Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1012 E. 2018/448 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1012 Esas
KARAR NO : 2018/448

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

İstanbul Anadolu —Tüketici Mahkemesinin — Esas ve — Karar sayısı ile verilen görevsizlik kararı üzerine yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 23/06/2015 tarih ve — poliçe numaralı kasko sigorta poliçesi ile 2012 model FORD FİESTA ICA 5K TIT marka — plakalı aracının sigortalandığını, aracın müvekkilinin 16/09/2015 tarihinde ikamet ettiği evin önünde anahtar üzerinde olmayıp park halindeyken çalındığını, müvekkilince aynı gün içerisinde kolluk kuvvetlerine bu durumun bildirildiğini ve araca ait herhangi bir bulguya rastlanılmadığı bilgisinin verildiğini, müvekkilinin aracının sigortalı olması sebebiyle sigorta şirketine gerekli bilgilendirmeyi yaptığını ve ayrıca sigorta tazminat miktarının müvekkiline ödenmesi hususunda başvuruda bulunulduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu tüm başvurulara rağmen herhangi bir netice alınmaması üzerine davalı … şirketine Kadıköy —. Noterliğinin 11/05/2016 tarih ve— yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtara da cevap verilmemesi üzerine telefonla irtibata geçilen sigorta şirketi yetkilileri tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde aracın piyasa araştırmasının yapılmadığı gibi değerinin 35.000,00 TL olduğunu tespit ettiklerini ve daha fazla bir ödemenin yapılmayacağını kendilerine söylediklerini, müvekkilinin aracının piyasa değerlendirilmesi yapıldığında aynı model aracın emsal değerinin 38.000,00 TL ile 48.500,00 TL arasında olmasına rağmen davalı … şirketince belirlenen fiyatın müvekkiline kabul ettirilmeye çalışılması nedeniyle müvekkiline ait — plakalı aracın çalınması sebebiyle maddi zararın bilirkişi tarafından tespiti ile, geçen süre zarfında araç kiralamak zorunda kalmış olduğundan ödemek zorunda kaldığı ücretin, alacak miktarının tam ve kesin olarak belirsiz olması nedeniyle şimdilik 15.000,00 TL’nin 16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının belirsiz alacak davası açması hususunun HMK’nın 107 maddesine aykırı olduğunu, davanın öncelikle usulü açıdan reddi gerektiğini, yine davayı kabul anlamına gelmemek üzere yapılan inceleme neticesinde, davacının sigortalı aracı İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasından 19.000,00 TL bedelle satın aldığını ve piyasa rayiç değerinin 31.000,00 TL olduğunun tespit edildiğini, davacının çalındığı iddia edilen aracıyla ilgili olarak herhangi ceza soruşturması ve ceza davası varsa bunların araştırılması ve dosya sonucunun beklenmesi gerektiğini, Dems Risk ve Hasar Değerlendirme Firması tarafından dava konusu olayla ilgili olarak düzenlenen araştırma raporunda olaya ilişkin mobese ve güvenlik kamerasının olmadığının, olay yerine yakın karakuş marketin sahibi ile yapılan görüşmelerde, aracın çalındığını polislerden duyduğunu beyan ettiğini, daha önce gelen ekspere davacının böyle bir aracını hiç görmediğini söylediğini, sigortalı araçta OGS veya HGS’nin bulunmadığını, aracın kullanıldığına dair araca ait yakıt fişleri veya yakıt alınan istasyonlardan kayıt istendiği ancak verilmediği, aracın beykozda bulunan türk alman üniversitesi inşaatında çalışmak için gidip gelinirken kullanıldığının belirtildiği ancak giriş çıkış kaydının istendiği halde verilmediği, davacının olay gününe ait telefon görüşme detaylarının istendiği ancak vermeyeceğinin beyan edildiği hususunun tespit edildiğini, tüm bu hususlar dikkate alındığında dava konusu olayın bir ceza yargılamasına muhtaç olduğu, davacının talep ettiği miktarın oldukça fahiş olduğu yine çalıntı araç ve pertotal araç gibi tam ziya sayılan hallerde müvekkili olan şirketin araç ikame etme zorunluluğu bulunmadığı ve kira bedeli talebinin poliçe teminat kapsamında olduğu, tüm bu hususlar dikkate alınarak davanın reddi yönünde karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, kasko poliçesi kapsamında alacak istemine ilişkindir.
Davacıya ait aracın 16.09.2015 tarihinde çalındığı, bu hususta İAA CBS’ nin — soruşturma sayılı dosyası ile daimi arama kararı verildiği, davacıya ait aracın olay tarihi itibariyle davalı nezdinde genişletilmiş kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
TTK’ nın 1409/1. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir (benzer mahiyette Y. 17 HD’ nin 2016/11677-2017/6905 E-K sayılı ilamı).
Somut olayda, davacıya ait aracın çalındığı iddiasının aksinini davalı tarafça ispatlanamadığı görülmekle, davaya konu aracın, çalınma tarihi itibariyle güncel değerinin davalı … tarafından poliçe kapsamında davacıya ödenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
01.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu aracın hırsızlık tarihi itibariyle güncel değerinin 36.282 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davaya konu araçtaki hasar kayıtlarının incelenmesi, muadil araçlar ile yapılan karşılaştırma neticesinde düzenlenen denetime elverişli teknik rapor mahkememizce de makul kabul edilerek benimsenmiştir.
Davacı, ıslah dilekçesi ile, 15.000 TL’ nin dava tarihinden, artırılan 21.282 TL’ nin ıslah tarihinden (10.04.2018) itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği görülmekle, taleple bağlılık gereği benimsenen rapor doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜNE,
15.000,00 TL nin dava tarihinden, 21.282,00 TL nin 10.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte olmak üzere toplam 36.282,00 TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Karar tarihinde alınması gerekli 2.478,42 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 364,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.114,42 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 748,60 TL yargılama gideri ve davacı tarafından yatırılan 364,00 TL ıslah harç toplamı 1.112,60 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.341,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/05/2018