Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1291 E. 2019/664 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1291 Esas
KARAR NO: 2019/664
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 26/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının, davacı şirketin yağ müşterisi i olduğunu, yağ alımından kaynaklanan 671.025,71 TL borcunu ödemediğini, ihtarnameye rağmen ödememesi üzerine davalı borçlu hakkında İst. Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, borçlunun takibe, borca, faize ve ferilerine haksız itiraz ettiğini, itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesinin davalıya 28.12.2017 tarihinde TK 35’e göre tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan ve faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı, davaya cevap vermediğinden tarafların uyuştukları husus bulunmamakta olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Davalı şirketin, davacı şirketten takibe konu faturalarda yazılı ürünleri satın alıp almadığı,
b-Davalı şirketin fatura bedellerinin tümünü ödeyip ödemediği,
c-Davacı şirketin davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklıysa miktarının ne kadar olduğu,
d-Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likid olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-İcra dosyası: Alacaklı ———– tarafından borçlu … aleyhine Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün ——— esas sayılı dosyasında 28 adet fatura alacağına dayalı olarak ——– TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsili talebiyle haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlanmış, borçlu vekili tarafından ——– tarihinde yetkiye, takibe, borca, faize ve tüm ferilere yapılan itiraz edilmiş, alacaklı vekilinin ——- tarihli talebi üzerine dosyanın İstanbul anadolu İcra Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, bu kez dosya İstanbul Anadolu 11. İcra Dairesi’nin ——– esas sayısını alarak borçluya yapılan tebligat üzerine, borçlu vekili tarafından 04/07/2017 tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine yapılan itiraz üzerine takip durmuş, bunun üzerine davacının işbu huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler: Davaya konu ilişkide, davalı-borçlu vekili icra takibine yaptığı itirazında taraflar arasında herhangi bir borç ilişkisi olmadığını savunmaktadır. Buna göre, genel olarak belirtmek gerekirse, satışın yapılıp malın/hizmetin teslim edildiğini ve satışın veresiye yapıldığını davacının ispatlaması gerekir. Bir başka anlatımla, bir alacak davasında mal sattığını iddia eden taraf karşı tarafın kabulünde değilse ispat külfeti öncelikle bu iddiayı öne sürendedir. İspatın konusu ise malın teslim edilmesidir. Malın teslim edildiği ispat edilememiş ise davalı borçlunun herhangi bir ispat külfeti altında olduğu söylenemez. Eğer alacaklı davacı malın teslimini sevk irsaliyesi ya da başkaca borçlunun imzasının içerir bir belge ile ispat ettiğinde bu kez teslim edilen malların bedelinin ödendiğini ispat külfeti davalı borçluya geçecektir.
Yukarıda belirlenen uyuşmazlık konularının tespiti kapsamında mali müşavir bilirkişi aracılığıyla davacının defter, kayıt ve belgeleri, bilanço ve gelir gider cetvelleri üzerinde, davalı tarafın yapılan ihtar üzerine ticari defter, kayıt ve belgelerini sunmaması üzerine Mahkememizce davalının bağlı bulunduğu vergi dairesinden istenen bildirim alış formları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir. Bu kayıtlar üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda davacı ve davalı yan arasında ticari bir ilişki olduğu, bu ticari ilişki çerçevesinde, davacının davalıya madeni yağ sattığı, karşılığında alacağını tahsil etmek amacı ile faturalar düzenlediği, bu faturaların davacı şirket tarafından sunulan 2015 ve 2016 yılına ait ticari defterler ve davalının bağlı bulunduğu vergi dairesinden gelen bildirim alış formlarının incelenmesi sonucunda davacının davalıdan 31.12.2015 tarihi itibariyle kaydi olarak 685.565,17 TL alacaklı olduğu, bu alacağa ilişkin faturaların davalı tarafından vergi dairesine bildirilmiş olduğu tespit edilmiş, bu tespite ilişkin fatura bilgileri bilirkişi raporunda ayrıntılı biçimde gösterilmiştir.
Tüm bu nedenlerle, incelenen defter ve kayıtlara göre davacının, davalıdan takip tarihi itibariyle takip tarihinde belirttiği 671.025,71 TL alacaklı olduğunu kanıtladığı kanaatine varılmış ve davanın tam kabulüne karar vermek gerekmiştir.
4-İşleyecek faiz yönünden inceleme ve gerekçe: Davacı alacaklı icra takibinde 28 adet fatura alacağına dayalı olarak 671.025,71 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğinden, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2. Maddesine göre avans esasına göre %10,50 ve değişen oranlarda hesaplanan temerrüt faizi işletilmek suretiyle devamına karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
5-Sonuç: Sonuç olarak, yukarıdaki gerekçelerle, davanın kabulü ile davalı borçlunun İst. Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün ——– esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2. Maddesine göre avans esasına göre %10,50 ve değişen oranlarda hesaplanan temerrüt faizi işletilmek suretiyle devamına karar verilmiştir.
6-İcra inkar tazminatı ile ilgili gerekçe: Davacı taraf, davalıdan icra-inkar tazminatı istemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Müsnet olayda, davaya konu alacak miktarı faturaya dayalı olup, davaya konu alacak miktarı davalı tarafça belirlenebilir olduğundan asıl alacağın % 20’si oranındaki 134.205,14 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; davalı borçlunun İst. Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün ———- esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2. Maddesine göre avans esasına göre %10,50 ve değişen oranlarda hesaplanan temerrüt faizi işletilmek suretiyle devamına,
2-Likit ve muayyen nitelikte bulunan asıl alacağın % 20’si oranındaki 134.205,14 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 45.837,77.-TL. harcın peşin alınan 8.104,32.-TL ve icra dosyasına yatırılan 3.355,13.-TL. olmak üzere toplam 11.459,45.-TL. harçtan mahsubu ile bakiye 37.378,32.-TL. harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 11.459,45.-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere ve bilirkişi gideri olarak sarf edilen toplam 974,85.-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.maddesi uyarınca 40.791,03.-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nin 333.maddesi uyarınca bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı26/06/2019