Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1380 E. 2018/32 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1380
KARAR NO : 2018/32

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 19/02/2015
KARAR TARİHİ : 23/01/2018

Mahkememiz12/11/2015 gün —- esas, —karar sayılı kararı temyiz sonucu Yargıtaya gönderilmiş, Yargıtay 3.HD.’nin 30/10/2017 tarih 2017/6271 esas 2017/14810 karar sayılı ile bozulmasına karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılarak, yapılan yargılama sonunda ;
Davacı vekili dilekçesinde; Müvekkilinin dava dışı —- A.Ş.den — plakalı aracı 03/03/2014 tarihinde düzenlenen araç kira sözleşmesi ile kiraladığını, aracın 03/12/2014 tarihinde davalı çalışanları —- ve — şoförlüğündeyken vites kutusu arıza lambası yandığından Adapazarı’na geri dönüp bir gün sonra 04/12/2014 tarihinde servise götürüldüğünde — isimli — servisi bu arızanın garanti kapsamı dışında olduğuna dair 05/12/2014 tarihinde tutanak tanzim edildiğini, aracın gerekli dikkat ve özen gösterilmeden kullanılarak ayrıca arızalı şekilde kullanılmaya devam edilerekek araçtaki hasarın artmasına sebebiyet verildiğini belirterek hasar bedeli olan 15.478,41 TLnin davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle yetki itirazında bulunarak, davaya bakmaya Ankara adliyesi yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilmesini, esas yönünden de— Adi Ortaklığı tarafından davacıdan kaskolu olarak kiralanan ve 03.12.2014 tarihinde saat 23.00 civarında demiryolu altgeçidinden geçerken yaklaşık 15 cm yüksekliğindeki su birikintisinden geçtikten sonra vites kutusu arıza lambası yanan —- plakalı araçla ilgili olay sonrası davacı şirket bilgilendirilmiş ve yapılması gereken işlemler hakkında kendilerine danışıldığını, davacının aracın en yakın yetkili servise götürülmesini, aynı yere kendilerinin de sigorta eksperini göndereceklerini bildirmeleri üzerine aracın yetkili servise götürülmek üzere derhal Adapazarı’na gönderildiğini, yetkili serviste aracın garanti kapsamında olmadığının anlaşıldığını, hasarın kasko sigortası kapsamında tazmin edilmesi için görevlendirilen sigorta eksperi, “03.12.2014 tarihinde suya giren araç kullanılmaya devam etmiş ve bu nedenle şanzıman hasarlanmıştır” gerekçesiyle tazminat ödenmesi talebini reddettiğini, eksper raporunda belirtilenin aksine aracın arızalı şekilde kullanılmaya devam edilmediğini, hasarın önlenmesi, azaltılması amaçlarıyla her türlü iş yarım bırakılarak derhal yetkili servise ulaştırıldığını, müvekkilinin ve araç sürücüsünün full kasko şeklinde kiralanmış olan araçla ilgili her türlü özen ve dikkati gösterdiğini araçta ortaya çıkan hasarın meydana gelmesinde, hasarın artmasında herhangi bir ihmali veya kusuru bulunmadığından davacının 31.12.2014 tarih ve Seri A Sıra —- sayılı, KDV dahil 15.478,41 TL’lık faturası kabul edilmeyerek yasal süresi içinde iade edildiğini ve araçta meydana gelen hasardan müvekkil şirket sorumlu olmadığından davanın reddini, davanın —- Sigorta A.Ş.’ne ihbar edilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davanın yetki nedeniyle reddine karar verilmiştir. Temyiz üzerine; Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 30/10/2017 tarih 2017/6271 esas 2017/14810 karar sayılı ilamında “…1-)Uyuşmazlık, görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1. maddesinde dava şartları sırasıyla sayılmıştır. Bunlar;
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması…
Eldeki davada öncelikli olarak belirlenmesi gereken husus görevli mahkemenin tespitine ilişkindir. Mahkemece bir davada, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, 6100 sayılı HMK. 114/1 maddesinde gösterilen sıralamaya göre değerlendirilmelidir. Görevli olmayan bir mahkemede açılan davada, öncelikle görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir.
6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayımızda; dava, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanmakta olup 19.02.2015 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK. 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir…”şeklinde mahkememizin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bu nedenle davanın görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın GÖREV NEDENİYLE dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre usulden REDDİNE,
2-HMK 20 md.ye göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haflatık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL ANADOLU SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2018