Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/826 E. 2021/710 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/826 Esas
KARAR NO: 2021/710
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2016
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, davalı şirketle ticari ilişkisi olduğunu, bu çerçevede müvekkil tarafından satılan ve teslim edilen ürünlerle alakalı olarak davalı şirkete; —– kredi fişi düzenlendiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalıya —–yevmiye sayılı ihtarname keşide edildiğini ve toplam —- ödenmesinin istenildiğini, ancak davalının bu ödemeyi yapmaması üzerine aleyhine — dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve — tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil arasında herhangi bir sözleşme olmadığını, bu nedenle dava dilekçesinde belirtilen hizmetleri ispatlanması gerektiğini, ayrıca müvekkilinin temerrüde de düşmediğinden faizin dayanağının olmadığını, ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-icra takibi:
Davacı, —- sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine takibe geçerek;
— asıl alacak
— işlemiş faiz
Olmak üzere toplam —- alacağın, asıl alacağa işleyecek yıllık — değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Borçlunun—-dilekçesiyle borcun tamamına itiraz etmesi üzerine takip durmuştur. Takibin durması üzerine de itirazın iptali davası açılmıştır.
Mali bilirkişi tarafından mahkememize sunulan —- tarihli raporda özetle;
Davacının —- defterleri e-defter olup, e-defter uygulamasına geçen mükelleflerin, bu defterlerini notere onaylattırmalarına ve kapanış tasdikleri yaptırmalarına gerek bulunmadığı,
Davacının e-defter kayıtlarının incelenmesinde, davalı ile ticari ilişkisinin olduğu, bu kayıtlara göre davacı; içerisinde takip konusu — adet fatura dahil olmak üzere davalıya — adet satış faturası kestiği, Davalının buna karşılık — ödeme yaptığı, davacının, davalı şirketten bakiye, — alacağı olduğu tespit edildiği,
Davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden inceleme yapılamamış olduğu, bu durumda davacının, takip konusu — adet — tutarındaki fatura ve içeriği mallan davalıya teslim ettiğini, Sevk irsaliyeleri ile ispatlaması gerektiği,
Yukarıda davacının defter seyrinden de açıkça izlenebileceği üzere davalı, takip konusu faturalar kesilmeden önceki tüm fatura borçlarını ödediği, Ödemediği faturalar, takip konusu faturalar olup davacı, bu faturalara ilişkin sevk irsaliyelerini dosyaya sunduğu, İrsaliyelerin dökümü aşağıda gösterilmiştir.
Takip konusu fatura ve içeriği malların, davalı şirket kaşesi üzerine imza atan —- kişilere teslim edildiğinin anlaşıldığı,
Dosyaya — gelen — tarihli yazı ekindeki davalı şirkete ait hizmet cetvellerinde, — kişinin, davalı şirket çalışanı olduğu Bu nedenle — teslim edilen malların, davalı şirkete teslim edilmiş sayılacağı,
Her ne kadar — adlı kişinin, gelen —cetvelinde ismi yok ise de, bir işyerinde, şirketin kaşesini evrak üzerine kullanmak, iyi niyetli 3.şahıslar açısından yetkili temsilci sayıldıkları —uygulamalarında kabul edilmiş bulunduğu, —
Bu nedenle takip konusu — fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin mahkemenin takdirindeolduğu,
Dosyaya, — gelen davalı şirkete ait —sırasındaki kayda göre davalının, — yılında davacıdan — hariç toplam — tutarında fatura aldığı beyan edilmiştir. —olduğu,
Davacıya ait —sırasında, davalıya satılan — hariç mal mevcudunun — olduğu beyan edilmiştir. — birlikte bu tutar— olduğu,
Bu kayıtların, davacı defteriyle uyum içerisinde olup olmadığına bakıldığında, — tarihine kadar — üzerinde bir alım-satım olmadığından— döneminde fatura toplamı —- olup, davalının beyan ettiği — olduğunun açıkça anlaşıldığı, Bu durumda davalı, davacının düzenlediği takip konusu fatura ve İçeriği malları tamamen teslim aldığı durumunun ortaya çıkmış bulunduğu,
Açıklanan bu nedenle davacının takip tarihi itibariyle davalıdan — alacağı olduğu,
–işlemiş faiz:
Davacı takipteki alacağına —işlemiş faiz talep etmektedir. Davacı, ödeme emri üzerinde temerrüt tarihlerini, faturaların vade tarihinden itibaren başlattığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere fatura düzenlenmesi veya tebliğ temerrüt oluşturmayacağı gibi faturalar üzerinde belirtilen vade veya son ödeme tarihlerinin de temerrüt sayılamayacağı bilinen bir husustur.
Davalının temerrüdü, ya yazılı bir faiz sözleşmesi ya da davalıya takip öncesi ulaştırılmış bir temerrüt ihtarnamesi ile mümkün olabilecektir.
Davacı, davalı şirkete —yevmiye sayılı ihtarname keşide ederek —alacağın, tebliğden İtibaren üç gün içinde ödenmesini istemiştir. Ancak ihtarname üzerinde tebliğ şerhi bulunmamaktadır. Bu nedenle temerrüt faizinin hesaplanması mümkün bulunmadığı,
Davacı takipteki alacağını yıllık —avans faiziyle birlikte tahsilini istemektedir. Ticari defterlerden; tarafların tacir olduğu ve uyuşmazlığın da ticari işten kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Ticari ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıklardaki faiz, AVANS faiz olduğu mahkemenin takdirinde bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle davacının, takip tarihi itibariyle davalıdan — alacağın olduğu, bu alacağın yıllık — değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği,
Davacının % 20 tazminat talebinin ise tamamen mahkemenin takdirlerine ait olduğu, davalı adına — tarafından davacıya, takip tarihinden ve dava tarihinden sonra ——- ödeme yapıldığı,
Hususundaki görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda TTK 1530. Maddesinin de dikkate alınmak suretiyle ek rapor tanzim edilmek için dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından mahkememize sunulan —- tarihli raporda sonuç olarak
Hesaplama neticesinde davacının talebiyle bağlı kalınarak —- faiz alacağı olduğu sonuç ve kanısına varıldığı belirtilmiştir.
Davalı şirketin iflas ettiğine ilişkin dosyaya beyan sunulması üzerine İİK 194. madddesi uyarınca davanın durmasına karar verildiği, İflas kararının kesinleşip kesinleşmediğinin —- sorgulandığında—-dosyasında davalı şirket hakkında iflas kararı verildiği ancak dosyanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek, kararın kesinleştiğinin bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya itirazın iptali olarak bakılmış, denetlenebilir bilirkişi raporuna göre davacının icra takibine konu alacağını ispat ettiği, anlaşılmış, davanın ve şartları oluşan icra inkar tazminatının kabulüne ve davacı vekilinin beyanına göre de dava tarihinden sonra davacıya yapılan —- ödemenin kararın infazında dikkate alınmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, —–sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin DEVAMINA,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasa 2/2 gereğince değişen oranlarda avans faiz UYGULANMASINA,
3-Alacak likit olduğundan asıl alacak —- %20 i icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
4-Dava tarihinden sonra davacıya yapılan —- ödemenin kararın infazında dikkate alınmasına,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 3.752,29 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 663,43 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 3.088,86 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 663,43 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.363,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davacı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 7.940,96 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde —-Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/10/2021