Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1193 E. 2018/590 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1193 Esas
KARAR NO : 2018/590

DAVA : İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/06/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan taşınmaz kira sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından 05/04/2017 – 08/04/2017 tarihleri arasında —‘da düzenlenecek olan — Fuarında davalı tarafından stand kiralanması için taraflar arasında kiralama formu ve ekleri imzalandığını, imzalanan kira formu gereği kiracı fuardan önce herhangi bir tarihte stand alanı kiralamasını iptal etmek istemesi durumunda, kiralayana derhal yazılı bildirimde bulunacağının, iptal bildiriminin ulaştığı tarihe göre; cezai yaptırım olarak 05/07/2016 tarihine kadar kiralama formundaki toplam tutarın %50’sini, 05/07/2016 – 01/08/2016 tarihleri arasındaysa kiralama formundaki toplam tutarın %75’ini, 02/08/2016 tarihinden sonra ise %100’ü kadar iptal faturası ile yansıtılacağı hükmünün yer aldığını, stand kiralamasını iptal eden davalıya bahsi geçen hüküm gereğince 29/12/2016 tarihli 45.306,32 TL tutarlı fatura düzenlenerek ihtar ekinde gönderdiğini, davalı tarafından cevabi ihtarname ile gönderilen faturanın iade edilmesi nedeniyle İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğü — Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek; yapılan haksız ve sözleşme koşullarına aykırı itirazın iptaline, haksız inkar nedeniyle davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği,
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, davacı tarafından müvekkiline yanlış ve gerçeğe aykırı bilgiler verildiğini, müvekkili şirket aldatılmak ve esaslı biçimde yanıltılmak suretiyle kiralama yapıldığını, 2017 yılı Nisan ayında yapılması planlanan fuar için müvekkili şirketin, davacı tarafın yanıltıcı bilgilendirmesi sebebiyle yapılan iptal bildirimini 2016 yılının Ekim ayında yaptığını, sözleşmenin ifasından 6 ay önce iptalini bildirmiş olması nedeniyle davacı tarafın sözleşme konusu yer için yeni kiralama yapmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu, davacının işbu davaya konu sözleşme ile belirlenen stand alanını başka bir firmaya kiraladığını, aynı alan için hem müvekkili şirketten, hem de aynı alanda katılım sağlayan firmadan kiralama bedeli almasının sebepsiz zenginleşme oluşturacağını savunarak; açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği,
DAVANIN TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, stand kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK.’nın 4/I-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davacı, davalı ile aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca, stand kiralamasını iptal eden davalıdan sözleşmenin ilgili maddesi uyarınca hesaplanan cezai şart alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmektedir.
Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık kiracılık ilişkisinden kaynaklanmakta olduğundan davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir.
İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesi’nin 02/02/2018 tarih, 2017/2872 esas, 2018/109 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.
Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
HMK.nun 30. Maddesine göre Hakim lüzumsuz masraf yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.
Tüm bu nedenlerle mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114 (1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.nun 115(2). md. uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK nun 20(1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesi tevzi bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK nun 20 (1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı. 07/06/2018