Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1400 E. 2018/200 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1400 Esas
KARAR NO : 2018/200

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2017
KARAR TARİHİ : 08/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait evde meydana gelmiş olan hırsızlık neticesinde uğramış olduğu zararın fazlaya ilişkin hak ve alacakları ile dava haklarının saklı kalmak kaytıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; görev yönünden itirazlarının bulunduğunu, — C. Başsavcılığının — HZ sayılı dosyasının bu dosya da bekletici mesele yapılmasını, müvekkil şirketin her hangi bir kusurunun bulunmadığını, davacının çalındığı iddia ettiği eşyalarının varlığını ve çalındığını ispat etmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunduklarını, müvekkilinin her hangi bir kusurunun bulunmadığını, davacının çalındığını iddia ettiğ eşyaların varlığını ve çalındığını ispat etmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Bir davanın ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki taraf yönünden ticari sayılan hususlardan doğması veya 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekmektedir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’ nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir.
HMK’ nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı 15.12.2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’ nın yürürlükte ve davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici konumunda olduğu, her ne kadar Beykoz — Asliye Hukuk Mahkemesinin —Esas sayılı görevsizlik kararında, davalı—olması ve 1163 sayılı kanunun 99 maddesi gereğince davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmişse de, davaya konu eylemin Koop. Kanunundan kaynaklanan bir dava niteliğinde olmadığı, işbu davanın haksız fiile dayalı davalıların sorumluluk durumuna göre tazminat istemine ilişkin olduğu, bu kapsamda davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla açılan davanın usulden reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE, Beykoz Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-Görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın BAM a gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden sonra HMK 20 md gereğince yasal süresi içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılacağı hususunda karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı),
4-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2018