Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1226 E. 2019/858 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1226 Esas
KARAR NO: 2019/858
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/11/2017
KARAR TARİHİ: 19/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, davalı şirketle ticari ilişkisinin olduğunu, teslim ettiği malzemelere ilişkin faturalara da süresi içerisinde itiraz etmediğini, ancak bakiye borcunu ödemediğini, alacağın tahsili İçin Anadolu l.İcra müdürlüğünün ——- E sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine takibe geçilmiş ise de davalının itirazı üzerine takibin durduğunu öne sürerek, haksız itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki varsa da yazılı sözleşme yapılmadığını, davacının — tarihinde icra takibi yaptığını, bu tarihten —gün sonra —- tarihinde ——- ile müvekkiline 8 adet tıbbi malzeme gönderdiğini, ancak evsafa uygun olmaması nedeniyle eğriltilmiş dinamik rod ürünlerinin iadesinin davacı tarafça da kabu! edildiğini, istedikleri ürününün, daha önce de satın aldıkları gibi düz dinamik rod —mm ya da—mm olması gerektiğini, kargo ile —- tarihinde müvekkiline gelen malzemelerin fabrikasyon eğri olup, ayıplı şekilde — adet dinamik rod malzemeleri olduğunu, eğri malzemelerin iadesinin davacı tarafından da kabul edildiğini, ——onaylı kuruma satış fiyatlarının —-. TL olduğunu, davacıdan müvekkiline gelen kargodaki malzemenin piyasa değerinin ———–TL olduğunu, bu malzemenin halen doğru şekilde müvekkiline teslimatının beklendiğini, davacının malı müvekkiline teslim etmeden faturayı müvekkil şirkete gönderdiğini, savunarak davanın reddini ve % 20 tazminata mahkumiyetini istemiştir, davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; davalının ayıp iddiasının yersiz olduğunu, müvekkil satıcıya TTK 23.maddesi uyarınca ayıp ihbarında bulunulması gerektiğini, ayıp ihbarında bulunulmadığını, zaten ayıplı ifanın da söz konusu olmadığını, iade fatura da kesilmediğini, beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine dair itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya içerisine alınan İstanbul Anadolu 1. İcra müdürlüğü ——- Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacının —-tarihli —- TL tutarlı cari hesap ekstresine dayalı olarak ——- tarihinde davalı aleyhine icra takibi başlattığı, takip talebinde ayrıca ——- TL işlemiş faiz talep ettiği, davalının borca ve yetkiye itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, bunun üzerine davacının 1 yıllık yasal süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, davalının müvekkilinden mal satın aldığını ancak bedelini ödemediğini iddia etmekte, davalı vekili ise davacı tarafın müvekkiline gönderilen ürünlerin yapılan siparişe uygun olmadığı, malların ayıplı olması nedeniyle kendilerine ulaştığı gün davacıya iade edildiğini, davacı tarafın kendi edimini ifa etmeden müvekkilden talepte bulunamayacağını savunmaktadır.
Dosya mahkememiz esasına kaydedilmiş, ön inceleme duruşmasında dava şartları incelenmiş, davacının icra dairesi ve mahkememiz yetkisine yapmış olduğu itiraz ön inceleme zaptında da belirtildiği üzere TBK 89. Madde uyarınca mahkememizin yetkili olduğuna ve davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili söz konusu siparişlerin müvekkiline gönderildiğini ancak siparişlerin ayıplı olması nedeniyle aynı gün içerisinde ürünlerin davacı tarafa iade edildiğini ifade etmiştir. Bu açıdan taraflar arasında ticari ilişki olduğu ve siparişleri davalıya gönderildiği konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmayıp, davanın esası ile ilgili uyuşmazlık konusunun, davacı tarafın, davalı firma tarafından sipariş edilen ürünlerin teslimatının yapılıp yapılmadığı, sipariş edilen ürünlerin siparişe uygun olup olmadığı, sipariş edilen ürünlerde herhangi bir ayıbın olup olmadığı, ayıbın niteliğinin ne olduğu, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve bunun sonucunda davacanın davaya konu alacağı talep etmekte haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce ——– vergi dairesinden davalı tarafa ait BA formları celp edilmiş ve HMK 266. MADDE uyarınca Mali Müşavir ve Medikal ürünler konusunda uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Davalı tarafın defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle inceleme sadece davacı defterleri üzerinde yapılmıştır.
Yapılan inceleme sonucunda, davacının ibraz ettiği ——– yılı ticari defterlerden, zorunlu kapanış tasdikine tabi Yevmiye Defterlerinin, süresinde noter kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defterlerin kanuna uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği anlaşılmıştır.Davacının defter kayıtlarına göre, taraflar arasındaki ticari ilişkinin —- tarihinde başladığı ve —- tarihinde bittiği, —- tarihinde vade farkı faturası kesilmek suretiyle, davacının davalıya toplam —-TL tutarlı (20) adet fatura kestiği, davacının davalıdan, —TL tahsil ettiği, davacının davalıdan ———— TL bakiye alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
—– Vergi Dairesinden celp edilen, davalı şirkete ait BA kayıtlarının incelenmesinde; davalının, —- Ekim ayında davacı şirketten ———–TL tutarlı 3 adet fatura beyan ettiği görülmektedir. Buna göre, inceleme yapıldığında, davacı defterlerinde – yılında kesilen fatura toplam toplamı KDV dahil —- TL olup, davalının BA formları ile bildirdiği tutar ——- TL olup, bu durumda davalının, davacının——- Ekim ayında kestiği fatura ve içeriği malları teslim aldığının kabulü gerekmektedir.
Yine davacının defterlerindeki faturalarla eşleşen ödeme ve fatura seyrine bakıldığında, davalının, davacının defterindeki tüm faturaları aldığı ancak bakiye ——-TL borcunu ödemediği anlaşılmaktadır.
Esasen davalının, faturaları almadığına dair herhangi bir itirazının olmadığı, itirazının, gönderilen malların ayıplı olduğu noktasındadır.
Bu noktada, sipariş edilen ürünlerin siparişe uygun olup olmadığı, sipariş edilen ürünlerde herhangi bir ayıbın olup olmadığı, ayıbın niteliğinin ne olduğu, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususlarının tartışılması gerekir.
Teknik bilirkişi tarafından yapılan inceleme göre, — tarihli — seri numaralı fatura ile ——– firması ———- firmasına KDV dahil —- TL tutarlı fatura düzenlemiştir. ——– firması çalışanı depo sorumlusu fatura içeriğinde bulunan — adet dinamik rot ———-/adet fiyatında ——- TL fatura tutarında ürünün teslim edilmediğini, diğer ürünlerin ise teslim edildiğini, ihtiyaç olduğunda ve talep halinde gönderileceği konusunda anlaşmaya varıldığını beyan etmiştir.
——– günü—– ile normal sipariş olarak tanımlanmış —- dinamik rotlar davalı davalı …’e gönderilmiş,—— eğik dinamik — firması eğik siparişlerinin olmadığını, düz rot istediklerini talep ettiklerini ifade ederek söz konusu husus davacı ———- e bildirilerek eğik rotlar iade edilmiştir.
Dosya içerisinde yapılan incelemede davalı …’in iade ürünlerin neden siparişe uygun olmadığını belirterek kargoya verdiği, yazılan notun ayıp ihbarı için yeterli olduğu ve ihbarın süresinde olduğu anlaşılmış, ayıplı olup davalı tarafından iade edilen eğik rot bedeli toplam fatura tutarından düştüğünde ——— TL tutarında davacı alacağının kaldığını kabul etmek gerekmiştir.
Alacağın likit olması nedeniyle — TL asıl alacağın (bu miktar kısa kararın 2 nolu fıkrasında sehven ————–TL yazılmıştır, bu husus 1 nolu hüküm fıkrasından da anlaşılmaktadır) %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş olup davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin —- TL asıl alacak yönünden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi UYGULANMASINA,
2-Asıl alacak 12.747,33 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 872,00 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 261,96 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 141,88 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 261,96 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.726,25 TL yargılma giderinin davanın kabul oranına göre 1.434,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 2.592,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2019