Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1100 E. 2021/397 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1100 Esas
KARAR NO : 2021/397
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2014
KARAR TARİHİ : 11/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı dava dilekçesinde özetle taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, davalının talebi doğrultusunda davacı tarafından —- tarihli ana sözleşmede yer alan işlerin yapıldığını ve eksiksiz teslim ettiğini, —- tarihinde ödenmesi gereken faturanın davalıya gönderildiğini, davalının ise fatura bedelini tamamen ödemediğini, —- bakiye borcunun kaldığını öne sürerek fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik —— düzenleme tarihinden itibaren en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile —— tarihinde gerekli makine ekipmanlarının yapım ve teslimi hususunda sözleşme imzalandığını, davacının edimini tam ve süresinde gerçekleştirmediğinden davalının —- anlaştığı—– süresinde teslimat yapamadığını, sözleşmelerin ilave ekipman anlaşması taraflar arasında yapılan ek anlaşmaların gecikmeye sebebiyet vermediğini, bilakis ——– tarihli tutanakla sözleşmenin aynı şartlarda devam ettiği ve iş eksikliklerin tespit edildiğini, davacının müvekkil şirkete borcunun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacı ile ikame edilen alacak davasıdır.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel hüküm ihdas edilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmelerin TBK m. 470 vd. hükümlerinde düzenlenmiş “eser sözleşmesi” olduğu ve buna göre davacının “yüklenici” davalının ise “işsahibi” sıfatını haiz olduğu, Uyuşmazlığın eser bedelinin davacı yükleniciye ödenip ödenmediğine ve davacının eser bedeli yönünden davalı işsahibinden alacak hakkına sahip olup olmadığına ilişkin olduğu, Sözleşme dahilinde yapılması gereken ve yapılan islerin sözleşme dışı davacı tarafından yapıldığı iddia edilen işlerin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise davacının buna karşılık herhangi bir ücrete hak kazanıp kazanmadığı, sunulan faturaların dava konusu ise mi ilişkin yoksa sözleşme dışı yapıldığı iddia olunan ise ilişkin olup olmadığı hususunda toparlandığı anlaşılmıştır.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini ve bedele hak kazanıldığını ispat yükleniciye, bedelin ödediğini kanıtlama yükü iş sahibine aittir.
Taraflar arasında —- tarihli Sözleşme düzenlenmiştir. Sözleşmenin konusu, davalı şirket tarafından — kurulacak olan briket kömür fabrikası için —- bedel karşılığında makine ve teçhizatı, davacı tarafından ifa edilmesi konusunu içermektedir.
Taraflar arasında — tarihli sözleşmeye ek olarak —- tarihli ek sözleşme düzenlenmiştir. Bu sözleşmede, işin nihai bedeli — olup, davacı kendisine ödenen—karşılık ödeme tarihlerindeki—– kurları esas alınmak suretiyle ihraç kayıtlı olmak üzere tek bir fatura keseceği kararlaştırılmıştır.
Davacı vekili dilekçesinde, yaptığı işin karşılığı düzenlenen faturadan bakiye — ödenmediğini öne sürerek, fazlası saklı kalmak üzere şimdiulik —- tahsilini talep etmiştir.
Davacının, sözleşme kapsamında, davalı şirkete, dosyada mübrez ———— bedelli fatura kestiği görülmüştür.
Doktrinde fatura; satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır, tek başına mal veya hizmet verildiğini ispatlamaya yeterli değildir. Nitekim “bir akdin icra safhasına taalluk eden fatura, mutlaka mevcut ve evvelce tamamlanmış bir anlaşmaya dayalı olması gerektiğinden, bir icap bile değildir. Kaldı ki icabı reddetmemek kabul niteliğinde de değildir.—–
Yine fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. ——–
Davalı tarafından ise taraflar arasında eser sözleşmesinin akdedildiği hususu kabul edilmiş ise de eserin zamanında meydana getirilmediği yine ifanın eksik bulunduğu bu nedenle borçlu olmadığının savunulduğu anlaşılmıştır.
Yani uyuşmazlık konusu taraflar arasında sözleşmeye konu eserin tam olarak davalıya teslim edilip edilmediği noktasında toparlandığı anlaşılmıştır.
——firması arasında — tarihinde — kurulacak ——— yapımı işinin toplam —– olarak firma yetkilileri karşılıklı sözleşme imza altına almışlardır.
— tarihinde—- dikkatine başlıklı yazısında——- ziyaret edip makinelerin eksikliklerinin tamamlanma derecesini kontrol edeceklerini bildidiği,——– tarihinde sözleşme içeriği ——– malzemenin imalatları tamamlanmış ve sevkıyata hazır olduğunu belirten tutanağın imza altına alındığı anlaşılmıştır.
Yine ——tarihinde ——- bedel olarak firma yetkilileri karşılıklı imza altına almışlardır.
———- tarihli ana sözleşmenin eki olarak imza altına alınmıştır. Bu ek sözleşmede alıcının talebi olan ilave ekipmanlar———- bedel karşılığında tarafların anlaştığı ayrıca —–tarihli sözleşmenin 6. Maddesinin değiştirildiği anlaşılmıştır.
Nitekim Madde 6.:————-esas alınmak suretiyle ihraç kayıtlı olmak üzere tek bir fatura keseceği kararlaştırılmış ve fatura içeriğinde sevk edilen malzemelerin çeki listesi yer alacaktır şeklinde yenilenmiştir.Şeklindedir.
Davacı——–numaralı fatura düzenlenmiş ve Fatura içeriğinde belirtilen makine ekipmanların——— toplam bedeli————- belirtilmiştir.
Dosya içeriğinde Davacı firma Davalı firma adına düzenlediği ——-numaralı faturayı, ek sözleşme çerçevesinde ihraç kayıtlı olarak tek bir fatura içeriğinde — tarihli ana sözleşme ve —- sözleşme de belirtilen tüm makine teçhizatları ayrıntılı olarak dökümünü yazdığı ve —- tahsil edilmediğini belirtmiştir.
Davacı ve Davalı firma yetkilileri —– sözleşme içeriği ——– malzemenin imalatları tamamlanmış ve sevkiyata hazır olduğunu belirten tutanak imza altına alınmıştır.
Bilahare davacı ve davalı vekilleri—–tarihinde sözleşme konusu makineler için geçici kabul tutanağını imza altına almışlardır.
Davalı —- keşide sayısı ile——Taraflar arası akdedilen—– tarihli sözleşme gereği; malın süresinde teslim edilmemesi nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla —— tarafımıza ödenmesi ihtarıdır” konulu İhtarname keşide edilmiş ise de davalı tarafından bu noktada gecikmeden doğan zarar ortaya konamamıştır.
Eksik olduğu belirtilen ısıl işlem sertifika belgelerinin davacı tarafından dosya içeriğine ibraz edildikleri belirlenmiştir.Buna göre davacı tarafından sözleşme kapsamında imal ve teslim yükümlüğünün yerine getirildiği mevcut dosya kapsamı ile anlaşılmıştır.
Yine mali yönde bilirkişi raporunun denetimi ile ;
Davacı tarafından tanzim olunan —— tarihli faturayı davalının kayıtlarına aldığı anlaşılmıştır.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK’nın 222. maddesinde yer almaktadır. Yasal düzenlemeye göre;
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için,diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmış olması gerekir. Diğer tarafın 2.fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defter sahibi lehine delil olarak kullaılamaz. (HMK 222/3)
Davacı tarafından dava konusu faturanın davalı tarafından ——- alım olarak bildirildiği görülmüş, yerleşmiş —- uygulamasına göre özellikle davalının alımları—- ile ——-bildiriminin dava konusu mal/hizmetin davalıya teslim edildiğini karine olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Diğer yandan uyuşmazlık konusu faturanın geçici kabulden — ay gibi bir zaman geçtikten sonra düzenlenmesine ve davalının bu faturayı defterine kaydetmesine ve her hangi bir itirazda bulunmaması nedeni ile dahi davacının fatura konusu işleri davalıya teslim ettiği hususu anlaşılmıştır.
Davalının davacının dava konusu faturayı ticari defterlerine çekincesiz olarak kaydetmesi ve davalının tahkikat yargılamasında devamında dilekçeler aşamasının aksine tutanaklardaki imzaları inkar cihetine gitmesi nedeni ile davalı savunması dinlenilebilir bulunmamıştır.
Davacı firmanın sözleşme gereği işlerini tamamlayarak alıcıya teslim ettiği, sözleşmeler kapsamında bulunan makine ve ekipmanların davacının düzenlediği fatura kalemlerinde bire bir işlendiği, eksik bir makine tanımına rastlanmadığı, ayrıca sözleşmeler dışında ilave bir makine ve veya ekipmanın ismi de zikredilmediği, davacı yüklenici, taraflar arasındaki eser sözleşmeleri gereğince eser meydana getirme borcunu gereği gibi ifa ettiği, sözleşmede ivaz karşılık olarak kararlaştırılan bakiye eser bedelinin davalı iş sahibinden talep edilebileceği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1—– tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre——- açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek temerrüt faizi oranı uygulanarak davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2a-Karar tarihi itibari ile alınması gerekli 6.501,80 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak ödenen 1.518,13 TL peşin nispi harcın mahsubu ile 4.983,67 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak KAYDEDİLMESİNE,
2b-Davacı tarafından sarf edilen 1.518,13 TL peşin nispi harcın davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı taraf davada vekil ile temsil edilmekte olduğundan 2021 yılı AAUT gereğince belirlenen 12.992,18 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4- Davacı tarafça davada yargılama gideri olarak sarf edilen 5.653,50 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca ———— Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/06/2021