Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1015 E. 2019/133 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1015 Esas
KARAR NO : 2019/133
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/09/2017
KARAR TARİHİ: 12/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya toz boya satışı yaptığını, müvekkilinin malları eksiksiz olarak davalıya ulaştırdığını ancak bunun karşılığında cüzi bir miktar ödeme yapıldığını, borcun büyük bir kısmının ödenmediğini, buna ilişkin davalıdan olumlu bir yanıt alamadığını, bunun üzerine İAA 19.İcra Müdürlüğü’nün ——–Esas numaralı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının borcun gelmediğini beyan ederek ilgili icra dosyasına itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, bunun haksız olduğunu, İAA 19. İcra Müd.—– Esas numaralı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, borçuya %20 icra inkar tazminatı hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalının cevap dilekçesinde özetle; ödemelerin vadelerinin gelmediğini , bu hususun pazarlamacı ————- sorulmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde davalıya ödeme için süre verdiklerini ancak davalının ödeme yapmadığını belirtip davalının savunmasının doğru olmadığını beyan etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Davanın ticari ilişkiden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Tarafların dava dilekçelerinde ve delil listelerinde gösterdikleri deliller dosya içerisine alındıktan sonra gerek dosyaya ibraz edilmiş fatura ve sair belgeler üzerinde gerekse de tarafların defterleri üzerinde inceleme yapmak ve rapor hazırlamak üzere dosya mahkememizce resen seçilen bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi 22/11/2018 tarihli raporunda özetle; dava konusu takibin başka delillerle pekiştirilmesi gereken soyut faturalara dayalı olduğu, ayrıca davanın İİK 67/1 uyarınca açılan itidazın iptali olduğu dikkate alındığında, dava konusu takibe ilişkin alacağın varlığı ve miktarının davacı tarafça ıspatının gerektiği, bunun için taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, bunun üzerine davacı tarafın defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davacı tarafın 2017 yılı yasal defterlerinin birbirini doğruladığı, kanunlara uygun şekilde tutulduğu, defterlerin açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış onaylarının yapılmış olduğu, davacı tarafın defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı tarafça ibraz edilen, sair vesaikin, muhasebe fişlerinin ve muhasebe kayıtlarının, muhasebe fişlerine ekli müsbit evrakın ———- Hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği ve davacı lehine delil niteliklerinin bulunduğu, davacı tarafça sunulan davalı ile aralarındaki ticari ilişkinin hesap dökümlerine göre ———— nolu —— TLlik fatura ile taraflar arasında ticari ilişkinin başladığı, taraflar arasındaki hesap ilişkisine aitmuavin defter kaydına göre davacının —–TL’lik faturaları karşılığında davalı tarafın —–TL ödeme yaptığı, davacının davalı tarafın yaptığı ödemelerden sonra davalıdan —– TL alacağı kaldığı ve bu miktarın 2018 yılına devir olduğu, ve bunun sonucunda davacı yasal defter kayıtlarına göre davalı tarafın —– takip tarihi itibarı ile davacıya —— TL borçlu olduğu, davalı tarafın mahkemenin ihtarına rağmen inceleme için belirlenen günde defterlerini ibraz etmediği ve yerinde inceleme yetkisi talebinde de bulunmadığının belirlenmiş olduğu, davalının firma olarak bu malları aldıklarını, borcun aslına itiraz etmediklerini, ancak takibe konu borcun vadesinin gelmediğini bu sebeple itiraz ettiklerini beyan ettiği, ancak tüm dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda taraflar arasında fatura alacağına dair vadeye ilişkin herhangi bir protokole rastlanmadığı, davalı tarafça içerikleri kabul edilen fatura için herhangi bir itirazda bulunulmadığı, bu itibarla süresi içerisinde itiraz edilmeyen faturaların kapsamı ve parasal değeri bakımından davalıyı bağlayacağı, davalı tarafın içeriğini kabul ettiği faturanın vadesinin gelmediğine dair herhangi bir vesaik sunmadığı, davalı tarafa yapılan ihtara rağmen defter ve belge ibraz etmediği, nazara alındığında davacının TBK 234 uyarınca semene hak kazandığı, ——- takip tarihi itibarı ile asıl alacak miktarının 9.183,46 TL olduğu, dava konusu alacakla ilgili davalının TBK 117 uyarınca mütemerrit olması gerektiği, ancak dosya içeriğinde davalının temerrütüne ilişkin herhangi bir vesaikin bulunmadığı, nazara alındığında, davalının takip tarihi——- itibarı ile mütemerrit olduğu ve faiz tahakkukunun bu tarihten itibaren mümkün olacağının tespit edildiği belirtilmiştir.
Davalı asil gerek cevap dilekçesinde gerek duruşma sırasında davacı ile ticari ilişkiyi ve davacının talep ettiği alacağı inkar etmediğini ancak söz konusu borcun henüz vadesinin gelmediğini ve borcun muaccel olmadığını bu hususta pazarlamacı ile aralarında anlaştıklarını bu sebeple takibe itiraz ettiğini ifade etmiş olsa da davaya konu alacağa ilişkin olarak davacının davalıya gönderilen faturaya (TTK 21/2, TTK/23/2 VE BK 222) 8 günlük yasal sürede itiraz ettiğine dair dosyaya herhangi bir vesaik sunmadığı, ayrıca vadesi gelmediğini iddia ettiği borç için davacıya hangi sebeple kısmi ödemede bulunduğunu açıklamadığı ve buna dair herhangi bir belge sunmadığı anlaşılmıştır. Mahkememizce —– tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile davacı ve davalının gösterdiği tanıklar davet edilmiş olsa da 10/12/2018 tarihli celse de her iki tanığın gelmediği ve tarafımızca dosya üzerinden yapılan tetkikler sonucu; TBK’nun 90. Maddesine göre borcun yerine getirilmesi taraflarca veya yasa ile bir ecele (süreye) bağlanmamış ise veya işin niteliği bir süreyi gerektirmiyorsa, borcun ifası derhal istenebilir yani doğumu anında muaccel olur. Dava değerinin HMK 200. Maddesinde belirtilen miktarın üzerinde olduğu ve tanıkla ispata elverişli olmadığı anlaşılmakla gelmeyen tanıkların ihzaren celbine gerek görülmemiştir. Dolayısıyla borcun içeriğini kabul eden ancak vadesinin gelmediğini iddia eden davalının iddiasını ıspatlayamadığı ve takip dosyası ve bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı sonucu; Takip tarihi itibarı ile davalının davacıdan mal ve hizmet aldığı, bunun sonucunda davacıya borçlandığı bu borcun 1000,00 TL’lik kısmını ödemiş olduğu ancak bakiye 9.183,46 TL üzerinden borcun devam ettiği ve takibe konu borcun yukarıda açıklandığı üzere muaccel olduğu anlaşılmış olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalı borçlunun İAA 19. İcra müdürlüğünün ——- esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarla avans faizi uygulanmasına,
2-Alacağın likid olması sebebiyle asıl alacak 9.183,46 TL’nin %20’si oranında (1.836,692 TL) davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 624,32 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 156,84 TL (icra müd yatırılan 45,92 TL) toplamı 202,76 TL harçtan mahsubu ile bakiye 421,56 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri olmak üzere toplam 160,50 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 156,84 TL harç toplamı 3,66 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair 2 hafta süre içerisinde BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, davacı vekili ve davalı asil’in yüzüne karşı karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 12/02/2019