Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1232 E. 2018/1277 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1232 Esas
KARAR NO : 2018/1277

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2017
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ————-., davalı firmadan olan alacaklarının tahsili için İstanbul Anadolu ——-.İcra Müdürlüğü’nün 2017/13761 Esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu icra takibine (57.746,83 TL ve takibin tüm fer’ilerine) itiraz eden davalının itirazının iptali ile, İİK gereğince davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, telafisi güç hatta imkansız zararların önüne geçilmesi için icra dosyasına borçlu tarafından yatırılan paranın borçluya iadesinin yargılama sonuna kadar tedbiren engellenmesini, yargılama harç ve masrafların ile ücret-i vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkil firma, inşaat ve taahhüt işleriyle iştigal eden, sektöründe hatırı sayılı bir yeri olan ve bünyesinde çok fazla sayıda işçi çalıştıran bir firma olduğunu, müvekkil firmanın muhtelif işyerlerinde çalışa işçilerin sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda taraflar arasında 09.05.2016 tarihli “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığını, davacının, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği halde ücretin tamamını talep etmesi haksız ve maksatlı hareket ettiğini, davacının sözleşmede yazılı yükümlülüklerine aykırı davranmakta ısrar etmesi nedeniyle bir sonraki dönem için çalışılmayacağı yönünde davacıya ihtarname gönderildiğini, davacının, sözleşme hükümlerine aykırı davranışları nedeniyle ücrete hak kazanamadığı halde ücretin tamamı üzerinden icra takibi başlattığını, faturaların, taraf defterlerine işlenmiş olması ve vergi dairesine beyan edilmiş olması alacağın varlığına kesin olarak kanıtlamadığını, davacının sözleşme hükümlerini yerine getirmemiş olması nedeniyle, taraflar arasındaki sözleşmenin irdelenmesi açısından, Mali bilirkişi yanında İş Güvenliği Uzmanı da incelemeye dahil edilmesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya ödettirilmesini, davacının feragat ettiği kısım yönünden feragat nedeniyle davanın reddi ile müvekkil lehine vekalet ücretine hükmedilmesini, taraflar arasındaki sözleşmesinin irdelenmesi bakımından İş Güvenliği Uzmanı bilirkişinin incelemeye dahil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delillerini ibraz ettikleri yine tarafların arasında çekişmeli bulunan vakıalara yönelik getirtilmesi gereken delillerin ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alındığı anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu ————-. İcra müdürlüğünün 2017/13761 esas sayılı dosyası, İSTANBUL ANADOLU ———-. İCRA HUKUK MAHKEMESİ 16/10/2017 tarihli, 2017/800 Esas, 2017/1006 Karar numaralı dosyası, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi———-. Hukuk Dairesi 2018/1366 Esas, 2018/1555 Karar numaralı, 13/06/2018 tarihli dosyası, ve tüm dosya kapsamının incelenmesi sonucunda;
Davacı ——————–.’ in Davalı …ye karşı İstanbul Anadolu —————-. İcra müdürlüğünün 2017/13761 esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatığı, davalı …nin icra takibine (57.746,83-TL’ye ve takibin tüm fer’ilerine) itiraz ettiği ancak Davalı …’ın İSTANBUL ANADOLU ————. İCRA HUKUK MAHKEMESİ ‘nde tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayet davası açtığı ve bunun üzerine İSTANBUL ANADOLU ————-. İCRA HUKUK MAHKEMESİ özetle “şikayetçi (——————-) tarafın ticaret sicildeki adresine 02/06/2017 tarihinde tebligat yapıldığı, yapılan tebligatın iade edilmesi üzerine aynı adrese TK 35.maddesi uyarınca 19/07/2017 tarihinde tebligat yapıldığı, şikayetçi firmanın adreslerini değiştirerek bu adres değişikliğine 18/07/2017 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan ettikleri, TK nun 35. Maddesi uyarınca yapılan tebliğ tarihinde tebligat yapılan adresin şikayetçi firmanın adresi olmadığı, TK nun 35. Maddesi uyarınca tebligatın resmi kayıtlardaki adresine yapılması gerektiği, her ne kadar tebliğden bir gün önce adres değişikliği yapılmış olmasına rağmen tebliğ tarihi itibariyle belirtilen adres ticari sicil adresi olmadığından yukarıda belirtilen nedenlerle şikayetçiye yapılan tebligat usul ve yasaya uygun olmadığından açılan davanın kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03/08/2017 olarak kabulüne” dair karar verdiği görülmüştür. Bunun üzerine davacı —————————————— 03/11/2017 tarihinde İtirazın iptali davasının açılabilmesi için kanunca öngörülen 1 yıllık dava açma sürelerinin başladığından bahisle mahkememizde itirazın iptali davası açmıştır. Ancak ve ayrıca davacı vekili İSTANBUL ANADOLU —————– İCRA HUKUK MAHKEMESİ’nin tebligatın usulsüz yapıldığı yönündeki ——— Esas, ——- Karar ve 16/10/2017 tarihli kararına karşı dosya borcunun davacı borçlu tarafından ödenmesi nedeni ile dosyanın konusuz kaldığını, tebligat prosedürüne tam olarak uyulduğunu, sermaye şirketi olan davacının taşınmasını ticaret sicile geç bildirmesinden kaynaklanan sorumluluğun başkasına tahmil edilemeyeceğini, TK’nın 35. Maddesinde düzenlenen prosedüre tam olarak uyulduğunu, postacı tarafından gerçekleştirilen tebliğ işleminin usule uygun olduğunu söyleyerek kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna gitmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——–. Hukuk Dairesi 2018/1366 Esas, 2018/1555 Karar numaralı, 13/06/2018 tarihli kararıyla özetle ” TTK.nun 36.maddesine göre; “Ticaret sicili kayıtları, nerede bulunulursa bulunsunlar, üçüncü şahıslar hakkında, kaydın gazete ile ilan edildiği, ilanın tamamı aynı nüshada yayınlanmamış ise, son kısmının yayınlandığı günü takip eden iş gününden itibaren hüküm ifade eder.”
Borçlu şirkete ilişkin adres değişikliğinin ticaret sicile tescili ve ilanının, borçluya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ dönmesinden sonra yapıldığı anlaşıldığından, bu durum iyiniyetli üçüncü kişileri bağlamaz. Dolayısıyle yapılan tebligat, 7201 Sayılı Kanunun 35.maddesine uygun bulunmaktadır. Davacı taraf şirketin fiilen taşındığı hususunu davalı tarafın bildiğine dair yazılı delil de ibraz etmemiş olup, bu konuda tanık deliline de dayanılamayacağından istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine” karar verdiği görülmüştür.
Tebligatın, 7201 Sayılı Kanunun 35.maddesine uygun olduğu, itirazın süresinde yapılmadığı ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava itirazın iptali davası olup icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava türlerindendir.İtirazın iptali davasının dava şartlarından birisi de davaya konu icra takibine borçlu tarafından yasal süre içerisinde usulüne uygun itiraz edilmesidir. Somut uyuşmazlıkta; davalı borçlunun icra takibine süresinde yapmış olduğu bir itiraz bulunmadığından takip kesinleşmiştir. Bu durumda kesinleşen takipten dolayı itirazın iptali davası açmakta davacının hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar, dava şartlarından olup (HMK 114), davacının dava açmakta hukuken korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir. Davada davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı, mahkemece, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacak hususlardandır. Dava şartları kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Mahkemece, dava şartı noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verilir. (HMK 115/2) bu sebeple belirtilen itirazın iptali isteminin hukuki yarar yokluğundan HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmekte olup aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davaya esas icra dosyasında süresinde yapılan bir itirazın bulunmadığı, takibin kesinleştiği ve itirazın iptali davasının şartları oluşmamıştır,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın, 986,18 TL’si peşin olarak yatırılan harçtan mahsubu ile bakiye 950,28 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ————— deki esaslara göre belirlenen 6.702,15 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.