Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/64 E. 2018/1025 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/64
KARAR NO : 2018/1025

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 18/01/2016
KARAR TARİHİ : 25/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkil şirketin Almanya’dan ithal ve lüks —- çay firması olan — adlı şirketin ürünlerinin yetkili satıcısı olduğunu, bu dönemde müvekkilinin, Istanbul/Karaköy’de “—-” adlı çay evinin de tedarikçisi durumunda bulunduğunu, müvekkilinin işi büyüterek market piyasasına girmek istediğini bilen dava dışı —-‘ın müvekkiline ortaklık teklif ettiğini, böylelikle —-‘ın yönetim kurulu üyesi olduğu davalı şirketin kurulduğunu, Şirketin kuruluş sonrasında müvekkilinin, şirketinde bulunan ürünleri, yeni kurulan davalı şirkete geçişini sağladığını, malların tamamını satış faturası kesmek suretiyle davalı şirkete teslim ettiğini, teslim edilen mal tutarının 702.946.51 TL olup davalı şirket ortaklarından — ve —‘ın, müvekkil şirketin davalı şirkete kestiği satış faturalarının maliyetleri ile ilgili endişelerinin olduğunu, bu faturaların tamamının iade alınması ve maliyet analizi yapıldıktan sonra yeniden bu faturaların kesilmesi hususunu talep ettiklerini, müvekkil şirket sahibi—-‘in yeni kurulan ortaklık sebebiyle ilişkilerin bozulmaması adına bunu kabul etmek zorunda kaldığını, bu hususta 29.12.2014 tarihli protokol yapıldığını, böylelikle müvekkilinin yıl sonu kapanışları yapılmadan faturaları iade aldığını, 2015 yılında müvekkilinin bu maliyet analizlerini yeniden çıkartarak davalı ortaklarına teslim suretiyle yeniden faturalandırılmak istemiş ise de 60.000 TL gibi küçük bir kısmın faturasının sene sonu itibariyle kesildiğini ve sonuç itibariyle müvekkiline 385.830 TL borçlandığını, Müvekkil tarafından devamlı şirkete satılarak teslim edilen mallara ilişkin maliyet analizi yapılacağı iddiası ile iade edilen — seri nolu 45.778.83 TL, — seri nolu 30.657.12 TL, —- seri nolu 30.657.12 TL, —- seri nolu 38.172.74 TL, —- seri nolu 145.646.82 TL bedelli faturaların bir kez daha düzenlenerek Beyoğlu— Noterliği — yevmiye sayılı ihtarnamesiyle davalı şirket kayıtlarına işlenmesi ve fatura bedellerinin müvekkiline ödenmesi hususunun davalıya tebliğ edildiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine Anadolu —.icra müdürlüğünün — E sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, ancak müvekkilinin daha sonrasında 3.kişi müşterilerinin sehven müvekkiline yaptığı ödemelerin davalının da vermiş olduğu virman muvafakatine dayanarak virman yapıldığını ve sonuçta 231.805.28 TL’ye düştüğünü öne sürerek, haksız itirazın iptali ile takibin 231.805.28 TL üzerinden devamına ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının ortaklık teklif etmesi üzerine müvekkil şirketin kurulduğunu, davacının Beyoğlu —- Noterliği’nden —- yevmiye sayısı ile müvekkiline gönderilen faturaların Üsküdar—- Noterliği —- yevmiye nolu ihtarnameyle davacıya iade edildiğini, ayrıca depodaki malların gelip alabileceğinin bildirildiğini, ancak davacının ürünleri gelip almadığını, davacının, müvekkil şirket ortağı olduğu halde, müşterilerine kendi şirketinin hesap numarasını vererek müvekkil şirkete ait ödemelerin kendi hesabına yapılmasını sağladığını, bunun üzerine 10.06.2015 tarihinde İstanbul—- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—- E sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında şirket alacağı olan müşterilerin davacı şirket hesabına yatırdığı paraların da dava konusu yapıldığını, davacının ise davanın açılış tarihinden sonra ki tarihlerde müşterilere sundukları ödeme mutabakatlarını göndererek yanlış yapılan ödemelerin müvekkil şirket hesaplarına virman yapıldığına dair ödeme mutabakatları verdiğini, oysa ki şirket hesabına herhangi bir virman yapılmadığı gibi diğer ortakların da bu virmandan haberlerinin olmadığını savunarak davanın reddini ve % 20 tazminata mahkumiyetini istemiştir.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, şirket sahibi —–‘in de ortağı olduğu davalı şirket ile aralarındaki çay satışına dayalı cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı takip dosyasında icra takip başlatmış olup, davalının süresinde itirazı nedeniyle icra takibi durmuştur.
Davalı şirket ise İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—- Esas sayılı dava dosyasında, davacı — şirketi ve bu şirketin temsilcisi —-hakkında, — şirketi ve yetkilisinin ortaklığa olan borçlarının tahsili amacıyla dava açmış olup, her iki dava dosyasında verilecek hükmün birbirini etkileyecek nitelikte bulunduğu, yargılamanın birlikte görülmesinde usul ekonomisi bakımından da gereklilik bulunduğu anlaşıldığından davaların birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İAA —. ATM’nin — Esas sayılı dava dosyasında, işbu eldeki dava dosyasındaki davacı olan şirket ve bu şirketin temsilcisi—- hakkında, eldeki dava dosyasında davalı olan şirket tarafından davacı şirket ve temsilcisi hakkında ortaklığa olan borçlarından dolayı dava açıldığı, her iki dava dosyasında verilecek hükmün birbirini etkileyecek nitelikte bulunduğu, yargılamanın birlikte görülmesinde usul ekonomisi bakımından da gereklilik bulunduğu kanaatine varılarak mahkememizin —- Esas sayılı dosyasının İAA —-. ATM’nin—Esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememiz — Esasının bu şekilde KAPATILMASINA,
3-Dosyanın İstanbul Anadolu —Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-HMK 331 maddesine göre Harç, masraf ve vekalet ücreti konusunda ilgili mahkemece karar VERİLMESİNE,
Dair tebliğden itibaren esas hakkında hükümler birlikte istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/10/2018