Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1279 E. 2018/622 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1279 Esas
KARAR NO : 2018/622

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/11/2017
KARAR TARİHİ : 26/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait —-plakalı araç ile davalı …’nin sürücüsü ve davalı—- firmasının ruhsat sahibi olduğu — plakalı araç arasında, 07.02.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, —- plakalı araçta oluşan kazanç ve değer kaybının talep edildiğini, kazanın meydana gelmesinde kusurlu olan tarafın, — plakalı araç sürücüsü olduğunun sabit olduğunu, —- plakalı araç sürücüsü tam kusuriu olduğundan — plakalı araç hasarının karşı araç ZMMS poliçesinden karşılandığını, — plakalı aracın kazadan önceki hali ve kazadan sonraki hali arasında bir değer kaybı olacağının aşikâr olduğunu, her ne kadar onarımı yapılmış olsa bile hasar görmüş bir aracın hasarsız bir araç kadar değeri kalmayacağını, bu nedenle 1.200,00 TL değer kaybının tahsilinin talep edildiğini, kazanç kaybı süresi içerisinde tramer işlemleri, ekspertiz işlemleri, parça temini ve tamir süreci yer aldığını, bu süreçlerin toplamı 15 gün olduğunu, müvekkili şirketin 15 günlük bir kazanç kaybına uğradığını, müvekkili şirketin uluslararası bir araç kiralama şirketi olan —- firmasının Franchisee şirket olduğunu, kiraya verilen/verilecek araçların kira bedelleri daha önceden belirlenen tarife esaslarına göre belirlendiğini, kaza tarihinde zarara uğrayan —- plakalı aracın, ekte sunulan kira tarifesine göre aracın günlük kira bedelinin 79,00 TL olduğunu, 15 günlük kira bedelinin 1 185,00 TL olduğunu, kazanç ve değer kaybının davalı/borçlulardan tahsili talebine yapılan itirazların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra dosyasına yapılan itirazlann iptali ile takibin devamını, davalı-borçlularm %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı … cevap dilekçesinde; Öncelikle dava konusu kaza Elazığ’da olduğundan Elazığ Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafın aleyhe açmış olduğu itirazın iptali davasının hakkaniyete aykırı olduğunu, kendisinin davalılardan —-San. ve Tic. Ltd. Şti’nde Şoför olarak çalıştığı sırada 07/02/2012 tarihinde kaza yaptığını, ancak yapılan kazada hiç bir kusuru bulunmadığını, —-plakalı aracın bariyerlere vurarak kaza yaptığını, yolda yer olmadığından kendisinin de durmasını istediklerini, kendisinin de durduğunu, zemininin de buzlu olması nedeniyle aracının durduğu yerden yandan kayarak —-plakalı araca yandan çarptığını, olayda herhangi bir kusuru bulunmadığını, kusur tespiti yaptırılmasını talep ettiğini, maddi durumunun iyi olmadığını beyan ile, davacının hakkaniyete aykırı davasının reddini, yetki itirazının kabulü ile davanın Elazığ Mahkemelerinde görülmesini, yargılama giderlerinin tümünün karşı taraf üzerinde bırakılmasını, talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı tarafın istanbul Anadolu —-icra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, İşbu takibin itiraz üzerine durdurulduğunu, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, davalı müvekkilinin ikametinim Elazığ ili olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımına uğradığını, bu nedenle reddi gerekliğini, kazaya karışan araç davalı—- tarafından kullanılmakta olup müvekkili şirkeün aracın sadece maliki olduğunu, bu kazada hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirketin aracının tüm bakımını yaptırdığını, aracını trafiğe iyi bir şekilde çıkaracak konuma getirdiğini, aracın sigorta ve Oto Mecburi Mali Mesuliyet yaptırarak trafiğe çıkardığın«, müvekkili şirketin kusursuzluğunun sabit olduğunu, öncelikle müvekkili yönünden davanın reddi gerektiğini, ayrıca meydana gelen trafik kazasında diğer davalının da bir kusuru bulunmadığını, zira Trafik kazası tespit tutanağında da görüleceği üzere tarafların ortak beyanda bulunarak yolun karlı olduğu bu nedenle kazanın kaçınılmaz olduğunu, müvekkilinin maliki olduğu araç sürücüsünün kusurunun olmadığını kabul ettiklerini, kaldı ki kazada —- plakalı araç sürücüsü diğer davalının kuşum olduğuna dair bir bilirkişi tespiti de bulunmadığından, kusur yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, ayrıca talebin sigorta şirketine karşı yöneltilmesi gerektiğini, davacı taraf dava dilekçesinde her ne kadar aracı 15 gün kullanamadıkları gerekçesiyle 15 günlük kira bedeli talep etmiş olsa da, bu talebin haksız olduğu gibi iddia soyut bir iddia olup bu taleplerini kanıtlayıcı hiçbir belge olmadığını, davacı taraf her ne kadar araçta değer kaybı olduğu iddiasıyla alacak talep etmiş olsa da bu iddiaların yersiz olduğunu, davacı tarafın sunmuş olduğu belgelerden görüleceği üzere davacı tarafın aracındaki tüm zararların bizzat sigorta şirketi tarafından karşılandığını, kaza sonrası araçtaki tüm parçalar, orijinal olarak sigorta şirketi tarafından değiştirildiğini, kaldı ki değer kaybı göreceli bir kavram olup, aracın daha önce bir kazasının bulunup bulunmadığının bilinmediğini beyan ile, haksız ve yersiz olan davanın reddini, Haksız ve kötü niyetli olan davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, trafik kazası nedeniyle değer kaybı ve kazanç kaybının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
07.02.2012 tarihinde, davalı … yönetimindeki diğer davalı şirkete ait —-plaka sayılı araç ile davacıya ait dava dışı —- yönetimindeki araç arasında trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
21.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle, meydana gelen kazada davalı …’ ın tam kusurlu, davacı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, değer kaybının 1.250 TL olduğu, ikame araç bedelinin (kazanç kaybı) 7 günlük onarım süresi X 70 TL/gün = 490 TL olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporunda, kaza tespit tutanağında yer alan bilgiler kapsamında, 2918 sayılı yasa dikkate alınarak belirlenen kusur durumu, mevcut hasar dosyasında yer alan bilgiler ile birlikte serbest piyasa araştırması neticesinde belirlenen tazminat bedelleri teknik anlamda yeterli, denetime elverişli ve makul olması sebebiyle mahkememizce de benimsenmiştir.
Benimsenen rapor doğrultusunda somut olaya dönüldüğünde, 490 TL kazanç kaybı ve 1.200 TL (icra dosyasındaki taleple bağlılık gereği) değer kaybı olmak üzere toplam 1.690 TL alacak yönünden yapılan itirazın iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
Davalıların İAA —-.İcra Müd. — Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 1.690 TL alacak yönünden kaldığı yerden aynen devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağın likit olmaması sebebiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine,
-Karar tarihinde alınması gerekli 115,44 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan (31,40+11,90) toplam 43,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 72,14 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 764,80 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 535,36 TL sini ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harç gideri toplamı 566,76 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 1.690 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, verilen karar miktar itibari ile kesin olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/06/2018