Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/804 E. 2018/1023 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1137
KARAR NO : 2018/1091

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 23/11/2015
KARAR TARİHİ : 13/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 11.09.2015 tarihinde davalı tır sürücüsü … saat 04.20 sıralarında 2 nolıı davalı … adına kayıtlı —– plakalı tır ile ————– Köprüsü üzerine çıkarken tırın dorsesinde bulunan çelik saç yüklerini E-5 yolu üzerine döktüğünü, tırın dorsesinden yola dökülen saçların E-5’te seyir halinde gitmekte olan davacı … ya aİt——————- plakalı binek aracının üzerine döküldüğünü ve gerek davacı, gerekse aracının ağır hasar gördüğünü, kazada asli ve tek kusurlu tarafın davalı sürücü olduğunu, davalı tır sürücüsünün KTK’nun 65.maddesine aykırı şekilde yükleme yapması sebebi ile asli ve tek kusurlu taraf olduğunu, davalı sürücü aleyhinde Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının —————–Sor. sayılı dosyası ile soruşturmanın devam ettiğini, kaza sebebi ile davacının derhal —– Hastanesine sevk edildiğini, bu hususun polis ve hastane kayıtları ile sabit olduğunu, kazadan dolayı davacının kalp kapakçığında yırtılma olup, ciğerleri su topladığını, derhal kalp ameliyatına alındığını, davacı …’nın kaza tarihi itibari ile ——— isimli bir şirkette sigortalı olarak çalışmakta olup, kazadan beri istirahatli olduğunu, konuşma ve yürüme özrü ortaya çıktığını, kazaya sebep olan —– plakalı tırın olay tarihinde 3 nolu davalt ———————— ne ait zorunlu trafik sigorta poliçesi mevcut olduğunu, ….’den manevi tazminat talebi bulunmadığını, yargılama sırasında ortaya çıkacak gerçek miktarın belirlenmesinden sonra, fazlaya ait haklan saklı tuttuklarını, HUMK 107 md gereğince Belirsiz Alacak Davası olarak, 20.000 TL maddi tazminatın, 200.000 TL manevi tazminatın, maddi tazminatın tüm davalılar yönünden sigorta şirketi yönünden ise (Sigorta limitleri dahilinde), manevi tazminatın ise sadece 1 ve 2 nolu davalılardan olay tarihi olan 11.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilsen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul anlamına gelmemek üzere, davaya konu, —- plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 10.03.2015-10.03.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Mali Sorumluluk(Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalısının ispati an ab ilen kusur oranına göre 3.kişilerde meydana gelen zararlar yönünden sigorta teminatına alındığını, Sayın Mahkemede açılmış bulunan davada, davacı tarafın, 11.09.2015 tarihinde, müvekkili şirkete sigortalı aracın üzerinde yüklü bulunan çelik saç parçalarının yola dökülmesi nedeniyle, kendisinin ve aracının zarar gördüğünü, müvekkili şirkete sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu, iş bu dava ile de pert olduğunu iddia ettiği ———- plakalı aracının bedeli ile, çekici ve otopark ücretinin tahsilini talep ettiğini, ancak davacının aynı kaza nedeniyle uğradığını iddia ettiği geçici ve kalıcı iş göremezlik zararları ile tedavi giderlerini talep ettiği istanbul Anadolu –.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1403 E. Sayılı dava dosyası incelendiğinde, diğer davalılardan … vekilinin davaya vermiş olduğu cevap dilekçesinde, her ne kadar Trafik Kazası Tespit Tutanağında, müvekkili şirkete sigortalı aracın, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 65/1-h maddesi gereğince (Aracının Yükün karayoluna değecek, düşecek, dökülecek, saçılacak, sızacak, akacak, kayacak, gürültü çıkaracak şekilde yüklenmesi,) kusurlu kabul edilmişse de, bu tespitin gerçeği yansıtmadığı, yükün kanun ve yönetmeliklere uygun olarak yüklendiğini, ancak buna rağmen sebebi anlaşılamayan bir şekilde yükün yola döküldüğünü beyan ettiğini, davacının kusur yönünden beyan ettiği iddiaları kabul etmediklerini, dosyanın kusur yönünden bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak öncelikle kazadaki kusur oranlarının kesinleştirilmesini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, davacının dava konusu kazada hasar gören aracının pert işlemi görebilmesi için ———– çekme belgesi sunulması gerektiğini, ayrıca talep edilen zarar miktarı da son derece fahiş olup, otopark ve çekici giderlerinin de müvekkili şirketin düzenlemiş olduğu poliçe teminatı dışında kaldığından, kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenle davacının bu iddialarının da bir sigorta hukukçusu ve birde makine mühendisi bilirkişi tarafından değerlendirilmesi ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere davacının kaza tarihinden itibaren faiz talebi de yasal olmayıp reddi gerektiğini, davacının ancak müvekkili şirkete başvuru tarihinden 8 iş günü sonrasından başlamak üzere ve yasal faiz talebinde bulunabileceğini, müvekkili şirket aleyhinde açılmış bulunan usul, yasa ve içtihatlara aykırı mesnetsiz davayı kabul etmediklerini beyan ile, müvekkili hakkında haksız, yersiz, usul, yasa ve içtihatlara aykırı açılmış davanın reddini talep etmiştir.
Bilirkişi ——– 10/09/2018 tarihli raporunda; Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 11/09/2015 tarihinde meydana gelen olayda; Davalı tarafa ait ———– plaka sayılı çekici sürücüsü davalı …’in %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, dava konusu kazalı — — —- ————- marka/tip,—— plaka sayılı aracın sürücüsü …’nın kusursuz olduğu, 11/09/2015 tarihinde meydana gelen kaza sonucu oluşan hasara ilişkin tespitlerin, ——— plakalı araçla meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş sekline alınan darbelere uygun olduğu, dava konusu ——- plaka sayılı araçtaki hasar durumu, ekspertiz raporundaki hasar kalemlerinin şekli ve işçilik skalasındaki kalemlerinin niteliği, toplam hasarlı parça, malzeme ve işçilik tutarı da dikkate alındığında, aracın tamirinin ekonomik olmadığı anlaşılmakla, aracın ———- Kabul edilebileceği, dava konusu —- plaka sayılı————- Marka,– araçla meydana gelen hasarın zarar tutarının (KDV dahil) 15.915,00 TL olabileceği sonuç ve kanaatine varmıştır.
ATK Trafik İhtisas Dairesi 20/04/2018 tarihli raporda; “Davalı sürücü … yönetimindeki çekici ve çekiciye irtibatlı yarı römork ile harekete geçmeden önce araca yüklenen demir saç profillerini kontrol ederek yüklenen malzemenin yarı römorktan düşmemesi için iyice sabitlemesi ve gerekli tedbirleri aldıktan sonra harekete geçmesi iktiza ederken davalı sürücü bu hususa riayet etmemiş, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmiş olup olayda asli kusurludur.
B-Davacı sürücü … ‘nın mevcut şartlarda tedbir alma imkanı bulunmadığından sonuçta atfı kabil kusuru yoktur.
Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A-Davalı sürücü … ‘in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
B-Davacı sürücü … ‘nın kusursuz olduğu” sonucuna varmıştır.
Dava, araçta meydana gelen hasardan kaynaklanan maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından zamanaşımı defiinde bulunulmuş ise de; 2918 sayılı KTK’nun 109/2’nci maddesinde davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı öngörmesi halinde bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağı düzenlenmiştir. Kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere, davacı kaza nedeniyle yaralanmış olup, ceza kanununun bu eylem için öngördüğü zamanaşımı süresi 8 yıldır. Yasada açıkça eylemin cezayı gerektiren bir eylem olması halinde ceza kanununun belirlediği zamanaşımı süresinin uygulanacağı belirtildiğinden davacının bedensel zarara uğramamış olması halinde dahi eylem için bütün olarak uygulanacak zamanaşımı süresinin davacı yönünden de uygulanması gerekir. (Aynı konudaki Yargıtay 17. H.D. 21/02/2013 T. 2012/14032 E. 2013/2069 K.).Kaza tarihi dikkate alındığında 8 yıllık zamanaşımı süresi henüz dolmadığından davalının zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir.
Kaza tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, sigorta poliçesi, sigorta şirketine yazılan müzekkere cevapları, hasar dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalı …’in işleteni, davalı …’in sürücüsü, davalı … şirketinin ise sigortacısı olduğu ———— plaka sayılı tır üzerinde bulunan çelik sac malzemenin seyir halinde iken davacıya ait —— plaka sayılı aracın üzerine düşerek hasarlanmasına sebebiyet verdiği, kusura ilişkin yapılan incelemelerde davalı aracın tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, yine hasar bakımından yapılan değerlendirmede davacıya ait araçta 15915,00 TL onarım masrafının bulunduğu, davalıların bu bedelden müştereken sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; 15.915,00 TL ‘nin davalı … ve …’ten 11/09/2015 tarihinden itibaren, davalı … şirketi bakımından ise Poliçe Limiti ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 1087,15 TL harçtan peşin alınan 256,17 TL peşin harç, + 16,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 814,98 TL harcın davalıdan TAHSİLİNE, davacı tarafça yatırılan 272,17 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş 27,70 TL başvurma harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 370,55 TL posta gideri, olmak üzere toplam 1.030,10 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden ————– uyarınca 2180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. –