Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1368 E. 2018/1039 K. 26.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
.
.
ESAS NO : 2017/1368 Esas
KARAR NO : 2018/1039
.

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2017
KARAR TARİHİ : 26/10/2018
.
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirkete ait —– plakalı aracın 04/08/2015 tarihinde seyir halinde iken —- plakalı aracın çarpması sonucunda maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, müvekkili aracındaki hasarın davalı … şirketinde açılan hasar dosyasından karşılanarak aracın onarımının sağlandığını, müvekkilinin kaza sonrasında———. İsimli işverenlikte danışmanlık hizmeti aldığını, almış olduğu danışmanlık hizmetinde araçta meydana gelen hasar kaybının tahsili talebinde bulunabileceğini öğrendiğini, almış olduğu danışmanlık hizmeti karşılığında ilgili şirkete toplamda 250 TL ödeme yaptığını, bu bedelin sigorta şirketinin sorumluluğunda olması sebebiyle ödemede bulunması için müvekkilinin sigorta şirketine 10/10/2017 tarihli başvuru mektubu göndermesine rağmen sigorta şirketinin yasal süresinde cevap vermediğini, bunun üzerine … Anadolu——— İcra Müdürlüğü’nün 2017/28064 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, sigorta şirketinin haksız itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, davanın kabulü ile davalının … Anadolu———. İcra Müdürlüğü’nün 2017/28064 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı haksız ve kötü niyetli olduğundan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde bahsi geçen —- plakalı aracın olay tarihinde müvekkili sigorta şirketine sigortalı olmadığını beyanla, açılan davanın reddine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ: Davacı vekili, 17/01/2018 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde kaza tarihinin sehven 04/08/2015 olarak yazıldığını, kazanın gerçek tarihinin 07/06/2014 olduğunu, kaza tarihinde —— plakalı aracın davalı … şirketine sigortalı olduğunu beyanla, haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişme konularının tespiti: Dava, trafik kazasından kaynaklanan danışmanlık ve ekspertiz ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
a-Dava zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı,
b-Davalının pasif husumet ehliyetinin olup olmadığı,
c- Dava konusu trafik kazasının hangi tarihte meydana geldiği,
d- Dava dilekçesinde bahsi geçen ———– plakalı aracın olay tarihi olan 07/06/2014 tarihinde davalı … şirketine sigortalı olup olmadığı,
e-Davacının, aldığı danışmanlık hizmet bedelini davalıdan isteyip isteyemeyeceği,
f-Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likid olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
2-Davaya konu icra dosyası: Dosyamız içine alınan davaya konu … Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2017/28064 E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine, 03/10/2017 düzenleme tarihli 03/10/2017 faiz başlangıç tarihli, 120,00 TL tutarındaki noter vekalet masrafı, 03/10/2017 faiz başlangıç tarihli, 03/10/2017 düzenleme tarihli, 317753 nolu 250,00 TL tutarındaki fatura, 2,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 372,89 TL için icra takibine başlandığı, borçlunun borcu bulunmadığından bahisle borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
3-Zamanaşımı defi ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davalı vekilinin zamanaşımı defi ile ilgili olarak, davacı vekilinin, 17/01/2018 tarihli cevaba cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde kaza tarihinin sehven 04/08/2015 olarak yazıldığını, kazanın gerçek tarihinin 07/06/2014 olduğunu, kaza tarihinde —- plakalı aracın davalı … şirketine sigortalı olduğunu beyanla, haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettiği, cevaba cevap dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edilmediği, bu nedenle davalı vekilinin gerçek kaza tarihine karşı cevap dilekçesi sunma hakkının bulunduğu, davalı vekilinin 4.9.2018 tarihli duruşmada zamanaşımı defiinde bulunduğu, zamanaşımı defiinin incelenmesi gerektiği anlaşılmış olup, yapılan inceleme sonucunda, Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/1. maddesinde düzenlenen motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenilme tarihinden itibaren başlayan iki yıl ve her halde kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı,
İşbu davadaki trafik kazasının 07/06/2014 tarihinde meydana geldiği, davacının —– …şirketinden danışmanlık hizmetini 3.10.2017 tarihinde aldığı ve sonrasında 10/10/2017 tarihinde davalı … şirketine başvuruda bulunduğu, davacı vekilinin iddiasına göre hizmet bedelini isteyebileceğini 3.10.2017 tarihinde öğrendiği, bu duruma göre öğrenme tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği anlaşılmakla davalı vekilinin zamanaşımı defiinin reddine karar verilmiş ve 26.10.2018 tarihli duruşmada açıklanmıştır.
4-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Davacının işbu davadaki asıl talebi danışmanlık ve ekspertiz hizmetine ilişkindir.
Yüksek Yargıtay ———-. Hukuk Dairesi’nin 20/03/2017 tarih, 2016/8552 esas ve 2017/2885 karar sayılı ilamıyla onanan —— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/565 esas, 2016/122 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, ekspertiz hizmeti karşılığı ödenen gider ve danışmanlık hizmeti, haksız fiil sonucu oluşan zararın giderilmesi için zorunlu ve lüzumlu bir masraf değildir.
Bu nedenle davacının yaptığı bu masraflar TTK’nin 1426. Maddesi uyarınca makul gider olarak kabul edilmediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasasına göre alınması gerekli 35,90 TL harcın, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 13 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ———–‘nin 13/1-2. uyarınca 372,89 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kabulüne ve reddine karar verilen miktarlar 3.560 TL’nin altında olduğundan KESİN OLARAK verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.-