Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/598 E. 2018/502 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/598 Esas
KARAR NO : 2018/502

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA DEĞERİ : 16.802,83 TL
DAVA TARİHİ : 06/05/2016
KARAR TARİHİ : 22/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı sigorta şirketi vekili dava dilekçesinde özetle;——– İstanbul adresindeki mahallin müvekkili şirket nezdinde —- no.lu Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı, sigortalıya ait fabrikanın arka bahçesi çevresinde yer alan taş duvar üzerindeki kaplamaların davalı tarafın yaptığı alt yapı çalışmaları nedeniyle hasarlandığı, davalı tarafından enerji nakil hatlarının yer altına alınması için yapılan çalışma esnasında sigortalıya ait işyerine alt istinat duvarında şişme, çatlama ve akabinde kırılmaların meydana geldiği, sigortalıya ait mahallin hasarlanmasına davalının sebebiyet verdiğinin ekspertiz rapora ve — Belediye Başkanlığı Hukuk İşleri Müdürlüğü’nün yazısı ile sabit olduğu, sigortalı ile müvekkili şirket arasındaki sigorta poliçesi umumi şartları ve TTK.m. 1472 maddesinin amir hükmüne göre müvekkilinin hasar bedelini ödedikten sonra sigortalısının haklarına halef olduğu, hasarın tazminine ilişkin olarak yapılmış olunan talebin müspet netice vermediği belirtilerek, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla 16.802,83 TL’nin ödeme tarihi olan 09.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, masraf ve vekâlet ücreti ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava edilmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yüklenicisi——-. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davaya konu duvar yakınında dava dışı 3. kişiyle ilgili elektrik işlemlerini yerine getirmiş olduğu, elektrik işi gereği yapılan kazı arasında henüz üzeri açık durumda olan kazının fotoğraflarının çekildiğini, fotoğrafların incelenmesinden “henüz kazının üzeri açıkken dahi duvarda herhangi bir hasarın söz konusu olmadığının” anlaşıldığını, kazı alanının elektrik işinin bitirilmesinden sonra—- Belediyesi tarafından asfaltlanmak ve asfalt silindiri ile düzeltilmek suretiyle kapatıldığını, asfaltlanma faaliyetinden sonra çekilen fotoğraflarda duvarda hasar oluştuğunun tespit edildiğini, hasara müvekkili şirket veya müvekkili şirketin yüklenicisi tarafından zarar verilmediğinin tespit edildiğini, asfaltlama faaliyetinin müvekkili tarafından gerçekleştirilen bir faaliyet olmadığını, bu nedenlerle davanın öncelikte pasif husumet yönünden reddine, aksi halde davanın rücu hakları bulunan——–.’ne ve———–Belediye Başkanlığı’na ihbarına, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Dava, davalının yaptığı alt yapı çalışmalarında, davacının sigortalısı olduğu dava dışı fabrikanın duvarında meydana gelen hasarın bedelinin rücuen tazminine ilişkindir.
Davalı vekili, davacının duvarına davalının değil, dava dışı—– zarar verdiğini savunmuştur.
Bu nedenle, taraflar arasındaki ilk uyuşmazlığın, davalının pasif husumet ehliyetinin olup olmadığı hususunda olduğu tespit olunmuştur.
Bilindiği üzere, kural olarak bir hakkı dava etme yetkisi o hakkın sahibine ait olup, buna aktif husumet denilir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi ise borçlu kişi olup, buna da pasif husumet denilir. Bir davada gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve resen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise, dava bu sebep ile reddedilir.
Bu bakımdan, taraf delilleri toplanarak konusunda uzman bilirkişilerden raporlar alınmak suretiyle öncelikle davalının pasif husumet ehliyetinin olup olmadığının saptanması gerekmiştir.
Konusunda uzman bilirkişiler tarafından sunulan raporlar, denetime ve hüküm kurmaya elverişli, bulunarak mahkememizce de aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla; bilirkişi heyet raporundan anlaşıldığı üzere, dosyaya celbedilen fotoğrafların incelenmesi neticesinde, enerji nakil hatlarına ait kabloların toprak altına alınması sırasında yapılan kazıların söz konusu duvar kaplamalarında hasara sebebiyet verebilmesi için zeminin kaya olması ve bu zeminin darbeli kırıcılarla kazılması gerektiği belirlenmiştir. Dosyasında ve fotoğraflarda söz konusu hasarın kazı sırasında mevcut olmadığı ancak, asfaltlama sonrasında meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kazı alanının eski hale getirilmesi için asfalt yapılması gerektiği, bu asfaltın ise sıkıştırılması sırasında vibrasyonlu silindir kullanılmasının zorunluğu olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla ortaya çıkan hasarın asfalt sıkıştırılması sırasında vibrasyonlu silindirin meydana getirdiği titreşimler nedeniyle ihata duvarı üzerinde bulunan kayrak taşı ile tuğlaların duvardan koparak ayrıldığı, çatladığı ve hasarın ortaya çıktığı, dolayısıyla meydan gelen hasarda davalı şirketin kusurunun bulunmadığı, kusurlunun dava dışı ——- olduğu anlaşılmaktadır.
Tüm bu nedenlerle, davaya konu zararın davalı tarafından verildiği kanıtlanamadığından ve bu nedenle davalının pasif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2- Harçlar yasasına göre alınması gerekli 35,90 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 286,96 TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 251,06 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından sarf edilen 50,00 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Ret olunan dava yönünden avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.