Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/897 E. 2023/275 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/897 Esas
KARAR NO: 2023/275
DAVA:Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ:17/12/2013
BİRLEŞEN ——SAYILI DOSYASINDA:
DAVA: Tapu İptali ve Tescil
DAVA TARİHİ:11.02.2015
BİRLEŞEN — SAYILI DOSYASINDA:
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ:17/01/2017
KARAR TARİHİ: 29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali), Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:ASIL DAVA DOSYASINDA:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin zararına neden olmak için yıkım kararı olmasına rağmen yıkımın yapılmadan ferdileşmeye gidilmesinden dolayı müvekkillerinin haklarının zarara uğratılmasından dolayı ferdileşme kararının iptali ile eski hale iadesi ve müvekkillerinin — olarak diğer hak sahiplerinden —— eksik arsa payları verilmesinden dolayı sebepsiz zenginleşme oluşturulması nedeni ile eski hale iadesi ile gayrimenkullerin eski sahibi olan ——-adına kaydına ve müvekkillerinin uğramış oldukları zararların telafisine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili Mahkememize sunmuş olduğu ——- tarihli ıslah dilekçesi ile; müvekkillerinin ortağı oldukları ——– kurulduğunu, tapu suretlerinde görüleceği üzere —–ölçümünde arsayı satın almış olduklarını, satın alınan arsanın daha sonra sunulan tapu suretlerinde görüleceği üzere —-parsel olarak ayrıldığı ve geri kalan —- terk edildiğini, —- yapılan parselasyona göre —-müvekkillerinin dairelerinin bulunduğu —- olarak parsellendiğini, davalı ——— sunulan tapu suretlerinde görüleceği üzere kat ittifakı kurulduğunu, kurulan kat ittifakında —- bloğun yapıldığı ve bloklarda —- olduğu,—- yapıldığı — dairenin olduğu ve müvekkillerinin bulunduğu —- dairenin olduğu toplam—-dairenin yapılmak için ruhsatı alındığını, müvekkilerine ait bina —- sunulan inşaat ruhsatında görüleceği üzere — daire olacak şekilde ruhsatın alındığını, ancak davalı ——– yevmiye no ile yapılmış olan ——–daire varmış gibi kura çekimi yapıldığı, bu zabıt incelendiğinde müvekkillerinin bulunduğu ——-yapılmış gibi düzenleme yapıldığını, halbuki daha önce sunulan kat irtifak tapusu ve inşaat ruhtasında görüleceği üzere müvekkillerine ait parselde —— bina yapıldığını, davalı ———- parselleri oluştururken müvekkillerine ait —– eksik yaptığını, Mahkemeye sunulan davalı ——– müvekkillerine gönderdiği yazıda açıkça parselin —– olduğunu ve bunun düzeltilmesi için teklifte bulunduğunu, olaylardan açıkça davalı —- parselleri ayırırken müvekkillerine ait parseli —— eksik yaptığının görüldüğünü, bu hususun binaların yeniden yakılıp yapılması hususunda diğer parsellere fazladan hak getirdiğini, bu sebeple müvekkillerinin mağdur duruma düştüğünü, bu tapuların yenidne yapılacak olan hesaplama doğrultusunda bozularak düzenlenmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle———-yönetiminin sunulan belgelerde de görüleceği üzere tapulardaki bu haksızlığın giderimesi, ancak ——- nolu parsellerin kentsel dönüşüme tabii tutulmaya çalışıldığından ileride çözüm noktasında imkansızlık oluşacağından bu tapular üzerine tedbir konulmasını, dava sonucunda müvekkillerine ait—–tespiti ile adlarına tescilini talep etmiş ve davayı bu şekliyle tapu iptali ve tescil olarak ıslah etmiştir.

CEVAP:Davalı—— vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanında açılmamış olduğundan yani zamanaşımına uğradığından öncelikle zamanaşımı yönünden davanın usulden reddini, davanın Ticaret Mahkemelerinin görevi dışında olduğunu davaya ——– Asliye Hukuk Mahkemelerinin baklaya görevli ve yetkili olduğunu, müvekkili ——–husumet-dava ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın esasa girmeden müvekkili yönünden husumet yönünden reddi gerektiğini, davacıların beyanlarının aksine söz konusu parseller üzerinde vaki bir yıkım kararının olmadığını, bu konuda tebligat dahi yapılmadığını, ——– elinden gelen bütün öneri ve çözümleri dahi ve vaki değişikliklere ait bilgilendirme toplantıları da yaparak üyeleri bilgi sahibi yaptığını, kooperatifin elinden gelenin bu olduğunu, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın öncelikle itirazlar doğrultusunda görev, husumet, zamanaşımı itirazları da nazara alınarak reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —- davalı——– mahkememize vermiş oldukları cevap dilekçeleri ile özetle; davanın taraf yokluğundan, görev yönünden ve zamanaşımına uğradığından reddini, yetkilerin tamamının da kendilerine —–verildiğini, oy birliği ile verildiğini, bu nedenle açılan davanın husumetten ve diğer hususlarda esastan reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacı ——– havale tarihli dilekçesiyle davasından feragat etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Davacılar tarafından davalı —-aleyhine açılan ferdileştirme kararının iptali davası, davacılar vekilince sunulan ———– tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili olarak değiştirilmiş olup, davacı vekili tapu kayıt maliklerini davaya dahil edeceğini belirtmişse de, tapu iptal ve tescil davaları tapu maliklerine karşı açılması gerektiğinden, dahili davayla tapu maliklerine karşı dava açılamayacağından, davacıların tapu maliklerine karşı dava açma hakkı saklı tutularak davalı ——-karşı açtıkları tapu iptal davasının husumetten reddine, davacı ——- açtığı davanın feragat nedeniyle reddine ve davacının tapu maliklerine karşı dava açmakta muhtariyetine ilişkin mahkememizce verilen —- karar sayılı ilam davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, ———- sayılı ilamıyla “1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı —— vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Diğer davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davacılar vekilince — tarihli ıslah dilekçesi ile davalı —– yönetiminin haksız işlemi sebebiyle —— sayılı taşınmazlarda toplam ——-tapu kaydının iptali ile adlarına tescili istenmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine göre, davacılarca —— ortaklığına dayalı olarak davalı —- yapılan ferdileştirme işlemlerindeki hata sebebiyle tapu iptali ve tescili istendiği anlaşılmış olup, davanın kabulü halinde dava dışı —– üyelerinin —– karşı tazminat isteme hakkı doğacağından, davanın sonucundan davalı ——- etkilenmektedir. Mahkemenin, tapu maliklerine dahili dava yoluyla dava açılamayacağı gerekçesi doğru olmakla birlikte, —–karşı husumet yöneltilemeyeceği gerekçesinde bir isabet bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, davacılar vekiline —– parsel sayılı taşınmazların maliklerine karşı dava açması için süre verilmesi, dava açıldığında işbu dava ile birleştirilmesinin sağlanması, taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Diğer yandan, dava dilekçesinde davalı ——- temsilen isimlerinin yazılı olduğu anlaşılan ve mahkemece de bu şekilde kabul edilen —— davalı olarak isimlerinin yazılmış olması, HMK’nın 297/1-b maddesi hükmüne aykırı olmuştur.” gerekçesiyle bozularak mahkememize gelmekle, mahkememizin —-sayılı numarasını almış ve bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin —— tarihinde mahkememiz dosyasıyla birleştirildiği görülmüştür.
Mahkememizin —— esas sayılı birleşen dosyası incelendiğinde; Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacılar ile davalıların bir araya gelerek —– satın alındığını, alınan arsanın—– ve yola terk edildiğini, bakiye —- parsel olarak üçe ayrıldığını, arsa üzerine—eşit blok yapıldığını, davacıların bulunduğu —- parsele tek blok yapıldığını, —– yapıldığını, ——parselleri oluşturulurken davacıların bulunduğu bloka ——- eksik arsa payı verildiğinden eksik verilen—-arsanın davalılar hisseleri oranında iptali ile davacılara hisseleri oranında tesciline, aynen iade mümkün olmadığı taktirde rayiç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. HMK166 maddeye göre aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki Hukuk Mahkemelerinde açılmış davaların aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği, birleştirme kararının ikinci davanın açıldığı mahkemece verileceği belirtilmiştir. Tüm dosya kapsamından; —–Esas sayılı dava dosyasında; davacılar ile tapu malikleri arasında bulunan arsa payı farklarının düzeltilmesi amacıyla ——- dava açıldığı, ——– tarihli duruşmada tapu maliklerinin karşı dava açılması, açılmış davalar varsa dosyaların birleştirilmesi için süre verildiğinden, mahkememiz dosyasının bu dava dosyası ile birleştirilmesinin talep edildiği anlaşıldığından, her iki dava dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, yargılamanın birliği ve usul ekonomisi bakımından her iki dava dosyasının birlikte yürütülmesi gerektiği anlaşılmakla, HMK m.166 maddeye göre birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür. ——- karar sayılı ilamı ile —- tarihinde ilgili dosyanın mahkememiz dosyasıyla birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.——birleşen dosyası incelendiğinde; Davacılar vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle, davacılar ile davalıların bir araya gelerek —- kurduklarını,—- satın alındığını, bu arsanın —- terk işleminin yapıldığını, geriye kalan —– ayrıldığını —- üyeden oluştuğunu, arsa üzerinde 5 eşit blok yapıldığını ve her blokta —-bulunduğunu, davacıların bulunduğu ——blok yapılmıştır, —– iş bu parselleri oluştururken metrekare hesabının yanlış yapıldığını, davacıların bulunduğu – parseldeki —– ayrıldığını, —- olması gerekirken —– fazladan verildiğini, —— parsel sayılı taşınmazda kaldığını belirterek davalılara ait ——— parselde davalılara ait arsa üzerine teminatsız tedbir konulmasını ve davalıların haksız olarak ellerinde bulundurdukları belirtilen———arsa tapusunun davalıların hissesi oranında iptali ile davacılar adına hisseleri oranında tesciline, bunun mümkün olmaması halinde piyasa rayiç bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesinde davacılar tarafınca ikame edilen dava konusundaki taleplerin zamanaşımına uğradığını bu nedenle reddine karar verilmesini talep ettiğini, davalıların taraf sıfatı bulunmadığını ve husumet yönündeki itirazlarının bulunduğunu belirterek davanın öncelikle usulden, mahkeme aksi kanatteyse esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.—— sayılı dava dosyasının incelenmesinde—- arkadaşları tarafından davalılar —arkadaşlarına yönelik ——- de kayıtlı taşınmazda davalılara ait arsa üzerine teminatsız tedbir konulmasına, ve ya davalıdır şerhi işlenmesine talep etmişler ve davacı ve davalıların biraraya gelerek —— kurarak davaya konu taşınmazda yola terk işlemleri yapıldıktan sonra geriye kalan ——— ayrıldığını, iş bu davadaki kişilerin davacıların mahkememiz dava dosyasındaki davacılar olduğunu ancak davalının farklı olduğu ve iş bu dava dosyasında —– tarihinde 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan görevsizlik kararı verildiği ve yargılamaya devam eden —– kararda HMK 166 maddesi uyarınca —— sayılı dava dosyasıyla anılan dava dosyasının birleştirilmesine, yargılamanın —– sayılı dava dosyası üzerinden yürütülmesine dair karar verildiği ,—- esas sayılı dava dosyasında yapılan incelemede ise ——- karar sayılı ilamının temyiz incelemesini yapan ——– sayılı ilamı ile, ”Davacıların —- sayılı taşınmazlarda yaklaşık toplam —– tapu kaydının iptali ile adlarına tescilinin istendiği, mahkemenin tapu maliklerini dahili dava yoluyla dava açılamayacağı gerekçesini doğru olduğu,——- karşı husumetin yöneltilemeyeceği gerekçesinin isabetli bulunmadığı, bu durumda mahkemece davacılar vekiline —– parsel sayılı taşınmazların maliklerine karşı dava açması için süre verilmesi, dava açıldığında iş bu davayla birleşmesinin sağlanması —– denilerek mahkemece verilen hükmün bozulmasına dair karar verildiği ve —– sayılı dava dosyasının ——- tarihli celsesinde bir kısım davacılar vekilinin tapu maliklerine karşı açtığı davada verilecek birleştirme sonucunun beklenilmesine dair karar verildiği yargılamanın devam ettiği anlaşılmaktadır. Mahkememiz dava dosyasında yer alan davacılar vekili, asli müdahil vekili ve bir kısım davalılar vekilinin mahkememiz dava dosyasıyla —— sayılı dava dosyasının birleştirilmesini talep etmiştir. Dava Tapu iptali tescil, bunun mümkün olmaması halinde rayiç bedelin istemine yöneliktir. Tüm dosya kapsamı, —- esas sayılı dava dosyası, mahkememiz dosyasında yer alan —–bozma ilamındaki gerekçelere göre mahkememiz dosyası ile ——- dosyasının HMK 166 maddesi uyarınca birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Davacılar vekili —- tarihli dilekçeyle, mahkememizde derdest — Esas sayılı dosyada birleşen —– sayılı dosyada taraflar arasında —- tarihinde sulh ve ibra sözleşmesi imzalandığını ve müvekkillerine protokolde belirtilen miktarın ödendiğini, imzalanmış olan protokole istinaden dosyayla birleşen —-dosyada görülen davadan ve tüm taleplerinden feragat etmiştir. —-nolu celsede davacılar vekilinin mahkememizin birleşen —- sayılı dava dosyasında davalılar ile sulh olduklarını ve ibraname sunduklarını beyan ettiği görülmüştür. — nolu celsede davacılar vekilinin mahkememizin birleşen —sayılı dava dosyasından feragat ettiklerini, asıl dosya ve birleşen—- sayılı davaların devam ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği görülmüştür.
Hesap bilirkişi —— tarihli bilirkişi raporunda özetle,”Davacıların bağımsız bölüm maliki bulunduğu —— parseller üzerinde her bağımsız bölüme ayrı ayrı arsa payı ayrılarak ayrı ayrı kat irtifakı kurulmuş olması,tapu iptali ile diğer parsellerin bir kısmının davacıların parseline ilavesinin mümkün olmaması , davacıların davasının kabul edilmesi halinde —– bağımsız bölümün her birinin arsa payının değişmesinin zorunlu olması, kat irtifakının bozulup yeniden kurulmasının gerekmesi , mahkeme kararı ile kat irtifakı kurulmasının mümkün olmaması ve işin içinden çıkılamayacak sonuçlara , ağır zararlara ve hak kayıplarına yol açacağından davacıların asıl davada tapu iptal taleplerinin kabul edilemeyeceğine, birleşen —– dosyasında ve birleşen —– esas sayılı dosyasında tapu iptal talebinin kabul edilemeyeceğine, ancak davacıların bu davalarda tapu iptali olmadığı taktirde ——- tahsiline dair —– konu alanın değerinin tespiti heyetimizin uzmanlık alanında olmadığı için taşınmaz payının —dava tarihlerindeki değerinin tespiti ve —–parseldeki maliklerden eksik arsa alan nedeni ile talep edebilecekleri tutarın mahallinde gayrimenkul değerlendirme uzmanları vasıtası ile yapılacak keşif ve inceleme sonucu hesaplanması gerektiği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce mahallinde keşif yapılmasına karar verildiği ve keşfin yapıldığı görülmüştür.
Keşif sonucu gayrimenkul değerleme uzmanı —– sunmuş olduğu ——- tarihli bilirkişi raporunda özetle, “Dava konusu taşınmazların değerine etki eden faktörler detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Dava konusu taşınmazların konumu ve bölgesel özellikleri, belediye hizmetlerinden faydalanması, yola cephesinin bulunup bulunmaması, çevresel teşekkülü, bölgeye olan taleplerin yoğunluğu vs. dava konusu taşınmazın değerini etkileyen unsurlardır. Keşif gününde yapılan incelemeler, çevre teşekkülü, altyapı hizmetlerinden yararlanması ve bulunduğu bölgenin ekonomik ve sosyal şartları, kiralama bedelleri göz önünc alınmıştır. Davaya konu taşınmazın değerlendirilmesinde, emlak şirketleri ile internet ortamındaki ilanlar göz önüne alınmış, konu mülkün bulunduğu bölgede, —— yararlanma, aynı lokasyonda yer alan birbiri ile aynı veya benzer duruma sahip, satılık durumdaki benzer arsa ve konut fiyatları araştırılmış emsal karşılaştırma yöntemi ilc bölgenin piyasası analiz edilmiştir. Ayrıca tarafımdan tapuda yapılan araştırma neticesinde; —- parsel sayılı, ——– bedelle satılmıştır. Satış tarihindeki m2 bedeli : —–. ——– değerleme tarihindeki değeri : ——–. Emsal taşınmaz dava konusu taşınmaza —– bitişiğinde yer almaktadır. Satış tarihinde kadastro parseli iken satış tarihinden sonra imar parseline dönüşmüş ve —parsel numarasını almıştır. Emsal taşınmaz ——— genişliğinde ——– Konut alanındadır. Mukayese yapıldığında emsal/davalı parsel oranı ———. Dava konusu taşınmazların tüm özellikleri yukarıda incelenmiş, taşınmazın bulunduğu yer ve konumu, civarın teşekkül tarzı, sosyal ve ekonomik şartların oluşumu, ulaşım durumu, ——- hizmetlerinden yararlanma durumu, imar durumu, bu bölgeye olan arz ve talep faktörleri, çevredeki yapılaşma durumu gibi özellikleri ayrı ayrı dikkate alınmış, taşınmazın emsal taşınmazla mukayese ve irdelemesi yapılmıştır. Değerlendirme tarihindeki serbesi piyasa alım satım rayiç bedelleri de dikkate alınarak dava konusu taşınmazın —- dava tarihinde m’ birim fiyatının —– dava tarihinde m’ birim fiyatının —- olarak hesap ve takdir edilmiştir. Bu durumda —– parseldeki her bir dairenin eksik aldığı —- dava tarihinde değeri —–dava tarihinde değeri ——, olacaktır. Ayrıca —- dava tarihinde değeri —– dava tarihinde değeri —— olacaktır” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Hesap bilirkişi —– tarihli bilirkişi ek raporunda özetle,——-tarihinde açılan asıl davada dava değeri gösterilmemiş maktu harçla dava açılmıştır, birleşen ——–dosyasına ait dava dilekçesinde harca esas değer gösterilmemiş, tevzi tutanağınada rastlanmamıştır, davacı —— bağımsız bölüm maliklerine eksik verilen alan —- olup bu alanın asıl dava tarihindeki değeri —– birleşen —- sayılı davaya konu —tarihindeki değeri —– Esas sayılı davaya konu —— olmaktadır. tapu iptal ve tescil talepleri yönünden bu değerler üzerinden eksik harçların tamamlatılması gerektiğine,

ASIL DAVADA:
Davacıların bağımsız bölüm maliki bulunduğu —— üzerinde her bağımsız bölüme ayrı ayrı arsa payı ayrılarak ayrı ayrı kat irtifakı kurulmuş olması,tapu iptali ile diğer parsellerin bir kısmının davacıların parseline ilavesinin mümkün olmaması, davacıların davasının kabul edilmesi halinde —— bölümün her birinin arsa payının değişmesinin zorunlu olması, kat irtifakının bozulup yeniden kurulmasının gerekmesi , mahkeme kararı ile kat irtifakı kurulmasının mümkün olmaması ve işin içinden çıkılamayacak sonuçlara, ağır zararlara ve hak kayıplarına yol açacağından davacıların asıl davada tapu iptal ve tescil taleplerinin taleplerinin kabul edilemeyeceğine,

BİRLEŞEN —–SAYILI DOSYADA:
Davacıların tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilemeyeceğine, davacılar tarafından — bu davada tapu iptali olmadığı taktirde bedellerinin tahsili talep edildiğinden davacı —- maliklerinin ekli çizelgede gösterildiği gibi davalı ——- dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep edebileceğine,

BİRLEŞEN —— SAYILI DOSYADA:
Davacıların tapu iptal ve tescili talebinin kabul edilemeyeceğine, davacılar tarafından bu davada tapu iptali olmadığı taktirde bedellerinin tahsili talep edildiğinden davacı —- maliklerinin ekli çizelgede gösterildiği gibi davalı ——- dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep edebileceği” sonuç kanaatine varılmıştır.
Gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişi raporuna yapılan itirazlar mahkememizce reddedilmiştir.
Mahkememiz ——- nolu ara kararı ile; “asıl davanın peşin nispi harcı yatırılmadığından asıl davanın geçen celsenin —– nolu ara kararı uyarınca belirlenen eksik kalan 6.962,85 TL harcı yatırılmak suretiyle dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına,” karar verildiği görülmüştür.
Birleşen —-esas sayılı dosyasındaki bir kısım davacılar —– vekilinin — tarihli ıslah dilekçesinde özetle; mahkememizde derdest —– sayılı dosya ile birleşen —- sayılı dava dilekçesinde tüm dava ve talep haklarımız ve diğer tüm haklarımız saklı tutularak şimdilik dava değerinin 10,000,00 TL olduğu beyan edilmiştir. İşbu ıslah dilekçesi ile tapu iptal ve tescil talebimiz baki kalmakla terditli talebimiz olan tapu iptali olmadığı taktirde bedellerinin tahsiline ilişkin talebimizi ıslah etmekteyiz. Bilirkişi raporu ile müvekkillerimin davalılardan talep edeceği arsa bedeli —– olarak belirlenmiş olup, tapu iptal ve tescil talebimiz baki kalmak kaydıyla dava dilekçemizdeki terditli talebimizi —–olarak ıslah ettiklerini beyan ettikleri görülmüştür.
Birleşen — esas sayılı dosyasındaki bir kısım davacılar .—–vekilinin —-tarihli ıslah dilekçesinde özetle; mahkemeniz — esas sayılı dosyasında birleşen —- dosyanın dava dilekçesinde dava değerinin şimdilik 10.000,00 TL olduğu beyan edildiğini, bilirkişi raporu ile müvekkillerin davalılardan talep edebileceği arsa bedeli 261.060,00 TL olarak belirlendiğini, tapu iptal ve tescil talepleri baki kalmak kaydıyla dava dilekçesindeki terditli talepleri olan tapu iptali olmadığı takdirde bedellerinin tahsiline ilişkin taleplerinin bedel yönünden 261.060,00 TL olarak ıslah ettiklerini, ayrıca dava dilekçesinde terditli talep yönünden faiz talebinde bulunulmadığını, terditli taleplerinin kabulü halinde dava tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ettiklerini ve terditli taleplerinin faiz hususunda da ıslah ettiklerini beyan ettikleri görülmüştür.
Hesap bilirkişi —- tarafından sunulan—- tarihli bilirkişi ek raporunda özetle,—- tarihinde açılan asıl davada dava değeri gösterilmemiş maktu harçla dava açılmıştır) —– olarak gösterilmiştir. (Birleşen —– sayılı dosyasına ait dava dilekçesinde harca esas değer gösterilmemiş, tevzi tutanağınada rastlanmamıştır) Davacı —— bölüm maliklerine eksik verilen alan — olup Bu alanın asıl dava tarihindeki değeri —–Esas sayılı davaya konu —- Esas sayılı davaya konu ——olmaktadır. Tapu iptal ve tescil talepleri yönünden bu değerler üzerinden eksik harçların tamamlatılması gerektiğine, asıl davada davacıların bağımsız bölüm maliki bulunduğu——-parseller üzerinde her bağımsız bölüme ayrı ayrı arsa payı ayrılarak ayrı ayrı kat irtifakı kurulmuş olması,tapu iptali ile diğer parsellerin bir kısmının davacıların parseline ilavesinin mümkün olmaması , davacıların davasının kabul edilmesi halinde —— bölümün her birinin arsa payının değişmesinin zorunlu olması, kat irtifakının bozulup yeniden kurulmasının gerekmesi , mahkeme kararı ile kat irtifakı kurulmasının mümkün olmaması ve işin içinden çıkılamayacak sonuçlara, ağır zararlara ve hak kayıplarına yol açacağından davacıların asıl davada tapu iptal ve tescil taleplerinin taleplerinin kabul edilemeyeceğine, birleşen —– esas sayılı dosyada Davacıların tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilemeyeceğine, Davacılar tarafından — bu davada tapu iptali olmadığı taktirde bedellerinin tahsili talep edildiğinden Davacı —- maliklerinin ekli çizelgede gösterildiği gibi davalı——dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep edebileceğine, birleşen —-sayılı dosyada davacıların tapu iptal ve tescili talebinin kabul edilemeyeceğine, Davacılar tarafından — bu davada tapu iptali olmadığı taktirde bedellerinin tahsili talep edildiğinden Davacı —– maliklerinin ekli çizelgede gösterildiği gibi davalı —– maliklerinden —- dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep edebileceği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların itirazı üzerine bilirkişilerden yine ek rapor alınmıştır.
Hesap bilirkişi —-tarafından sunulan —— tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, “ilk tahsis tarihinden sonra devralan tapu maliklerinin sorumluluğunun bulunmadığı,— maliklerini her birinin —maliklerinden talep edebilecekleri eksik alanın —–bolkalrda her bir dairenin ödemesi gereken tutarın —- olacağı, davacıların maliki bulunduğu—– malikinden talep edebilecekleri toplam tutarın —olacağı, davacıların bulunduğu —–numaralı bağımsız bölümün —- numaralı bağımsız bölümün maliki —– esas sayılı dosyada davacı olmamaları nedeniyle talep edebilecekleri payların davaya dahil edilmediği, buna göre E blokta bulunan bağımsız bölüm maliklerinin her birinin —- talep edebileceği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz —- nolu ara kararı gereği hesap bilirkişisi —vefat ettiğinden ve önceki raporlarda, birleşen —– dava tarihi itibariyle davanın kabulü halinde her bir davacının hak kazandığı taşınmaz miktarı ve değeri ile her bir davalının sorumlu olduğu taşınmaz miktarı ve değerinin hesaplanması ve davalılar—- tarihli dilekçesindeki itirazları başta olmak üzere —- itirazların değerlendirilerek rapor hazırlanması için dosyanın harita mühendisi bilirkişi —-tevdiine ve bilirkişiden, özellikle davacıların tapu payları ile ilgili taleplerinden davalılardan hangilerinin ne sebeple sorumlu oldukları hususunda davalıların itirazlarını karşılar biçimde——— görüş bildirmesinin istenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi —tarafından sunulan —– olduğunu, kura çekimi ve ferdileşme sonucunda üyelere tahsis edilen bağımsız bölümlerin konum ve büyüklüklerine göre şerefiye hesabı yapılmadığı için üyelerin eşit haklara sahip olduklarının kabul edilmesi gerektiğini, bu durumda her bir üyeye —– arsa alanı isabet ettiğini, ancak davacılar ile davalılara tahsis edilen parsellerde eşitlik oranının gözetilmediğini, davacılara —— fazla alan tahsis edildiğini, dava dışı —-maliklerine de fazla arsa alanı tahsis edildiğinden davalılara fazla tahsis edilen —- arsanın tamamının davacılara ait olduğunu, davalıların sorumlu oldukları arsa alınanın —– olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz —- nolu celse,—— sayılı dosyadaki peşin nispi harç verilen kesin süreye rağmen 0,77 TL eksik yatırıldığından Harçlar Kanununun 30. ve HMK’nin 150. Maddesi uyarınca birleşen ——–esas sayılı dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar verilmiştir. Eksik harcın —— tarihinde yatırıldığı anlaşılmıştır.
——-esas sayılı dosyası incelendiğinde; “davanın ilk dosya numarasının —- tarihinde açıldığı, ——- karar sayılı ilamı ile davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verildiği, —- kapatılan ——–karar sayılı ilâmındaki “Davacılar tarafından eksik nispi harçların tamamlanması halinde; Davalı kooperatif anasözleşmesinin 17/3. maddesi, “devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer” hükmünü içermektedir. Ortaklığın devir biçimi yasada gösterilmemiştir. Ancak pay devrinin alacağın temliki yolu ile yapılması, temlikin de BK’nın 163. maddesi maddesi uyarınca yazılı olması gerekmektedir. Üyeliğe bağlı hak ve alacakların borçlusu kooperatif, alacaklısı ise üyeliği devir alan yeni ortaktır. Eğer devir eden ortak pay yönünden borçlu ise, borcun nakli hükümleri uygulanır ——–, borç devir alana geçer. Ancak, pay devri için resmi şekle bile gerek bulunmamaktadır. Her ne kadar yapı kooperatifinde, ortakları mal sahibi yapmak amacı olsa bile, pay devri, bir satış vaadi de değildir. Bu nedenle, adi yazılı devir dahi geçerlidir. Devredenin borçları, devre ve devrin kabulüne engel değildir, devredenin borçları devir alana geçer ve ödemediği takdirde devralanın ihraç edilme olanağı da her zaman vardır. Daire satımında üyelik kendiliğinden alıcıya satım ile birlikte geçmez. Satıcının üye olması ve üyeliğinin alıcı tarafından ayrıca devir alınması gerekmektedir. Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği ——–nezdinde devam eder. Satıcının üye olması, alıcının bu üyeliği ayrıca devir alması, devir alanın —– üyelik koşullarını taşıması halinde ——- bu kişiyi ——uyarınca ortaklığa kabul etmesi zorunludur. Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, ——– bakımından ise ——–maddeleri hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade eder. ——- hükmünde yer alan yazılı başvuru koşulu, devrin geçerliliğine ilişkin olarak değil, devrin ——–iletilmesi ve kabulü için ispat bakımından sevk edilmiştir. Bu nedenle,—— üyelik hakkının devredildiğinin davadan önce davalı ——- bildirilmemesi, devir alanın hakkına olumsuz bir etki yapmaz. Devir alanın açtığı üyeliğin tespiti davası ile davalı —– üyelik başvuru yapılmış gibi olduğundan, üyelik koşullarını taşıdığının belirlenmesi halinde devir alanın üyeliğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Üyeliği devreden üyelik hisse devir sözleşmesinden dönmemiş veya sözleşmenin herhangi bir nedenle devrin tarafları arasında bağlayıcı olmadığı savunularak sözleşmenin iptali de sağlanmamış ise, devredenin artık dava konusu hisse üzerinde herhangi bir hakkı kalmamıştır. Üyelik devri ile ilgili tüm ilkeler bu şekilde olmakla birlikte, somut olayda, davacıların devre dayalı olarak ———üyesi sıfatıyla talepte bulundukları ve davalı kooperatifçe üyeliklerinin kabul edildiği sonucuna mahkemece varıldığına göre, devir alanların üyeliğe kabul edilmesi halinde devir edenlerin haklarını da yazılı olarak devir ve temlik aldıkları, ayrıca bir temlik sözleşmesi daha yapılmasına gerek olmadığı, devir alanların husumeti davalı kooperatife yöneltebilecekleri gözetilerek, uyuşmazlığın esası kararı temyiz eden davacılar bakımından incelenmelidir. Bu durumda mahkemece, tarafların delilleri değerlendirilerek, özellikle yargılama aşamasında yapılan davalı ——- —–tarihli —— maddelerinde alınan kararlar üzerine davalı ——- ne şekilde uygulama yapıldığı araştırılarak ve dava konusu ——- parsellerin yeni tapu kayıtları da getirtilerek, kararların uyuşmazlığa etkisi de tartışılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bilirkişinin yanılgılı gerekçesine itibarla, eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.” şeklindeki gerekçe ile kararın davacılar lehine bozulmasına karar verildiği, Mahkemenin —- sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda —— davalıdan alınarak davacı —-verilmesine, —- davalıdan alınarak davacı — verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine” karar verildiği ancak duruşma zabıtlarından tespit edilen şekilde —- tarihli ıslah dilekçesi ile gerekçeli kararın gelmediği anlaşıldı. Bu dosyanın —tarihli duruşmasında ve —– esas sayılı dosyasının istendiği anlaşılmakla Mahkememizin —- sayılı dosyası incelendi. Bu dava ile ilgili olmadığı, ——– tarafından açılan hasımsız tasfiyenin kapatılması davasına ilişkin olduğu, kooperatifin ihyasıyla ilgili olmadığı görüldü. ——sayılı dosyasının istendiği görüldü. Bu dosyanın ——-kayyım atanması ile ilgili olduğu görülmüştür.

DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ :
Dava, kooperatif yönetiminin haksız işlemi sebebiyle —- sayılı taşınmazlarda toplam —– tapu kaydının iptali ile —– malikleri adına tescili istemine ilişkindir.
——- Karar sayılı bozma ilamı sonrasında —- maliklerine karşı açılan —- sayılı dosyası ile —-parsel maliklerine karşı açılan mahkememizin —-dosyası mahkememiz dosyasıyla birleşmiştir.
Asıl dava olan mahkememizin — sayılı dosyası harç tamamlanmadığından —–nolu ara karar ile işlemden kaldırılmış olup üç ay içerisinde harç tamamlanmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Yine asıl davada davacı —- verilen karar daha önce kesinleştiğinden yeniden aynı konuda hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkememizin birleşen — Esas sayılı dosyasında davacılar vekili —- tarihli dilekçe ile davalarından feragat ettiğinden birleşen —– sayılı dosyanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Yargılama birleşen ——–sayılı dosyası için devam etmiş olup davacılar işbu dosyada davayı —– maliklerine karşı açmışlardır. Tapu iptal ve tescil hükmü mevcut imar mevzuatına göre kurulamayacağından terditli talep olan tazminat hesabı yapılmıştır. Hükme esas alınan —- tarihli bilirkişi raporuna göre; —— —- parsellerden oluşmaktadır. —– nolu parsellerde ferdileşme —-tarihinde yapılmıştır. —- olup, üye sayısı olan—-arsa alanı isabet etmektedir.—- fazla alan kullanmaktadırlar. Bu alanın tamamı davacılara aittir. Buna göre davacıların her birine — arsa alanı düşmektedir. Davalıların sorumlu oldukları arsa alanı da —- Daha önce taşınmazların — olarak tespit edildiğinden her bir davacının alacağı ——– olarak hesaplanmıştır. Yine bilirkişi raporunda her bir davacının hisse oranına göre talep edebileceği miktarlar ve her bir davalının hisse oranına göre sorumlu olduğu miktarlar tespit edilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun Hak ve vecibelerde eşitlik başlıklı 23 ncü maddesi “Ortaklar bu kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler.” hükmünü düzenlemiştir. —— tüm ortakları eşit aidat ödemesine rağmen davalılara daha fazla arsa alanı tahsis edilmiş olup bunun karşılığı tazminatın davacılara ödenmesi gerekmektedir. Bilirkişi tarafından tespit olunan değerler üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı tarafça dava dilekçesinde faiz talep edilmediğinden ıslaha kadar olan talep için faize hükmedilmemiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-)Mahkememizin asıl —- sayılı dosyasının; davacı —-yönünden daha önce kesinleştiğinden yeniden aynı konuda hüküm tesisine yer olmadığına, diğer davacılar yönünden AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
a-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harcın davacılar tarafından peşin yatırılan 24,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 155,6‬0 TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
b-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
c-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesine,
ç-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
2-)Mahkememizin birleşen ——sayılı dosyasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
a-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harcın davacılar tarafından peşin yatırılan 973,42 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 793,52‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
b-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
c-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
3-)Mahkememizin birleşen —– sayılı dosyasının KABULÜ ile, a-Davacı —– faizsiz kalanının dava tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
b-Davacı —– faizsiz kalanının dava tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
c-Davacı —– faizsiz kalanının dava tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
ç-Davacı —- faizsiz kalanının dava tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
d-Davacı —- faizsiz kalanının dava tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
e-Davacı —- faizsiz kalanının dava tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
f-Davacı —- faizsiz kalanının dava tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
g-Davacı —– faizsiz kalanının dava tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
h-Davacı —- faizsiz kalanının dava tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
ı-Davacı —–faizsiz kalanının dava tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
i-Davacı —–faizsiz kalanının dava tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
j-Davacı—– faizsiz kalanının dava tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
k-Davacı —- faizsiz kalanının dava tarihi olan 11/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
Davalılar —- müteveffa—— mirasçıları ———- sayılı taşınmazdaki hisseleri oranında alınarak davacılara verilmesine,
a-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 23.477,29 TL harcın davacılar tarafından peşin yatırılan 170,78 TL harç, 60,10 TL tamamlama harcı, 2,44 TL tamamlama harcı, 4.382,00 TL tamamlama harcı, 1.313,34 TL tamamlama harcı ve 0,77 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 5.929,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye 17.547,86‬‬ TL harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
b-Davacılar tarafından yatırılan 170,78 TL harç, 60,10 TL tamamlama harcı, 2,44 TL tamamlama harcı, 4.382,00 TL tamamlama harcı, 1.313,34 TL tamamlama harcı ve 0,77 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 5.929,43 TL’nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
c-Davacılar tarafından sarf edilen 10.053‬,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
ç-Davalılar ve asli müdahil tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
d-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 51.116,25 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
e-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, Asıl davadaki davacılar —–birleşen mahkememizin — esas sayılı dosyası davacıları —–esas sayılı davacıları —- davacılar —- esas sayılı dosya davalısı —-dahil olmak üzere bir kısım davalılar vekili —- davalılar — yüzlerine karşı 6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddesi uyarınca —-adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK’nun —— hükümlerinin uygulanmasına devam edileceğinden HUMK 432/1. Maddesine göre kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal sürede ——— temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023