Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1156 E. 2018/264 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1156 Esas
KARAR NO : 2018/264

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2013
KARAR TARİHİ : 22/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı —-Ltd.Şti ye ait UPS güç kaynağı emtiasının davalı—Ltd.Şti tarafından gerçekleştirilen İsviçre-İstanbul nakliyesi sonrasında diğer davalı —-.A.Ş’ye ait antrepoda muhafaza altına alındığını, emtiaların ambalajları açıldığında davalıların sorumluluğunda iken hasarlandığının tespit edildiğini, saptanan 35.515,00 TL hasarın 14/08/2012 tarihinde sigortalı şirkete ödendiğini, müvekkilinin hasar ödemesi ile sigortalısının halefi olduğunu, 3.kişilere karşı temlik hükümlerine göre de dava ve talep hakkını kazandığını, her iki davalının meydana gelen hasardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, bu nedenle davalılar hakkında İstanbul Anadolu—.İcra Müdürlüğü (Ümraniye —.İcra Müdürlüğü) —sayılı dosyası ile başlattıkları takibe davalıların haksız yere itiraz ettiğini belirterek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı—.Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taşımada müvekkili şirkete ait araç seyri boyunca hiçbir rizikoya maruz kalınmadığını, müvekkili şirket aracının hiçbir rizikoya maruz kalmadığı halde gönderici tarafından yapılan yükleme/istifleme nedeniyle oluşan hasar açısından taşıyıcı müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, ayrıca, davacı tarafın dayandığı 20.07.2012 tarihli Ekspertiz Raporunun sonuç kısmında, söz konusu hasarın nerede ve nasıl gerçekleştiği , İsviçre’den Türkiye’ye kadar gerçekleştirilen karavolu nakliyesi aşamalarının hiçbirinde hasar ile ilgili tutanağın düzenlenmemiş olması, avnı zamanda CMR belgesi üzerinde hasara konu bir not bulunmamasından dolavı hasarın hangi aşamada mevdana geldiği anlaşılamamakla birlikte, konu hasarın nakliye esnasında meydana gelen sarsıntılar ve de aktarma, elleçleme, vükleme bindirme işlemleri sırasında bir darbeve maruz kalması sonucu meydana gelmiş olabileceği görüş ve kanaatine vanImıştır’.”şeklinde bir değerlendirme yapıldığını, söz konusu raporu ve hasarın müvekkil şirket taşıması sırasında meydana geldiğini hiçbir şekilde kabul etmemek üzere, öncelikle davacı tarafın dayandığı Ekspertiz raporunda hasarın ne zaman ne şekilde gerçekleştiği açıkça belli olmadığını, varsayımsal olarak hasarın nakliye esnasında meydana gelen sarsıntılar yada yükleme, aktarma, bindirme işlemleri esnasında darbeye maruz kalması ihtimalinde dahi müvekkili şirkete kusur atfının mümkün olmadığını, Hasarın yükleme, istifleme gibi nedenlerle meydana ge1mesi durumunda da CMR Konvansiyonunun 17/4-c maddesi uyarınca daha fazla müvekkili taşımacının sorumluluğu olmayacağını , CMR belgesine hasar olduğuna dair herhangi bir şerh düşülmediğini, ayrıca davacı tarafın dayandığı Tutanak başlıklı belgede müvekkili şirket yetkilisinin/şoförünün imzası bulunmadığını, ayrıca, davacı tarafın delilleri arasında yer alan nakliyat sigorta poliçesinde—- yer aldığını,— bulunduğu poliçelerde oluşan hasarların teminat kapsamı dışında kaldığını, davacı … şirketinin sigortalısına yaptığı ödemenin teminat dışı olup —niteliğinde olup poliçe hükümlerine aykırı olarak teminat dışı ödeme yapan davacı … şirketinin müvekkili şirkete TTK 1472. madd-.:(Eski TTK 1301,1362) madde gereğince rücu hakkı bulunmadığını, davacının aktif dava ehliyetinin olmamasından bahisle davanın reddi gerektiğini,CMR Kon. Md. 23(1) : bu sözleşme hükümleri gereğince bir taşıyıcı, yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamanda ki kıymetine göre hesaplanacağını, bununla beraber, tazminat eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini aşmayacağını, müvekkil şirkete bir kusur atfı halinde, emtianın hasarlı kısımlarının tespiti ve bu kısımların ağırlığının 8.33 SDR karşılığının hesaplanması ile taşımacı müvekkilinin sorumlu olacağı tazminat miktarının tespiti ve fazla talebin reddini talep ettiklerini, davacının talep edebileceği faiz oranın yıllık %5 den fazla olamayacağını, davaya konu emtialar müvekkil şirketin CMR sigortacısı — sigorta şirketi tarafından taşıma rizikolarına karşı teminat altına alındığını, davanın sigorta şirketine ihbarını talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalı— vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu 17 palet güç kaynağı emtiasının diğer davalı şirkete ait — plakalı araçla İsviçreden İstanbul’a taşınarak müvekkili şirkete ait antrepoya 24/05/2013 tarihinde teslim edildiğini, emtianın dış görünüşü, ambalajı ve güvenlik bandı üzerindeki renk modülü işaretlerinde herhangi bir hasar belirtisi görülmemesi üzerine teslim senedi üzerine ihtirazi kayıt konulmadığını, mal sahibi şirketin, TSE; prosedürü gereği gümrüğe verdiği dilekçe ile kapalı ambalaj içindeki emtianın gümrük sahasında açılıp incelenmesini ve kontrolünü talep ettiğini, bunun üzerine dış görünüşünde herhangi bir sorun olmayan emtianın ambalajı açılarak bir kısmında hasar tespit edildiğini, tüm emtia için kapsamlı bir inceleme yapılmış ve dosyada bulunan ekspertiz raporunda belirtilen hasar tespitleri yapıldığını, müvekkılı şırket yetkılileri ile dava dışı— şirketi yetkilileri ve gümrük yetkilileri tarafından imzalanmış, 29.05.2013 tarihli tutanakta, “ambalajların dış görünümünde şok etiketlerinde sorun tespit edilmedi, bazı paletlerin çökmüş durumda olduğu görüldü. 3 adet ünite üst kartonunda spanzet bağlamasından veya seferde malın üstüne yük konmuş olmasından kaynaklandığı sanılan ezilme izleri görüldü ama kartondaki hasarın ana ünite kasasına etki etmediği görüldü” denilerek hasarların kayıt altına alındığını, davaya konu hasarın genel olarak alt paletlerinde eziklik ve deformasyon şeklinde oluştuğu darbe, çarpma, sert şekilde sıkıştırma kaynaklı olduğu sefer sırasında aracın malı sarsması, savunması, birbirine çarptırması, üste başka bir yük konması gibi sebeplerle ya da araca istif esnasında veya daha öncesinde meydana gelmiş olabileceğinin eksper raporlarında yer aldığını, hasar ihbarı üzerine müvekkili şirketin depocu sorumluluk sigortacısı olan — Sigorta A.Ş nezdinde mevcut poliçe kapsamında — sayılı hasar dosyası açılmış ve eksper raporları düzenlendiğini, ancak müvekkilinin sorumluluğu olmadığının tespit edilmesi üzerine söz konusu dosyadan davacı tarafa ödeme yapılmadığını, davanın —Sigorta A.ş. ye ihbarını talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, davacı … şirketinin dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödemenin davalılardan rücuen tahsili istemiyle başlatılan takibe vaki itirazların iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin — E-K sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde, dava konusu hasarın antrepoda oluşmasının mümkün olmadığı, cihazların parsiyel olarak araca yüklenen başka eşyalarla birlikte taşınması sırasında nakliye muhataralarından kaynaklanmış olduğu, hasar ihbarının CMR’ nin 30 maddesi kapsamında süresi içinde yapılmış kabul edilmesi gerektiği, davada takip tarihindeki TL üzerinden talepte bulunulduğundan SDR hesabının takip tarihi itibariyle yapıldığı, takip tarihi itibariyle davalı taşıyıcının hasardaki sorumluluğunun üst sınırının taşınan her bir paletin ayrı ayrı ağırlığı belirtilmediğinden toplam palet sayısı toplam brüt ağırlığına bölünerek bir paletin brüt ağırlığı tespit edilmek suretiyle SDR kuru üzerinden 6.601,35 TL olduğu hesaplandığı, davacının talep edebileceği işlemiş faiz miktarının da tespit edildiği gerekçesiyle davanın davalılardan Çobantur yönünden kısmen kabulüne, diğer davalı hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının temyiz incelemesi neticesinde Y. 11. HD’ nin 2015/4374-2016/1728 E-K sayılı ilamı ile; “…, davacı vekilinin hasar miktarına ilişkin esaslı ve sonuca etkili noktalar içeren 24.09.2014 havale tarihli dilekçesi ile hükme dayanak yapılan bilirkişi kurulu raporuna karşı itirazda bulunduğu halde, mahkemece; bilirkişiden ek rapor alınmadığı gibi, bu bağlamda raporun yeterli görülme nedenleri de gerekçede yeterince değerlendirilip açıklanmamıştır. Bu durumda, mahkemece; davacı vekilinin itirazını değerlendirmeye alan ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor yada başka bir bilirkişi veya kurulundan rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmek gerekirken, bu yönden eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamından önce alınan kök raporda, mesuliyet üst sınırı, taşınan her bir paletin ayrı ayrı ağırlığı dosya üzerinden belirlenemediğinden CMR’ deki toplam palet sayısı, toplam brüt ağırlığa bölünerek bir paletin brüt ağırlığı tespit edilmek suretiyle, toplam “288,50” kiloya göre TCMB Bülten No:2012/21 Vdeki “1 özel Çekme Hakkı (SDR) = 2,7469 TL” olan SDR kuru üzerinden 6.601,36 TL olarak belirlendiği,
Davacı tarafın 24.09.2014 havale tarihli dilekçesi ekinde dava dosyasına intikal eden katalog bilgilerindeki teknik verilerden, nakliye sürecinde hasar gören dava konusu —model kesintisiz güç kaynağının brüt “205 kg.” olduğu, 3 adet 40 KVA’lık (kilo-volt amperiik) enerji kaynağının beherinin brüt ağırlığının ise (gücüne göre ağırlığı 209-485 Kg. arasında değiştiğinden, ortalama [209+485] / 2=) “347 kg.” olduğu ve bu tespitlere göre,
Toplamda 4 parçadan müteşekkil brüt (205 kg + [347 kg x 3 ad.]=) 1.246 kg hasarlı yük için davalı taşıyıcının CMR md 23/3 hükmü uyarınca (1.246 kg. x8,33 Sdr=) 10.379,18 SDR olan mesuliyet sınırı “TL. karşılığının” (6.601,36 tl değil) davanın dayandığı takip tarihi itibariyle (1,246 kg. x 8,33 SDR x 2,7469 sdr/tl=) 28.510,56 TL olarak hesaplandığı görülmüştür.
Bozma ilamı doğrultusunda alınan ek raporda da, davacının sunmuş olduğu dilekçe içeriği doğrultusunda, davacı sigortacının rücuen tazminat alacağını 28.510,56 TL olarak, 31.08.2012’den takip tarihine kadar 89,57 SDR faiz karşılığı olan 246,05 TL’ si ile birlikte davalı taşıyıcı —‘ dan talep edebileceği tespit edilmiştir.
Bozma ilamında belirtilen davacı vekilinin dilekçe içeriğinde, taşımaya konu zarar gören emtianın ağırlığının sunulan katalog içerikleri itibariyle net bir şekilde tespitinin yapıldığı, uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda alınan ek raporun da, davacı tarafça sunulan belge içeriklerini karşılar mahiyette olduğu görülmüştür.
Davacı vekilince sunulan dilekçe içeriği ve dayanak belgeler itibariyle zarar miktarının ek raporda net bir şekilde tespitinin yapılmış olduğu görülmekle, uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda düzenlenen denetime elverişli ek rapor mahkememizce de benimsenmiş olup, benimsenen rapor doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı — yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile,
İAA —- İcra Müd. — sayılı takip dosyasında davalının itirazının 28.510,56 TL asıl alacak ve 246,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.756,61 TL üzerinden iptalı ile takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %17,75 ve değişen oranlarda avans faiz yürütülmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile;
-Karar tarihinde alınması gerekli 1.964,36 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan (445,70+184,40) 630,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.334,26 TL harcın davalı — tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.088,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 1.607,76 TL sini ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 445,70 TL harç gideri toplamı 2.053,46 TL nin davalı — tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 3.450,79 TL vekalet ücretinin davalı — alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı — tarafından yapılan 110,00 TL yargılama giderinin davanın red oranına göre belirlenen 25,30 TL sini davacıdan alınarak davalı —‘a verilmesine,
-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —‘a verilmesine,
2-Davalı —hakkında verilen hükmün kesinleştiği dikkate alınarak bu hususta yeniden karar verilmesinin yer olmadığına,
3-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2018