Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1026 E. 2018/177 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1026 Esas
KARAR NO : 2018/177

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/05/2009
KARAR TARİHİ : 27/02/2018

Mahkememizden verilen 03/12/2015 tarih ve 2014/1570 Esas sayılı 2015/1183 kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13/06/2017 tarih ve 20146/1246 Esas-2016/3696 Karar sayılı ilamı ile verilen bozma kararı üzerine yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kazazede müvekkilinin davalının yanında işçi olarak çalışmakta iken parmaklarından sakat kaldığını, davalı işverenin gerekli önlemleri almayarak bu kazaya sebep olduğunu, dava konusu iş kazası nedeni ile iş kazalarına karşı sigorta teminatı vermiş olan davalının sorunlu olduğunu, maddi tazminat hesabının teknik bilirkişilerce maluliyet oranına göre belirleneceğinde maddi tazminat talebi kısmi olarak belirtilerek fazlaya ilişkin talep ve haklarının saklı tutulmasını, Üsküdar — İş Mahkemesinin — Esas sayılı dava dosyası ile dava açtıklarını, derdest olduğundan her iki davanın birleştirilmesi ile 13.500,00 TL maddi tazminatın ihtarnamenin davalı sigortacıya tebliğ tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiş, ilgili İş Mahkemesi dosyası İ.A.A— İş Mahkemesinin —- Esas—-Karar sayılı dosyasını oluşturduğu, davacısının —, davalısının — olduğu, yapılan yargılama sonucunda davanın 26.324,04 TL maddi tazminat, 30.000,00 TL manevi tazminat yönünden kabulüne karar verildiğini, verilen kararın 27.11.2015 tarihinde kesinleştiğinden İş Mahkemesi dosyası dolayısı ile davasdilekçesini 20.000,00TL üzerinden ıslah ettiklerini harçlandırdıklarını, poliçenin de 20.000,000 TL ile sınırlı olduğundan Islah edilen bu miktar üzerinden karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, davacının, dava dışı işyerinde çalışmakta iken uğradığı iş kazası nedeniyle işveren sorumluluk poliçesi kapsamında maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının, dava dışı —i’ nde çalışırken iş kazası sonucu sakat kaldığını, sigorta poliçesinde fert başına belirtilen 20.000,00 TL teminat bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği,
Davalının, ödenen sağlık giderlerinin poliçe bedelinden indirilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizin ——– E-K sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde; davacının dava dışı şirkette çalışırken iş kazası sonucu malul kaldığı, dava dışı şirketin de İşveren Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile güvence altına alan davalı taraf olduğu, İstanbul Anadolu —- İş Mahkemesi’nin —- Esas—-Karar sayılı dosyasında dava dışı şirketin 26.324,04 TL maddi tazminat, 30.000,00 TL manevi tazminat yönünden kabulüne karar verildiği, verilen kararın 27.11.2015 tarihinde kesinleştiği, poliçe miktarı ile sınırlı olarak poliçe içeriğine göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
Y. 11. HD 2016/1246-2017/3696 E-K sayılı ilamı ile; “Davalı … vekili 27.06.2008 tarihli poliçe kapsamındaki rizikolar nedeniyle davacıya müvekkili tarafından ödeme yapıldığını ve bu ödenen miktarların mahsubu gerektiğini savunarak buna ilişkin ödeme listesini sunmuştur. Bu durumda, davalı tarafça yapılan ödemelerin denetlenerek varsa bu ödenen miktarın sigorta tazminatından düşüldükten sonra ve işveren aleyhine açılan önceki davada hükmedilen miktar ile tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemesi kaydıyla hüküm altına alınması gerektiğinden yazılı şekilde talep edilen miktarın tamamına hükmedilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde;
Davalının 11.03.2009 tarihli yazısında 6.018,51 TL, 19.01.2009 tarihinde 829,68 TL, 14.10.2008 tarihinde 967 TL, 25.01.2010 tarihinde 478,24 TL, 25.09.2009 tarihinde 694,44 TL, 25.11.2009 tarihli yazısında 2.250 TL ödeme yaptığının bildirildiği, işbu ödemelere ilişkin fatura ve hastane yazılarının olduğu, bu kapsamda toplam ödemenin (6.018,51+829,68+967+478,24+694,44+2.250=) 11.237,87 TL olduğu, sigorta poliçesinden bakiye (20.000 – 11.237,87 =) 8.762,13 TL kaldığı,
İşveren aleyhine açılan davada 26.324,04 TL’ ye hükmedildiği ve davacı tarafça tahsilinin sağlandığı,
Yapılan bu tespitler kapsamında, davalı aleyhine hükmedilmesi gereken 8.762,13 TL’ nin kabulü halinde işveren aleyhine hükmedilen meblağ itibariyle tahsilde tekerrür oluşturacağı dikkate alınarak açılan davanın reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın REDDİNE,
Tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile;
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 204,50 TL harçtan mahsubu ile kalan 168,60 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/02/2018