Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/10 E. 2021/543 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/10 Esas
KARAR NO: 2021/543
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/01/2017
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- etmekten işyerine dönmekte iken davalı—- plakalı aracın aniden dönüş yapması sonucu müvekkiline çarptığını, çarpmanın etkisiyle müvekkilinin dengesini kaybederek motordan zemine sert bir şekilde düştüğünü ve sürüklendiğini, olay günü — tarafından tutulan ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağında davalı —sevk ve idaresindeki —- belirtilen —- Maddesini ihlal ettiği açıkça tutanak altına alınmıştır.Ancak kusur durumu konusunda net bir tespit yapılmadığını, ayrıca kaza nedeniyle —- sayılı soruşturma dosyası ile açılan taksirli yaralama soruşturması sonunda,– tarihinde iddianame düzenlenmiş olup, davalı— numarası ile açılan davanın derdest olduğunu,—-gereği aracın ruhsat sahibi ile sürücüsünün trafik kazası sonucu oluşan maddi ve manevi zararlardan müşterekeken ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabul edildiğini,- davalılardan — — gereğince davacının uğradığı maddi zararlardan sorumluluğunun bulunduğunu, somut olay neticesinde, müvekkilinin — çeşitli ameliyatlar geçirmek zorunda kaldığını, —-raporda müvekkilin—- yaralandığının belirtildiğini, tedavi sürecinin —-kadar sürdüğünü ve bu süreç içerisinde bir yandan ciddi anlamda acılar çekmiş, diğer yandan —— takıldığını, bu işlem sonucu müvekkilinin hali hazırda ——- daha ağır yük taşıyamadığını, bu nedenle müvekkilinin ağır yük kaldırılması veya bileklere zorlama vb. nedenlerle güç gerektirip yük bindiren nitelikteki işlerde çalışması olanağı kalmadığını, müvekkilinin kazadan önce — kişinin sahibi olduğu —- işyerinde kuryelik yaparak elde ettiği gelir ile hayatını idame ettirdiğini, lakin kaza nedeniyle tedavi sürecinde çalışamadığını, daha sonrasında da işverenince artık motor kullanıp kuryelik yapamadığından iş akdinin feshedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla —– maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin olaydan itibaren yaşadığı ve halen de yaşamaya devam ettiği sıkıntıların esasen gerçek anlamda telafisi mümkün olmasa da yerleşmiş— — belirtilen şekli ile, meydana gelen manevi zararların bir nebze olsun giderilebilmesi —- manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı —- tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı —vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki aracı ile —tarihinde,— üzerinde seyir halinde iken yavaşlamak ve sinyal vermek suretiyle—- üzere manevra yaptığı sırada davacının sevk ve idaresinde olan ve gece saatleri olmasına karşın farları yanık vaziyette olmayan—–müvekkilinin idaresindeki araç ile çarpışması sonucu kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin kazada kusurunun bulunmadığını, söz konusu kazanın meydana geldiği caddede azami hız limitinin —- olmasına rağmen davacının tarafın kendi ifadesinde de belirttiği üzere kaza esnasında motosikletin hızının —- olduğunu belirterek, müvekkili açısından haksız ve yersiz olarak davanın açıldığı iddiası ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davan trafik kazası nedeniyle davacıda oluşan maddi ve manevi zararın tahsili talebine ilişkindir.
— davacı sürücü — çarpışması sonucu, dava konusu trafik kazasının meydana geldiği,
—- dava dosyasının bir örneği bilirkişi raporları da dahil olmak üzere uyap üzerinden gönderilmiştir.
Yargılama aşamasında davacı vekilince davalı sigorta şirketi ile sulh olunduğundan davada manevi tazminat talebi yönünden karar verilmesini talep ettikleri beyan edilmiştir.
Davacı ve davalı sigorta şirketi arasında imzalanan sulh sözleşmesi dosyaya sunulmuştur.
Dava manevi tazminat yönünden incelendiğinde;
Dosyaya kazandırılan kusur raporlarında;
— raporunda Tüm dosya kapsamı, dava ve cevap dilekçeleri, kaza tespit tutanağı, dosya mevcudundaki tüm ifadeler, — gerekçeli kararı incelendiğinde; Sonuç olarak
Olayda;
A)Davalı Sürücü —, %65 (yüzde altmış beş) oranında kusurlu,
B)Davacı—-, %35 (yüzde otuzbeş) oranında kusurlu, olduğu kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Davalı tarafın rapora itirazı neticesinde bu defa önceki rapor ve davalı tarafın itirazlarının değerlendirilip kusur konusunda yeni bir rapor tanzimi için dosya — görevli —- kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan— tarihli raporda özetle;
Davalı sigorta şirketine —- hatalı sevk ve idaresinin, birinci derecede ve—- oranında etkili olduğu,
–sürücüsü, davacı— hatalı sevk ve idaresinin de, birinci derecede ve davalı sürücünün hatalı sevk ve idaresi ile eşit—oranında etkili bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı hususunda görüş belirtilmiştir.
—-dava dosyasından alınan
— tarihli rapora göre;
Olayda;
A)-Sanık —-, asli derecede kusurlu,
B)-Müşteki sürücü——–derecede kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir. Mahkememizce de tüm dosya kapsamı trafik kazası tespit tutanağı birlikte incelendiğinde, olayın oluş şekline uygun —– raporuna manevi tazminat yönünden itibar edilmiştir
Davacı hakkında — tarafından düzenlenen —– tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni — oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren — aya kadar uzayabileceğine oybirliği ile mütalaa olunduğu, görülmüştür.
TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta manevi tazminatın kabulüne maddi tazminat talebine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Maddi Tazminat talebi yönünden;
Karar verilmesine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat talebi yönünden;
Davanın kabulü ile — manevi tazminatın –tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 59,30 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 256,17 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 196,87 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Maddi tazminat talebi yönünden davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Manevi tazminat talebi Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 683,10 TL harcın davalı —– tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Manevi tazminat talebi yönüden davacı tarafça yapılan 422,85 TL yargılama giderinin davalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden davacı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Dosyada arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——– Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021