Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1202 E. 2018/726 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1202 Esas
KARAR NO : 2018/726

DAVA : Maddi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/10/2017
KARAR TARİHİ : 19/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan maddi tazminat (ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilkeçesinde özetle; 11/06/2017 günü meydana gelen trafik kazasında davalı … şirketine sigortalı … plakalı aracın sürücüsü ……… karşı şeride girerek karşı yönden gelen ….. plakalı plakalı metrobüsle çarpışması sonucu yaşamını yitirdiğini, meydana gelen kazada şerit ihlali yapan müteveffanın kendi kusuru sonucu olduğunu, davalı … şirketine gerekli tüm evraklarla başvurularak tazminat ödenmesi istenilmiş ise de, sürücünün kusurundan dolayı vefat ettiğinden bahisle tazminat ödemesinin yapılmadığını, Yargıtay içtihatları gereği çift yanlı kazalarda işleten veya sürücü yakınlarının mal zararları dışında can zararları söz konusu olduğunda ZMSS’dan tazminat alabileceklerini, işleten veya sürücü tam kusurlu olsa bile onların kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla murisin eşi için 5.000,00 TL ve kızı için 5.000,00 TL olmak üzere şimdilik 10.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya karışan aracın müvekkil şirket nezdinde ZMSS ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu savunarak, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar, murislerinin tam kusurlu olarak vefat ettiği 11.06.2017 tarihindeki trafik kazasında murislerinin sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep etmektedirler.
Taraflar arasında “murisin 11.6.2017 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında öldüğü ve davanın murisin kullandığı aracın ZMMS sigortacısına karşı açıldığı” hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “6704 sayılı kanunun 4. Maddesi ile 2918 sayılı KTK’nin 92. Maddesine eklenen bentler ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “A.6. Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı maddesinin d bendine göre murisin kendi ZMMS sigorta şirketine dava açıp açamayacağı, yani davalı … şirketinin pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, sigorta şirketine karşı dava açılabilecek ise murisin kusur oranının ne kadar olduğu ve davacıların destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanıp kazanmadıkları, kazanmışlarsa miktarının ne kadar olduğu” noktalarında toplanmaktadır.
2-Uyuşmazlık tespitine göre öncelikle davalı … şirketinin pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti gereklidir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartlar C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatının kapsamı, poliçe ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan genel şartlara göre belirlenir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. Kapsama giren teminat türlerinin tanımlandığı A.5. maddesinin (ç) bendinde ise Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır.” Şeklinde ifade edilmiştir. Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” Zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatının dışında kalan hallerden sayılmıştır.
3-Somut olayda, davacıların desteği merhum…. sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile 11.06.2017 tarihinde (davacılar vekilinin iddiasına göre) %100 kusurlu olarak dava dışı … plakalı metrobüsle çarpışması neticesinde vefat ettiği, dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre de merhum …. tam kusurlu olduğu, …… numaralı poliçenin 06/01/2017 başlangıç tarihli olduğu, genel şartların A.6. maddesi (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle kendi ölümüne neden olan sürücünün tam kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında olmadığı anlaşılmaktadır. (Yüksek Yargıtay 17. HD 2016/14573-2017/6035 E-K sayılı ilamı).
4-İşbu davada, davacılar, işbu davada destekten yoksun kalma tazminatını desteğin sigorta şirketinden istemekte olduklarından davalı … şirketinin taraf sıfatının yani pasif husumet ehliyetinin olup olmadığının tartışılması gerekmektedir.
Taraf sıfatı, dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir. Aynı şekilde bir hakkın kendisinden istenebilecek o hakka uymak yükümlülüğü olan kişi olup bu da davalı olma pasif husumet ehliyetidir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir.
Davada taraf ehliyeti, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28. maddesi gereğince, sağ doğmak şartıyla ana rahmine düştüğü andan itibaren başlar. Medeni hakları kullanma ehliyetine ( fiil ehliyetine ) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler. Dava ehliyeti bir kişinin kendisi veya yetkili temsilcisi aracılığıyla bir davayı, davacı veya davalı olarak takip etme ve usul işlemleri yapabilme ehliyetidir. Sonuç olarak davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler taraf ehliyetine sahip olsalar bile bu kişilerin o davada maddi hakka ilişkin olarak davacı ve davalı olmak sıfatlarının bulunması gerekmektedir.
Dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, Mahkemece re’sen göz önünde tutulması gereken hususlardandır.
Yukarıda açıklanan gerekçelere göre davalı … şirketinin, davaya konu hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi olmadığı ve bu nedenle pasif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2- Harçlar yasasına göre alınması gerekli 35,90 TL maktu harcın, davacı tarafından yatırılan 34,16 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1,74 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve dava husumet yokluğu nedeniyle reddolunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan ….’nin 7/2. maddesine göre hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, HMK’nin 345. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. .