması gerekmektedir.
Açıklanan yasal kural ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, davacının alacaklı olduğu miktar,davacının ve davalının ticari defter kayıtlarına bilinebilir olduğuna göre likittir. Daha fazla takdir edilmesine ilişkin neden ve talep de bulunmadığından likit ve muayyen nitelikte bulunan asıl alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile
Davalının İstanbul Anadolu Adliyesi —————-.İcra Müdürlüğünün 2017/31316 Esas sayılı icra dosyasında itirazının 86.054,29 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takibin 86.054,29 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA ,
Takip konusu asıl alacağın likit bulunması nedeni ile asıl alacağın %20 si olan 17,210.88 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
Karar tarihinde alınması gerekli 5.878,36 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.027,03 TL (icra müd yatırılan 442,57 TL) toplamı 1.469,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.408,76 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 698,00 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.027,03TL harç toplamı 1.725,03 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli——- deki esaslara göre belirlenen 9.634,33 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.