Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1389 E. 2018/1106 K. 16.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1389 Esas
KARAR NO : 2018/1106

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 13/12/2017
KARAR TARİHİ : 16/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacının —– – aleyhine İst. Anadolu ———- İş Mahkemesinin 2016/515 esas sayılı dosyasında dava açıldığını, dava tarihinde mezkur şirket tasfiye halinde olduğundan davanın tasfiye memuru ———yöneltildiğini, ancak tasfiye memurunun dava devam ederken sonuçlandırarak şirketin terkinini yaptırdığını, iş mahkemesindeki dava açısından şirketin ihya edilerek ticaret sicil müdürlüğüne yeniden tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle, sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüğünün iddia edilen eksik işlemleri bilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin davalı tasfiye memuruna 16.4.2018 tarihinde tebliğ olmuş, davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN VE ÇEKİŞME KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişme konularının tespiti: Dava, ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan davalı şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
A-Davalı şirketin davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce Ticaret Sicilinden terkin edilmemesi gerektiği halde davalı tasfiye memuru tarafından usule aykırı olarak terkin edilip edilmediği,
B-Davacının açtığı dava nedeniyle davalı şirketin ihyasının gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-İlgili Mevzuat:TTK’nin”Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” hükmünü haizdir.
TTK’nin 529. Maddesi “(1) Anonim şirket;
a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle,
b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
e) İflasına karar verilmesiyle,
f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde,
sona erer.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 643. Maddesi uyarınca limited şirketlerin tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.
3- Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve gerekçe:
Yukarıda belirtildiği üzere, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesinde; tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonimi şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 536 – 548. maddeleri arasında anonim şirketlerin tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Davanın gerektirdiği şekilde, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu kayıtları, tasfiye memuru kayıtları ve İstanbul Anadolu ——-. İş Mahkemesi’nin 2016/515 esas sayılı dosyasının dava dilekçesi örneği, tevzi formu, duruşma tutanakları getirtilip incelenmiştir. Buna göre, davacı —— vekili tarafından davalı —————– karşı 25.7.2016 tarihli dava dilekçesi ile iş sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle işçilik alacaklarının tahsili talepli olarak dava açıldığı, dava dilekçesinin davalı tasfiye memuru——- “eşi ———-tebliğ yapılmak suretiyle” usulünce 4 Ekim 2016 tarihinde tebliğ olunduğu, mahkemenin 23.11.2016 talep tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbir talebinin ve adli yardım talebinin reddine karar verdiği, davacı vekiline 9.11.2017 tarihli dilekçe ile davalı şirketin ihyası için dava açmak üzere kesin süre verildiği, Mahkememizdeki dosyanın sonuçlanmasının beklendiği tespit olunmuştur.
Yargıtay ——-.HD.2010/8052 E-2011/16319 K.sayılı 28/11/2011 tarihli kararında da belirtildiği üzere; “Tüzel kişilik, ticaret sicilindeki kaydın terkini ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçekten tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez.”
Müsnet davada, davacı tarafından, davalı şirketin tasfiyesi kapatılmadan önceki dönemle ilgili olarak açılmış bir alacak davası mevcuttur. Bu davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infazı işlemlerinin yapılması TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemi niteliğindedir. Bu nedenle davalı şirketin yeniden ticaret siciline tescili gereklidir.
Bu nedenle tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından davalı şirketin ticaret sicil kaydının, İstanbul Anadolu ——-. İş Mahkemesinin 2016/515 esas sayılı dava dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere İstanbul Ticaret Siciline yeniden tesciline karar vermek gerekmiştir.
Ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır.
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.
Davalı tasfiye memurunun sorumluluğuyla ilgili olarak yapılan incelemede; Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin ——- tarih, 9218 sayılı nüshasının 344. Sayfasındaki ilana göre ———– Şti’nin Beyoğlu ——. Noterliğinden 5.12.2016 tarih, 37780 sayı ile onaylı tasfiyeye ilişkin genel kurul kararının 7.12.2016 tarihinde tescil edildiği anlaşılmış olup, yukarıda da yazılı olduğu üzere, davaya konu İst. Anadolu ———. İş Mahkemesinin 2016/515 esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesi davalı tasfiye memuru ——– “eşi —————-tebliğ yapılmak suretiyle” usulünce 4 Ekim 2016 tarihinde tebliğ olunmuş olup, davalı tasfiye memuru tasfiyeden önce davadan haberdar edildiğinden tasfiye memurunun davaya konu alacak isteminden haberdar olmasına rağmen tasfiyeyi sonuçlandırarak şirketin sicilden terkinini usul ve yasaya aykırı olarak yaptığı, davacı tarafın ihya davası açmasına sebebiyet verdiği gözönünde tutularak davalı tasfiye memurunun harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın TTK 547. Maddesi uyarınca kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun ———- numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan ———————–‘nin ticaret sicil kaydının, İstanbul Anadolu —————. İş Mahkemesinin 2016/515 esas sayılı dava dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere İstanbul Ticaret Siciline yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru olan ——— tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcının davalı tasfiye memuru ————– tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 171,80 TL tebligat ve posta giderinin davalı tasfiye memuru ————- alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca davacı lehine takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru ———–alınarak davacıya verilmesine,
7- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.