Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/763 E. 2019/1231 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2016/763 Esas
KARAR NO: 2019/1231
DAVA : Tazminat (Bağlılık yükümlülüğü ve rekabet yasağından kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/06/2016
KARAR TARİHİ: 25/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan bağlılık yükümlülüğü ve rekabet yasağından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili —- tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bağlı bulunduğu —-unvanlı şirketler grubunun sağlık sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin % 95 hissesinin —– olduğunu, davalının davacı şirkete %5 oranında hissedar olduğunu ve davacı şirkette müdür olarak görev yaptığını, ancak görev yaptığı sürede kendisine duyulan güveni suiistimal ederek şirket olanaklarının şahsi menfaati için kullandığını, bu hususta müvekkili şirket çalışanlarının beyanlarının bulunduğunu, söz konusu beyanların Bakırköy -.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —- D.iş sayılı dosyasında mevcut olduğunu, müvekkili şirketin bilgisayarlarından silinen verilerin daha sonra davalı tarafından kullanıldığını ve kendi adına patent başvurusunda bulunduğunu, davalının söz konusu eylemleri ile haksız rekabet hükümlerini ihlal ettiğini, şirket ortağı olan davalının şirket sırlarını korumadığını, aksine bunları kendi menfaatine kullandığını, davalının TTK’nin 613. maddesindeki bağlılık yükümlülüğünü açıkça ihlal ettiğini, bu nedenle davalnın hukuka aykırı eylemleri nedeniyle tazminat ödemekle yükümlü olduğunu beyan ederek, müvekkili şirketin zararlarının tazmini için – TL manevi, – TL maddi tazminat olmak üzere şimdilik toplam — TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı süresinde cevap vermemiş olup, – tarihli beyan dilekçesinde özetle; medical ürünler sektöründe— yıldır çalışmalar yaptığını, bu sürede tıbbi cihaz tasarımı ve üretiminde uzmanlaştığını, takriben – yılı başında —-birlikte davacı şirketi kurarak müdürlüğünü üstlendiğini, görevini yürüttüğü sıra davacı şirkete yeni ürünler üretmesini ve ihraç ederek tüm dünyaya pazarlamasını sağlayacak çalışmalar gerçekleştirdiğini, davacı şirketin iddia ettiği gibi şirket aleyhine herhangi bir çalışma yapmadığını, şahsi menfaat sağlamadığını, patent başvurularının bir kısmının davacı şirkette çalışmasından önce yapıldığını, davacı şirket ortağı ve profesyoneli olduğu dönemde herhangi bir patent başvurusunun olmadığını, dolayısı ile davacı şirketi zarara uğrattığının söz konusu olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, bağlılık yükümlülüğü ve rekabet yasağından kaynaklanan maddi tazminat ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davanın dayanağı TTK’nin 613. Maddesidir. Davacı şirket, davalı ortağın şirket sırlarını korumadığını, şirketin çıkarlarını zedeleyecek davranışlarda bulunduğunu, davalının kendisine özel menfaat sağladığını, şirket adına olması gerekli olduğu halde kendi adına patent başvurusunda bulunduğunu, rekabet yasağına aykırı davrandığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Taraflar arasında, “davalının, davaya konu dönemlerde davacı şirketin hissedarı ve müdürü olduğu” hususunda uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Davalının şirket sırlarını ifşa edip etmediği,
b-Davalının, şirketin çıkarlarını zedeleyecek davranışlarda bulunup bulunmadığı,
c-Davalının, şirket müdürü iken kendisine özel menfaat sağlayıp sağlamadığı,
ç-Davalının, şirketin sahip olması gereken ürünle ilgili kendi adına patent başvurusunda bulunup bulunmadığı,
d-Davalının rekabet yasağına aykırı davranıp davranmadığı,
e-Davalı, yukarıda sayılan eylemleri hukuka aykırı olarak işlediyse, davacının maddi zararının ne kadar olduğu,
f-Davalı, hukuka aykırı eylemde bulunduysa, davacının manevi tazminat isteyip isteyemeyeceği, isteyebilecekse miktarının ne kadar olduğu noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Mahkememizce davacı tarafın delilleri toplandıktan sonra uzman bilirkişi kurulu vasıtasıyla yukarıdaki uyuşmazlık konularında gerekli incelemeler yaptırılarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
2-a)Davacı ile ilgili ve davacı-davalının ilişkisine ilişkin genel bilgiler: Davacı şirketin sicil kayıtlarına göre kayıtlı sermayesinin – TL olduğu, şirket ana sözleşmesinin ise— tarihi olduğu görülmüştür.
Davacı şirketin hali hazırda tek ortağının — olduğu ticaret sicil kayıtlarından tespit edilmiştir.
Davalı yanın ticaret sicil kayıtları incelendiğinde ise, —– % 95 oranında hissesinin bulunduğu, işbu şirketin % 5’lik kısmına isabet eden hissenin ise dava dışı —– isimli şahsa ait olduğu görülmüştür.
Davacı şirketin kurulduğu dönemde şirketin % 95 oranındaki hissesinin, —— firmasına ait olduğu, % 5 hissenin ise davalı yana ait olduğu, bununla birlikte davalının şirket müdürü olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.
Huzurdaki davanın, davalı yanın, davacı şirkette ortak ve müdür olduğu dönemde güveni suiistimal ederek şirket olanaklarının şahsi menfaati için kullandığı iddiası ile ikame edildiği görülmektedir. Dava tazminat davasıdır.
2-b)Davacının iddiaları: Davacı vekili, kök bilirkişi raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesinde; davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, defterlerin usulüne uygun tutulduğunun tespit edildiğini, bilirkişi heyetinin delil listesinde yer alan zararlara ilişkin fatura ve belgelerle bir tespit yapmadığını, muhtemelen —-gelecek yazı cevabını beklediklerini, ancak bazı hususların — gelecek yazı olmadan da tespit edilebileceğini, davalının şirket yetkilisi olduğu dönemde şirketin kasasında kaydi olarak belirtilen paranın bulunmadığı için 6111 ve 6522 sayılı yasalar kapsamında açığın kapatılması için ödeme yapılmak zorunda kalındığını ve bu nedenle zarara uğranıldığını, davalının müvekkili şirketin yetkilisi olduğu dönemde aynı zamanda yetkilisi olduğu dava dışı —– maddi menfaat sağlayarak müvekkili şirketi zarara uğrattığını,
Davalının müvekkili şirketin yetkilisi olduğu dönemde aynı zamanda ortaklık ilişkisinin bulunduğu dava dışı —- maddi menfaat sağlayarak şirketi zarara uğrattığını, davalının —- isimli kişilere maddi menfaat sağlayarak şirketi zarara uğrattığını, davalının müvekkili şirkete ait personeli gizlice yürüttüğü projelerde kullandığını ve bu yönde şirkete zarar verdiğini, davalının müvekkili şirket adına kiraladığı araçları kendi şahsi ve diğer şirketlerin menfaati için kullandığını, müvekkili şirketin temiz oda hizmeti almadığı halde davalı tarafından —– borçlandırdığını,
Davalının müvekkili şirkette yetkili olduğu dönemde hatalı ürün imalatı nedeniyle şirketi zarara uğrattığını, buna ilişkin faturaların sunulduğunu, davalının kendi şahsi seyahat masraflarını da müvekkiline ödettiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmayan personele bu ücretleri müvekkili şirkete ödeterek zarara uğrattığını, davalının yürütmek ve tamamlamak zorunda olduğu ——projeleri süresinde tamamlamayarak bunların geç sertifikalandırılmasına neden olduğunu, bu nedenle bahse konu ürünleri piyasaya sürülemediği için müvekkili şirketin kazanç kaybına uğradığını beyan etmiştir.
2-c)Tanık beyanları: Davacı tanığı— tarihli duruşmadaki ifadesinde— yıldır davacı şirkette teknik ressam olarak çalışırım, davalı bu süre içerisinde şirketin genel müdürüydü, benden şirketin geliştirdiği bir ürünün kalıbını yapmamı istedi, yaptım, ürünü tasarladım, kalıpçıda kalıpları yaptırıldı, daha sonra üründen numune üretildi, bir gün davalı şirkette yokken, davalının kuzeni olan şirketin fabrika müdürü —— çizimlerini silmemi istedi, ben de sildim, bilgim bundan ibarettir.” demiş, davacı vekilinin “Size — beyden silme talimatı gelmeden davalı ile —- beyin konuşmasına şahit oldunuz mu?” sorusuna “hayır” şeklinde cevap vermiştir.
Davacı tanığı —- tarihli duruşmadaki ifadesinde; —yılından beri davacı firmada — sorumlusu olarak çalışırım, bizi işe alan davalı …’dır, patron oydu, onun getirdiği ürünleri tasarlar, geliştirir ve yapardık, arge müdürü davalıydı, olayla ilgili bilgim görgüm bundan ibarettir.” demiş, davacı vekilinin “bu ürünle ilgili özel olarak ne yaptı, bu ürünleri üretti mi?” sorusuna “Ürünü tasarladık, çizimciye verdik, kalıbı üretildi, üretime verdik, üretimi yapıldı, çıkarıp —-beye teslim ettik, daha sonra üretimi yapılmadı, rafa kaldırıldı, sonra ne olduğunu bilmiyorduk, bu davalar ortaya çıkınca durumdan haberdar olduk.” demiştir.
Davacı tanığı —- tarihli duruşmadaki ifadesinde; — yılından beri davacı firmada çalışırım, usta başıyım, sanırım — yılıydı, davalı bir ürün getirdi, tasarlanmış bir üründü, ürünü kalıpladık, hazır bir şekilde kendisine verdik, ondan sonraki akıbeti ile ilgili bir bilgim olmadı, bu ürün bir daha da bize gelmedi.” demiştir.
2-ç)Davacının iddialarının incelenmesi, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Yukarıda belirtildiği üzere davalı süresinde cevap dilekçesi sunmadığından davalı delilleri toplanmamış, sadece davacının iddiaları ve delilleri üzerinde inceleme yapılmıştır.
Bu çerçevede, davalının patent başvurusuna konu —-sayılı patent dosyasının tümünün dosyaya ibraz edildiği görülmektedir. Bahse konu patentin başvuru tarihinin — olduğu, patent sahiplerinin; —— olarak göründüğü, buluşu yapanların; —– olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirket vekili tarafından, davalı yanın şirketi zarara uğrattığı iddiasına ilişkin olarak Sayın Mahkemenizce incelenmesi istenen ve tarafımıza sunulan faturaların içerikleri mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmiş olup, bilirkişi ek raporunda gösterildiği gibi icmali aşağıdaki gibidir.
Tarih Açıklama Fatura No Tutar TL
–Araç Kiralama –
-Araç Kiralama –
-Araç Kiralama –
-Yakıt –
-Araç Kiralama –
-Araç Kiralama –
-Araç Kiralama –
-Araç Kiralama –
-Araç Kiralama –
-Araç Kiralama –
-Araç Kiralama –
-Araç Kiralama –
-Araç Kiralama –
-Araç Kiralama –
-Araç Kiralama –
-Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
Araç Kiralama –
-Kalıp Revizyonu –
-Av. Serbest Meslek Makbuzu —
TOPLAM —
Tarih Açıklama Fatura No Tutar USD

TOPLAM —-
Tarih Açıklama Fatura No Tutar Euro
TOPLAM –
Yukarıya alıntılandığı şekilde görüleceği üzere, davacı şirket vekili tarafından dosyaya sunulan TL cinsinden düzenlenen faturaların toplam – TL, -cinsinden düzenlenen faturaların toplam – Euro cinsinden düzenlenen faturaların ise toplam — Euro’dur.
Bahse konu faturaların dava dışı üçüncü şirketler tarafından, davacı şirket namına keşide edildiği, mezkur faturaların içeriklerinin (Uçak bileti faturası hariç) ticari iş niteliğinde olduğu, incelenen fatura içeriklerinde, davalı adına ve davalının şahsi harcama yaptığına ilişkin herhangi bir veriye rastlanmamıştır.
Dava dilekçesinde belirttiği “gizlice yapılmış —çalışmalarına ilişkin herhangi bir veri olmamakla birlikte, incelenen faturalar içerisinde yüklü miktarda – tutarında – faturasının bulunduğu, davaya konu —- çalışmasının gizli olup olmadığı hususunun tespitinin ise uzmanlık alanımızın dışında kaldığı, ancak şirket ticari defterlerine kayıt edilen bir faturanın gizlilik niteliğinin olmasının — anlamda mümkün görülmediği, davacı şirketin şirket kayıtlarını tetkik imkanının her zaman mümkün olduğu, bu açıdan bakıldığında, davacının— iddiasını ispat edemedeği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafın, davalının haksız yere patent başvurusunda bulunduğu iddiasıyla ilgili olarak ise, davalının, davacı şirkette yönetici ve ortak olduğu dönemde sadece bir adet patent başvurusu bulunduğu— anlaşılmaktadır.
Davalı, bu patente ilişkin araştırmalarını, davacı şirkette çalışmaya başlamadan önce yürüttüğünü beyan etmiştir.
Davacı şirket vekili ise, davalının, gizli arge dosyalarını yok ederek kendi adına patent başvurusu yaptığını öne sürmektedir.
— sayılı patente ilişkin belgelerin incelenmesinde, davalının söz konusu patentin başvuru sahipleri arasında bulunmadığı tespit edilmiştir. Yani, davalı —- sayılı patentin mülkiyetine sahip değildir. Sadece buluş sahipleri arasında yer almaktadır.
Bununla beraber, her ne kadar kendisi patent başvuru sahipleri arasında yer almasa da, haksız rekabet ihtimali teorik olarak mevcuttur. Çünkü davacı şirkete ait bilgilerin şirket haricinde patente dönüşmüş olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Buna göre, —- gelen patent dosyası incelendiğinde, söz konusu patent başvurusunun ligaman ve tendon tamir sistemi ile ilgili olduğu görülmektedir. Diğer yandan; bilirkişi heyetince ——– alan adlı sitenin incelenmesi sonucunda, davacı şirketin iştigal alanının ve ürünlerinin bütünüyle oklüder(İngilizce olarak occluder) ürünlerden ibaret olduğu tespit edilmiştir. Nitekim, davacı şirketin ticaret unvanı da —– ibarelerinin birleşmesinden ibarettir. – karşılığı – anlamına gelen bu ibare,—-organlarda kullanılmaktadır. Bu durumda; davalının buluş sahipleri arasında yer aldığı —- sayılı patentin davacı şirketin iştigal alanı veya ürünleriyle bağlantılı olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Sonuç olarak; davalı tarafın davacı şirkette ortak olarak yer aldığı dönemde tek bir patent başvurusunun bulunduğu, bu başvurunun davacı şirket iştigal alanı ve ürünleriyle bağlantılı olmadığı, bu sebeple davalının buluş sahipleri arasında yer aldığı patent başvurusunun davacı şirkete haksız rekabet teşkil etmediği sonuç ve kanaatine varılmış ve gerek maddi tazminat, gerekse manevi tazminat davalarının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- Harçlar yasasına göre alınması gerekli 44,40 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 27.324,00 TL peşin haçtan mahsubu ile fazla yatan 27.279,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Ret olunan maddi tazminat talebi yönünden 07/12/2019 tarih, 30971 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarifenin 2. maddesi ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesine eklenen 4. fıkra uyarınca Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2. kısmının 2. bölümü uyarınca davalı lehine takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Ret olunan manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/3 maddesine göre davalı lehine takdir olunan 2.725,00 TL TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/12/2019