Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1312 E. 2019/1188 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1312 Esas
KARAR NO: 2019/1188
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2017
KARAR TARİHİ: 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirkete ait———- plakalı araç ile ——— ücret ödenmeden geçildiği iddiası ile para cezasına hükmedildiği, ancak ücret ödenmeden geçilmesi yönünde bir harekette bulunulmamış olup, ———– ki sistemsel eksiklik sebebiyle mağduriyetin söz konusu olduğunu, Karayolları geçiş ücretlerine yönelik düzenlemeler gereğince “bakiyenin yetersiz olduğu ve — gün içerisinde yükleme yapılmaması halinde cezai işlem uygulanacağı”, bunun yanı sıra ” 15 gün içerisinde yükleme yapmayan ancak para cezasının tebliğinden sonra ödeme yapmak isteyenlere ise 5510 Sayılı Kanun’un 102. Maddesi gereğince 15 gün içerisinde ödeme yapmaları halinde dörtte bir oranında indirim uygulanacağı” şeklinde olmasına rağmen ————-. bu işlemlerden hiçbirisini yerine getirmeden para cezası düzenlediğini ve bunun mevzuata aykırı olduğunu, ——— düzenlenmiş para cezasına konu geçişlerinin hiçbirinde davacı yana herhangi bir uyarı mesajının gelmediğini ve etiket bakiyesinin yetersiz olduğundan habersiz olarak geçişlere devam edildiğini, ilk ceza işletilen —— tarihinden en son davacı tarafa —– tarihinde idari para cezasına ilişkin tutanağı tebliğ alınmasına kadar ki cezaları ile birlikte toplam —— TL olduğunu, Davacının itirazına konu geçişlere ilişkin ihlal olup olmadığı hususunda tünel işletmesi tarafından herhangi bir bildirimde bulunulmadığı gibi, bu hususun diğer karayolu işletmelerinde olduğu gibi tabelalarla araçlara bildirilmekte olduğunu, fakat ——— böyle bir uygulama söz konusu olmadığını, eğer bu uygulama söz konusu olsaydı geçiş ücreti ödemeyen araçların bu durumdan haberdar olabilecek olduklarını İddia ederek, menfi tespit davalarının kabulüne, ihlalli geçiş iddiasıyla davacı tarafa kesilen para cezasından kaynaklanan borcun olmadığının tespitine, para cezasının iptaline, ihtiyati tedbir kararının verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline Karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, Müvekkil Şirketçe kendisine İhlalli Geçiş İhtarnamesi’nin tebliğ edildiği tarih itibariyle,——– 5 Defa ücret ödemeksizin geçişte bulunduğunu ve müvekkil şirkete kesin delillerle 913 TL borçlu olduğunu, müvekkil Şirketin İhlalli geçişlerde, Geçiş Ücreti ve Geçiş ücretinin——–katı tutarında cezayı Tahakkuk etmek ve de söz konusu cezayı genel hükümlere göre tahsil etmek ve tahsil ettiği tutarın %60′ ını Hazine Payı olarak devlete ödemekle yükümlülüğü olduğunu, geçiş ücretini ödememe ve güvenliği ihlal başlığı taşıyan uygulamanın ayrıca bir ön bildirim ve ihtara muhtaç olmadığını, —günlük yasal süre içinde ödeme yükümlülüğünün araç sahibi üzerinde olduğu, —— kullanıcılarının ———- tarihinden önce——- hesabında yeterli bakiye bulunup bulunmadığı günün sonunda gece——–itibariyle tekrardan sorgulandığı ve bunun —- boyunca her gece aynı saatte gerçekleştirildiği eğer kart içerisinde bakiye var ise ücretin tahsil edildiği, —— tarihinden itibaren ————bakiye miktarlarının günlük değil 30 dakikalık süreler ile sorgulanmaya başlanıldığı, dosyaya sunmuş oldukları fotoğrafların yerine getirilen edinimin delili niteliğinde olduğunu, somut olayda uygulanacak özei kanun olan 6001 sayılı kanunun 30. Maddesinde kanun koyucu ihlalli geçiş nedeniyle araç sahibi aleyhine ceza verilmesini bildirim veya uyarı şartına bağlamadığını, Kanunen kendiliğinden doğan borç için herhangi bir bildirimde bulunmanın gerekmediğini, Davalı tarafın davacıya gönderdiği dokümanın özel hukuk kapsamında icra takibine başlamadan önce iyi niyetle gönderdiği hukuken zorlu olmayan bir bildirim olduğunu savunarak, davacının ihtiyati tedbir talebinde hukuki yarar bulunmaması ve somut olayda HMK 389. Maddesinde öngörülen ihtiyati tedbir koşullarının gerçekleşmemiş olması sebebiyle Sayın Mahkemenin ——– tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, Davacının ———- 5 kez ihlalli geçişte bulunmasından dolayı ——–TL borçlanmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı sebebiyle davanın esastan reddedilmesine, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin ——–ihlalli geçiş nedeniyle kendisine tahakkuk ettirilen —— TL tutarındaki para cezasından sorumlu tutulamayacağın iddia etmekte davalı taraf ise davalının söz konusu ceza tutarından sorumlu olduğunu savunmaktadır.
Davalı Şirket Vekilince dosyaya sunulan Cevap Dilekçesi ve Ekinde yer alan dayanak Belgeler incelendiğinde, Davacı Şirketin adına kayıtlı ——— Plaka Numaralı———–yapmış olduğu İhlalli geçişlerin Tarihi, Tahakkuk eden Geçiş ve Ceza Miktarları;
GEÇİŞ TARİHİ ÖDENMEYEN GEÇİŞ ÜCRETİ BORÇLANILAN CEZA MİKTARI SORGU SAYISI
————– TL –
———– TL —TL –
——– TL — TL –
——–TL — TL —
———TL — TL –
Şeklinde gösterilmiş olup,
Cezanın geçişi takip eden 16. Gün 6001 sayılı Kanun’un 30/5. Hükmü gereğince geçiş ücretinin yanı sıra geçiş ücretinin 10 katına denk gelen ceza tutarı ile hesaplanan borç tutarının borçlanılan ceza miktarı hanesine yukarıda görülen tarihlerde tahakkuk ettiği toplamda hesaplanan cezanın ———– TL olduğu görülmüştür.
Davacı Şirketin, Gerek ——— Geçiş Yapmadığı, gerekse Geçiş yaptığı tarihlerde ————- karşılayacak miktarda parası olduğu yönünde iddiası bulunmamakta olup, tahakkuk edilen tutardan sorumlu olduğu kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE;
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 44,40 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik yatan 13 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafın kendisini vekil ile temsil ettiği anlaşıldığından AAÜT uyarınca 830 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ayrı ayrı verilmesine,
5- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair karar kesin olarak davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı okundu, usulen anlatıldı. 17/12/2019