Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1348 E. 2018/1058 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1348
KARAR NO : 2018/1058

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 01/12/2017
KARAR TARİHİ : 06/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davalının şirketin ——– tarihli faturalardan kaynaklanan bakiye 15.663,42-TL borcu için tarafımızca İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğünün 2017/8661 E. sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalı şirketin takibe İlişkin borca, faize ve fer’ilerine borcu olmadığı iddiası ile itiraz ettiği, davalı şirketin itirazı ve iddiaları yersiz ve gerçeklere aykırı olup, kötü niyetli olarak alacağın tahsilini uzatmak amacına dayanmakta ve İtirazın iptaline karar verilmesi gerekmektiğinden, davalı şirket tarafından icra dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatını ödemeye mahkum edilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zabtı tebliğ edilmiş süreinde cevap vermediği görülmüştür.
Bilirkişi ————- 26/09/2018 tarihli raporunda sonuç olarak; Davacı———–. Şti’nin ibraz edilen 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin; T.T.K. 64 ve 66. Maddeleri ile ——– Maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K 215-219. Mad. Hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu, buna göre davacının 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin T.T.K hükümlerine uygun tuttukları anlaşılmakla, sahibi lehine delil vasfına haiz olup olmayacağı hususunda takdir sayın mahkemenin olduğu, Takip konusu cari hesap kayıtlarındaki işlemlerin davacı yasal defter kayıtlarına genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine ve VUK usulüne uygun olarak kaydedildiği, Davacı —— Ticaret Ltd. Şti. nin Davalı—————-. Şti’den cari hesaptan kaynaklı takip tarihi itibari ile 15.663,42-TL alacağının olduğu, İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2017/8661 Esas Numaralı dosyası bu alacak tutan olan 15.663,41-TL ana para ile takip tarihinden ödeme gününe kadar işleyecek faizin talep edildiği ve uygun olduğu, Alacak tutarının belirli ve bilinebilir olduğu, davacının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının takdirinin mahkemeye ait olduğu yönünde raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü’nün 2017/8661 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını mal teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. 2014/11-1159 E. 2016/967 K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı alacak iddiasını——— tarihli faturalara dayandırmış, bu faturalardan kaynaklanan bakiye 15.663,42-TL alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişkinin ve mal teslim olgusunun ispatı bakımından yazılı bir delil ibraz etmemiş ise de, vergi dairesinden gelen kayıtlardan davalı şirketin, davacı şirketle olan ticari ilişkisinden dolayı 2016 yılında 12 adet fatura ile ilgili vergi dairesine bildirimde bulunduğu, yine davacı tarafça ibraz edilen faturaların irsaliyeli olduğu, teslim alan kısmının imzalı olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket tarafından tarafından vergi dairesine bulunmuş olduğu bu beyan davalıyı bağlayıcı nitelikte olduğundan ve irsaliyeli faturaların teslim alan kısmının imzalanmış olmasından ve alacak miktarının kendi defterleri ile de uyumlu olmasından dolayı 14 adet fatura ile ilgili ticari ilişkiyi ve mal teslim olgusunun ispat etmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul Anadolu ——— İcra Müdürlüğünün 2017/8661 Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin 15.663,42 TL asıl alacak bakımından DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi UYGULANMASINA,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 1.069,97 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 267,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 802,47 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, posta gideri ve bilirkişi ücreti 715,50 TL olmak üzere toplam 751,50 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerl——– deki esaslara göre belirlenen 2.180,00TL Vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde YATIRANA İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.