Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/780 E. 2018/416 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/780 Esas
KARAR NO : 2018/416

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2016
KARAR TARİHİ : 26/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasındaki bayilik sözleşmesine istinaden tarafların — satmak üzere anlaştığını, bu sözleşmeye istinaden müvekkilinin davalı tarafa 14.11.2014 tarih 30.000 TL bedelli kesin teminat mektubunu verdiğini, ticari ilişki süresince de davalıya;
Keşide Tarihi Çek numarası Çek Tutarı Bankası
30.01.2015 — 6.000.00 —- şb.
27.02.2015 — 7.000.00 —- şb.
16.03.2015 —- 6.000.00 —- şb.
30.03.2015 —- 7.000.00 —- şb.
30.04.2015 —- 5.000.00 —-şb.
15.05.2015 —- 5.000.00 —-şb.
29.05.2015 — 7.400,00 —– şb.
15.06.2015 —- 5.000.00 —-şb.
29.06,2015 —- 7.400.00 —- şb.
olmak üzere toplam 55.800 TL bedelli (9) adet çek verdiğini, ancak davalının, mal teslim yükümlülüğünü yerine getirmeden müvekkilin verdiği çekEeri bankadan çektiğini, yine sözleşme gereği Esim hakkı bedeli 25.000 TL nin davalı şirket çalışanı / temsilcisi —-‘a verilerek davalı şirket tarafından tahsil edildiğini, ancak müvekkilinin, Turhal ilçesinde açtığı — işyerini, davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle tam olarak açamadığını, bu nedenle müvekkilinin, davalı tarafa 110.800 TL Ödeme yapılması karşılığında zarara uğradığını ve 28.02.2015 tarihinde de kapatmak zorunda kaldığını, daha sonra müvekkilinin Turhal’daki adresine, davalı şirketi temsilen —‘ın gelerek, vadesi gelmemiş çeklerin 25.000 TL alınan isim hakkı bedelinin ve 30.000 TL tutarlı— şubesine ait teminat mektubunun müvekkiline iade edileceği bildirilerek —-ne ait masa, sandalye, köfte, ürün gibi malzemeleri kamyona yükleyip gittiklerini, aradan zaman geçmesine rağmen davalı tarafın, çekleri, isim hakkı bedeli ve teminat mektubunu iade etmediğini ve 14.11.2014 tarihli sözleşmeyi feshetmediğini, sonuç itibariyle toplam 110,800 TL ödeme alan davalının, ancak bu rakamın (37.903,65 + 12.111,00) = 50.014,65 TL karşılığı verdiğini, geriye kalan 60.785,35 TL fazia tahsilattan kaynaklanan borcunu müvekkiline ödemediğini, bu ödemenin yapılması hususunda davalıya Turhal —-Noterliğinden — yevmiye sayılı ihtarname gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine İstanbul Anadolu—.–Esas sayıfı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline, % 40 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkil markası altında bayilik atarak, kendisine demirbaşları ile faaliyete hazır şekilde teslim edilen işyerini işletemediğini, davalı tarafından tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, davacının ise franchise sözleşmesi gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalıya borcunu ödemediğini, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, davacı zarar etmiş ise sorumluluğun davacıya ait olduğunu, müvekkil temsilcisi —-‘ın çeklerin, teminat mektubunun ve isim hakkı bedelinin iade edileceğini beyan ederek demirbaş ve ürünleri kamyona yüklendiği ve götürüldüğü iddiasının gerçekle bağdaşmadığını savunarak davanın reddini ve %20 kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, franchising sözleşmesine dayalı alacağın takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 14.11.2014 tarihli ve 5 yıl süreli olarak bayilik sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin 14 maddesinde, sözleşmenin süre bitimi ile veya haklı nedenle fesih halinde sona ereceği, sözleşmenin 5.1 maddesinde bayinin (davacı), şirkete (davalı) 25.000 TL franchise bedeli ödeyeceği, 5.26 maddesinde bayinin şirkete 30.000 TL teminat mektubu vereceğinin hüküm altına alındığı,
05.09.2017 tarihli teknik raporda belirtildiği üzere, davacının, davalıya toplam 55.800 TL’ lik çek ödemesi yaptığı, 30.000 TL’ lik teminat mektubunun ödendiği, ayrıca 25.000 TL’ lik franchise bedelinin ödendiği (yemin deliline istinaden ödendiği anlaşılmıştır), bu haliyle davacının, davalıya toplam 110.800 TL ödeme yaptığı, karşılığında 37.903,65 TL’ lik fatura karşılığı mal ile 12.111 TL’ lik iade (davacı kabulü kapsamında) olmak üzere toplam 50.041,65 TL’ lik iade aldığı,
Davacının, takibe konu alacağının 110.800 TL – 50.041,65 TL = 60.785,35 TL’ ye ilişkin olduğu, sözleşmeye konu iş yerinin davacı tarafından süresinden evvel kapatıldığı ve sözleşmenin feshine dair taraflarca herhangi bir eylemin olmadığı görülmüştür.
Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi, sözleşmelerde borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip akdi feshederek menfi zararını isteyebilmedir
Yapılan bu tespitler ve alınan beyanlar kapsamında, davaya konu sözleşme feshedilmeksizin, davacı tarafın, yapmış olduğu ödemelerin iadesini talep ettiği, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, teminat bedelinin ve franchise bedelinin sözleşme süresince iadesinin yapılacağına dair herhangi bir hüküm olmadığı gibi, sözleşmenin devamında bu bedellerin iadesinin de sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil edeceği değerlendirilmiştir. Davacının, sözleşmenin devamı müddeti içinde talep ettiği işbu kalemlerin TBK 125 maddesi kapsamında olmadığı gibi taraflar arasındaki sözleşmeye de aykırı olduğu değerlendirilmekle davacının bu taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Fazla yapılan ödemelerin iadesi isteminin irdelenmesinde ise, teknik açıdan yeterli olduğu değerlendirilen ve mevcut belgelerin irdelenmesi neticesinde düzenlenen teknik bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, sözleşme kapsamında, faturaya dayalı olarak davacıya teslimi yapılan mal bedellerinin toplam 37.903,65 TL olduğu, davacının yapmış olduğu toplam ödeminin 55.800 TL olduğu, davalı yetkilisinin yeminli beyanında da geçtiği üzere davacıya teslim edilen ürünlerin iadesinin davalı tarafça alınmadığı, bu haliyle, bedeli ödenen mal ve ürünler karşılığının iadesinin yerinde olmadığı ancak, fazladan ödenen (55.800 – 37.903,65 =) 17.896,35 TL’ lik bedelin istirdatı isteminin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle, davacının, sözleşme kapsamında yalnızca fazladan yapmış olduğu 17.896,35 TL’ lik ödemenin tahsilini talep edebileceği, diğer istemlerin kanun ve sözleşme kapsamında yerinde olmadığı değerlendirilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
Davalının, İAA—-. İcra Müd.— Esas sayılı dosyasınhda yapmış olduğu itirazın asıl alacak olan 17.896,35 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar yönünden aynen devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağın faturaya dayalı likit olması sebebi ile itirazında haksız olduğu anlaşılan davalıdan hükmedilen meblağ üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının alınıp davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde alınması gerekli 1.222,49 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan (734,14+303,93) 1.038,07 TL harçtan mahsubu ile bakiye 184,42 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.655,50 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 480,09 TL sini ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 734,14 TL harç gideri toplamı 1.214,23 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 5.067,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2018