Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1278 E. 2019/1008 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2017/1278 Esas
KARAR NO: 2019/1008
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA DEĞERİ: 520.447,57 TL
DAVA TARİHİ: 15/11/2017
KARAR TARİHİ: 23/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirket tarafından yabancı kredi kartıya davalı bankaya ait — cihasından- tarihinde -TL ve – tarihinde —– TL tutarlarında çekim yapıldığını, davalı bankanın komisyon tutarlarını düşerek 1 gün sonra ödeme yapması gerektiği halde ödeme yapmadığını, davalı bankanın ihtara cevap vermediğini, bu nedenle davacının net – Tl alacağının – tarihinden, net- TL alacağının – tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile davalı arasında – tarihinde üye işyeri sözleşmesi imzalandığı, davacının – tarihinde – cihazını kullanmaya başladığı, ancak – tarihine kadar – cihazından herhangi bir işlem gerçekleştirmediği,—- kadar en fazla on dakika ara ile — kartları ile toplam- adet işlem gerçekleştirmeye çalıştığı, bu işlemlerin toplam bedelinin —- nedeniyle sözleşme ve yasalara uygun olarak gerekli kontrol yapması gerektiği, bu işlemlerin de şüpheli görüldüğü, davacının – günlük bloke süresini beklemeden dava açmakta hukuki yararı olmadığı, blokenin gerekli kontrol yapıldıktan sonra — tarihinde kaldırıldığını, dolayısıyla davanın konusuz kaldığını, bu nedenlerle öncelikle davacının hukuki yararı olmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine, aksi halde konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, üye işyeri sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davalı taraf, dava açıldıktan sonra — tarihinde blokeyi kaldırmış olup, davacı — tarihinde davaya konu alacağı tahsil etmiştir. Bu bakımdan, asıl alacak yönünden dava konusuz kalmıştır.
Davacı vekili, dava dilekçesindeki “ödeme yapılması gereken günden fiili ödeme günü olan — tarihine kadar ki faizin ödenmesi”ni talep etmiş ise de, bu faizle ilgili harcı yatırılarak usulünce açılan bir dava bulunmadığından bu taleple ilgili olarak da dava konusuz kalmıştır.
Bu nedenle yargılamaya sadece davalının yargılama giderlerinden sorumlu olup olmadığı hususunda devam edilmiştir.
Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasında “dava dilekçesinde belirtilen şekilde davalı Bankanın—cihazından belirtilen işlemlerin yapıldığı, davacının cevap dilekçesinde belirtilen tarihe kadar davalının — cihazından işlem yapmadığı, davalı Bankanın davacının alacağını işlem tarihinden sonraki gün davacının hesabına geçirmediği, ödeme yapılması nedeniyle davanın konusuz kaldığı, davanın yargılama masraflarına binaen hangi tarafın haklı olduğunun tespiti bakımından devam ettiği” hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı tespit olunmuştur.
Her ne kadar ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Davacının işbu davayı açmakta haklı olup olmadığı,
b-Davalı Bankanın — cihazından anılan işlemlerin geçmesinden bir gün sonra ödeme yapmama nedenini davacıya bildirip bildirmediği, yani davalının bilgi verme ve aydınlatma görevini yerine getirip getirmediği,
c-Davacının, davalıya ihtar çekerek davalıyı temerrüde düşürüp düşürmediği, davalı temerrüde düşmüşse hangi tarihte temerrüde düştüğü,
d-Davalının, davacının alacağına — tarihine kadar bloke koymakta haklı olup olmadığı,
e-Davalının davacının alacağını hangi tarihte hesabına aktardığı, hesaba konulan blokenin hangi tarihte kaldırıldığı,
f-Blokenin kaldırıldığının davacıya bildirilip bildirilmediği,
g-Davacı davasında tamamen veya kısmen haklı ise hangi tarihler arasında temerrüt faizine hak kazandığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
Ancak, yukarıda belirtildiği gibi davacı tarafça faizle ilgili miktar belirtilerek harç yatırılmadığından “davalının davacının alacağını hangi tarihte hesabına aktardığı, hesaba konulan blokenin hangi tarihte kaldırıldığı, blokenin kaldırıldığının davacıya bildirilip bildirilmediği, davacı davasında tamamen veya kısmen haklı ise hangi tarihler arasında temerrüt faizine hak kazandığı” hususlarıyla ilgili uyuşmazlık işbu davanın konusu olmaktan çıkmış olup, aşağıda sadece davacının işbu davayı açmakta haklı olup olmadığı hususlarıyla ilgili inceleme yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
2-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Davacının işbu davayı açmakta haklı olup olmadığının tespiti bakımından gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişiden kök ve ek rapor alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
a)Sistemin Teknik Olarak İşleyişine İlişkin Bilgiler: Kredi kartı ile yapılan bir işlemde kart hamili, kart hamili bankası, üye işyeri, üye işyeri bankası (işyerine —- cihazı veren banka) arasında oluşan bir ilişki meydana gelmektedir. Bu ilişkinin esasları —-Kuruluşları—– ile yapılan – Anlaşmaları ve bu anlaşmalara bağlı uygulama yönetmeliklerle — düzenlenmektedir. Bu düzenlemeler gerek yurtiçi, gerekse yurtdışı işlemlerde aynen geçerlidir.
Kartın fiziken işyerinde bulunduğu işlemler kartın üzerinde yer alan manyetik şeridin ya da çip’in — cihazından okutulması suretiyle ya da kartın üzerinde kabartma olarak yer alan bilgilerin imprinter cihazı ile işlem belgesi üzerine çıkartılması ve bankaya ibraz edilmesi suretiyle gerçekleştirilen işlemlerdir.
Kartın fiziken işyerinde bulunmadığı işlemlerde ise —- — işlem kart numarası ve son kullanma tarihi bilgilerinin manuel olarak işyeri tarafından kendi bankasına iletilmesi yoluyla gerçekleştirilmektedir.
Üye işyerinin, kredi kartı bilgileri kullanılarak,— cihazından gün içinde gerçekleştirdiği işlemlere ait tutarların işyeri hesaplarına geçebilmesi ve kart hamilleri hesaplarına borç kaydı olarak yansıyabilmesi için üye işyeri bankası, aracı kuruluş bünyesinde kart hamili bankaları ile takasa girer. Takas sonucu temin edilen tutar üye işyeri hesabına alacak olarak kaydedilir.
Bu aşama teknik olarak presentment (ilk ibraz ya da ilk sunum) olarak adlandırılmaktadır. Herhangi bir nedenle kart hamilinin işleme itiraz etmesi ve kart hamili bankasınca chargeback (ters ibraz – harcama itirazı) yapılması durumunda ise söz konusu işlem tutarı kart hamili bankası tarafından işyeri bankasından yukarıda belirtilen takas esnasında otomatik olarak tahsil edilmektedir. Bu süre internet işlemlerinde — gündür. Bu süre aşıldığı takdirde ilk ibraz yapılamadığından risk banka ve kart hamilinin üzerine kalmaktadır.
—- çerçevesinde kredi kartı işlemlerinde gerçekleştirilebilecek kural ihlalleri, türlerine göre gruplandırılmış olup söz konusu gruplar harcama itirazı neden kodları — adı verilen kodlar halinde sınıflandırılmıştır. Kart hamili bankaları itiraz konusuna göre ilgili chargeback neden kodunu belirledikten sonra borç kaydını işyeri bankasına göndermektedir. İlgili chargeback kaydının işyeri bankasınca kurallar çerçevesinde geri çevrilemeyecek olması halinde borç kaydı işyeri bankasında kalmaktadır. Diğer bir ifade ile chargeback kaydı üye işyeri bankasına ulaştığı zaman chargeback işlemine konu olan tutar üye işyeri bankası hesaplarına borç kaydedilmekte ve işyeri bankası tarafından geri çevrilemediğinde bu tahsilat gerçekleşmiş olmaktadır. Sonuç olarak, işlem tutarı kart hamili bankasınca tahsil edilerek kart hamili hesabına iade edilmektedir.
İtiraz edilen işleme ilişkin işyeri bankası ile kart hamili bankasının aynı olması — durumunda ise kart hamili bankası işleme ilişkin değerlendirmesini yaparak, kart hamilini haklı bulması halinde işlem tutarını işyeri hesabına borç kaydetmektedir.
Uygulamada işyerleri ile üye işyeri sözleşmesi olan bankalar, kart kabul kurallarına aykırı olarak tamamlanan ve kart hamili itirazına neden olan harcamalardaki — riski nedeniyle söz konusu işlem tutarları için işyeri hesabına bloke koyabilmekte ve işyeri sözleşmelerini bu yönde düzenlemektedirler. Kart hamili bankası ise bu gibi durumlarda işlem tutarını tahsil edebilmek amacıyla chargeback prosedürünü kullanmaktadır.
Yukarıda da açıklandığı üzere, kart hamili bankaları çıkarmış oldukları kartların statülerini —-otorizasyon ve takas bilgileri doğrultusunda yaptıkları incelemeler ve kart hamili beyanları (harcama itirazları) doğrultusunda saptayabilmektedirler.
b)Müsnet olayla ilgili tespit edilen hususlar: Davacı —davalı Bankanın—-tarihli ” Üye İşyeri Sözleşmesi” düzenlenmek ve imzalanmak suretiyle Üye İşyeri olarak Davalı Bankanın—- cihazını kullanmaya başlamıştır.
Davacı yan, — tarihindeki —- TL’lik işlem sebebiyle; -TL banka komisyon ücreti ve – TL BSMV ücreti kesilerek net – TL alacağın ödeme günü olan — tarihinden itibaren; – tarihindeki – TL’lık işlem sebebiyle- TL banka komisyon ücreti ve – TL BSMV ücreti kesilerek net – TL alacağın ödeme günü olan – tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte (-TL asıl alacak) davalı Banka tarafından bloke konularak ödenmediğini, bu tutarın kendilerine faiziyle birlikte ödenmesini talep etmiştir.
Davalı Banka ise; davacıya tahsis edilen – cihazından – günü saat – günü – kadar en fazla 10’ar dakika aralıklarla -cihazından—- ile toplamda-adet işlem yapılmaya çalışıldığı, bu işlemlerin bedelinin – TL yabancı kartlarla sahte/sahtecilik şüphesi doğuran işlemlerin gerçekleştirildiği tespit edildiğinden, Bankaları ile Muhatap arasında imzalanan Üye İşyeri Sözleşmesi uyarınca Yurt dışı kartlarla yapılan şüpheli işlemlerden kaynaklanan toplamda —TL’lık tutar üzerinde bloke uygulandığını savunmuştur.
c)Davacının dava açmakta haklı olup olmadığı ile ilgili inceleme ve gerekçe: Müsnet olayda; tarafların iddia ve savunmaları ile delilleri ve tüm dosya kapsamındaki hususlar çerçevesinde, irdelenmesi ve tespit edilmesi gereken husus, davalı bankanın davacı hesabına geçen tutarlara uyguladığı bloke işleminin Bankacılık Mevzuatına uygun olup olmadığı ve uygun ise davacı bankanın bu işlemleri keyfi olarak davacının aleyhine kullanıp kullanmadığına ilişkindindir.
Öncelikle, davalı bankanın, davacı kullanımına verilen — cihazı üzerinden yabancı kredi kartlarıyla satış yapılan işlem bedelleri üzerine Fraud (sahte) uyarısıyla konulan blokenin bankacılık mevzuatı ve teamülleri, taraflar arasındaki sözleşmeler ile— kurallarına uygun olup olmadığının incelenmesi gerekmiştir.
Taraflar arasında akdedilen “Üye İşyeri sözleşmesi”nin dava konusu uyuşmazlığa ilişkin hükümleri aşağıdaki şekildedir.
Madde 3- Harcama Belgesi Düzenlenmesi, —İbrası ve Hesap Bildirim Cetveli:
3.3 ÜYE İŞYERİ, öncelikle bu sözleşme hükümlerine, mevzuat hükümleirne, İnternational Visa/Mastercard gibi uluslar arası kredi kartı kuruluşlarınca uygulanan uluslar arası kredi kartı kurallarına, bunlarda hüküm bulunmadığı takdirde genel kabul görmüş bankacılık uygulamaları ile — Uygulamalarına uygun hareket etmekle yükümlüdür.
Madde 6- Provizyon Limiti ve Belge Düzenleme Zorunluluğu:
6.1 Maddesi” Kart Hamili’nin aynı işyerinde yaptığı tüm mal ve hizmet alımları için tek bir harcama belgesi düzenlenmesi esastır. Hangi nedenle olursa olsun ÜYE İŞYERİ bu kurala aykırı olarak–aynı gün ve yanı yerde, kısa aralıklarla birden fazla satış yapılmış gibi göstererek onay kodu alırsa yada Provizyon servisi tarafından provizyon verilmediği halde işlemi provizyon limiti altında tutarak onay almaksızın harcama belgesi düzenlerse yada yapılacak işleme provizyon verilmesi — ihraç eden kuruluşça— aracılığı ile reddedildiği (onay verilmediği) halde Üye İşyeri’nin provizyon tutarını daha alt tutar yada tutarlara indirerek onay alıncaya kadar işlemi sürdürerek onay alırsa yada benzer durumlarda yada ÜYE İŞYERi’nin kart hamillerine vermiş olduğu taahhütleri yerine getirmediği anlaşılırsa yada ÜYE İŞYERİ günlük Kredi Kartı, Banka Kartı veya kart cirosunun tamamının veya çoğunluğunun sahte, kayıp çalıntı , fiktif işlemlerden kaynaklandığı anlaşılırsa, Albaraka Türk’ün, Üye İşyeri’ne ödeme yapmamaya veya ödeme yapılmış ise bu tutara Üye İşyerinin hesabında bloke koymaya veya ödeme yapılmışsa Üye İşyerinin hesabından re’sen geri almaya yetkili olduğunu Üye İşyeri gayri kabili rücu olarak kabul ve taahhüt eder.
Madde 17-Harcama Belgesi Düzenlenmeden Yapılacak satışlar ve gerçek dışı veya usulsüz harcama: Harcama belgesi düzenlenmeden yapılan satışlar veya üye işyeri sahibi personeli veya üçüncü kişilerin ihmal ve/veya suistimali ya da üye işyeri’nce — usulünce alınmamış, üretilen gerçek dışı onay kodu ile yapılan işlemler ya da kartlardaki çip/manyetik şeritte kayıtlı bilgilerin her ne amaçla olursa olsun kullanımı ya da saklanmasın, başka kişi ya da kurumlara aktarılması gibi yapılan gerçek dışı ve usulsüz işlemler, dolandırıcılık ve sahtecilik olaylarına zemin hazırlayan benzeri eylemler nedeniyle, —yapacağı ödemelerden üye işyeri sorumludur.” hükümlerini içermektedir.
Bilirkişi tarafıından yapılan incelemede, davacı üye İşyerine , Davalı Bankaca tahsis edilen Mobil — Cihazı üzerinden —- kadar muhtelif saat dilimlerinde en fazla birkaç dakikalık aralıklarla – cihazından — ile toplamda – adet işlem yapıldığı, bu işlemlerden alınan provizyonların neticesi gerçekleşen işlem tutarının– TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı Üye işyerinin, davalı Bankanın tahsis etiği -cihazı üzerinden muhtelif yabancı/yurt dışı kartlarla – günü saat —- adet işlem yapıldığı, bunlardan – adedinin başarılı olduğu, – adedinin ise — gibi gerekçelerle gerçekleştirilmediği tespit edilmiştir.
Limit yetersizliği nedeniyle reddedilen işlemlerin yaklaşık bir dakika sonra aynı kartla bu defa işlem tutarı düşürülerek denendiği ve bu defa işlemin onaylandığı, bazılarında işlemin üçüncü defa denendiği tespit edilmiştir.
Buna göre, davalının tahsis etiği- cihazı üzerinden muhtelif yabancı/yurt dışı kartlarla – günü saat — günü — kadar-adet işlem yapıldığı, bunlardan – adedinin başarılı olduğu, – adedinin ise — gibi gerekçelerle gerçekleştirilemeyerek başarısız olmasının ticari hayatın olağan akışına uygun bir davranış biçimi olarak kabul edilemeyeceği, şüpheli, işlem olarak değerlendirilerek, şüpheli işlem prosedürüne tabi tutulmasının taraflar arasındaki sözleşmeye ve kanun-yönetmelik hükümlerine uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Ancak, davalı bankanın yaptığı davacı üye işyeri hesabına bloke koyma işlemi d-raki — tarihli duruşmada, davalı Bankanın blokeyi devam ettirmesinde haklı olup olmadığı hususunda delillerini bildirmesi için süre verilmiş, akabinde dosya bu konuda ek rapor düzenlenmek üzere aynı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Davalı vekili, —-tarihli duruşmadaki ara kararla ilgili olarak, Mahkememize sunduğu — tarihli dilekçede, — ilgili olarak herhangi bir delil sunmamış, sadece “davalının- hizmeti aldığı – v-. İle irtibata geçtiğini, davalının-gün bekleme hakkı bulunduğunu, bu süre geçmeden blokeyi kaldırdığını” beyan etmiştir.
Sonrasında, bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda belirtildiği üzere, davalı tarafça bloke işleminin devam ettirilmesine ilişkin şüpheyle ilgili gerek mahkememize, gerekse bilirkişiye herhangi bir evrak veya görüntü sunulmamıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere, davalı bankanın bloke işlemi koymaya hakkı olmakla beraber, bu hak geniş yorumlanarak keyfi olarak kullanılmamalı ve üye işyerinin ticari hayatını sekteye uğratmamalıdır. Bu kapsamda davalı banka da üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeli, kendisine ulaşan chargeback taleplerini süresinde üye işyerine bildirmeli, gerekli belgeleri istemeli ve belgeleri yeterli görürse chargeback talebini kabul edip, üye işyerinin hesabından o tutarda parayı çekmeli/bloke etmelidir. Yani chargeback talepleri bankaya ulaştıktan sonra, riskin doğmuş olacağının kabulü ile doğan risk tutarınca ve chargeback süresince blokaj işlemi gerçekleştirilmesi gerekir—–
Ancak davalı banka böyle yapmayıp, her ne kadar başlangıçta uyguladığı blokaj işlemi hukuka uygun ise de, sonrasında doğması muhtemel riskler nedeniyle üye işyerinin pos hesabına koyduğu blokaj işlemini herhangi bir sebep göstermeksizin haksız ve keyfi bir şekilde sürdürdüğü, somut bir delile dayanmadığı ve bu suretle sebepsiz zenginleştiği anlaşılmakla, davacının işbu davayı açmakta haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
d) Sonuç: Sonuç olarak, her ne kadar davacı, davayı açmakta haklı ise de, davalının dava açıldıktan sonra blokajı kaldırdığı ve davacının da davaya konu parayı hesaptan çektiği anlaşılmakla asıl alacakla ilgili olarak, davacı tarafından miktarı belirlenerek peşin nispi harcı yatırılarak açılmış bir dava olmadığından işlemiş faizle ilgili olarak davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ancak davalı davanın açılmasına haksız olarak sebebiyet verdiğinden yargılama masrafları ve karşı taraf vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
—- TL’lik asıl alacak ve miktarı belirlenerek peşin nispi harcı yatırılmayan işlemiş faizle ilgili davanın konusuz kalması nedeniyle ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı, davayı açmakta haklı olduğundan, davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına ve davacı tarafından sarf edilen 933,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı, davayı açmakta haklı olduğundan ve dava konusu anlaşmazlık ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderildiğinden karar tarihinden yürürlükte olan AAÜT’nin 6(1). Maddesi uyarınca belirlenen 17.383,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 44,40 TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 8.887,95 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.843,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan harçtan mahsup edilen 44,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/10/2019