Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1171 E. 2018/1335 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1171 Esas
KARAR NO : 2018/1335
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 18/10/2017
KARAR TARİHİ : 28/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalılar …, … ve …’nun———— tasfiye memurları olduğunu, davacının İst. Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin —— esas sayılı dosyasında kooperatifin ihyası için süre verildiğini, bu nedenele————– ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle, sorumluluğun tasfiye memurlarında olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ———-vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının asıl davayı takip etmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … usulünce yapılan tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişme konularının tespiti: Dava, ticaret sicilinden terkin edilen kooperatif tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına istemine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
A-Davaya konu kooperatifin davalı … Sicil Müdürlüğünce Ticaret Sicilinden terkin edilmemesi gerektiği halde davalı tasfiye memurları tarafından usule aykırı olarak terkin edilip edilmediği,
B-Davacının açtığı dava nedeniyle davalı şirketin ihyasının gerekip gerekmediği,
C-Davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-İlgili Mevzuat: TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haizdir.
3- Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve gerekçe:
Öncelikle belirtmek gerekir ki, sicilden terkin edilen kooperatiflerin ihyasına ilişkin açılan davaların, 6100 sayılı HMK’nın 14/2. maddesi gereği, kooperatifin ikametgahı addolunan mahal mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen dikkate alınması gerekir. 4721 sayılı TMK’nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir. İhyası istenen kooperatifin merkezi ——–ilçesinde olduğundan Mahkememiz yetkilidir.
Davanın esasıyla ilgili olarak da, bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Buna göre, davanın gerektirdiği şekilde, ——Ticaret Sicil Memurluğu kayıtları, tasfiye memuru kayıtları ve İst. Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- esas sayılı dosyasının dava dilekçesi örneği, tevzi formu, duruşma tutanakları getirtilip incelenmiştir. Buna göre, davacı … vekili tarafından, davalı Tasfiye Halinde ————— tarihinde tapu iptal ve tescil, olmadığı taktirde bedelinin tespiti ve davalıdan tahsili talepli olarak dava açıldığı, Mahkemenin ——–tarihli duruşmada “davacı vekiline Kooperatifler Kanununun 81. Maddesi nazara alınarak davalı kooperatifin ihyası ve ticaret siciline tekrar tescilini sağlamak için her üç tasfiye memurunu ve——-Ticaret Odasını taraf göstermek suretiyle ihya ve ek tasfiye davası açmak üzere yetki verilmesine” karar verildiği, davacılar vekilinin de bu ara karar uyarınca işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Yargıtay 10.HD.2010/8052 E-2011/16319 K.sayılı 28/11/2011 tarihli kararında da belirtildiği üzere; “Tüzel kişilik, ticaret sicilindeki kaydın terkini ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçekten tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez.”
Müsnet davada, davacı tarafından, davalı kooperatifin tasfiyesi kapatılmadan önceki dönemle ilgili olarak açılmış bir alacak davası mevcuttur. Bu davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infazı işlemlerinin yapılması TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemi niteliğindedir. Bu nedenle Tasfiye Halinde ———- Kooperatifi’nin yeniden ticaret siciline tescili gereklidir.
Bu nedenle tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından Tasfiye Halinde————- ticaret sicil kaydının, İst. Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——– esas sayılı dava dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olmak üzere——- Ticaret Siciline yeniden tesciline karar vermek gerekmiştir.
Ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memurları tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır.
Davalı … Sicil Memurluğu, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.
Davalı tasfiye memurunun sorumluluğuyla ilgili olarak yapılan incelemede, ihyası istenen kooperatifin tasfiyesine ilişkin genel kurul toplantısının ——tarihinde yapıldığı, tasfiye sonu beyanını ise —–tarihinde yaptırdığı anlaşılmıştır. Yukarıda tespit edildiği üzere ihyası istenen şirkete karşı dava 21/12/2015 tarihinde, yani şirketin tasfiyesinden sonra açılmış olup, bu durumda davalı tasfiye memurlarının tasfiyeden önce davadan haberdar edilmediği, dolayısıyla davalı tasfiye memurlarının ihya davası açmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından, bu davalılar da harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamış ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın TTK’nin 547. maddesi uyarınca kabulü ile —– Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün —— numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan davalı TASFİYE HALİNDE ————- ticaret sicil kaydının, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– esas sayılı dava dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararının infazı işlemeleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere ——Ticaret Siciline yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memurları olan ———-. tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
3-Alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davalı … Sicil Müdürlüğü dışındaki davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harcın davalı … Sicil Müdürlüğü dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 177,30 TL yargılama giderinin davalı … Sicil Müdürlüğü dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan, diğer davalı tasfiye memurlarının da işbu davanın açılmasında kusuru bulunmadığından davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.28/12/2018