Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/727 E. 2018/144 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/727 Esas
KARAR NO : 2018/144

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/03/2013
KARAR TARİHİ : 20/02/2018

İstanbul Anadolu —-Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/04/2013 karar tarihli —- esas, — karar sayılı dosyası görev yönünden mahkememize gönderilen davada yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket, — markası adı altında uzun süreli araç kiralama işi ile iştigal etmekte olan bir şirket olduğunu, davalı …’ın sevk ve idaresindeki — plaka sayılı aracın — plaka sayılı müvekkil şirket aracına çarpmasıyla maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkil şirkete ait araçta 347,96 TL hasar meydana geldiğini, ayrıca araçta 500 TL değer kaybı yaşandığını, bu nedenle kaza nedeniyle meydana gelen hasar bedeli olarak 347,96 TL, araçta meydana gelen değer kaybı olarak 500,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı — A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkil şirketinin aracı işleteni sıfatına haiz olmadığını, kaza tarihinde söz konusu aracın maliki olup yaptığı uzun süreli kiralama sözleşmesi sonucu bu sözleşmeden kaynaklı yükümlülüğünü ifa etmek amacıyla kazaya karışmış olan — plaka sayılı aracı müşterisinin hakimiyetine teslim etmiş olduğunu, söz konusu araç kaza tarihi itibari ile müvekkil şirketinin fiili hakimiyetinde olmadığından işleten sıfatı ile husumet yönünden reddedilmesi gerektiği, müvekkil şirketinin — plaka sayılı aracın —plaka sayılı araca çarpması ile 347,96 TL hasar meydana geldiği ve bu hasardan kaynaklı 500,00 TL değer kaybı oluştuğunun iddia edildiği ve bu hasarlardan aracın maliki sıfatı ite işleteninde sorumlu tutulduğu, bu hususun tamamen haksız ve mesnetten yoksun olduğu, uzun süreli araç kiralamalarında aracın zilyetliği ve fiili hakimiyetin kiracıda bulunduğu, bunula ilgili Yargıtay’ın eınsal kurarlarının bulunduğu, ayrıca araç sürücüsünün bizzat” — plaka sayılı araca çarptım” beyanının bulunduğu, suçun sabit olması nedeni ile pasif husumet oluştuğu ve davanın reddedilmesi gerektiği, davacı tarafından belirtilen hasar bedeli ve değer kaybı miktarının çok fahiş olduğu ve kabul edilmesinin mümkün olmadığı, dosyaya sunulan ekspertiz raporunun tek taraflı olduğu ve kabul etmediklerini, ayrıca Kaporta, boya ve Elektrik olarak gösterilen hasar bedellerinin gerçeği yansıtmadığı, çünkü boya ve kaporta vc elektrik işçiliğinin tampon hasarı nedeni ile bağlantısının olmadığı, yerli üretim bir aracın salt arka tampona vurulması ile 500,00 TL değer kaybı oluşmayacağı, davanın haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde sözü edilen — plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde Karayolları Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta sözleşmelerinden doğan laleplerın 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağından kaza tarihi olan 26.05.2011 tarihinden buyana 2 yılı aşkın süre geçmiş olduğundan söz konusu talebin zaman aşımına uğramış olup reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkil şirketin sorumluluğu kaza iarihî itibarı ile belirlenen teminatlarla ve sigortalısının kazadaki kusur oranı ile sınırlı olduğunu, ayrıca sigortalının sorumluluğu daha fazla olsa dahi teminatın aşılamayacağını, bir başka deyişle poliçe azami teminatları muaccel borçlar olmayıp ödenebilecek azami teminat tutarını ifade etliğini, sigortalının kusuru bulunmaması halinde müvekkil şirketin sorumluluğundan da bahsedilmeyeceğini, dolaylı zararların teminatları kapsamında olmadığından değer kaybına ilişkin bir sorumlulukları mevcut olmadığını, kaldı ki davacının değer kaybına ilişkin bir zararı olduğunu ispatlayamadığı gibi tek larallı sunulan delillerin kabulünün mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikle sorumlu İn kl arı kabulü halinde belirtilecek hususların mevcut olması halinde talebin teminat dışı kalacağını, mini onarım ile giderilebilen basit kaporta, plastik tampon/parça onarımları, cam, radyo, teyp, lastik, hava yastığı, jant, mekanik, elektrik, elektronik ve döşeme hasarları, ana iskelet ve şaside hasar olmaksızın vidalı parçalarda yapılan onarım/değişim ile giderilebilen hasarlar, aracın kaza anındaki rayiç değerinin %25’ini aşan değer kaybı talepleri, kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında araç üzerinde mülkiyet değişikliği olan araçlar ile ilgili talepler, çekme belgeli ve hurda belgeli işlemi görmüş araçlar, kısa süreli kiralık araçlar, laksi, dolmuş, uzun süreli kiralık araçlarda eksper tarafından hesaplanan değer kaybı tutarının %50’sini aşan talepler, test aracı, koleksiyon ve antika sayılan araçlaıdaki hasar sebebiyle yapılan değer kaybı taleplerinin teminat dışı olduğunu haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … dava ile ilgili her hangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, trafik kazası neticesinde davacı aracında meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Davacının, meydana gelen kaza nedeniyle 500 TL değer kaybı ve 347,96 TL hasar bedeli tazminatı talep ettiği, davalı sigortanın, zamanaşımı itirazında bulunduğu, davalı araç maliki olan şirketin, davaya konu aracı uzun süreli olarak dava dışı şirkete kiralamış olması sebebiyle taraf ehliyetinin olmadığını savunduğu görülmüştür.
26.05.2011 tarihinde, davalı … yönetimindeki — plaka sayılı araç ile dava dışı —yönetimindeki — plaka sayılı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, — plaka sayılı aracın davalı şirkete ait olduğu ve davalı … nezdinde ZMSS kapsamında sigortalı olduğu, — plaka sayılı aracın davacıya ait olduğu anlaşılmıştır.
10.08.2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; meydana gelen kazada davalı …’ nın tam kusurlu olduğu, hasar tutarının 306,80 TL olduğu, değer kaybının oluşmayacağı, dava tarihinden itibaren avans faiz işletilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Davalı —, davaya konu maliki olduğu aracı uzun süreli kiralamış olması sebebiyle husumet itirazında bulunmuşsa da, davalı tarafça verilen kesin süre içinde dosyaya sunulan bilgi ve belgelerde, kazaya karışan aracın uzun süreli kiralamaya konu araç olduğunun ispatlanamadığı görülmüştür.
Davalı … şirketinin zamanaşımı itirazının irdelenmesinde ise, dava tarihi olan 27.03.2013 tarihi itibariyle 2 yıllık sürenin geçmediği görülmekle davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Dosyada mevcut bilgi ve belgelerle uyumlu, bilimsel ve teknik verilere dayalı olarak düzenlenen bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenerek işbu rapor doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
306,80 TL tazminat bedelinin davalılardan — ve — yönünden 26/05/2011 tarihinden itibaren, davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Karar tarihinde alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 24,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 11,60 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.062,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 742,32 TL sini ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 24,30 TL harç gideri toplamı 766,62 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 306,80 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı — A.Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 541,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı vekilen karar miktar itibari ile kesin olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/02/2018