Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/702 E. 2020/275 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2016/702 Esas
KARAR NO: 2020/275
DAVA: İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 31/05/2016
KARAR TARİHİ: 01/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil grup şirketlerin, aile şirketi olarak üç kardeş tarafından faaliyetini sürdürdüğünü, büyük ve ana şirket ———–olup uhdesinde bulundurduğu ——– ocağının —- tanesini aktif olarak işlettiğini, bu —— çıkan ürünleri — adet fabrikasında işleyip ——–, hastane, site, havaalanı gibi projelerde pazarladığını ve ——— ağırlıklı olarak tüm dünya ülkelerine ihraç edildiğini, ———– ürettiği ürünlerin ihracatını gerçekleştirmek üzere kurulduğunu ve sadece bu amaçla faaliyet gösterdiğini, herhangi bir üretim ve ithalat yapılmadığını, ————– ise ——–uygulamalarında kullanılan yardımcı malzeme————– ürünlerin ithalatı ve iç piyasada pazarlanması şeklinde faaliyet gösterdiğini, bu üç şirket arasında organik bağ mevcut olup gruba bağlı tüm şirketlerin üstlenilen borçlarında birbirlerinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili durumunda bulunduğunu, ülke ekonomisindeki dalgalanmalar, dünya genelinde yaşanan likitide sıkıntısının müvekkil şirketleri olumsuz yönde etkilediğini, bunun yanı sıra maliyetlerin artması, talep düşüklüğü ve yüksek faiz giderlerinin müvekkil şirketleri fınansal dar boğaza soktuğunu, mali durumlarını bozup ———— tarihi itibariyle borca batık hale gelmelerine sebebiyet verdiğini, bu şirketler için iyileştirme projesi hazırlanarak sunulduğunu, İİK 179/b maddesi uyarınca iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
MÜDAHİL İSTEMLERİ : Müdahil vekilleri vermiş oldukları müdahale dilekçeleri ile davacı şirketlerin iflasına karar verilmesini ve tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, İİK’nin 179, 179/a, 179/b ve TTK’nin 376 ve 377’inci maddelerinde düzenlenen iflas erteleme istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, “davacı şirketlerin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketlerin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketlerin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı” noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Hukuki açıklama; İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirketler tarafından sunulan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yolu olup, alacaklıların durumunu zorlaştırma ve bir şirket tasfiyesi yolu değildir.
İflasın ertelenmesi için; şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine ilişkin somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir.
Borca batıklık; şirketlerin aktifinin şirketin borçlarını karşılayamaması hali olup, TTK’nin 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nin 178(1). maddesinde belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin satış değeri dikkate alınmalıdır.
İflasın ertelenmesi projesinin ciddi ve inandırıcı sayılabilmesi için proje unsurlarının şirketin borca batıklıktan kurtularak sürdürülebilir bir mali yapıya kavuşmasına imkan verecek nitelikte olması zorunludur.
İyileştirme projesi sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, TTK’nun 376(2) maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketlerin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kar ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK’nun 179. maddesinde aranan ciddi ve inandırıcı özellikleri haiz olmalıdır.
Borca batıklığın ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti, özel ve teknik bilgiyi gerektirmekle bu konuda bilirkişi görüşüne başvurulması zorunlu olduğu gibi projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve karlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmelidir.
Ertelemenin uzatılmasını isteyen davacı şirketlerin mali durumu yargılama sonuna kadar her aşamada mahkemece incelenmeli ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığı denetlenmelidir.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:
Somut davada davacı şirketler iflas erteleme talebi ile——- tarihinde işbu davayı açmış olup, davacı şirketlerin ——- tarihli “6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu Yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki kanunun 41/i mad.ile değişik İİK:179/a mad.1.fıkrasına göre;
(Mahkeme, iflasın ertelenmesi talebinde bulunulması üzerine envanter düzenlemesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi yada yönetim kurulu kararlarını onaylaması için derhal bir kayyım atar, ayrıca şirketin mal varlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır…)
Bu yasal düzenlemeye, dosya kapsamına göre; davacının tedbir talebi yerinde bulunmakla; bilirkişi raporundan sonra yeniden değerlendirilmek kaydıyla;
A-) Alacaklıların ve borçlunun hak ve çıkarlarının dengeli bir şekilde korunması için şirketin faaliyetinin devam etmesi amacı ile;
a-Davacı şirket hakkında 6183 sayılı kanuna göre yapılan ve yapılmış olan ve daha sonra yapılacak takipler de dahil olarak İİK.nun 206.m.l sırasında yazılı alacaklar için yapılan takipler ve rehinli takipler haricindeki,tüm icra ve iflas takipleri, satış ve muhafaza işlemleri, ihtiyati haciz uygulamaları gibi tedbir uygulamalarının İİK.nun 179/b maddesine göre DURDURULMASINA, YENİ TAKİP ve İHTİYATİ HACİZ YAPILMAMASINA,
Üçüncü şahıs tarafından davacı lehine verilen ipotek ve rehinlerin kafaletlerin ve banka taminat mektuplarının ihtihati tedbir kapsamı dışında tutulmasına,
b-Borçlu şirkete ait işyerinin doğmuş borçlarından dolayı, elektrik, su, doğalgaz, telefon gibi zorunlu ihtiyaçların kullanıma kapatılmasının TEDBİREN DURDURULMASINA,
c-Haciz edilen ve muhafaza altına alınan ve şirketin faaliyet alanında kullanılan tesis, eşya, techizat büro malzemeleri ve demirbaşların borçlu şirket yetkilerine YEDDİEMİN OLARAK TESLİMİNE,
d-Davacı şirketin mal varlığı olan gayrimenkullerinin ve araçlarının 3.kişilere devir ve temliklerinin İHTİYATİ TEDBİREN ÖNLENMESİNE, bu hususta davacının belirtilen mallarla ilgili liste verildiğinde ilgili yerlere yazı yazılmasına,
e-Davacı şirkete ait banka hesapları üzerine bloke konulmasının TEDBİREN ÖNLENMESİNE,
f-İİK.nun .179/b mad.göre erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilmiş alacak nedeni ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılabilir veya başlamış takiplere devam edilebilir ise de bu takipler yolu ile muhafaza tedbirlerinin alınmasının ve rehinli malın satışının DURDURULMASINA
g-Aşan tedbir isteminin REDDİNE,
B-)İİK.nun 179/a mad.göre şirket yönetim kurulu ve şirketin diğer ortaklarının yetkilerinin devamına ancak şirket mallarının ve alacaklarının menfaatinin korunması,şirket envanterlerinin yapılması iyileştirme tedbirlere nezaret etmeleri,yönetim kurulu ve diğer organlarının, işlemlerinin denetiminde görevli ve yetkili olmak üzere davacı şirkete ;
Kayyım olarak resen serbest muhasebeci mali müşavir——, hukukçu————endüstri mühendisi ————- atanmasına,
İşletme faaliyetinin kayyım gözetiminde yönetim kurulu tarafından sürdürülmesine ve davacı şirketin alacağı tüm kararların kayyımların onayına tabi tutulmasına,
Kayyımların 3’er aylık süreler halinde iyileştirme projesi işleyişini ve projeye göre iyileştirme gösterip göstermediğini ve şirketlerin mali durumu ile ilgili olarak rapor ibraz etmesine,
Kayyımların şirketin hesap ve faaliyetlerini ——- denetlemesine ve denetim ile ilgili olarak tutanak tanzim edip özel dosyalarında saklamalarına
Davacıya ait tahakkuk eden hak ediş ödemeleri bankalar vasıtası ile gelen paraların kayyımların onayı ile davacıya iadesine,
Bankalardaki hesaplardan para çekme yetkisinin kayyımlar muvaffakatı ile yönetici tarafından yapılmasına,şirketler kasasına yapılacak ödemelerin de derhal şirkete ait banka hesabına yatırılmasına,
Kayyımlara üstlendiği işin önemi, genişliği ve zorluğu göz önüne alınarak———- kayyım ücreti takdirine, —- aylık kayyım ücreti depo edildiğinde ve tensipteki takdir edilen bilirkişi ücreti ve belirtilen iflas avansı yatırıldığında kararın bir örneğinin ticaret siciline, tapuya, davacıya ve ilgili yerlere yatırılan avanstan karşılanarak bildirilmesine, ayrıca kararın bir örneğininde kalemce kayyımlara tebliğine ve kayyımların derhal göreve başlamalarına,” şeklindeki ara kararla İİK’nin 179/b maddesinde belirtilen tedbirlerden yararlandırıldığı, aynı zamanda denetim kayyımları tarafından denetlenmesine karar verildiği, davacı şirketle ilgili denetim kayyımları tarafından belirli sürelerde şirketin durumu ile ilgili kayyım raporları düzenlendiği, bu defa Mahkememiz —– tarihli duruşmasının —————- ayından beri kayyım raporu sunmayan Kayyımlar ———– görevine son verilmesine,
Yeni denetim kayyımları olarak davada üç ayrı şirket bulunması gözönüne alınarak tek kayyımın yeterli olmayacağı düşünüldüğünden kayyım heyeti olarak ————- seçilmesine,
İİK.nun 179/a mad.göre şirketlerin yönetim kurulu ve şirketlerin diğer ortaklarının yetkilerinin devamına, ancak kayyımların şirket mallarının ve alacaklarının menfaatinin korunması, şirket envanterlerinin yapılması iyileştirme tedbirlere nezaret etmeleri, yönetim kurulu ve diğer organlarının, işlemlerinin denetiminde görevli ve yetkili olmasına,
İşletme faaliyetinin kayyımların gözetiminde yönetim kurulu tarafından sürdürülmesine ve davacı şirketin alacağı tüm kararların kayyımın onayına tabi tutulmasına,
Kayyımlardan 3’er aylık süreler halinde iyileştirme projesi işleyişini ve projeye göre iyileştirme gösterip göstermediğini ve şirketlerin mali durumu ile ilgili olarak rapor ibraz etmesine,
Kayyımların şirketin hesap ve faaliyetlerini ———— denetlemesine ve denetim ile ilgili olarak tutanak tanzim edip özel dosyalarında saklamasına,
Davacıya ait tahakkuk eden hak ediş ödemeleri bankalar vasıtası ile gelen paraların kayyımın onayı ile davacıya iadesine,
Bankalardaki hesaplardan para çekme yetkisinin kayyımın muvafakatı ile yönetici tarafından yapılmasına, şirket kasasına yapılacak ödemelerin de derhal şirkete ait banka hesabına yatırılmasına,
Kayyımların üstlendiği işin önemi, genişliği ve zorluğu göz önüne alınarak önceki kayyımlara taktir edilen şekilde her kayyım için ayrı ayrı aylık —-kayyım ücreti takdirine, kararın bir örneğinin———- ilgili ——– ve ilgili diğer yerlere yatırılan avanstan karşılanarak bildirilmesine, ayrıca kararın bir örneğininde kalemce kayyıma tebliğine ve kayyımın derhal göreve başlamasına,” ara kararı ile daha önce görevlendirilen denetim kayyımları ———— görevlerine son verilerek yeni denetim kayyımları olarak————- görevlendirildiği, görevlendirilen denetim kayyımları tarafından belirli sürelerde şirketin durumu ile ilgili kayyım raporları düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından yatırılması gereken iflas avansı mahkeme veznesine depo edilmiş, iflas erteleme davası açıldığına ilişkin ilanlar yaptırılmıştır.
Mahkememizce, davacı şirketin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığının tespiti için gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Buna göre;
a) Dava tarihinde davacı şirketlerin borca batık olup olmadığı hususunda inceleme ve gerekçe: Mahkememizce bilirkişiler ————- oluşan bilirkişi heyeti vasıtasıyla davacı şirketlerin tesis, makinalar, demirbaşlar, taşıtlar, haklar, özel maliyetler, stoklar, gayrimenkuller ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak davacı şirketlerin dava tarihi itibariyle rayiç değerleri hesaplanmış şirketlerin borca batık olup olmadığı tespit olunmaya çalışılmıştır.
Bilirkişiler ——– tarafından düzenlenen ——— tarihli bilirkişi raporuna göre;———— tarihi itibariyle —— borca batık olduğu, ——————— itibariyle borca batık olmadığı, —— müsbet özvarlığının olduğu, ancak — krediye kefil olduğu,————- tarihi itibariyle ———- borca batık olduğunun saptandığı yönünde görüş bildirildiği,
Aynı heyet tarafından düzenlenen — tarihli ek rapora göre; ———- tarihi itibariyle – ——– borca batık olduğu, —— tarihi itibariyle borca batık olmadığı, —- müsbet özvarlığının olduğu,————- borca batık olduğunun saptandığı yönünde görüş bildirildiği,
Bilirkişi ——- tarafından düzenlenen —— tarihli bilirkişi raporuna göre; ———– tarihi itibariyle —– menfi özvarlığı ile borca batıklıktan çıkamadığı, ———- tarihi itibariyle borca batık olmadığı, —- müsbet özvarlığının olduğu, ————— tarihi itibariyle ———– borca batık olduğunun saptandığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Bu bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime elverişli ve yeterli bulunduğundan mahkememizce de hükme esas alınarak aynen benimsenmiş ve davacı şirketlerden ——————- dava tarihinde borca batık olduğu, diğer davacı şirket——- borca batık olmadığı kanaatine varılmış, Mahkememiz ——— tarihli duruşmasının — nolu; “Düzenlenen tüm bilirkişi raporlarında——– borca batık olmadığı bildirildiğinden bu şirket hakkındaki işbu davada alınan tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına…” ara kararı ile davacı şirketlerden ————hakkındaki tedbirlerin kaldırıldığı anlaşılmıştır.
b) Davacı şirketlerin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı hususunda inceleme ve gerekçe:
Davacı şirketlerin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketin aktiflerinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı hususlarında bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Bilirkişiler ————– oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen—- tarihli raporda davacı——- olduğu yani borca batık olduğu, bu şirketin —-aydır gayri faal olduğu, —- yılından itibaren her yıl —- zarar ettiği, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırı olmadığı, davacı ———–olduğu, yani borca batık bulunmadığı,———- rayiç özvarlığının—- olduğu, yani borca batık durumda olmadığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporu doğrultusunda borca batıklıktan çıkan davacı ———- hakkındaki tedbirler kaldırılmıştır.
Davacılar vekili —– tarihli dilekçesi ile ——— Yönünden huzurdaki iflas erteleme taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK’nin 307, 309. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını oluşturan bir taraf işlemidir.
HMK’nin 310. Maddesine göre feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelenmiş, davadan feragate yetkili olduğu saptanmıştır.
Feragat bildirimi de HMK’nin 154. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur.
Yukarıda belirtildiği üzere, iflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur. İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın m. 377, İİK’nın m.179 vd.).
Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. İİK’nın dava tarihinde yürürlükte bulunan 179/b-5 hükmü uyarınca iflâsın ertelenmesi talebinin reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti üzerine mahkeme şirketin veya kooperatifin iflâsına karar verir. Erteleme süresi dolmamakla birlikte mahkeme kayyımın verdiği raporlardan şirketin veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflasına karar verebilir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının ve davacı tarafından sunulan feragat dilekçesinin incelenmesi sonucunda; davacı ——— dava açıldığı tarihten beri borca batık olmadığı, davacı——– tarihi itibariyle —— borca batık olduğu,—- tarihli rayiç bilançoya göre rayiç özvarlığının ——– TL olduğu, dava sırasında borca batıklıktan kurtulduğu, davacı ——–rayiç özvarlığının —- tarihi itibariyle —– tarihi itibariyle — olduğu, —– yılları ve —- yılının ilk— ayına ait gelir tablolarında herhangi bir satış rakamının bulunmadığı, yani şirketin ——–aydır gayri faal olduğu, şirketin satış yapmak bir yana —- yılından bu yana genel giderlerden dolayı yıllık ortalama — zarar ettiği, diğer anlatımla ————– iflasın ertelenmesinin imkanlarından faydalandığı dönemde alacaklıların durumunun daha da kötüleştiği, tüm bu veriler bir bütün olarak değerlendirildiğinde erteleme talep eden ——— iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olarak değerlendirilmesine imkan bulunmadığı, yani ———- sağlayacak borca batıklıktan çıkmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, hüküm tarihi itibariyle hali hazırda üretimi dahi olmayan davacı ——– İİK’nin 179/b-5. Maddesi uyarınca iflas koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
c)Sonuç: Davacı ——- açısından; benimsenen ilk bilirkişi raporuna göre davacı şirketin ———tarihi itibariyle özvarlığının —-olduğu, diğer bilirkişi raporlarında da durumun değişmediği, buna göre tüm dosya kapsamından davacı şirketin dava tarihinde borca batık olmadığı ve borca batıklık şartını sağlamadığı anlaşılmakla, davacı———- açısından koşulları oluşmayan iflas erteleme davasının reddine, davacının iflas erteleme sürecinden önceki normal şirket durumuna getirilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı———açısından; benimsenen ilk bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin —- tarihi itibariyle ——— borca batık olduğu anlaşılmış ise de, son alınan bilirkişi raporu ile davacı şirketin rayiç özvarlığının —— olduğu, yani borca batık durumdan kurtulduğu, bu durumda davacı şirket vekilinin davadan feragatinin dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla, davacı şirket vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde, feragate yetkili olduğu da saptandığından davacı ————– açtığı davanın, davacının, borca batık olmamasından dolayı HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı ———- açısından ise, erteleme talep eden davacı şirketin iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olarak değerlendirilmesine imkan bulunmadığı, yani ————– yapısal iyileşmeyi sağlayacak borca batıklıktan çıkmasının mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığından, hüküm tarihi itibariyle hali hazırda üretimi dahi olmayan davacı ————-İİK’nin 179/b-5. Maddesi uyarınca iflas koşullarının oluştuğu anlaşılmakla davanın reddi ile davacı şirketin iflasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacı ——— baştan beri borca batık olmaması nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Davacı ———— açtığı -davanın, davacının, borca batık olmamasından dolayı HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle REDDİNE,
3-Davacı ————borca batık olması nedeniyle davanın reddi ile;
a)Borca batık olduğu belirlenen —– numarasında kayıtlı davacı ————– İFLASINA,
b)İİK.nun 165(1)maddesi uyarınca iflasın ———günü saat —- itibariyle açılmasına,
c)İİK.nun 166(1)maddesi uyarınca iflasın açıldığının derhal———— ilgili yerlere bildirilmesine,
ç)İİK.nun 166(2)maddesi uyarınca İflas Dairesince gerekli bildirim ve ilanların derhal yapılmasına,
d)Mahkememizce bu dava nedeniyle alınan tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına,
4-Atanan kayylarımın görevine son verilmesine,
5-Kısa karardan sonra gerekçeli kararın bir örneğinin de ———– gönderilmesine,
6-Harçlar yasasına göre alınması gerekli 44,40 TL harcın, dava açılırken davacı tarafından yatırılan 25,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 19,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve müdahil ——vekilinin yüzlerine karşı, diğer müdahil tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal sürede ————- ilgili —— istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/07/2020