Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1129 E. 2021/697 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1129 Esas
KARAR NO: 2021/697
DAVA: Ticari şirket(Ortaklıktan çıkarma)- Alacak (sebepsiz zenginleşme nedeniyle)
KARŞI DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma)-Alacak(Maaş ve cari hesaptan kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10.10.2017
KARŞI DAVA TARİHİ: 06.11.2017
KARAR TARİHİ: 20.10.2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari şirket(Ortaklıktan çıkarma)-Alacak (sebepsiz zenginleşme nedeniyle) davası ve Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma)-Alacak(Maaş ve cari hesaptan kaynaklanan) karşı davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirketin—- pay sahibi olduğunu, davalının —- tarihine kadar ——– birlikte yürüttüğü müdürlük görevini — tarihinden itibaren tek başına sürdürdüğünü —–görevinin sona erdiğini, sonrasında yapılan inceleme sonucunda davalının şirket aleyhine-kendi lehine hukuki işlemler yaptığının tespit edildiğini, bu kapsamda şirketin gelirlerini kayıt altına almaksızın tahsil ettiğini, bu tahsilatların bir kısmını şirket kayıtlarına giriş yaparak borçlandırdığını, bu şekilde davalının—- olmak üzere usulsüz girişle toplam —- şirket zararına neden olduğunu, ayrıca iki —— — krediyi şirket adına kullanarak kendi hesabına aktardığını, şirket kayıtları üzerinde tahrifat yaparak —- kredi kullanmış gibi göstererek zimmetine geçirdiğini, yine şirket gelirlerini resmi kayıtlara yansıtmayıp ——– zimmetine geçirdiği, yine iki şirket müşterisinin —hesaplarına aktararak — zimmetine geçirdiğini, sonuç olarak davalının şirkete toplam —zarara uğrattığını, davalının yine şirketin eski çalışanı —- adına kurulmuş —- gizli ortak olup, davacı şirketin müşterilerini oraya yönlendirdiğini, tüm bu nedenlerle bağlılık yükümlülüğü ve rekabet yasağına aykırı hareket eden, şirketi zarara uğratan davalının şirket ortaklığından çıkartılmasına, zararın şimdilik —– kısmi dava kapsamında davalıdan tahsiline, davalının taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA-KARŞI DAVA:
2-Cevap: Davalı vekilinin cevap-karşı dava dilekçesinde, özetle, davalı-karşı davacının davacı-karşı davalı şirketi geliştirip —- hissesine sahip olduğunu ancak sonrasında hisselerinin bir kısmını —-devretmek mecburiyetinde kaldığını, davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davalı-karşı davacının—– ibra edildiğini, bu nedenle —- alınan kararların geçerli olmadığını ve davacının aktif husumet ehliyeti olmadığını, davacıya yapılan ödemelerin davacının —– sorumlu —- vazifesini ifa etmesi nedeniyle yapılan ödemeler olduğunu, davalı-karşı davacının zimmetine para geçirmediğini, bu nedenlerle asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3-Karşı dava: Davalı vekili karşı dava ile ilgili olarak; karşı davacının şirketten ücret alacaklarının ödenmediğini, bu nedenle —maaş alacağı,—ortaklar cari hesap alacağı olmak üzere toplam —-işleyecek ticari faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsiline, karşı davacının şirketteki hisselerinin—– tespiti ve bu değer üzerinden hesaplanacak ortaklık payının karşı davacıya ödenmesine, karşı davacının haklı nedenle şirketten çıkarılmasına, aksi halde şirketin fesih ve tasfiye işlemlerinin tatbikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
4-Karşı davanın ıslahı: Davalı-karşı davacı vekili — tarihli ıslah dilekçesinde özetle, karşı davalarının — ayrılma akçesi yönünden ıslahı ile toplamda —maaş alacağı, — ortaklar cari hesap alacağı ile—- ayrılma akçesinin davacı – karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
5-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, TTK’nin 640-(3). Maddesi uyarınca davacı—– davalının şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılması ve davalının zimmetine geçirdiği paraların sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili istemlerine,
Karşı dava, ödenmeyen maaş ve cari hesap alacağının tahsili, ortaklık payının tespiti ve tahsili, haklı nedenle ortaklıktan çıkarılma, olmadığı taktirde şirketin fesih ve tasfiyesi istemlerine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
a-Asıl dava yönünden, davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı,
b-Davalınınn —– zimmetine geçirip geçirmediği,
c-Davalının iki bankadan toplam—- krediyi şirket adına kullanarak kendi hesabına aktarıp aktarmadığı,
ç-Davalının şirket kayıtları üzerinde tahrifat yaparak—- kullanmış gibi göstererek bu parayı zimmetine geçirip geçirmediği,
d-Davalının şirket gelirlerini resmi kayıtlara yansıtmayıp ———- zimmetine geçirip geçirmediği,
e-Davalının —- — şahsi hesaplarına aktararak —- zimmetine geçirip geçirmediği,
f-Davalının yine şirketin eski çalışanı —– adına kurulmuş —– gizli ortak olup olmadığı, şirketin bir kısım müşterilerini oraya yönlendirip yönlendirmediği, bu şekilde şirkete bağlılık yükümlülüğünü ihlal edip etmediği, rekabet yasağına aykırı hareket edip etmediği,
g-Davalının şirket ortaklığından çıkarılma koşullarının oluşup oluşmadığı,
Karşı dava yönünden;
ğ-Karşı davacının şirketten maaş alacağı ve cari hesap alacağı olup olmadığı, varsa miktarının ne kadar olduğu,
h-Karşı davacının haklı nedenle şirket ortaklığından çıkma koşullarının oluşup oluşmadığı,
ı-Karşı davacının ortaklık payının ne kadar olduğu, karşı davacıya ödenmesi gerekip gerekmediği,
i-Şirketin fesih ve tasfiyesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
DELİLLER:
6-Davacı-karşı davalı şirketle ilgili bilgiler ve davalı-karşı davacının —–görevine son verilene kadar yapılan işlemler: Davacı-karşı davalı —ilanından tespit edilmiştir. ——— olduğu ve ortaklarının —–olarak seçildikleri—- tespit edilmiştir.
Davacı-karşı davalı—– alınan kararla; şirket ortaklarından —- müşterek imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili oldukları ve kararın —– tescil ve ilan edildiği, —– ilanından tespit edilmiştir.
Şirketin — tarihinde — alınan kararla şirket hissedarlarından —- değerindeki hissesini — devrettiği ve şirketin bu kararının —- tespit edilmiştir.
—- —- tarihinde —- alınan kararla sermaye artırımına giderek, sermayesini — yükselttiği ve bu kararın — tarihinde —- tespit edilmiştir.
—— alınan kararla, şirket ortaklarından — karşılık gelen —-devrettiği ve şirketin bu devri —-sayfasıyla anlaşılmıştır.
Şirketin —– tarihinde —- alınan kararla,— müdürlük görevinin sona erdirildiği ve yerine şirket hissedarlarından —–tespit edilmiştir.
7-Davacı-karşı davalı şirketin bilançosunun incelenmesi: Mali müşavir bilirkişiler tarafından yapılan incelemede, — tarihli bilirkişi raporunda tablo şeklinde gösterildiği üzere,
Davacı-karşı davalı şirketin yıllar itibariyle aktif toplamının; — yılında — olduğu tespit edilmiştir.
Davacı-karşı davacı şirketin yıllar itibariyle kısa vadeli borçlarının; —— olduğu tespit edilmiştir.
Davacı- karşı davalı şirketin yıllar itibariyle net satışlarının——olduğu tespit edilmiştir.
Davacı/k.davalı şirketin —tarihli kaydi/rayiç bilanço karşılaştırmasında —- bulunduğu, diğer bir deyişle borca batık olduğu hesaplanmıştır.
Ancak — tarihi itibariyle teknik bilirkişi —– tarafından hazırlanan marka değer tespit raporunda şirketin marka değerinin — olarak hesaplandığı, bu hesaplamayla birlikte ancak ——döndüğü anlaşılmaktadır.
8-İhtarnamelerin İncelenmesi:
8-a)Davacı-karşı davalının keşide ettiği ihtarnameler:
— yevmiye no.lu ihtarnamesinde özetle; davacı şirket tarafından muhatap davalıya hitaben ——— yükümlülüğüne aykırı davranışlarınız ile şu ana kadar tespit edilen ve incelemeler sonucu tespit edilecek şirketi zarara uğratıcı iş ve fiilleriniz nedeniyle ortaklıktan çıkartılmanız ile hakkınızda hukuki ve cezai işlemlerin yapılması için gerekli yasal yollara başvurulması kararı altına alınmıştır. Keyfiyet tarafınıza ihtar olunur—–şeklinde belirtilerek tanzim edildiği, ihtarın tebliğine ilişkin evrak bulunmadığı görülmüştür.
— ihtarnamesinde özetle; davacı şirket müdürü —- başlamış olan—— görevinin —- sonlandırılmadığının, şirket menfaatlerine aykırı bir biçimde örtülü olarak yürüttüğü mesleki ve ticari faaliyetlere son vermesinin, şu ana kadar tespit edilen toplam —– ödenmesi, devam etmekte olan incelemeler sonucu şahsi kusur ve kastı sunucu tespit edilecek ilave şirket zararına ilişkin talep etmek hakları ile tespit edilecek usulsüzlüklere ve kanunlara aykırılıklara yönelik şirket menfaatlerinin gerektirdiği hukuki, adli idari ve cezai yollara başvurma haklarının saklı tutulduğunun” ihtar edilmesine ilişkin tanzim edildiği, ihtarın tebliğine ilişkin evrak bulunmadığı görülmüştür.
8-b)Davalı-karşı davacının keşide ettiği ihtarnameler:
—– ihtarnamesinde özetle;
“Keşide Eden:——
Konu:— tarafından şahsıma gönderilen —- ihtarnameyi içeren cevabi ihtarımdır.
Açıklamalar: ——- belirttiğini gibi halen —– tarihi itibariyle —–sonlanmış bulunmaktadır.
2.İhtarınızda yukarıda belirttiğim madde dışında tüm iddia etiğiniz hususları red ediyorum.
Sonuç olarak: Hakkımda ihtarınızda iddia ettiğiniz tüm suçlamaları ve alacak talepleriniz red etmekle birlikte, hukuki, adli, cezai yollara başvuru hakkımı saklı tuttuğumu sayın muhataba ihtaren ve de ihbaren tebliğ ederim.” şeklinde belirtildiği, ihtarın —- tarihinde bizzat muhataba tebliğ edildiği görülmüştür.
—– ihtarnamesinde özetle;
“Keşide Eden: —
Konu: —– günü —– sayın muhataba ihtarımdan ibarettir.
2.ilgili metinde —– en az on beş gün öne tarafıma bildirilmesi gereken toplantı çağrısı yasal olan süreye göre eksik olarak bildirilmiştir.
3.İlgili metnin tetkikinde, —– gereğince görüşülecek olan ve talep etmeme rağmen bir örneği tarafıma verilmeyen finansal tablolar, yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve kar dağıtım örenişi ve sair bilcümle evrakın birer örneklerinin tarafıma verilmesini; aksi takdirde tüm yasal yollara müracaat haklarımın saklı olduğunu ifade etmek zarureti hasıl olmuştur.
Sonuç: —– gerekli hazırlıkları yapabilmek üzere, yukarıda bahsettiğim bilcümle evrakın tarafıma verilmesini talep eder, hukuki, adli, cezai yollara başvuru hakkımı saklı tuttuğumu sayın muhataba ihtaren ve de ihbaren bildiririm.” şeklinde belirtildiği, ihtarın —- tarihinde muhatabın kendisine tebliğ edildiği görülmüştür.
——– ihtarnamesinde özetle;
“Keşide Eden: —-
Konusu:——ihtarnamesine vaki beyanlarımı içeren cevabi ihtarnamedir.
Açıklamalar:——- yöneltilen haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı iddiaları, gerek bidayette keşide etmiş olduğum ihtarnameler gerek genel kurulda şahsımı temsilen ifade olunan hususlar ve gerekse de işbu ihtarname vaki iradem doğrultusunda,
Hiçbir şekil ve de surette kabul etmediğimi, açılacağı ifade olunan dava ve yapılacağı zikredilen suç duyurularına hukuk çerçevede aynı şekilde mukabelede bulunacağım hususları, sair bilcümle hukuki ve cezai bilcümle haklarımın mahfuziyeti kaydıyla, sayın muhatap şirkete ihtaren ve ihbaren arz olunur.” şeklinde belirtildiği, ihtarın —– tebliğ edildiği görülmüştür.
9—- tutanağı —- incelenmesi: Davalı —— —- tutanağının davamızı ilgilendiren kısımlarında özetle;
“4)Yapılan müzakereler sonucu —- döneme ilişkin olarak ibrasına toplantıya —vekaleten temsil eden— olumsuz, geri kalan —- hissedarların olumlu oylarıyla oy çokluğu ile karar verildi.
5)Yapılan müzakereler sonucu şirket ortaklarından ve önceki ——- yükümlülüğüne aykırı davranışları ile şu ana kadar tespit edilen ve incelemeler sonucu tespit edilecek şirketi zarara uğratıcı iş ve fiilleri nedeniyle ortaklıktan çıkarılması ile hakkında hukuki ve cezai işlemlerin yapılması için gerekli yasal yollara başvurulmasına toplantıya —- hisseni vekaleten temsil eden —- olumsuz, geri kalan —-emsil eden hissedarların olumlu oylarıyla oy çokluğu ile karar verildi.
6)—dönemi şirket karının dağıtılıp dağıtılmaması hususu müzakere edildi. Yapılan müzakereler sonucu—- hissedarlara dağıtılmayarak önceki dönem şirket zararına mahsubuna toplantıya katılanların oybirliği ile karar verildi.” şeklinde belirtilmiştir.
Davalı —- hazır bulunanlara ilişkin hazirun cetvelinin incelenmesinde;
Pay Sahibinin Adı-Soyadı Payların Toplam İtibari Değeri—– Katılım —-

—-

——
Şirketin Sermayesi ve payların toplam itibari değeri: —–
Asgari Toplantı Nisabı: —
Mevcut Toplantı Nisabı: —
Şeklinde olduğu tespit edilmiştir.
10-Banka Hesap Ekstreleri ve Dekont İncelemesi:
10-a)Banka Hesap Ekstreleri İncelemesi: Dosyaya celbedilen davalı-karşı davacı—— tarihli bilirkişi raporunda incelendiği, muhtelif tarihlerde tedavi ödemelerine ilişkin davalı karşı davacının —- hesaplarına müşteriler tarafından muhtelif tarihlerde muhtelif miktarlarda ödemeler gönderildiği, ödemeler toplam tutarının —– olduğu, ekstrelerden ödemelerin teyit edildiği tespit edilmiştir.
10-b)Dekont İncelemesi: Davacı-karşı davalı vekili tarafından dava dosyasına sunulan dekont çıktılarının bilgileri aşağıdaki tabloda aktarıldığı gibidir:
TARİH GÖNDEREN ALICI AÇIKLAMA TUTAR
—–
—–
Davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan dekontların yapılan incelemesinde, dava dışı — tarafından davalı karşı davacı —- tedavi bedeli açıklamalı olarak gönderildiği, dekontların toplam tutarının — olduğu görülmüştür.
11—– İncelemesi: —– düzenlenen tespit raporunda özetle;
“Tespit 1:
Firmaya ortak cari hesaplarından resmi sınırın üzerinde olan nakit girişleri bulunmakla birlikte diğer ortakların bilgisi olmadan adlarına işlemler yapıldığı tespit edilmiştir.
—içerisinde —-giriş bulunmakta olup bu işlemlerin tutarları toplam—- ait detaylar, muhasebe kayıtları ve belge örnekleri — belgelendirilmiştir.
—- adet ortaklar adına giriş bulunmakta olup bu işlemlerin tutarları toplam: —- Yapılan işlemlere ait detaylar, muhasebe kayıtları ve belge örnekleri —- olarak belgelendirilmiştir.
—- giriş bulunmakta olup bu işlemlerin tutarları toplam: — Yapılan işlemlere ait detaylar, muhasebe kayıtları ve belge örnekleri — belgelendirilmiştir.
Tespit 2:
Şirket zarar etmiş gözükmesine rağmen firma finans kuruluşlarından kullanılmış, kullanılan krediler ortakların cari hesabına aktarılmış, bu kredi ödemeleri şirket tarafından yapılmış ve şirket— — sokulmuştur.
— tarihinde şirket ortağı ve —- aynı gün içerisinde şirket ortağına maaş ödemesi olarak çıkılmıştır— —- aynı gün içerisinde şirket ortağına ödeme yapılmış şahsi kullanılması gereken krediler şirket üzerinden kullanılmış ve gereksiz bir —— sokulmuştur. —-gösterilerek şirket bilançosu olduğundan farklı gösterilmiş, daha sonra—-içerisinde bankadan —– ilişkin olarak ödeme yapılmış gösterilmiştir. Yapılan işlemler tamamen aldatma yönünden yapılmıştır.——
—– yansıtılmamış, yapılan hasılatlar firma ortağının şahsi hesaplarına aktarılmış, şirket ortakları kardan mahrum bırakılmış gözükmektedir. Ayrıca yapılan satışların bir kısmı alıcılar hesabında borç gözükmesine rağmen tahsil edilmiş ancak kayıt altına alınmamıştır.
—–
—-


—–

—-
—-şeklinde belirtildiği görülmüştür.
12-Dosyaya Gelen Yazı Cevaplarının İncelenmesi:
—- Yazı Cevabı İncelemesi: Mahkememizin talebiyle dava dosyasına gönderilen —- sayılı işe giriş bildirgesinin yapılan incelemesinde, davalı-karşı davacı—–girişinin bildirildiği görülmüştür.
—- İncelemesi: Mahkememizin talebiyle dava dosyasına gönderilen——- olduğu, şirketin son tescilini —— tarihinde yaptırdığının anlaşıldığının bildirildiği görülmüştür.
—— talebiyle dava dosyasına gönderilen ——- yazı cevabının yapılan incelemesinde özetle; —- incelenmesi neticesinde: —- düzenlendiği, —– göründüğü,———- iptal edilmesi yönünde istifaname ve ihtarname içeren dilekçe ile —– — ibraz edildiği ve neticede —ibraz edilen evraklar sonucunda —- sorumlu yönetici belgesi ve çalışma izin belgesi iptal edilerek ilgili—– şeklinde belirtildiği görülmüştür.
—- talebiyle dava dosyasına gönderilen—- gönderilen ——- olarak bildirilmiştir.
13-Tanık Beyanları:
Davacı-karşı davalı tanığı —- ifadesinde;—— yılından beri davacı —– çalışıyorum, davalı şirketin eski müdürüdür, bir takım usulsüz işlemler yaptığı için yeni yönetim kendisini görevden aldı.—- —– — alınıp hekim olarak—– çalışmaya devam ettiği dönemde danışmadaki arkadaşlara bazı müşterilerin —- başka yer açıyormuş dediklerini duymuşlar. —– Şirketin ortağıyım, önemi olduğunu algılayamadığımdan az önce söylemedim, —— dayım olur.” demiştir.
Davacı-karşı davalı tanığı —-ifadesinde; “davacı şirketin—yılından beri dışarıdan mali müşavirliğini yapmaktayım,—–davacı şirketin sahipleri şirketin kayıtlarını genel olarak incelenmesi ve rapor çıkarmamı istediler, kasa hesabında davalının resmi sınırlarının üzerinde para çektiğini tespit ettim, şirket adına kredi çekilip aynı gün davalının hesabına aktarıldığını tespit ettim, ayrıca şirketin resmi ve gayri resmi ayrı ayrı hesap tutulduğunu tespit ettim, bu tespitlerimi de davacı şirketin sahiplerine sundum—– — firmam yoktur, mali müşavir olarak denetim yaptım, tespitleri davalıya sundum, kendisi inceleyeceğini söylemişti, sonrasıyla ilgili bilgim yoktu, —- inceleme yaptığım dönemde şirkette çalışıyordu.” demiştir.
Davalı-karşı davacı tanığı—-ifadesinde; —- yılları arasında davacı şirketin dışarıdan —— yaptım, ididaları temin edip dosyadan okudum, benim mali müşavirlik yaptığım dönemde böyle bir durum söz konusu değildir.——- kullanıyorduk,—– kullanmadık, böyle bir şey oluşturmadım, tek bir—– sistemi vardı, —– ——gösterilirdi, ——–Bunun—– tarihinde kredi çekilmiş gibi gösterilip, ertesi gün ———– ödendiği sorusu açılış ve kapanış fişleri olarak geçer, bu nedenle —– bankadan açılan bu krediler sadece satıcılara ödeme yapmak için açılır ve direk olarak satıcının hesabına fatura karşılığında ödeme yapılır, satıcının düzenlendiği tarihi ve numarası da ödeme işleminde belirtilir. ——– demiştir.
Davalı-karşı davacı tanığı — duruşmadaki ifadesinde; —- yılına kadar davacı şirkette —- çalıştım, o tarihte —değildim, —- olarak çalıştım, tanıklık edeceğimi öğrenince dava dilekçesini ve karşı dava dilekçesini titizlikle inceledim, —— sistemde zimmete para geçirilmesi mümkün değildir, teknik anlamda mümkün değildir——– tanıyorum, benden önceki dönemde—–şuan nerede çalıştığını biliyorum, —- Davalıya —- yapması dolayısıyla ayrı bir ödeme yapılmadı, —– sonra davalıya —– olarak çalışmak üzere —— çalışması karşılığında maaş ödeneceği taahhüt edilmiş, ancak ödemeleri tahsil edememiş, davalı kendi söyledi,—– davalıya benim vasıtamla davalının davacı şirkete— karşlığında sulh olmayı teklif etti, daha sonrasında —— teklif ettiğini davalının bu parayı ödemesi halinde dava açılmayacağını söyledi, bu parayı davalı ödediği taktirde —– kendi hisselerini davalıya devredeceğini söyledi.” demiştir.
Davacı-karşı davalı tanığı —- duruşmadaki ifadesinde; “Davalı, şirketin daha önceki —– alındı, şirketin işleyişinde bir takım sıkıntılar vardı, —– görevden alındı, görevden alındıktan itibaren —- hesapları devretmedi, karar defterini vermedi, bunun üzerine şirket görevlileri bir iç denetleme yapmak gereği duymuşlar—- rapor hazırlatmışlar, bu raporda birçok usulsüzlük tespit edilmişti, bu usulsüzlükler —– yıllarına ilişkindi, örnek vermek gerekirse benim şirkete yapmış olduğum bir takım ödemeler vardı, ancak bunun dışında benim yapmadığım ödemeler yapılmış gibi gösterilmiş ve şirket bana karşı ve davalının kendisine karşı borçlu duruma düşürülmüş, şirket —- işletiyor, borçlu müşteriler aranıp borcu kapatmasının talep edilmesi üzerine müşteriler davalının şahsi hesabına ödeme yaptıklarını söylediler, ödeme belgeleri müşterilerden istendi, ödemelerin doğru olduğu, davalının ——-hesabına ödeme yapıldığı tespit olundu, ancak davalının banka hesaplarını incelememiz mümkün olmadığından şirketin gerçek zararını tespit edemedik, bu nedenle işbu dava açıldı, ayrıca davadan önce davalının başka klinik açtığına dair söylentiler oldu, ustalar yeni iş yerinde çalıştıklarını söylediler, müşterilerde böyle beyanda bulunmuş, davalı ile konuştum önce inkar etti, sonra kabul etti, önce eski çalışanlarımızdan ——- —– ayrıldıktan sonra çok eskiden çalışanımız olan —- ortaklığını devam ettirmiş, ancak şirket onun üzerine değilmiş, örtülü ortak olarak görülüyormuş, muayenelerini yapmasına karşı başkasının kaşesini basıyormuş. ——bizim eski çalışanımızdır, dava açılmayacağı yönünde bir beyanım olmamıştır, sulh görüşmesi de yapmadık. ——–benim yeğenimdir, davalı tarafından işe alınmıştır, personel müdürü olarak görevlendirilmiştir,— sorumlumuz serbest mali müşavir —– sorumluluğuna ilişkin herhangi bir işlemini görmedik, davalı hakkında bu yargılamanın sonucuna göre karar verip, suç duyurusunda bulunacağız.——- ciddi sıkıntılar vardı, şirket borca batıktı, davalı benden yardım istedi, ben o sırada şirkette değildim, ortaklığım yoktu, ben diğer iki hissedarın hisselerinin alınması amacıyla davalıya para verdim, kendi adına alabilecekti, bedelini ben ödedim, kendi adına aldı, kısaca namı müstear olarak hisseler alındı, hisselerin gerçek sahibi bendim, ancak şirkette ciddi sıkıntılar oldu, personel tahammül sınırlarını aşacak şeyler yapıyordu, bu nedenle ben hisselerimi bedelsiz olarak davalıdan devraldım, anlattığım başka bir konudur, olayın anlaşılması için anlattım, davalı vekilinin sorusuna gelirsek —— yılında böyle bir pazarlığım olmadı, hele dava açılmaması için para istemem gibi bir şey asla söz konusu olmadı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
14-Bilirkişi raporları:
—–tarafından düzenlenen—- tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; —— hesaplarına, ortağı olduğu—- altında ödeme yapıldığı, ancak bu paranın davacı —–hesaplarına aktarıldığına dair bir veriye rastlanmadığı,
Kusurlarıyla şirketin zararına sebebiyet veren ——- ibra hususunu almaları ve toplantıda ibraları görüşülürken, genel bir ibra talebi yerine, varsa oluşan zararın tutarını, sebeplerini ve bu konudaki kusursuzluklarını açıkça ortakların bilgisine sunmaları, ibra kararının bu hususlar dairesinde müzakere edilerek alınmasını temin etmeleri ve toplantı tutanağına müzakere edilen hususların açıkça yazılmasını sağlamaları gerektiği, bu nedenle —— verilecek ibra kararı açık olması lazım geldiği,
—–toplandığı —– görevinin sona erdirilmesine ve bu görevi nedeniyle ibrasına” şeklinde alınan kararı oy birliğiyle kabul edip imzaladıkları, —–şirketin faaliyet raporlarının,——- sunulduğuna ve anılan tabloların görüşülüp değerlendirildiğine dair bir ifadeye rastlanılmadığı, bu haliyle —–kararlarında belirtilen ibra şekline uymadığı, şirket ———tarihinde yapılan ibranın usulüne uygun olarak yapılmış bir ibra olmadığı,
Somut olayda sorumluluk davası açılması için ——- maddesi uyarınca karar alındığı, bu kararın geçerli bir karar olduğu,——- ilişkisinden doğan uyuşmazlıklar hem de ortaklık dışı, ortaklar arasındaki kişisel sebeplerden doğan uyuşmazlıklar haklı sebep olarak kabul edilebileceği,Dava konusu somut olayda; taraflar arasında şirketin geçmiş yıllardaki yönetimi hususunda ihtilaf olduğu, tarafların birbirlerine pek çok ihtarname keşide ettikleri, davalı ortağın, ——— kendisi katılmaktan imtina etiği, taraflar arasındaki ilişkinin gerildiği, davalı ortak ile diğer ortakların arasında ciddi uyuşmazlıklar olduğu dosyada mûbrez evraklardan anlaşıldığı, bu nedenle kanaatimizce çıkma talep eden ortak —— haklı sebep unsuru gerçekleştiğinden çıkma talebi yerinde olduğu,—– şeklinde kanaat bildirildiği görülmüştür.—– bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen —– tarihli bilirkişi tarihli heyet raporunda özetle;
“Rapor kapsamında tespit edilen davalının—–ettiği dönemler itibariyle şirkete yüklemiş olduğu maddi/manevi sorumluluklar dikkate alındığında,Satış hasılatının/gelirlerinin resmi kayıtlarda eksik gösterilerek, şirket gelirlerinin azaltılması yönünde verilen zarar tutarı: —-Şirket müşterilerinden olan bazı alacakların davalının şahsi banka hesabına —– yoluyla şirkete verilen zarar tutarı:—- açısından davalının şirkete yüklemiş olduğu —– maddi zarar——- olarak hesaplandığı,
—— hem ortaklık ilişkisinden doğan uyuşmazlıklar hem de ortaklık dışı kişisel sebeplerden doğan ortaklar arasındaki uyuşmazlıkların haklı sebep olarak kabul edilebileceği,
Dava konusu somut olayda; taraflar arasında şirketin geçmiş yıllardaki yönetimi hususunda ihtilaf olduğu, tarafların birbirlerine pek çok ihtarname keşide ettikleri, davalı —– —– kendisi katılmaktan imtina ettiği, taraflar arasındaki ilişkisinin gerildiği, davalı ortak ile diğer ortakların arasında ciddi uyuşmazlıklar olduğu dosyada açıklanan evraklardan anlaşıldığı, bu nedenle çıkma talep eden ortak —– uyarınca haklı sebep unsuru gerçekleştiği,
Davalı ——kanaat bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişiler ———- açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun şekilde ve zamanında yaptırıldığı, asıl dava yönünden, davacı-karşı davalı şirketin; davalı-karşı davacı——resmi kayıtlarının dışında gayri resmi kayıt tutmak suretiyle zarara uğrattığı iddiası yönündeki iddiasının değerlendirilmesinde, raporumuzun —– detaylı açıklandığı üzere; alının tek taraflı uzman görüşünün ekindeki——- delil olarak dikkate alınamayacağı, bu tip delillerde —— tarafından hazırlanmış, sonrasında tespit ——- incelemelerin somut delil olarak niteleneceği, ya da mezkur uzman görüşü —– uzmanlarına tespit yaptırıldıktan sonra gayri resmi satış iddiasının delil haline gelebileceği, bu haliyle alınan bu yöndeki mütalaanın taraflardan hiç kimsenin lehine ya da aleyhine kullanılamayacağı değerlendirilmiştir.
Davacı karşı davalı şirketin, davalı, karşı davacı —- şirketin müşterilerinden kendi adına tahsilat yaparak şirketi zarara uğrattığı iddiası yönündeki değerlendirmemizde;—– kullanılan ——— kullanılan kredinin şirket hesabına geçtiği ve sonrasında davalı/k.davacı eski şirket yöneticisinin bu parayı kendi nam ve hesabına aktarmadığı bu tutar yönünden şirketin zarara uğramadığı değerlendirilmiştir.
—-kullanılan kredi yönünden, şirket adına kullanılan —- aktarıldıktan sonra davalı/k.davalının raporumuzun—- kasa hesabının kebir hesap dökümünde de görülen—–harcamaların şirket adına yapıldığı varsayımının kabulü gerektiği, —- yıllarında gerçekleşen bu harcamaların şirket adına olup olmadığının detaylı irdelemesinin iş bu davada irdelenemeyeceği gibi, aksinin davacı/k.davalı tarafından dosya kapsamına sunulmadığı da değerlendirildiğinde,——- şirket tarafından kullanıldıktan sonra şirketin kasa hesabına alınan paranın ——-davalı/k.davalı tarafından şirketin işletme/yönetim giderleri için kullanıldığı, kendisinden istenemeyeceği değerlendirilmiştir.
Davacı- karşı davalının, şirketin ——— ve şirketin zarara uğratıldığına ilişkin iddiası yönünden; raporun —– fark ederek sonraki yılın ilk işlemi olarak —–düzeltme yapıldığı görülmekle sehven yapılan kaydın usulüne uygun şekilde düzeltilerek gerek şirketin zararına, gerekse davalı/davacının yararına bir işlem gerçekleşmediği değerlendirilmiştir.
Karşı Dava Yönünden: Davalı —–şirket banka hesaplarında kullanılan kredilerin şahsi hesabına aktardığı iddiası yönünden değerlendirmemizde; —- detaylı açıklandığı üzere; davalının yönetici olduğu dönemde şirket kasasına nakit olarak verdikten sonra —— tedarikçilerine olan borçlarından ötürü düzenlenen senet ödemelerinden kaynaklandığı, davalı/k.davacı şirket ortağının şirketin sevk idaresinden—-aldığı tedarikçileri için düzenlenen senet ödemeleri için yapıldığı,—- ayrılma akçesi hesaplamasına dahil edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.——- ücret alacaklarının aradan geçen süreye rağmen ödenmediği iddiası yönünden; şirket hesaplarından ücret alacaklarını aylık ücret bordrosu ile, huzur hakkı alacaklarını aynı şekilde —— ödenebileceği, varsa kâr payı alacakları yıl sonunda —— hissesi oranında hesaplanarak alabileceği, davalının/k.davacının aynı zamanda —— olduğu dikkate alındığında bu yönde alınmış ortaklar kurulu kararının bulunması gerektiği, bunun dışında davalı/k.davalı—– maaş ödenmesi yönündeki talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
—-yönünden; davacı-k.davalı şirketin —- bulunduğu, diğer bir deyişle—-hazırlanan—tespit raporunda şirketin marka değerinin—-olarak hesaplandığı, bu hesaplamayla birlikte ancak—– döndüğü, şirketten olan— alacağının ilavesi, uhdesinde kalan müşteri tahsilatlarının — tenzili ele davalı/k.davalı —- hesaplaması yapıldığı şekilde ayrılma akçesi —- olarak hesaplanmıştır.
Davalı-K.davacının —- tarihli rayiç bilançosu ile bilanço dışı hesaplanan marka değerinin —davalı hissesine karşılık gelen —– ortak alacağı toplamından, müşterilerden kendi nam ve hesabına yapılan, uhdesinde kalan tahsilatlar —- tenzil edildiğinde davalı/k.davacı şirket ortağının davacı/k.davalıdan talep edebileceği ayrılma akçesi tutarının —— hesaplanmıştır.
—- talebi yönünden; davalı şirket ortağının şirket parasını kendi hesabına aktardığı dikkate alındığında, yukarıda yer verilen —- doğrultusunda davalı şirket ortağının şirketten çıkarılması bakımından haklı sebebin oluştuğu” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişiler —— tarihli bilirkişi ek raporunda, özetle; “Davacı-K.Davalı şirket tarafından itirazla, davalı-k.davacının —- belgelemeksizin ve kayıt altına almaksızın şirket ——— meblağlar halinde şirket kayıtlarına gerçek dışı nakit girişi yaparak şirketi ortaklara borçlandırmış oldukları, davalı-k.davacının bu şekilde —— şirketi kendine borçlandırdığını, bu hususu tevsik eden belgeleri dava dilekçeleri ekinde Tespit —- sunduklarını ifade etmiş ise de, bahsedilen toplam —- belgesiz nakit girişleri ile davalı-k.davacı alacağına yazılan —- içeriğindeki bu konudaki iddiada bulunulan rakamların somutlaştırılması, detaylı açıklanarak listelenmesi halinde gerekli incelemenin yapılabileceği,—–hesabının sehven —– kadar olan hareketlerinin dikkate alındığı, sonraki hareketlerin bulunmadığının görüldüğü, hesaba dahil edilmemiş olan davacı tarafından dosyaya sunulan hesap ekstresinin muhasebedeki yeri de bulunmak suretiyle davalı/k.davacının şirketten olan alacağının —— anlaşılmış, Ek raporumuzda bu maddi hatamız düzeltilmiştir.
Dosya kapsamında davalı/k.davacının şirkette ——- çalıştığı dönemde başka bir şirkette çalıştığına dair somut bir bilgi bulunmadığı, tanık beyanlarına göre rekabet yasağının ihlal edilip edilmediğine ilişkin değerlendirmenin sayın mahkemenin takdirinde bulunduğu,
Tüm bu açıklamaların ışığında, ortaklar cari hesabında yapılan maddi hata hariç olmak üzere Kök raporumuzda değiştirecek bir hususun bulunmadığı, —– davalı/k.davacının ortaklıktan çıkmasına ya da çıkarılmasına karar vermesi halinde davacının talep edebileceği ayrılma akçesi aşağıda hesaplandığı şekilde ———olarak hesaplanmıştır.” şeklinde ek görüş bildirilmiştir.
Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:
15-İstemlerin açıklanması ve delillerin değerlendirilme yöntemi: Yukarıda açıklandığı üzere asıl davanın konusu; davacı-karşı davalı şirketin, davalı-karşı davacı ——- görevini yürüttüğü dönemlerde yapmış olduğu şirket aleyhine işlemlerden kaynaklanan alacağın tahsili ile ortaklıktan çıkarılması talebine, karşı davanın konusu ise; davalı-karşı davacının ——–maaş alacağının ve cari hesap alacağının tahsil, ortaklık payının tespiti ve tahsili, haklı nedenle ortaklıktan çıkarılma, olmadığı taktirde şirketin fesih ve tasfiyesi istemlerine ilişkindir.
Davacı-karşı davalı vekili, davalı-karşı davacının ——-görevini yürüttüğü sırada şirket aleyhine işlemler yaptığını, zimmetine para geçirdiğini, rekabet yasağına aykırı olarak başka şirkette çalıştığını iddia etmektedir.
Davalı-karşı davacı——- dava dilekçesinde zikredilen hususların tamamının, taraflar arasında yaşanan maddi ve hukuki gerçekleri yansıtmaktan tümüyle yoksun mahiyette olduğunu, müvekkilinin —– yılında davacı şirkette sorumlu —— olarak çalışmaya başladığını, ilerleyen sürede hissedar olarak şirkette pay sahibi olduğunu ve şirketin—- — konumuna geldiğini, ——- baş gösteren nakit sıkışıklığı üzerine, ——- devretmek zorunda kaldığını, gelişen süreç içerisinde, şirketin yeni ortakları tarafından —– vücuda getirilen eylem ve işlemler neticesinde düştüğü azlık hissesinden istifade edilerek haksız ve hukuka aykırı iddialara muhatap olduğunu, bu nedenle huzurdaki davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davacı-karşı davalı—— ikrar ettiğini, TTK hükümleri uyarınca——–bağlılık/iyi niyet ve rekabet yasağına aykırı davranmama yükümlülüğünün emredici hüküm olarak düzenlendiğini, şirket ortaklarının veya müdürlerinin bağlılık yükümlülüğüne ve/veya rekabet yasağına aykırı hareket etmeleri halinde uygulanacak yaptırımların, kanunda düzenlenmediğini, ancak TTK’nin 644.maddesinde anonim şirketlere ilişkin bazı hükümlerin, tazminat, üçüncü kişi adına yapılan işlemlerden doğan menfaatin ortaklığa bırakılması gibi hükümlerin ——– uygulanacağını, nitekim davalının, şirkette çalıştığı dönemde şirketten ayrılan ——— ayrı bir klinik açtığını, bu —-yer aldığını ve şirket aleyhine rekabet yasağını ihlal ettiğinden karşı davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davanın esası ile ilgili olarak, taraf delilleri toplanmış, tarafların tanıkları dinlenmiş ve yukarıda belirlenen uyuşmazlık konuları kapsamında konusunda uzman bilirkişi kurullarından raporlar alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
16-Davacı şirketin, davalıya karşı sorumluluk davası açıp açamayacağı hususunda yapılan inceleme ve değerlendirme: Davalı——- davalının ibra edilmiş olması nedeniyle sorumluluk davası açılamayacağını savunmaktadır. Bu iddia ile ilgili olarak davalı şirketçe yapılan—— gerekmektedir.
—–müdürlerinin hukuki sorumluluğu ayrı bir bölümde değil, ——- hukuki sorumluluğuna atıf yapılarak düzenlenmiştir.—— sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem ortaklara hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olmalarıdır.
Bundan başka Kanunda özel sorumluluk halleri de düzenlenmiştir. Bunlar; belgelerin ve beyanların kanuna aykırı olması, sermaye hakkında yanlış beyanlar ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi, değer biçilmesinde yolsuzluk yapılması, ortak sayısının bire düşmesi halinde gerekli işlemlerin yapılmaması, ——aleyhine kötü niyetle iptal veya butlan davası açılması, birleşme, bölünme ve tür değiştirmede ilgililerin zarara uğratılması, hakim şirket ve bağlı şirket arasındaki hakimiyetin hukuka aykırı kullanılmasıdır.
TTK’ye göre müdürler aleyhine sorumluluk davası açılabilmesi için bu konuda —– karar alması veya azlığın bu yönde talepte bulunması artık gerekli değildir. Tüzel kişilerin müdür olması halinde ise sorumluluk temsilciye değil, doğrudan tüzel kişiye ait olacaktır. Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir ortak isteyebilecek; şirket alacaklıları ise ancak iflas halinde dava açabilecektir.
—– ortakların oluşturduğu organ,—- adlandırılmıştır—- maddelerinde düzenlenmiş olup toplantı usulü açısından ——- atıf yapılmıştır. Bu bakımdan —— esası üzerine kurulmuş, sermayesi paylara ayrılmış bir sermaye şirketi olması sebebiyle, şirketin organları ve bunların toplantı usulü anonim şirkete yaklaştırılmıştır. ——-şekilde toplanarak karar alabilir. TTK’nın 617.maddesinde;
“Madde 617 :
1.—– tarafından toplantıya çağrılır.——— sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılır. Şirket sözleşmesi uyarınca ve gerektikçe ——- olağanüstü toplantıya çağrılır.
2—— önce toplantıya çağrılır. ——— süreyi uzatabilir veya on güne kadar kısaltabilir.
3. Toplantıya ——–hükümler, ——- ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır. Her ortak kendisini —– olan veya olmayan bir kişi aracılığıyla temsil ettirebilir.
4. )Herhangi bir ortak sözlü görüşme isteminde bulunmadıkça, —– kararları, ortaklardan birinin gündem maddesi ile ilgili önerisine diğer ortakların yazılı onayları alınmak suretiyle de verilebilir. Aynı önerinin tüm ortakların onayına sunulması kararın geçerliliği için şarttır.” hükümleri yer almaktadır.
Yukardaki madde hükümlerinden anlaşılacağı gibi, —– toplantıları her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yani —— tabi değil ise —–sonuna kadar yapılmalıdır. Bu toplantılarda; ——— edilmesi, görev sürelerinin sona ermiş olması halinde müdürlerin seçimi ve gerekli görülen diğer konular görüşülerek karara bağlanır. —-, şirket sözleşmelerinde aksine hüküm olmadıkça şirket merkezinin bulunduğu yerde yapılır.
—– kural olarak çağrılı olarak yapılır. Ancak kanun koyucu, çağrısız —–da imkan vermiştir. Çağrısız ——- tüm pay sahiplerine bildirilmesi ve tüm pay sahiplerinin çağrısız —— yapılmasına bir itirazları olmaması şartı aranmaktadır. —– çağrısız bir şekilde toplanması konusunda Yeni TTK herhangi bir yenilik getirmemekle birlikte, toplantının geçerliliği konusunda tartışılan bir noktaya açıklık getirilmiştir. Buna göre, toplantıda alınan kararların geçerli olabilmesi için yüzde yüz katılımın devamı gerekmektedir. Kısaca bir pay sahibinin toplantıyı terk etmesi durumunda çağrısız —- karar alabilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak görüşülen konularda karar alınması bakımından oy birliği ile karar alınması zorunluluğu yoktur. Karar nisabı bakımından kanunun öngördüğü normal nisaplar geçerlidir.
Dava konusu —- tarihli —-incelendiğinde; toplantının; ——- tüm hissedarların katılımı ile çağrısız olarak toplandığı, şirket hissedarlarından — şirketteki mevcut hissesinden —- devrine, işlemin onaylanarak kabülüne, —- görevinin sona erdirilmesine ve bu görevi nedeniyle ibrasına, şirket müdürlüğüne —- karar verildiği görülmektedir. Söz konusu —– ikrar edilmekle, tüm pay sahiplerinin bu toplantıya katıldıkları ve —— şirket müdürlüğünden alınması ve ibrasını da içeren tüm kararların oy birliğiyle alındığı yine toplantı tutanağından anlaşılmaktadır.
6102 sayılı —-Ticaret Kanunu uyarınca, anonim şirketin — ——doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete, hem ortaklara, hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olurlar—— Bu sorumluluk hükmü hem doğrudan hem de dolaylı zarara uygulanır. TTK, bu konudaki dava hakkını şirkete, ortaklara, alacaklılara ve iflas halinde ise iflas idaresine tanımıştı—— Sorumlu olanlara karşı tazminat istemek hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
———– kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Böylece, —– müdür ya da müdürlerin ibrasına karar verecek organ, şirketin —– olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda —-faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapmaları yasal bir zorunluluk olan ———- ibra hususunun —- — gündemine alınması ve ibranın —— müzakere edilip karara bağlanması uygun olacaktır. TTK’nın 413.maddesinin 2.fıkrasında yer alan ‘gündemde bulunmayan konular ———- hükmü ile ifade bulan ‘gündeme bağlılık’ ilkesini ve gündemin toplantıya çağıran tarafından belirlenmesi kuralını dikkate aldığımızda, ibra hususunun, — çağırmaya ——– olarak yetkili bulunan—— tarafından — gündemine alınması beklenir.
—– gündeminde açıkça yönetim organı üyeleri tarafından ibra hususu yer almasa dahi, TTK’de ibra sonucunu doğuran bir düzenlemeye yer verilmiştir. Kanuna göre bilançonun onaylanmasına ilişkin ——kararı; kararda aksine bir açıklık yok ise, yönetim organı üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurur. Ancak kanun, aynı maddenin devamında, bilançoda ‘bazı hususların hiç veya gereği gibi belirtilmemesi veya bilançonun şirketin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususları içermesi ve bu hususta bilinçli hareket edilmesi durumunda’ ‘bilanço onamasının’ ibra etkisi doğurmayacağını hükme bağlamıştır.
TTK’deki bu düzenlemelerin yanında,—- hususundaki içtihadı, ibranın ‘açık ibra’ olması gerektiği yönündedir.
———– tarafından verilen ibra kararlarının hukuki sonuç doğurabilmesi için ibranın açık ibra, yani somut olayların tartışılıp değerlendirilmek sureti ile ilgililerin ibrasına karar verilmesi gerekmektedir.” denilmiştir.
Dolayısıyla, kusurlarıyla şirketin zararına sebebiyet veren ——- ——– gündemine ibra hususunu almaları ve toplantıda ibraları görüşülürken, –bir ibra talebi yerine, varsa oluşan zararın tutarını, sebeplerini ve bu konudaki kusursuzluklarını açıkça ortakların bilgisine sunmaları, ibra kararının bu hususlar dairesinde müzakere edilerek alınmasını temin etmeleri ve toplantı tutanağına müzakere edilen hususların açıkça yazılmasını sağlamaları gerekir. Bu nedenle —— verilecek ibra kararı açık olmalıdır. Bununla birlikte TTK’nin 558.maddesinde;
‘Madde 558 :
1.İbra kararı —– —- hükmü saklıdır.
2.Şirket —kurulunun, sorumluluktan ibraya ilişkin kararı, ibranın kapsadığı açıklanan maddi olaylara ilişkin olarak, şirketin, ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkını kaldırır. Diğer pay sahiplerinin dava hakları ibra tarihinden altı ay geçmesiyle düşer.’ hükmü yer almaktadır.
Kanundan da anlaşılacağı gibi ibra kararı, yönetim organı üyelerinin hukuki sorumluluklarını ortadan kaldıran sebeplerden biridir. ———– sorumluluktan ibra etmesine ilişkin karar, ibranın kapsadığı açıklanan maddi olaylara ilişkin olarak, şirketin veya ibraya olumlu oy veren ortakların dava hakkını kaldırır. Diğer ortakların dava hakları ise ibra tarihinden itibaren altı geçmesiyle düşer. Altı aylık süre hak düşürücü süredir.
Dava konusu somut olayda; davacı-karşı davalı şirketin ortakları olan —— görevinin sona erdirilmesine ve bu görevi nedeniyle ibrasına” şeklinde alınan kararı oy birliğiyle kabul edip imzaladıkları görülmüştür. Ancak—-, —– şirketin faaliyet raporlarının, bilanço, gelir tablosu ve diğer ——sunulduğuna ve anılan tabloların görüşülüp değerlendirildiğine dair bir ifadeye rastlanılmamıştır. Bu haliyle —- kararlarında belirtilen ibra şekline uymadığı ve şirket —-kurulunda ——- tarihinde yapılan ibranın usulüne uygun olarak yapılmış bir ibra olmadığı kanaatine varılmıştır. Zira ibranın etkisinin, sadece usulüne göre hazırlanmış finansal tablolarda gösterilen işlemleri kapsadığı ve—– bilerek veya isteyerek sakladığı hukuka aykırı işlemleri bakımından sonuç doğurmayacağı düzenlendiğinden ortakların sadece bildikleri ve kendilerine aksettirilen hususlar bakımından yönetim organını ibra etmeleri mümkündür.
—-sorumluluk davasında davacı olabilmesi için, şirket —–kurulunun sorumluluk davası açılması yönünde karar alması gerektiği yönündeki ——— döneminde de devam etmektedir ——- Somut olayda sorumluluk davası açılması için —— maddesi uyarınca karar alındığı, bu kararın geçerli bir karar olduğu, buna göre davacının işbu sorumluluk davasını açabileceği, davanın açılmasında hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti olduğu kanaatine varılmıştır.
17-Davacının, davalının çift kayıt sistemi ile defter tuttuğu iddiası yönünden yapılan inceleme:—– zorunlu olan ticari defterlerin usul ve esasları belirlenmiştir. Davacı şirketin bu kapsamda tutulması zorunlu olan ticari defterlerinin;——- sıralanmıştır. Bahse konu defterlerin dışında ön muhasebe defteri adı altında tutulan kayıt ve işlemlerin dava konusu kapsamında dikkate alınabilmesi için kabul edilebilir delil niteliğinde olması gerekmektedir. Her zaman herkes tarafından düzenlenebilen imzasız, tasdiksiz tarafların tamamının kabulünde olmayan dokümanların delil olarak kabul edilemeyeceği, davacı şirketin dışarıdan——- maksadıyla —— tutulduğu ve şirketin zarara uğratıldığı yönünde görüş belirtilmiş olsa da; bu tespite ilişkin rapor ekindeki imzasız, tasdiksiz—– dayanak belgesi olmayan mahsup fişlerinin delil olarak dikkate alınamayacağı, —— delillerde resmi otorite tarafından hazırlanmış, sonrasında tespit——- incelemelerin somut delil olarak niteleneceği, ya da mezkur uzman görüşü referans alınarak konu uzmanlarına tespit yaptırıldıktan sonra delil haline gelebileceği,——- bu haliyle alınan bu yöndeki mütalaanın taraflardan hiç kimsenin aleyhine kullanılamayacağı kanaatine varılmış, davacı şirketin —— sırasıyla;—– olduğu bu bilgilerin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu gibi ilgili yıllara ilişkin —— ekinde bildirimde bulunduğu görülmüştür.
Her ne kadar davacı-karşı davalı vekili bilirkişi heyetince yapılan bu tespite ——bakılarak rapor tanzim edildiğini, —– olup olmadığının araştırılmadığını, resmi satışlarla reel satışlar arasındaki farklar yönünden bir değerlendirme yapılmadığını, bilirkişilerin önceki raporlarda beyan ettikleri görüşten ayrılmalarını gerektirecek yeni bir durum veya yeni bir delilin bulunmadığını, dosya içerisinde bulunan ilk iki rapor ile son rapor arasında açıkça mübayenet bulunduğunu, —— hazırlanan raporun ——– belirterek itiraz etmişlerse de, davacı tarafça alınan tek taraflı uzman görüşünün ekindeki imzasız, tasdiksiz, —– dayanak belgesi olmayan mahsup fişlerinin delil olarak dikkate alınamayacağı, bu —– tarafından hazırlanmış, sonrasında tespit —– incelemelerin somut delil olarak niteleneceği, ya da —- referans alınarak konu uzmanlarına tespit yaptırıldıktan sonra gayri resmi satış iddiasının delil haline gelebileceği, bu haliyle alınan bu yöndeki mütalaanın taraflardan hiç kimsenin lehine ya da aleyhine kullanılamayacağı açıktır. Şirketin ticari defterlerine kaydetmeyip ikinci bir muhasebe ile açıktan, belgesiz yapmış olduğu satışlar mali tabloların gerçeği yansıtmaması anlamında da değerlendirilir. Açıktan yapılan satışların somut delil olarak kullanılabilmesi için HMK kapsamında mahkemeden alınması ya da —- yazılı ya da elektronik verilere —- el koyma marifeti ile ele geçirildikten sonra bilgiişlem uzmanı bilirkişi tarafından okunabilir hale getirildikten sonra——- sonrasında kamu otoritesi tarafından, gerekirse karşıt teyitleri de içerecek şekilde görevlendirilen mali bilirkişilerce ya da—— bu doğrultuda hazırlanacak vergi tekniği raporları ile elde edilen delil somut delil olabilecektir.
Davacı şirketin —- bulunmaması yanında, haricen alınan bu rapor, ——– raporu olarak değerlendirilemeyeceği gibi, bir an için öyle olmuş olsa bile somut tespite dayanmamaktadır. Satışların yer aldığı imzasız —– çıktısı alınan kâğıtların dayanak datalarının hangi bilgisayardan, hangi operatör tarafından, hangi tarihlerde girildiği, tesadüfi yöntemle seçilen müşterilerin ödemelerini ne şekilde yaptıkları v.b hiçbir husus incelenerek yapılan tespitin delil kabiliyeti artırılmamıştır.
Bu sebeple adı ister uzman görüşü ister iç denetim raporu olsun usulüne uygun temin edilmeyen ve yukarıda anlatıldığı gibi somut tespitler içermeyen açıktan yapılan satışlara ilişkin olarak —– düzenlenen raporun davalı-karşı davacı olan eski şirket müdürünün aleyhine kullanılamayacağı kanaatine varılmıştır.
18-Davalı-karşı davacı —-hesap ekstresi yönünden yapılan inceleme: Dosya içerisine alınan davalı ——altında aşağıda listelenen paralar yatırıldığı görülmüş, şirket kayıtlarının tetkikinde bu tutarların şirketin varlıklarına devredilmediği, davalı-k.davacı —-gösterilmiş olup, bilirkişi heyetince yapılan bu tespitin dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli olduğu kanaatine varılarak davalı —–haksız olarak uhdesinde bıraktığı yani zimmetine geçirdiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle, davacı tarafın faiz talebi de bulunmadığından —- tazminatın davalı —– alınarak davacı şirkete verilmesine karar vermek gerekmiştir.
19-Davacı-karşı davalı şirket defterlerinde kayıtlı —- hesabının İncelenmesi: Bilirkişi heyetince, davacı-karşı davalı —- incelenmesi sonucunda, davalı-karşı davacı—-, davacı-karşı davalı şirketten —-alacaklı olduğu hesaplanmış olup, ayrıntılı hesaplama —— gösterilmiştir.
20-Davalı-karşı davacı —– şirket adına kredi kullandığı, kullandığı bu kredileri aynı tarihlerde kendi şahsi banka hesabına aktarmak suretiyle şahsi amaçları için kullandığı ve bu kredi ödemelerini şirkete yaptırdığı iddiası yönünden yapılan inceleme:—- davacı şirketin defter kayıtları incelendiğinde, —— defterlerine kayıt yapıldığı, kullanılan kredinin davalı şahıs tarafından bankadan çekildiğine dair herhangi bir kayda rastlanmadığı, diğer bir deyişle, —– kullanılan kredinin şirket hesabına geçtiği ve sonrasında davalı/k. davacı eski şirket yöneticisinin bu parayı kendi nam ve hesabına aktarmadığı tespit edilmiştir.
——tutarını nakit olarak çekmek suretiyle —— hesabına ödeme olarak ayrıca bir çıkış kaydının bulunmadığı, kasa hesabının ———- ödemelerinin kaydedildiği, daha açık bir ifade ile, şirket adına kullanılan kredi şirket kasasına aktarıldıktan sonra davalı/k.davalının kasa hesabının kebir hesap dökümünde de görülen bu harcamaların şirket adına yapıldığı varsayımının kabulü gerektiği,—– yıllarında gerçekleşen bu harcamaların şirket adına olup olmadığının detaylı irdelemesinin iş bu davada irdelenemeyeceği gibi aksinin davacı-karşı davalı tarafından dosya kapsamına sunulmadığı da değerlendirildiğinde, —– tarihinde şirket tarafından kullanıldıktan sonra şirketin kasa hesabına alınan paranın dönemin —– davalı-karşı davalı tarafından şirketin —– için kullanıldığı, bu nedenle bu paranın davalıdan istenemeyeceği kanaatine varılmıştır.
21-Davalının şirket kayıtlarında —–kullanmış gibi gösterdiği ve—– içerisinde şirket kayıtlarında yapılan gerçek dışı oynamayla —–yapılmış gibi göstererek şirket bilançosuna yansıttığı ve böylece bu tutarda nakdi zimmetine geçirip şirket zararına sebebiyet verdiğinin iddiasının incelenmesi: Bilirkişi heyetince, davacı şirketin incelenen—- gösterilmiştir. Dosya içine alınan bankalardan gelen cevabi müzekkere yazıları incelendiğinde; davalı şirketin az yukarıda izah edilen————-tarihinde fark ettiği ve defterlerine sonraki yılın ilk işlemi olarak ters kayıtla düzeltme yapıldığı görülmüştür.
Yapılan işlem usulsüz olsa da yapılmış bir hatanın düzeltme kaydı yapılmış olup, davalının menfaatine dönük bir işlem yoktur. Bu işlem olsa olsa —-bilançosunun net aktifini olmayan para kadar artırmış, buna karşılık borcunu da artırmıştır. Sonraki yılın ilk gününde ise gerekli sadeleşme sağlanmıştır.
Açıklanan gerekçelerle, davalı eski şirket müdürünün bu iddia yönünden zimmetine para geçirdiğinin kanıtlanamadığı, dolayısıyla bu paranın davalıdan istenemeyeceği kanaatine varılmıştır.
22-Usulsüz sermaye girişleri iddiası yönünden inceleme: Davacı-karşı davalı şirket vekili, önceki bilirkişiler tarafından tespit yapıldığı halde son bilirkişi heyetinin usulsüz sermaye girişleri yönünden inceleme ve değerlendirme yapmadığını, davalı-karşı davacının resmi yollardan belgelemeksizin ve kayıt altına almaksızın şirket ortakları hesabından resmi sınırları üzerinde meblağlar halinde şirket kayıtlarına gerçek dışı nakit girişi yaparak şirketi ortaklara borçlandırmış olduğunu, davalı-karşı davacının bu şekilde—-borçlandırdığını, bu hususu tevsik eden belgeleri dava dilekçeleri ekinde—– sunduklarını iddia etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekilinin iddiasına konu dava dilekçesi ekindeki ortağın —- yılı cari hesabı var olup, davacı şirket vekilinin belirttiği —– bulunmamaktadır.
Bu nedenle davacı-karşı davalının bu yöndeki iddialarına ilişkin geçerli belgeyi süresi içinde Mahkememize sunmadığı anlaşılmakla bu iddiasını kanıtlayamadığı kanaatine varılmıştır.
23-Davalı——- rekabet yasağını ihlal ettiği iddiası ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacı taraf, davalı-karşı davalının ——olduğu dönemde başka bir hastanede çalıştığını, cevap dilekçesinde bu durumu örtülü olarak kabul ettiğini, dinlenen davalı-karşı davacı tanığı — açıkça “davalının——- beyan ettiğini, bu nedenle davalı-karşı davacının ——– ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
Dosya kapsamında davalı-karşı davacının başka bir—–yazılı bir belge bulunmamaktadır.
Davacı şirket vekilinin iddiasına konu, davalı-karşı davacı—— duruşmada yukarıya tümü alıntılanan ifadesinin ilgili bölümünde, davacı-karşı davalı şirket vekilinin —– şuan nerede çalışıyor, kendilerinin —- yapıyor musunuz?” sorusuna, —- şuan nerede çalıştığını biliyorum—— şeklinde yanıt vermiştir. Tanığın beyanının incelenmesinde, davalı-karşı davacının müdürlük yaptığı dönemde——veya başka bir şirkette çalıştığına ilişkin bir ifadesinin olmadığı, davacı tarafça da tanığa bu yönde bir soru sorulmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının müdür olmadığı dönemde başka bir şirkette çalışması rekabet yasağına aykırı olmadığından tanık beyanının davalı aleyhine sorumluluğunu gerektiren bir husus olarak tespit edilemediği kanaatine varılmış ve davalının rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasının kanıtlanamadığı kanaatine varılmıştır.
24-Davacı şirketin, davalının yapmış olduğu usulsüz işlemleri örtmek amacıyla ——olarak adlandırılan yasadan faydalanarak—- yönünden matrah artırımında bulunmak suretiyle şirketi dolaylı olarak —- uğrattığı iddiası yönünden inceleme ve gerekçe: ——- gerek tahakkuk eden borçlarının faizsiz ödenmesinde, gerekse beyan rakamlarının artırılması suretiyle —– incelemesinden kurtulmaları karşılığında birçok imkân taahhüt etmektedir. ——— verdiği bu cazip imkânlardan yararlanmaktadır. Bu nedenle bir şirket yöneticisinin vergi affı/barışı imkânından faydalanmak istemesi, yaptığı işlemleri usulsüz yaptığı anlamında olmayacaktır. Tüm işlemleri usulüne uygun olan şirketlerin de bu imkânlardan faydalanmak istemesi mümkündür.
Bu bakımdan, davacı taraf, davalının başvuruyu usulsüz yaptığı işlemler nedeniyle yaptığını kanıtlayamadığından bu yöndeki iddiası yerinde görülmemiştir.
25-Davacının, davalının haklı nedenle çıkarılması istemi ile ilgili inceleme ve değerlendirme:——, şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması mümkündür.
Çıkma hakkında olduğu üzere ortaklıktan çıkarmada da “haklı sebep”lerin nelerden ibaret olduğuna Kanunda değinilmemiştir. Bu itibarla, şirketin öne sürdüğü ortaklıktan çıkarma sebebinin gerçekten var olup olmadığını yahut haklı olup olmadığını mahkeme kararlaştıracaktır. Hal böyle olunca da, şirketin, ortaklıktan çıkarma sebebinin varlığını kanıtlaması gerekecektir .
———- yargı kararlarına baktığımızda, —
• —–
•—-
• —-
• Kişinin ortağı olduğu——- iştigal konusu ile aynı olan işi yaparak şirkete karşı rekabet yasağına aykırı davranması, şirketle ilgilenmemesi, şirketi zor durumda bırakması, şirket işlerinin görüşülmesi amacıyla yapılan davetlere icabet etmeyerek toplantılara katılmaması,——- istifası üzerine ——- amacıyla yapılacak toplantıya katılmayarak sorunların çözümünü engellemesi———– sebeplere ilişkin yaklaşımı da yeni dönemde korunmaktadır.
Somut olayda, davalı şirket ortağının yukarıda açıklanan şekilde —– tutarındaki şirket parasını kendi hesabına aktardığının kanıtlandığı kanaatine varılmış olup, —- doğrultusunda sadece bu nedenle davalı şirket ortağının şirketten çıkarılması bakımından haklı sebebin oluştuğu ve davacı şirketin diğer iddialarını kanıtlayamamasına rağmen ——- çıkarılmasına karar vermek gerekmiştir.
26-Davacı-karşı davalı şirketin marka değeri yönünden değerlendirme: Gerek asıl davada, gerekse karşı davada davalı-karşı davacının davacı-karşı davalı şirketten çıkarılması istenmiş olup, bu durumda ayrılma akçesinin hesaplanması gerekeceğinden, davacı-karşı davalı şirketin——- hesaplanması gerekmektedir.
Dava konusu olan —— yer aldığı görülmüştür:
—– devam eden —– tam teşekküllü yoğun bakım, ameliyathane—– tedavi ve cerrahi çalışmalar temel hedefimizdir.
—– —– yanında, yine deneyimli yardımcı personeliyle hizmet vermektedir.
—- eğitim alanında sürdürülen işbirlikleri sonucu deneyimlerin karşılıklı paylaşılması bizim için büyük önem taşımaktadır. Her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz ———– yetiştirilmesine katkı sağlamaktayız.
——— alanında bir —– sürdürmektedir.
—— verdiğimiz önemin bir sonucu olarak çok sayıda —-, ——- işbirliği içerisindeyiz.
Tüm bu çalışmalarımızın yanında —— alanımızda tüketicilere sunmaktayız.
—- aracılığıyla —— hizmetindeyiz.
—-ana hizmet birimleriyle —–
Davalı tarafın sunmuş olduğu marka tescil belgesi ve —– markasının davacı-karşı davalı şirkete ait olduğu tespit edilmiştir.
Markanın—— şeklindedir.
Buna göre——–yılında yapıldığı, markanın yenilemelerinin yapılarak korumasının devam ettiği görülmüştür.
Mecbur olmamakla birlikte yaratılan markaların —— yürürlüğe girmiştir. Kanun markanı elde edilmesi ve sonrasında sağlanan hakların çerçevesini belirlemektedir.
—– tarih ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda marka “Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlayan ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterebilir olması———- olarak tanımlanmıştır.
Marka, bir teşebbüsün mallarını ve/veya hizmetlerini başka teşebbüslerinkinden ayırt etmeyi sağlayan, aynı zamanda para ile ölçülebilen bir değeri temsil etmesi sebebiyle, kişinin ya da işletmenin malvarlığı içinde yer alan unsurlardan biridir.
Ancak malvarlığı —– içerisinde maddi ve maddi olmayan unsurlarda yer alır. Marka da bu ayrım içerisinde bir kişinin ya da işletmenin maddi olmayan——– mal varlıkları içerisinde yer alır.
Marka hakkı, haklar kategorisinde ise, değeri para ile ölçülebilen haklardan olan ve ileri sürülebileceği çevre bakımdan da gayri maddi mallar üzerindeki mutlak haklar arasında yer alan fikri haklara ve fikri haklar içinde de sınai haklara dâhil olan bir hak olarak karşımıza çıkmaktadır.
Markanın en önemli fonksiyonu aynı çeşit mal veya hizmetleri diğerlerinden ayırt etme özelliğidir.
Markaların tescili ve korunmasına ilişkin esasları belirleyen——- sağladığı korumadan yararlanmasının ön koşulunun tescil olduğu yer almaktadır.
Kanunun 148/1. Maddesinde, “Sınai mülkiyet hakkı devredilebilir, miras yolu ile intikal edebilir, lisans konusu olabilir, rehin verebilir, teminat olarak gösterebilir, haczedilebilir veya diğer hukuki işlemlere konu olabilir” yer almaktadır.
Marka değeri şirketlerin bilançolarında —- katılmakta, şirketlerin sahip oldukları değer olarak işlem görmektedir.
Marka değerlemesi olan —- yılında, yapılmış olan marka tescil süreci ve maliyetine katlanılması şirketin markasına verdiği değeri göstermektedir. Dava konusu markanın sektörde yapılan araştırmasında bilinirlik seviyesinin yüksek olduğu, bu alanda ilk olduğu, ——- hizmetinin yanında ——– yapıldığı görülmüştür. kullanıldığı görülmüştür.
Marka değerlendirilmesi yapılırken markanın bilinirlik kazanmasının, tanınmasının, talebe etkisi olduğu, satışlara katkı sağladığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
—– yer alan marka değeri rakamları şirket değerleme rakamları içerisinde büyük bir yer kaplamaktadır. Şirket cirolarında yer alan satışlardan kaynaklı gelirlerin yanında marka değerleri firmalara büyük bir gelir olarak bilançolarında yer almaktadır. Şirket kuruluşunda oluşan markaların zaman geçtikçe bilinirlik ve tanınırlığının atması ile ürünün satışına olumlu etkisi şüphesizdir.
Bir süre sonra marka ürününle özdeşleşerek ürünün yada hizmetin alınmasında öncelik sağlayarak faydaya dönüşmektedir. Yapılan marka değerleme çalışmaları ile Toplam satışlar içerisinde markanın etkisi ölçülerek hesaplama yapılmaktadır.
Bu hesaplamalar ışığında markaların alınıp satılması veya lisans verilerek şirket bilançolarına katkıları büyük olmakta günümüz ekonomisinde yer almaktadır.
Bu bilgiler ışığında marka değerleme metotlarının tanıtılması ve —— değerleme konusu olan şirketin — yıllık gelir giderlerinin hesaplamada kullanılması ile çalışma gerçekleştirilecektir.
Bilirkişilerce ———- değerleme—– geliştirilmiştir. —–açıklamaktadır. — değerleme—— hesaplanmasıdır.
a)—–: Bu aşamada, markayı taşıyan ürün ya da servisten gelecekte elde edilecek gelirler tahmin edilmekte, ardından belirlenen bu gelirden ödenecek vergi, tüm faaliyet giderleri düşülmektedir. Böylece maddi olmayan varlıklardan kaynaklanan gelir tespit edilmektedir.
b)—–: Markanın —– varlıklardan kaynaklanan gelirin ne kadarlık kısmının markaya ait olduğu hesaplanmaktadır. —– tarafından bu —- talebinin ve markaya olan bağımlılığın unsurlarını tanımlayarak ağırlıklandırıldığı, böylece markaya ait olan gelirin bulunduğu ifade edilmektedir.
c)—–: Marka gücü analizi ile gelecek yıllara ilişkin olarak tahmin edilen markaya ait gelirlerin güncel değerlere getirilmesinde kullanılacak iskonto oranı belirlenmektedir. Marka gücünün markanın riskini gösterdiği, düşük marka gücünün tahmin edilen gelirlerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği riskini arttırdığı varsayılmaktadır. Marka gücünü hesaplamak için —— göre marka değerlendirilmektedir. Söz konusu kriter grupları;
c-1)——–: Müşteri talebinin istikrarlı olduğu veya muhtemel rakiplerinin pazara girişi için çeşitli bariyerlere —— piyasalarda bulunan markalar daha değerli sayılmaktadır. ——-değişime çok bağlı olan pazarlarda faaliyet gösteren markalar daha güçsüz kabul edilmektedir.
c-2)İstikrar: Uzun süreden beri var olan ve belli bir müşteri sadakati yakalamış olan markalar yeni ortaya çıkan markalardan daha değerli sayılmaktadır.
c-3)Liderlik: Bulunduğu ——kabiliyetine sahip baskın durumda olan markaların diğer markalara göre çok büyük bir avantaja sahip olduğu kabul edilmektedir.
c-4)Pazarlama Desteği: Bu kriter ile, markanın pazarlama faaliyetleri ile desteklenip desteklenmediği ve kurumsal olarak yönetilip yönetilmediği değerlendirilmektedir.
c-5)—–: Markanın gelişme potansiyeline ilişkin bir değerlendirmedir.
c-6)—-: —- —— sahip olduklarından bölgesel markalardan daha değerli sayılmaktadırlar.
c-7)Korunma: Markanın telif hakları kanunları ile korunup korunmadığına ilişkin bir değerlendirmedir.
Marka Değerinin Hesaplanması: Marka değeri şu şekilde hesaplanmaktadır; tahmin edilen marka gelirlerinin, her marka için belirlenen iskonto oranına göre net bugünkü değerine getirilmesi ile hesaplanmaktadır.—— yapılan değerlemelerde gelecek — yılda markayı taşıyan satışta ve markanın kullanıldığı hizmetlerde elde edilecek satış gelirleri ile ilgili maliyetler tahmin edilmektedir. Bu şekilde gelecek — yılda elde edilecek markadan kaynaklı gelirler hesaplanmaktadır. Bu hesaplama yapılırken satışlarda —— markalı ürünlere ait satışların değeri tespit edilmektedir. Bu değerden bu ürünlerin satışından kaynaklanan vergi karşılığı düşüldükten sonra net farklılaştırılmış marka geliri elde edilmektedir. Daha sonra bu gelirler —– şeklindeki eğri ile belirlenen iskonto oranı ile çarpılarak gelecek—–marka gelirleri hesaplanmaktadır. Bu gelirler reeskont oranı ile güncel değerlere indirgenmektedir.
Ayrıca son yıldan sonra marka gelirlerinin belli bir oranda artacağı varsayılmaktadır. Bu uzun vadeli marka gelirlerini bugüne getirerek toplam marka değeri hesaplanmaktadır.
—: Bu——- ekonomik katma değerlerinin ne kadarında markanın rolü olduğunu belirlemeye yaramaktadır.
—: ———– hesaplaması yapılarak belirlenmiştir.
——– Bu —- yapılırken, —- sahip olunmayıp, markanın kullanımı karşılığında bir telif hakkı —— ödemeleri belirlenerek, markaya sahip olunmakla tasarruf edilen tutar hesaplanmaktadır. —- genellikle satışların belli bir oranı olarak hesaplanmakta ve geleceğe dönük olarak tahmin edilen satış rakamlarına uygulanmaktadır. Gelecek yıllarda ödeneceği tahmin edilen —– bedelleri hesaplanır. Bu tutar, markanın o andaki değeri olmaktadır.
—– Bir işletmenin sahip olduğu bir markanın değerini, o marka için katlanılan maliyetlerin toplamı olarak gören bu yaklaşıma göre marka değeri iki yöntemle hesaplanmaktadır. —–değeri şirket tarafından marka için—— yapılmış tüm harcamaların toplamından oluşur. —– göre markanın değeri aynı bir markanın yeniden oluşturulmak istenmesi durumunda katlanılacak—— maliyete eşittir.
—— kullanılarak marka değerleme yapılmıştır.
—- markasının —– ödemeleri belirlenerek, markaya sahip olunmakla tasarruf edilen tutar hesaplanmaktadır. —— genellikle satışların belli bir oranı olarak hesaplanmakta ve geleceğe dönük olarak tahmin edilen satış rakamlarına uygulanmaktadır. Gelecek yıllarda ödeneceği tahmin edilen ——- hesaplanır.Bu tutar, markanın o andaki değeri olmaktadır.
—- kullanılan kaynaklar:
a)———–büyüme oranları beklentileri kullanılarak hazırlanan Marka değerleme hesaplaması
b—- —–
c)—-
ç)—-
d)—
e)—
f)—
g)—-
—- bedellerinin hesaplama şekli hakkın da —–bilgi: —– açısından —– hakkı kullanandan bir bedel talep edilmektedir.
——- ilişkin hakları tümünü kapsamaktadır.
Marka ise bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlayan ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek bir işarettir.
Bu işaretler açık ve kesin bir —–e gösterilebilir olması şartıyla kişi ——- üzere her tür işaretten oluşabilmektedir.
——-konulu yazısın da —— Bir——doğası gereği kâr elde ettiği bir işletmenin yaptığı satışlardan elde edeceği kârın —- civarında olabileceği; davaya konu olan firma, eğer davaya —– elde etmiş ise, toplam cironun —- olarak belirlenmesinin uygun olacağını yönünde görüş bildirmiştir.
Dava konusu olayda dava konusu —- mali verilerin ileriye —–yapılarak oluşturulan marka değerin hesaplaması aşağıdaki gibidir:
—–
—-
—-
Yukarıda belirtilen açıklamalar ve yöntemler uyarınca yapılan hesaplamalar neticesinde bilirkişilerce——- olduğu yönünden görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetince yapılan bu hesaplama bilimsel yöntemlerle uyumlu, dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Her ne kadar karşı davacı vekili tarafından bu hesaplamaya itiraz edilmiş ve lisans bedelinin yaklaşık —-olacağı yönünde itirazda bulunulmuş ise de, bilirkişi heyetince davacı-karşı davalı şirketin marka değerleme hesaplamasının doğru yapıldığı kanaatine varıldığından, karşı davacı vekilinin soyut nitelikli itirazının reddine karar vermek gerekmiş ve —– olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
27-Karşı davacının maaş alacağı isteminin incelenmesi ve değerlendirilmesi: Davalı-karşı davacı —– ücret alacaklarının aradan geçen süreye rağmen ödenmediğini iddia etmiştir.
Bu iddia ile ilgili —- tarihinden —– —– aynı zamanda pay sahibi şirket ortağı olduğu hususları da göz önünde bulundurulduğunda; şirket hesaplarından ücret alacaklarını aylık —- alacaklarını aynı şekilde —– kendisine ödenebileceği, varsa kâr payı alacakları yıl sonunda —– hissesi oranında hesaplanarak alabileceği, davalı-karşı davacının aynı zamanda şirketin —– olduğu dikkate alındığında, bu yönde alınmış —– gerektiği, bunun dışında ——ödenmesi yönündeki talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış ve bu istemin reddine karar verilmiştir.
28-Karşı davacının ortaklar cari hesap alacağı istemine ilişkin inceleme ve değerlendirme: Karşı davacı, karşı davada—- ortaklar cari hesap alacağı isteminde bulunmuştur.
—- bendinde gösterildiği üzere bilirkişi heyetince, davacı-karşı davalı —- alacaklı olduğu hesaplanmış olup, ayrıntılı hesaplama —- halinde gösterilmiştir.
Buna göre karşı davacının, karşı davalıdan—- cari hesap alacağı olduğundan, davacının —– ortaklar cari hesap alacağı isteminin kabulüne ve karşı davalı daha önce temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu alacakla ilgili faizin türü ile ilgili olarak da, karşı davacı, karşı dava dilekçesinde—- ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
—– tarihinden itibaren yasal faizin —- reeskont oranına göre belirlenmesi düzenlemesinden vazgeçilip,——çıkartılmış, bunun yerine artırılma-indirilme yetkisi ——- tarihleri arasında ise ticari olmayan işlerde temerrüt faizine esas olarak uygulanan —- yasa metninde yer verilmemiştir.
Buna göre, karşı davacı vekili dava dilekçesinde uygulanacak faiz türünü kanunda yer verilmeyen şekilde —– olarak istediğinden ve ——– uygulama yapıldığından alacağa temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
29-Karşı davacının haklı nedenle şirketten çıkma ve terditli davalı şirketin haklı nedenle feshi ile ayrılma akçesi talebiyle ilgili inceleme ve değerlendirme: Ortaklıktan çıkmayı veya terditli şirketin haklı nedenle feshini talep edebilmek için haklı sebeplerin oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekir.——— sebeplerin mevcudiyeti halinde mahkemeden ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini isteme hakkı bulunduğu belirtildiği halde, haklı sebeplerin ne olduğu konusunda herhangi bir tanım yapmamıştır. Bu konuda kanun koyucunun haklı sebepten ne anladığının tespiti için kollektif şirketlere ilişkin ——- yararlanılabilir. Buna göre haklı sebep, şirketin kuruluşuna yol açan fiili veya kişisel sebeplerin şirketin işletme konusunun elde edilmesini imkansız kılacak veya güçleştirecek şekilde ortadan kalkmış olmasıdır. Bu tanım —–bir tanım olup, Kanun’un “haklı sebep”e sonuç bağladığı tüm hallerde bu tanımdan yararlanılabilir.
Somut olay bakımından değerlendirme yapıldığında, karşı davacının, karşı davalı şirketin ——- tutarındaki şirket parasını kendi hesabına aktardığının kanıtlandığı kanaatine varılmış olup, karşı davacının şirketten çıkma veya haklı nedenle feshi talep edebilecek bir haklı sebebinin olmadığı kanaatine varıldığından karşı davadaki haklı nedenle şirketten çıkma veya haklı nedenle şirketin feshi taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Karşı davacının haklı nedenle şirketten çıkma ve haklı nedenle şirketin feshi talepleri reddolunduğundan, karşı davacının ayrılma akçesi isteme hakkı yoktur. Bu nedenle karşı davacının ıslahla —– yükselttiği ayrılma akçesi talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
30-Ayrılma akçesinin hesaplanması: —– açıklandığı üzere asıl dava davalısının, asıl dava davacısı şirketten çıkarılmasına karar verilmiştir. Bu nedenle davacı şirketin, davalıya ayrılma akçesi ödemesi gerekecektir.
—- şirketten ayrılan ortağın, şirketle bağının kesilmesi sonucunda, payının karşılığında eline geçecek olan değere ilişkin bir alacak hakkıdır.——- çıkma veya çıkarılma suretiyle şirketten ayrılması sonucunda hak kazandığı bir tutar olup, karşı davada, karşı davacının ayrılma akçesi talebinin reddedilmesi bu paranın davalıya verilmesini engellemez.
Ayrılma akçesi; ayrılan şirket ortağının esas sermaye payının gerçek değeri üzerinden hesaplanmaktadır. Ayrılma akçesinin tutarı, ayrılan ortağın esas sermaye payının gerçek değeri temel alınarak hesaplanmalıdır. TTK’nin 641. madde hükmünün gerekçesinde ifade edildiği üzere, ——— esas alınacaktır. Şirket esas sözleşmelerinde, ayrılma akçesinin tutarının ne olacağı ya da nasıl hesaplanacağına ilişkin olarak düzenlemelere yer verilebilmesi mümkündür.
—–
i. Şirket kullanılabilir bir özkaynak üzerinde tasarruf ediyorsa,
ii.Ayrılan kişinin esas sermaye payları devredilebiliyorsa,
iii.Esas sermaye ilgili hükümlere göre azaltılmışsa muaccel olur.
Mahkeme kararıyla çıkarılmasına karar verilen ortağın, Ayrılma Akçesi, mahkeme kararının kesinleşmesiyle muacceliyet kazanacaktır. Ortaklıktan çıkarma davalarında, mahkeme ortağın çıkmasına karar verecek ve talep olmasa dahi işin doğası gereği, ayrılan ortağın esas sermaye payının gerçek değerini hesaplayarak, aynı zamanda hak kazanacağı ayrılma akçesinin tutarını da tespit edecektir.
TTK 642. Md. ye göre bu konudaki düzenlemenin anlamı, ayrılma akçesinin, ayrılma ile muaccel olacağı yani ödenmesi gerekeceğidir ve bu –bir hukuk kuralı olarak geçerli bir düzenlemedir. Ancak bu durum, şirketin ödeme gücü olması halinde geçerlidir. ——- şeklinde tanımlanmıştır. Kullanılabilir öz sermaye, şirketin serbest, yani bir amaca bağlanmamış yedekleri ve zararları dikkate alınarak belirlenecektir.
Öz sermaye, ayrılma payının ödenmesine yetmiyorsa, esas sermayeden ödenecek tutar belirlenecektir. Bu işlem ise, esas sermayenin azaltılması yoluyla mümkün olacaktır.
Ayrılma akçesinin ödenebilir aşamaya gelebilmesi için, ortağın ayrılabilir olması gerekir. Ortak ayrılabilir durumda değilse,——— henüz onay vermemişlerse akçe de ödenebilir hale gelmez. Yani, ortaklıktan çıkarma işlemleri bitmeden ayrılan ortağın payı ödenebilir aşamaya gelmeyecektir.
—–ayrılma akçesinin ayrılan ortağın esas sermaye payının gerçek değerine uyması gerekmektedir. Gerçek değer, şirketin tüm aktif ve pasifleri değerlendirilerek hesaplanır. Diğer bir ifadeyle,—–alınmaz.
Şirketin —- hesaplanması için,—— hazırlanması suretiyle tespit edilmesi gerekmektedir.
—- gerçek değerinin tespiti yanında mevzuatta diğer hususlarla da ilgili aşağıdaki konulara yer verilmektedir:
Ancak TTK m. 641/II’ye göre ortaklık sözleşmesiyle düzenlenen çıkma hakkında ayrılma akçesi, Gerçek Değer dışında farklı bir değerde hesaplanması öngörülebilir.——-
Gerçek değer dışında bir belirleme yapma haklı sebeple, mahkeme kararıyla çıkma veya Tarafların gerçek değer üzerinde anlaşamaması durumunda Gerçek Değer TTK m. 597 gereği taraflardan birinin istemi üzerine mahkemece belirlenebilir. Mahkeme, ayrılan ortağın payını bilirkişiler aracılığıyla tespit ettirir. Bilirkişi, şirketin hizmet konusuna göre alanında uzman kişiler arasından seçilmelidir. Gerçek değerin, hangi zaman üzerinden hesaplanacağına ilişkin kanunda hüküm bulunmamaktadır. TTK m. 493/V hükmüne göre, şirketin karar tarihine en yakın tarihteki değer esas alınmalıdır. Dolayısıyla ayrılma akçesi belirlenirken esas alınacak gerçek değer, esas sermaye payının mahkeme tarafından verilen karar tarihine en yakın gerçek değeridir. Serbestçe kullanılabilir —— ortaklığın esas sermayeyi, blokeli yedek akçeleri ve —— sahip olması anlamına gelir. Sözleşme veya —– ayrılan yedek akçeler ya da kâr dağıtımı gibi özel bir amaca tahsis edilen yedek akçeler ödeme için kullanılabilir. Mahkemenin, serbestçe kullanılabilir öz kaynağa sahip olup olmadığını bilirkişiye tespit ettirmesi gerekir. Eğer bilirkişi raporunda, kullanılabilir —— şartların var olup olmadığı bilirkişiye araştırıltmalıdır. Ayrılma akçesi faizsiz bir alacaktır. Bu sebeple, ayrılma akçesi için sermaye faizi ödenemez. Ancak ayrılma akçesi tamamen veya kısmen muaccel olmuşsa, ortak ihtar çekerek ortaklığı temerrüde düşürebilir. Ortaklık o andan ödeme anına kadar temerrüt faizi ödemek zorundadır. Zamanaşımı, ayrılma akçesinin muaccel olması ile işlemeye başlar. Kanunda ayrılma akçesi bakımından özel bir zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu sebeple ayrılma akçesine ilişkin alacak—- —yılda zamanaşımına uğrar.
—–
—- şirketten ayrılan ortağın hisse bedeli oranında olacağı için, öncelikle hisse senedi türleri ve hisse senedi değerleme yöntemleri üzerinde durulacaktır.
—– ortaklığı temsil eden ve şirket üzerinde sahiplik sağlayan menkul kıymetlerdir.
Halka açık olan ve olmayan sermaye şirketlerine——- gösterebilmektedir.
Halka açık şirketlerde hisse senedi fiyatları/değerleri farklı şekillerde oluşabilmektedir. Ancak, halka açık olsun veya olmasın —-olarak şıkça kullanılan hisse senedi değerleme yöntemleri aşağıya çıkarılmıştır.

—-



Bu yukarıdaki yöntemlerden ilk ikisi dışında, diğer yöntemlerin hesaplanması işi daha çok — şirketler yönünden ve uzmanlık alanı gerektireceği için bu yöntemlerin dikkate alınmamasına karar verilmiştir.
Dava Konusu Olayla İlgili —–
1—– ifade edilebilir. Aşağıdaki yolla hesaplanabilmektedir.
—-
—-
—-


Hesaplanması gereken hisse değeri —-için kullanılacak verilerin yakın bir zamanı kapsaması gerekmektedir.
Bu nedenle, son bilirkişi heyetince yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde davalının ayrılma akçesini hesaplamaları istenmiştir.
Son bilirkişi heyetinin—- tarihli raporlarında davacı şirketin bilançosu çıkartılmış, akabinde marka değeri çıkarılmış olup, anılan bilirkişi raporlarında ayrıntılı şekilde gösterilmiştir. —-tarihli raporda düzeltilmiştir. Buna göre,
1.Davacı şirketin —- olarak hesaplanmış olup, davalı—-
2.Davacı şirketin marka değeri —-
4.Davalı —–
Buna göre davacının —- —– davacının müşterilerinden kendi—- toplamı olarak — alacak davası açmış olup, Mahkememizce bu davanın —– kabulüne karar verildiğinden, bu tutarın ayrılma akçesine dahil edilmemesine karar vermek gerekmiştir.
Yine, karşı davacı— alacak talebinin kabulüne karar verildiğinden, bu miktarın — olduğu saptanan —-dahil edilmemesine karar vermek gerekmiştir.
Yine, davalı —-davacının müşterilerinden kendi nam ve hesabına geçirdiği satış bedellerinin toplamı olan —- ilgili de ayrıca karar verildiğinden bu miktarın da ayrılma akçesi hesabına dahil edilmemesi gerekmiştir.
Buna göre, davacının ayrılma akçesi —— olduğu kanaatine varılmıştır.
31——— faizinin türü ile ilgili inceleme ve gerekçe:—— ilâmında belirtildiği üzere, —— çıkmasına izin verilen ortağın çıkma payına ilişkin kararın inşai nitelikte olması karşısında, kararın kesinleşme tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi gerektiğinden—- akçesinin kararın kesinleşme tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek —– davacı ———–verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVADA;
1-Davacının “davalının haklı nedenle ortaklıktan çıkarılması” talebine ilişkin davanın KABULÜ ile,
A—— davalı —— ÇIKARILMASINA,
B)—- ayrılma akçesinin kararın kesinleşme tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek —— hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davacı ——- verilmesine,
2-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
A)—– maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B)Fazlaya ilişkin 49.880 TL’lik istemin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 1.715,95 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.707,75 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.715,95 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.707,75 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı —–verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen toplam 3.010 TL yargılama giderinin, davanın kabul – ret oranına göre hesaplanan 1.508,61 TL’sinin davalıdan davacı—— üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen davalar yönünden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 7.315,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı —— verilmesine,
7-Ret olunan dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 7.284,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
KARŞI DAVADA;
1-Karşı davacının —– maaş alacağı isteminin reddine,
2-Karşı davacının ortaklar cari hesap alacağı istemine ilişkin davanın kabulü ile; —- dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte karşı davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karşı davacının haklı nedenle şirketten çıkma ve terditli davalı şirketin haklı nedenle feshi taleplerinin reddine,
4-Karşı davacının 395.754,04 TL ayrılma akçesi isteminin reddine,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 546,48 TL harcın, karşı davacı tarafından yatırılan 854 TL karşı dava harcı ile 6.760 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 7.614 TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 7.067,52 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde karşı davacı —-iadesine,
6-Karşı davacı tarafından yatırılan 546,48 TL harcın karşı davalı —- alınarak karşı davacı —-verilmesine,
7-Karşı davacı tarafından sarf edilen toplam 9.523,70 TL yargılama giderinin, davanın kabul – ret oranına göre hesaplanan 170,92 TL’sinin karşı davalıdan alınarak karşı davacı — verilmesine, bakiye tutarın karşı davacı —- üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre karşı davacı lehine takdir olunan 4.080 TL vekalet ücretinin karşı davalı —- alınarak karşı davacı —- verilmesine,
7-Reddolunan karşı davalar yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 38.937,70 TL vekalet ücretinin karşı davacı—— verilmesine,
8-Dosyada kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ————-Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20.10.2021