Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1269 E. 2018/922 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1269 Esas
KARAR NO : 2018/922

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2017
KARAR TARİHİ : 09/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Bilgisayar ve Ofis Malzemeleri Satış ve Pazarlamasını yapmakta olduğunu, bu kapsamda davalı şirkete çeşitli malzemeler sattığını, ancak alacağını alamadığını, davalı Şirket aleyhine İst. And. —-. İcra Müdürlüğün —- E. Sayılı Dosyasıyla İcra Takibi yapıldığını, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli bir şekilde takibe itirazda bulunduğunu, davalı şirketin aldığı mallara ilişkin olarak kesilen faturaların davalı şirkete tebliğ edildiklerini, fatura münderecatlarına herhangi bir itirazda bulunulmadığını iddia ederek, davalı Şirketin Vaki İtirazının İptali ve Takibin işleyecek ticari faiziyle birlikte devamına, %20′ den az olmamak üzere icra tazminatına mahkûmiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının İstanbul Anadolu —-.İcra Dairesinin—- E. Sayılı Dosyasıyla —-Nolu İrsaliyeli Faturaları İcraya koyduğunu, müvekkil şirketin davacının böyle bir alacağı olmaması nedeniyle haklı nedenle itiraz ettiğini, davacı ile müvekkil arasında imzalanan bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı gibi, müvekkile davacıdan gönderilen usulüne uygun imzalı bir irs. fatura ve cari hesap bulunmadığını, davacının sunacağı herhangi bir imzasız fatura veya cari hesabı kabul etmeyeceklerini, davacının müvekkil şirkete gönderdiğini iddia ettiği malları teslim ettiğini ispatlaması gerektiğini, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun noter açılış ve kapanışlarının yapılmamış olması halinde defterlerin delil niteliği taşımayacaklarından bu konuda muvafakatleri olmayacağını bildirmek istediklerini, Davacı taraf Müvekkil Şirketin Borcu olduğundan bahisle İcra Takibi başlatmış olduğunu belirtmiş ise de, Müvekkil Şirketin böyle bir borcu bulunmadığını, Davacı yanın Kötü niyetle hareket ederek Müvekkil Şirketten Haksız Kazanç Sağlama çabasında olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için müvekkil şirketin davacı şirkete borcu olduğu düşünülse bile yapılan hesaplamalar dayanaksız olup, neye göre bedelin ortaya çıktığının anlaşılamamakta olduğunu savunarak, davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Davacı Şirketin , davalı Şirket aleyhine, 31.10.2016 Tarihinde İst. And. —-İcra Md. — E. sayılı Dosyasıyla, dayanağı “Faturalara Dayalı 26.10.2016 Tarihli Cari Hesap Alacağı” olan 5.588.86 TL asıl alacağının, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10.50 ve değ. oranlı ticari avans faiziyle birlikte tahsili için İlamsız Takip yoluyla İcra Takibi başlatmış olduğu,
Davalı takip borçlusu şirketin 03.11.2016 tarihinde tebellüğ ettiği ödeme emrine ilişkin olarak, yasal süresi içinde 05.11.2016 tarihinde vekilleri vasıtasıyla ilgili icra dairesine sundukları itiraz dilekçelerinde; borca, faize, faiz Oranına ve tüm takip ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettikleri ve bu talep nedeni ile icra takibinin durmasına icra müdürlüğünce karar verildiği davacı vekilinin mahkememize başvurarak duran icra takibinde itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiş ve bilir kişi tarafından rapor da, davacı şirket tarafından ibraz edilen 2014-2015-2016 yılı ticari defterlerinin noter açılış tasdiklerinin ve yasa gereği yapılması zorunlu yevmiye defteri noter kapanış tasdiklerinin usul ve yasaya uygun olarak yasal sürelerinde yaptırıldığı, ticari defterlerin dayanak belgelerle uyum içinde oldukları, usul ve yasaya uygun tutulmuş ve birbirlerini teyit ettikleri, belirlenen bu durumlarıyla; ticari defterlerin sahipleri lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip oldukları sonuç ve kanaatlerine varıldığı,davacı şirketin takip ve dava tarihi itibarıyla davalı şirketten faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 5.588.86 TL asıl alacağı bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin de davacı şirkete açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 5.588.00 TL asıl borcu bulunduğu, davacı şirketle davalı şirket muavin hesap ekstreleri karşılaştırıldığında, tarafların tahsilât/tediye makbuzlarına ve alış/satış faturalarına ilişkin kayıtlarının tam bir karşılıklılık ve borç/alacak Bakiye mutabakatı içinde oldukları tespit edilmiştir.
Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların tam bir mutabakat içinde olduğu tespit edilen usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtları ve müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre,
Davacı Şirketin 5.588,86 TL ASIL ALACAK üzerinden itirazın iptali istemi ile davalı şirket aleyhine ikame etmiş ve harçlandırmış olduğu işbu davada,
davacı şirketin takip ve dava tarihi itibarıyla davalı şirketten 5.588,86 TL ASIL ALACAĞI bulunduğu ve tarafların ticari defter kayıtlarında tespit edilen bu BORÇ/ALACAK bakiyesinde Mutabık durumda bulundukları tespit edilmekle,
Davacının davanın dayandığı takipte, takibine devam edebileceği asıl alacağının talebi gibi 5.588,86 TL olabileceği sonuç ve kanaatlerine varılmıştır, şeklinde rapor ibraz edilmiştir.
Bu eksende somut olayda :6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 64. maddesinde Her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu vurgulanarak tacirin, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlü bulunduğu belirtilmiş HMK 222/4. maddesine göre de; “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur düzenlemesi kapsamında artık davalının fatura konusu malları satın almadığına dair savunmasının aksinin aleyhine kesin delil teşkil eden defter kayıtları,irsaliyeli fatura, davacı lehine delil teşkil eden defter kayıtları ile davacı tarafından kanıtlanmış olmasına göre davacının davasını ispat ettiği anlaşılarak davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Ayrıca davacı taraf, davalıdan icra-inkar tazminatı istemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, davacının alacaklı olduğu miktar davalının ticari defter kayıtlarına göre likid olduğundan, daha fazla takdir edilmesine ilişkin neden bulunmadığından likit ve muayyen nitelikte bulunan asıl alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İAA .İcra Müdürlüğü’nün—- Esas sayılı icra takip dosyasında davalı borçlunun 5.588,86 TL asıl alacağa itirazının İPTALİ ile, takibin kaldığı yerden aynen devamına,
2-Asıl alacağın %20 si (1.117,72 TL)nisbetinde icra inkar tazminatının alacağın likit bulunmasından ötürü davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Takip tarihinden itibaren takibe tarafların tacir bulunması nedeni ile avans faizi uygulanmasına,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 381,77 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 67,51 TL (icra müd yatırılan 27,94 TL) toplamı 95,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 286,32 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 719,00 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 67,51 TL harç toplamı 786,51 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı asil ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/10/2018