Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1373 E. 2018/263 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1373 Esas
KARAR NO : 2018/263

DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2015
KARAR TARİHİ : 22/03/2018

İstanbul Anadolu—.Tüketici Mahkemesi’nin — Esas ve —-Karar sayısı ile verilen görevsizlik kararı üzerine yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıya ait — plakalı araç davacıya ait —sayılı Trafik poliçesi ile sigortalı bulunmaktadır. Söz konusu araç 12/06/2015 tarihinde dava dışı — sevk ve idaresinde iken, — plakalı araçla çarpışması neticesi bu aracın hasara uğramasına sebebiyet verdiğini, kazada hasara uğrayan — plakalı aracın kasko sigortalı olduğu, meydana gelen kazada tazminata davalının kusurlu olduğunu, bu nedenle davacının ödemiş olduğu 10.712,00 TL hazar tazminatının kazaya neden olan davalıya ait — plakalı aracın sürücüsünün, kaza esnasında gereken ehliyetnamesi olmaması sebebiyle, trafik poliçesi genel şartları gereğince avans faiziyle davalı sigortalıdan, rücuen tahsili talebiyle icra takibi yapıldığını, ancak davalıya yapılan icra takibine itiraz ettiğini, davalı tarafından bu takibe haksız olarak itiraz edildiğini, söz konusu itirazın iptaline — plakalı aracın kaydına ihtiyati tedbir konmasına dava masraf ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı — Tüketici Mahkemesinde verdiği beyanında özetle: davacı taraf dava dışı —‘a husumet yöneltilmesi gerekirken kendilerine yöneltildiğini, kendisinin rent a car işi yaptığını, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu alacağı aracı kiralayan kişilerden istemesini talep etiğini beyan etmiştir.
Davacı vekili 22/03/2018 tarihli duruşmada ; icra takip dosyasında yapılan kapak hesabı diğer borçlu — tarafından ödendiğini, davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davacının üçüncü kişilere ödediği tazminatın, sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle davalıdan rücuen tahsili istemine dayalı olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
12.06.2015 tarihinde, davalıya ait —- plaka sayılı araç ile dava dışı — plaka sayılı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, — plaka sayılı aracın olay tarihi itibariyle davacı nezdinde ZMSS kapsamında sigortalı olduğu, davacının, dava dışı — plaka sayılı araçta oluşan hasara dayalı olarak sigorta kapsamında 28.08.2015 tarihinde 10.712 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının “tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller” başlıklı 4/c maddesinde tazminatı gerektiren olayın, aracın Karayolları Trafik Kanunu’na göre gereken ehliyetnameye haiz olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda vukua gelmiş ise, sigortacının bu hususu zarar görenlere karşı ileri süremeyeceği ve fakat ödemede bulunduktan sonra tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Zorunlu trafik sigorta şirketi ehliyetsiz araç kullanılması sebebine dayanarak kendi sigortalısına onun veya sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında rücu edebilir. Ancak bunun için Zorunlu trafik sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesine dayalı olarak yapılmış bir ödeme olması gerekmektedir (17 HD 2016/6334-2017/3910 E-K).
Rücu alacaklısı olan davacı sigorta şirketinin dava konusu hasar nedeniyle üçüncü kişilere ödeme yaptığı tarih itibariyle rücu borçlusu olan davalı temerrüde düşmüş olup, faiz başlangıç tarihinin talep gibi ödeme tarihi olarak kabul edilmesi gerekir (17 HD 2016/5793-7482 E-K).
Somut olaya dönüldüğünde; davacı nezdinde sigortalı aracın, olay tarihi itibariyle ehliyetsiz kişi tarafından kullanıldığının tespit edilmiş olması sebebiyle, davacının, sigortalı araç sahibinden kusura dayalı gerçek hasar bedelini ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte talep edebileceği kabul edilmiştir.
Bu kapsamda düzenlenen 20.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda, ehliyetsiz olarak araç kullanan araç sürücüsü olan dava dışı —‘ ın, meydana gelen olayda % 100 oranında kusurlu olduğu ve toplam hasar bedelinin 10.712 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mevcut bilgi ve belgelerle uyumlu, 2918 sayılı yasa kapsamında kusura ilişkin ve mevcut belgeler kapsamında gerçek hasar bedeline ilişkin olarak yapılan bilirkişi tespiti mahkememizce de makul kabul edilmiştir.
Bu kapsamda, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açıldığı tarih itibariyle haksız olduğu anlaşılan davalıya yargılama giderlerinin yükletilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın konusuz kalmış olması nedeni ile esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yapılan 1.892,50 TL müzekkere ve tebligat gideri ile 35,90 TL peşin harç gideri toplamı 1.928,40 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Karar tarihinde alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 131,05 TL harçtan mahsubu ile kalan 95,15 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,

Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2018